Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1268 E. 2021/1538 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1268
KARAR NO: 2021/1538
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2021
ESAS NO: 2021/47
KARAR NO: 2021/358
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:27/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 27/09/2021
Kayseri 1. Asliye Ticrat Mahkemesi ‘nin 30/03/2021 tarih ve 2021/47 Esas 2021/358 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Kayseri’de ajans, reklam, pazarlama işleri ile uğraştığını, davalının ise özel bir eğitim kurumu olup, eğitim kurumunun (…) Kayseri’de 5 adet çiftli olarak bilboardlarda reklam, baskı ve tasarım işi için taraflarca sözlü olarak anlaşıldığını, dava dışı… A.Ş. isimli şirketin Kayseri’de… Belediyesi’nin yaptığı ihale sonucu bilboard reklam işini 10 yıllık bir süreliğine satın aldığını; Kayseri’de tek yetkili firma olduğu için de bütün reklam şirketlerinin yaptığı gibi davacının da davalı şirket ile yaptığı görüşme üzerine adı geçen firma ile görüşüp, 10 adet bilboard kiraladığını, kiralama bedelini adı geçen firma müvekkil şirkete 22.05.2019 tarihinde fatura ettiğini ve davalı tarafından bu bedelin ödenmediğini, davalı ile yapılan anlaşma üzerine kiralanan tek billboard bedeli 500 TL olup, 10×500=5.000,00 TL + 900 TL KDV olmak üzere 5.900,00 TL ödemeyi davacının geçen … Şti’ne ödediğini, davalı şirket için bu anlaşma kapsamında 7 adet afiş basıldığını; baskı ücreti 7×150,00 TL =1.050,00 TL olup bu bedelin de davacı tarafından baskı işini yaptırdığı firmaya ödendiğini; davacının reklam ajansı tasarım bedeli de tüm bu ödenenlere dahil edilerek toplamda KDV dahil 8.929,06 TL’ye davalı şirket ile anlaştıklarını, her ne kadar belirlenen tarih olan 12.05.2019-18.05.2019 tarihlerinde davacı davalı şirketin sahibi olduğu eğitim kurumunun reklamı billboardlarda yer aldırarak edimini ida etse de davalı şirketten herhangi bir ödeme alamadığını, davalının davacıyı oyaladığını, bunun üzerine davacının davalı aleyhinde Kayseri …İcra Müdürlüğü nezdinde … esas sayılı icra takibi başlattığını, davalının haksız ve dayanaksız şekilde borca itiraz ettiğini belirterek borca vaki itirazın iptaline karar verilmesini, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE:
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı, icra dosyasındaki temel itirazı alacağın zamanaşımına uğradığı ve borcun olmadığı (aslı, fer’i, faizleri ve diğer kalemleri) şeklindedir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Davalı vekili 05/03/2021 tarihli dilekçesinin ekinde bir ödeme belgesi sunmuştur. Davacı vekili, davalının ödeme belgesinin süresi içinde sunulmadığını ileri sürmüş ise de güncel yüksek yargı kararlarına göre ödeme iddiası borcu söndüren belge kapsamında yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemece ödeme iddiası araştırılmalıdır. Ödeme belgesinin incelenmesinde sol alt tarafta davacının davalıdan 25/06/2019 tarihinde 7.590,00 TL tahsil ettiği yazılıdır ve davacı şirket kaşesi vurularak imzalanmıştır. Davacı vekiline bu ödeme belgesini inceleyip beyanda bulunması için 09/03/2021 tarihli celsenin (…) numaralı ara kararı ile süre verilmiş, davacı vekili 23/03/2021 tarihli dilekçesi ile ödeme miktarına, tarihine itirazda bulunmamış, bu ödeme belgesinin taraflar arasındaki önceki işlerle ilgisinin olduğunu ileri sürmüştür. Taraflar arasında, dava konusu fatura hariç, el broşürü, tabela gibi başkaca işler için sözleşme yapıldığı her iki tarafın kabulündedir. Davacı taraf, bu ödeme belgesindeki bir kısım yazıların sonradan yazıldığını ve bu kısımları kabul etmediğini beyan etmiştir. Söz konusu belgenin tarihi 25/06/2019 olup, faturanın tarihi ise 05/08/2019’dur. Davalı, hem fatura tarihinden önce ödeme yaptığını ve borcun sona erdiğini iddia etmekte hem de daha sonraki tarihte düzenlenen fatura bedelini ödeme için süre istediğine dair whatsapp yazışmalarının içeriğini kabul etmektedir. Davalı şirket yetkilisi tarafından içeriği ikrar edilen ve davacı tarafından sunulan whatsapp yazışmalarında davacının davalıdan ödeme istediği tarihlerin 10/07/2019, 11/07/2019, 16/07/2019, 18/07/2019, 20/07/2019, 05/08/2019, 09/08/2019 olduğu görülmekte olup, bu tarihler davalının sunduğu ödeme belgesindeki 25/06/2019 tarihinden sonraya denk gelmektedir. Gerçekten de davalının iddia ettiği gibi 25/06/2019 tarihli ödeme ile borç sona ermiş olsa idi, davalının davacıdan ödeme istediği 10/07/2019, 11/07/2019, 16/07/2019, 18/07/2019, 20/07/2019, 05/08/2019, 09/08/2019 tarihlerinden sonra davalının ödemeyi ertelemeye yönelik yazışma yapmaması, borcunu ödediğini, borcunun kalmadığını ileri sürmesi ve hatta vergi dairesine beyan edeceği fatura nedeni ile KDV indirimi alacağı için bir an evvel faturanın düzenlenmesini davacıdan istemesi gerekirdi. Zira davalı gibi vergi mükellefi olan bir kimse fatura düzenlenmeden borcunu ödemiş ise kapalı fatura alır ve faturayı vergi dairesine beyan edip, faturada yer alan KDV nedeni ile vergi dairesinden KDV mahsuplaşması yapar. Davacının whatsapp yazışmalarında ödeme istediği tarihlerin, dava konusu fatura ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır zira davalı taraf, taraflar arasındaki diğer ticari ilişkilerin faturasının dava konusu faturadan sonra tarihli olduğunu ileri sürmemiş, buna ilişkin delil sunmamıştır. Mevcut delil durumu itibari ile davacının davalıya düzenlediği en son tarihli faturanın dava konusu fatura olduğu anlaşılmaktadır. İzah edilen nedenlerle davalının ödeme iddiasına itibar edilmemiş, davacının icra takip tarihinde fatura bedeli kadar davalıdan alacağının olduğu anlaşılmış ve davanın kabulü ile Kayseri …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 8.929,06 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiştir. Davalı taraf icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmuş ise dava konusu faturanın tarihi 05/08/2019 olup, icra takip tarihi 02/09/2019 olup, davacının alacağı zamanaşımına uğramadığı anlaşılmıştır. Davacı, davalının borca itirazı nedeni ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. İcra takibinin dayanağı fatura alacağıdır ve fatura alacağı yerleşik Yargıtay kararlarına göre likit kabul edilmektedir. İzah edilen nedenle itirazın iptaline karar verilen 8.929,06 TL’nin takdiren % 20’si oranında (1.785,81 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş ve mahkememizce hüküm kurulmuştur. Kurulan hüküm ile; Davanın KABULÜ ile Kayseri …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 8.929,06 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar taleple bağlı kalınarak yıllık % 9 yasal faiz yürütülmesine, İtirazın iptaline karar verilen 8.929,06 TL’nin takdiren % 20’si oranında (1.785,81 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine…” dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Yerel mahkeme tarafından müvekkilinin davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığını, ayıp iddiası bulunmadığını süresi içinde ayıp iddiasında bulunulduğunu ispatlayamadığını belirttiğini, dosya kapsamında yer alan Whatsap yazışmalarında geçen davacının ödeme istediğine yönelik beyanlarının tarihlerinin ayrı ayrı belirtilerek bu tarihlerin ödeme belgesindeki tarihten sonraya denk geldiğinden bahisle ödeme belgesini hükme esas almadığını, dosya kapsamında dinlenen davacı tanığı …’nun tasarım hizmeti veren bir firmanın sahibi olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme tarafından verilen kararın istinaf incelemesi neticesinde bozularak kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa cevap veren davacı vekilinin dilekçesinden özetle; davalı tarafın istinaf itirazlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta davalı şirket yetkilisinin whatsappdaki yazışma metinlerinin kendisine ait olduğunu belirtmesi karşısında taraflar arasındaki akti ilişkinin kanıtlandığı, davalı tarafın dairemizin kaldırma kararı sonrasında davacıya olan borcun ödendiğine ilişkin yazılı beyanda bulunduğu ancak takibe konu yapılan fatura bedeline ilişkin ödeme yapıldığını gösterir her hangi bir yazılı belge sunmadığı gibi davalının, iş yeri ile ilgili takibe konu faturadaki malların/ işlerin ayıplı olduğuna dair usulüne uygun bir şekilde davalı tarafa ayıp ihbarında bulunduğuna yönelik savunmasını da delillendirmediği görülmüştür.Bu kapsamda;yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu, dolayısıyla usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davalı vekilinin ayıplı hizmet verildiği hususundaki istinaf itirazları yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 1. Asliye Ticrat Mahkemesi ‘nin 30/03/2021 tarih ve 2021/47 Esas 2021/358 Karar sayılı ilamına karşı davalının yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 609,94TL istinaf karar harcından davalıdan peşin alınan 93,19TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye eksik kalan 516,75 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden tarafça yapılmış istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde davalıya iadesine,
6-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.27/09/2021