Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1227 E. 2021/1455 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1227
KARAR NO:2021/1455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2021
NUMARASI:2020/610 Esas, 2021/316 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:24/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIMTARİHİ:24/09/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2021 tarih, 2020/610 Esas, 2021/316 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının akraba olduğunu, davalının eşi …’ın davacının kardeşi olduğunu, davacı ile …’ın uzun süre ticari ortaklık yaptıklarını, davacının kardeşi …’ye 30/05/2007 ödeme tarihli 65.000,00-TL bedelli bonoyu ortaklıktan doğan borcuna yönelik verdiğini, davacının senetten doğan borcunu 08/03/2008 günü 65.000,00-TL asıl alacak ve 20.000,00-TL faizi ile birlikte ödediğini, …’ın senet bedelini tahsil etmeden önce senedi davalı …’a ciro ettiğini, davalının söz konusu senedi Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe koyduğunu, davacının gayrimenkullerini cebri icra yolu ile sattırdığını bu nedenle davalının sebepsiz zenginleştiğini, davacının … aleyhine Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/113 Esas sayılı dosyası ile sebebsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası açtığını, söz konusu davanın kabulüne karar verilerek kararın kesinleştiğini, davacının alacağın tahsili için Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, davalının adına kayıtlı Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, … Kat, … bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazı önce eşi davalı …’a muvazaalı olarak devrettiğini, davalının ise taşınmazı kendi kardeşinin eşi olan …’a devrettiğini, davacının zarara uğradığını, bu işlemlerden ötürü Kayseri 1. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2018/344 Esas ve 2018/1602 Karar sayılı dosyasında alacaklıya zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek sebebiyle açılan davada …, … ve …’nin cezalandırılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, taşınmazın daha sonra …isimli şahsa satıldığını, bu işlemler esnasında davacının Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20185/17 Esas sayılı dosyasında tasarrufların iptali davası açtığını ve davanın kabulüne karar verilerek dosyanın istinaf incelemesine gönderildiğini belirterek davacı hakkında davalı tarafın Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatmış olduğu takibe ilişkin borcun bulunmayışı ve toplanacak deliller doğrultusunda menfi tespit davasının kabulü ile davacının davalı tarafa borçlu bulunmadığına karar verilmesi ve davalı tarafın kötüniyetli takibi sebebiyle takip alacağnın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini verilmesini verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacı ve dava dışı …’dan 65.000,00-TL bedelli senetle alacaklı olduğunu, davacı …’a ait bir taşınmazın da ayrıca satışı yapıldığını, aradan 12 yıl gibi bir süre geçtikten sonra menfi tespit davası açıldığını, böyle bir dava açılabilmesinin mümkün olmadığını, davacı … ile davalının eşi …’ın ortak olduğu dönemlerde davalının altınlarını alarak ortaklıklarına sermaye koyduğunu, …’ın ortaklıktan ayrılma esnasında her iki kardeşin de borçlanmak suretiyle davalıya icra takibine konu işbu senedi verdiğini, bu senedin takip konusu yapıldığı ve davacının …’ın hulis ve saffetinden istifade ederek ortaklıkları döneminde elde ettiği ve sakladığı imzalı boş bir kağıda ödeme belgesi gibi doldurarak …’dan alacaklı olduğu iddiası ile dava ikame ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 08/05/2007 ödeme tarihli 65.000,00-TL bedelli bononun davacı tarafından aralarındaki ortaklığın tasfiyesi amacıyla kardeşi …’a verdiği, bu bonoyu almadan senet borcunu da …’a ödediği, …’ın ise bu senedi cirolayarak eşi olan davalıya teslim ettiği, davalının bu senede dayalı olarak Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden davacı hakkında icra takibi başlattığı, davacının ise … aleyhine haricen ödediği senet bedelinin iadesi amacıyla Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/113 Esas sayılı dosyası ile sebebsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası açtığını, adı geçen mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda 27/12/2013 tarihinde davanın kabülü ile 85.000-TL’nın ödeme tarihi olan 08/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, söz konusu kararın kesinleştiği, davacının bu ilama dayalı olarak alacağının tahsili için Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı görülmektedir. Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 08/05/2007 ödeme tarihli 65.000,00-TL bedelli bono bedelini davacının …’a borçludur ve davacı bu borcunu …’a haricen ödemiştir. Ancak …’ın bu bonoyu eşi olan davalıya cirolayıp, davalının da icra takibi başlatması üzerine davacı …’a haricen ödediği bono bedelini sebebsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili için alacak davası açmış, yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verilmiş ve bu kararın kesinleşmiştir. Tüm bunlar dosya kapsamından sabit olduğu gibi davacının da kabulündedir. Buna göre aslında davacının …’a 65.000,00-TL bedelli bono borçlu olduğu açıktır. Bono bedeline karşılık davacının …’a haricen ödediği paranın mahkeme kararı ile iadesine karar verilmiş olmakla davacının söz konusu bonodan dolayı borcu devam etmektedir. Davacının iddiasının bir an için kabulü halinde davacı hem bono bedeli olarak haricen verdiğini geri almış olacak hem de aslında borçlu olduğu için …’a verdiği bono nedeniyle menfi tespit kararı alarak senet borcundan kurtulmuş olacaktır. Aralarındaki ortaklık dolayısıyla davacının kardeşine 65.000,00-TL borçlu olduğunu bizzat dava dilekçesinde kabul etmiş olması karşısında menfi tespit davasının kabulü somut duruma ve hakkaniyete uygun olmayacaktır. Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/113 Esas sayılı dosyası üzerinden davacı lehine verilen ilamın davacı tarafından takibe konu edilmesi sırasında davalının ve …’ın mal kaçırmaları, hileli ve muvazaalı işlemler yapmaları da davacının Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 08/05/2007 ödeme tarihli 65.000,00-TL bedelli bonodan dolayı borçlu olduğu durumunu değiştirmez, davacının bonodan kaynaklı borcunu hükümden düşürmez. Yasada muvazaalı olarak alacaklıdan mal kaçırılması durumunda alacaklının yapması gereken hukuksal yollar açıklanmış olup nitekim davacı tarafından da bu nedenle tasarrufun iptali açılmıştır. Tüm bu hususlar Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 08/05/2007 ödeme tarihli, 65.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davacıyı senet borcundan sorumlu olmaktan çıkarmaz. Dolayısı ile davacının Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 08/05/2007 ödeme tarihli 65.000,00-TL bedelli bonodan dolayı borcu devam ettiğinden davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının davalıya borçlu konumunda bulunmadığını, mahkemenin kesinleşen dava dosyaları ve ortada bulunulan durum itibariyle yapmış olduğu hukuki değerlendirmenin hatalı olduğunu, davacının senetten doğan borcunu 08/03/2008 günü saat 14.30′ da 65.000,00-TL asıl alacak, 20.000,00-TL faizi ile birlikte ödediğini, … Kuşkonmazın, senet bedelini tahsil etmeden önce bu davanın davalısı olan eşine ciro ettiğini, davalının söz konusu senedi Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasında takibe koyduğunu, takibe konulan senedin bedelinin, 08/03/2008 Cumartesi günü davacı tarafça ödendiğinden …’ın senedi teslim edemediğini, senedi ilk mesai günü olan Pazartesi günü iade edeceğini belirtmesine karşın, böyle bir iade de yapmadığını, takip dosyasında alacaklı gözüken davalının icra işlemlerini sürdürdüğünü, davacının gayrimenkullerini cebri icra yolu ile sattırdığını, alacağını icra dosyasından hakkı olmadığı bir yerde tahsil ederken eşi olan …’ın da ödemeler sebebiyle sebepsiz zenginleştiğini, davacının davalıya borcunu ödediği, yapılan ödemeye yönelik belgesini aldığı halde senedi alamadığından cebri icra yolu ile haksız bir şekilde malvarlığının satıldığını, hal böyle olmakla, davacının sebepsiz zenginleşen … aleyhine Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2012/113 Esas sayılı dosyasında sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası açtığını, söz konusu davanın kesinleştiğini, davacının bu alacağın tahsilini Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında takibe koyduğunu, …’ ın sebepsiz zenginleşme davasının safahatında adına kayıtlı taşınmazı önce eşi aynı zamanda bu davanın davalısına muvazaalı olarak devrettiğini, davalının da bu taşınmazı kendi kardeşinin eşi olan …’ a devrederek davacıyı mağdur ederek zarara uğrattıklarını, davacının dosya kapsamında celbi yapılan mahkeme dosyaları yanında anılan dosyalarda geçirilen hukuki süreç gözetildiğinde davalı tarafa ve eşine ciro edilip takibe dayanak kılınan senet borcunu ödediği gibi, Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında taşınmazlarının ayrıca satılması nedeniyle ziyadesiyle mağdur edildiğini, davacının davalı tarafa bir borcu bulunmadığı halde takip dosyasının devam etmekte olup, ödemeler ve dosyadaki tahsilatlar gözetildiğinde davacının davalı tarafa bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle mahkemenin davacı yönünden yaptığı borcun devam ettiği yönündeki değerlendirmenin hatalı ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelemesinde; Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/12/2013 tarihli, 2012/113 Esas ve 2013/321 Karar sayılı ilamına dayalı olarak alacaklı davacı … tarafından borçlu … aleyhine açılmış olan 85.000,00-TL asıl alacak, 45.900,00-TL işlemiş faiz, 8.850,00-TL vekalet ücreti, 152,75-TL işlemiş faiz, 1.455,60-TL yargılama gideri ve 25,12-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 141.383,47-TL bedelli takip başlatıldığı görülmüştür. Kayseri 1. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2018/344 Esas ve 2018/1602 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … ile dava dışı … ile … aleyhine alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek suçundan dolayı şikayette bulunulduğu, mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda 14/11/2018 tarihinde sanıkların üzerine atılı suçtan dolayı İİK’nun 331. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verildiği görülmüştür.Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/113 Esas ve 2013/321 Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; Bu mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda 27/12/2013 tarihinde davanın kabulü ile 85.000-TL nin ödeme tarihi olan 08/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 14/01/2015 günlü ve 2014/8780 Esas ve 2015/627 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği görülmüştür. Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/17 Esas ve 2018/513 Karar sayılı dava dosyası incelenmek üzere istenilmiştir. İncelemesinde; davacı … tarafından davalılar …, … ve … aleyhine açılmış tasarrufun iptali istemli dava olduğu, dosyaya birleşen Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/51 Esas ve 2015/15 Karar sayılı dosyasında davacı … tarafından davalı …aleyhine açılan tasarrufun iptali talepli dava açıldığı, adı geçen mahkemede davaların yapılan yargılaması sonucunda birleşen davanın reddine asıl davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 2019/55 Esas ve 2021/19 Karar sayılı ilamı ile kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, İİK.72 mad.nce bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit isteğine ilişkindir.Davaya konu takip Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası olmakla takibin dayanağı 08/05/2007 ödeme tarihli 65.000,00-TL bedelli bonodur. İşbu takibi konu bono davacı tarafından aralarındaki ortaklığın tasfiyesi amacıyla kardeşi …’a verildiği, davacının bonoyu teslim almadan senet borcunu haricen …’a ödediği, …’ın ise bu senedi cirolayarak eşi olan davalıya teslim ettiği, davalının bu senede dayalı olarak Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden davacı hakkında icra takibi başlattığı iddia olunmuş, aynı zamanda davacının … aleyhine haricen ödediği senet bedelinin iadesi amacıyla Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/113 Esas sayılı dosyası ile sebebsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası açtığını, adı geçen mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda 27/12/2013 tarihinde davanın kabülü ile 85.000-TL’nın ödeme tarihi olan 08/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, kararın Yargıtay tarafından onandığı ve kesinleştiği görülmüştür. Tüm bunlar dosya kapsamından sabit olmakla birlikte davacının da kabulündedir. Buna göre aslında davacının …’a ortaklıktan kaynaklı, ortaklığın tasfiyesi nedeniyle ödemesi gereken 65.000,00-TL bedelli bono kadar borçlu olduğu açıktır. Bono bedeline karşılık davacının …’a haricen ödediği paranın mahkeme kararı ile iadesine karar verilmiş olmakla davacının söz konusu bonodan dolayı borcu halen daha devam etmektedir. Aralarındaki senedin düzenlenmesinin asıl nedeni olan ortaklık borcunun devam ettiği görülmekle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararının bonodan kaynaklı borcun devam etmesi nedeniyle yerinde olduğu, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemenin kararında yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılığın bulunmadığı, kararın hukuka uygun olduğu, davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 22/03/2021 tarih, 2020/610 Esas, 2021/316 Karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle davacının istinaf başvurusunun H.M.K. ‘nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken istinaf karar harcı istinaf eden davacıdan peşin olarak alındığından harçla ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve istinaf posta giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK 302/5 maddesi gereğince işbu ilamın kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin, harç tahsil işlemlerinin, HMK 359/4 Maddesi gereğince bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 24/09/2021