Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1204 E. 2021/1411 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1204
KARAR NO: 2021/1411
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2021
ESAS NO: 2019/896
KARAR NO:2021/293
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:22/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 22/09/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 29/04/2021 tarih ve 2019/896 Esas 2021/293 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu aleyhine Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun 25/09/2019 tarihinde takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, itirazın kötü niyetli olduğunu, takibin durdurulduğunu, davalı ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, mal alım satımı gerçekleştiğini, davalının davacıdan bir kısım malzeme aldığının sabit olduğunu, davalının fatura bedellerinin toplamı olan 129.670,94-TL borçlu olduğunu, bu nedenlerle davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamını, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE:Davacının açtığı itirazın iptali davasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe dayanak olan gösterilen taşeronluk sözleşmesinin davalının daha önceden temsilcisi olduğu ve daha sonra ortaklığının ve yetkisinin sonra erdiği … Tic. AŞ ile akdedildiğini, davacı yanın defterlerinin incelenmesinde bu ticari ilişkinin açığa çıkacağını, bu nedenle davanını husumet nedeniyle reddi gerektiğini, borcu kabul etmemekle birlikte davacı yanın sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediğini, eksik imalatlar yaptığını, davacının yaptığı bu eksik imalatlara ilişkin hakedişlerin ödendiğini, buna ilişkin makbuz ve çek bilgilerinin sunulduğunu, bu nedenlerle davanın…Tic. AŞ’ye ihbarını, haksız açılan davanın reddini, %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi çerçevesinde dava ve takip konusu edilen faturaların davalıya tebliğ edildiği, buna ilişkin tahsilat makbuzları düzenlendiği, usulüne uygun tutulmuş taraflara ait ticari defter ve belgelerin birbiri ile uyumlu kayıtlar içerdiği, bu kapsamda davacının takip konusu asıl alacak tutarı olan 106.904,52-TL’nin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, usulüne uygun olarak tutulan ve karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olan davacıya ait ticari defterlerin davacı lehine delil teşkil etme özelliği bulunduğu, davacının bu kayıt ve belgelerle alacağın varlığı ve miktarını kanıtladığı anlaşılmakla davacının asıl alacak isteminin yerinde olduğu anlaşılmış, ticari satıma konu mal tedariğine ilişkin davalının ayrıca temerrüte düştüğü anlaşılmakla davacının takipte işlemiş faiz isteminin de yerinde olduğu kabul olunarak itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. likit nitelikte faturaya dayalı ve davalı tarafça kendi ticari defterlerine kaydettiği alacağa karşılık icra takibi kapsamına yapılan itirazın haksız olduğu anlaşılmakla yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmiştir. Verilen karar ile; Davanın KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri … İcra Dairesi Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin devamına, Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (129.670,94-TL) %20’si tutarında olmak üzere 25.934,18-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:İcra takibine konu borcun müvekkili şahsı ile hiç bir ilgisinin bulunmadığını, davacının ticari ilişkisini müvekkilinin şahsı ile değil bir şirket ile kurduklarını ikrar ettiklerini, borcu kabul etmediklerini, bahsi geçen ticari ilişki neticesinde yapmayı üstlendiği edimleri yerine getirmediğini, işi yarım bıraktığını, edimini yerine getirdiği kısmın hakedişlerini dosyanın asıl muhatabı şirket tarafından alındığını, dosyaya UYAP sistemi üzerinden davacının imzasını taşıyan makbuzları sunduklarını, mahkemenin bu makbuzları gerekçeli kararda bahsetmediğini, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile hukuka aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa cevap veren davacı vekilinin dilekçesinden özetle; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosya içeriği ve toplanan delillerden somut olayda taraflar arasındaki alım satım ilişkisinin sabit olmasına, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak, davalı vekilinin borca itiraz dilekçesinde açık olduğu üzere işlemiş faize de itiraz ettiği, davalının takipten önce usulüne uygun şekilde (ihtar vs. Yollarla) temerrüde düşürüldüğünün davacı taraça ispatlanamadığı, bu halde, temerrüt tarihi takip tarihi olacağından asıl alacak dışında işlemiş faize yönelik davacının davalıdan bir alacağının olmaması nedeniyle bu yönden davalının takibe ve borca yaptığı itirazının haklı olduğu anlaşıldığından mahkemece yanılgılı gerekçelerle takip öncesi istenmiş işlemiş faiz alacağı kısmı için de itirazın iptaline ve takibin devamına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan alacağın likit niteliğinde kabul edildiğinden davanın kısmen kabulü nedeniyle kabul edilen alacak üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu yönden davalının istinaf talebi yerinde görülmüştür.Ancak bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamaya gerektirmemesi nedeniyle hükmün bu kısmının düzeltilmesi suretiyle yeniden karar verilmiştir.Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının belirtilen yönden kaldırılarak HMK’nın 353/1-b,2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle esas hakkında yeniden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b,2. maddesi gereğince düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2021 tarih ve 2019/896E.ve 2021/293K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
“Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ;
1-Davalının Kayseri … İcra Dairesi Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile asıl alacak 106.904,52 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Takibin devamına karar verilen alacağın (106.904,52 ) %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca tahsili gereken 7.302,64TL nispi karar ve ilam harcının peşin harç olarak alınan 1566,11 TL den mahsubuyla bakiye 5.736,53 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 1566,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden; tarife uyarınca 14.105,93 TL nispi vekalet ücretinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen harç, tebligat, posta ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2541,21TL yargılama giderinden kabul ve red oranına(%82) göre 2083,79-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın kesinleşmesine müteakiben bakiye gider avansının ilgilisine iadesine,
7-Davalı tarafın istinaf aşamasında yatırmış olduğu istinaf başvuru harcı 162,10 TL, dosya gönderi gideri 40,00 TL olmak üzere toplam 202,1 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
9-Taraflarca yatırılıp harcanmaması nedeniyle dosyada kalan gider avansı varsa taraflara iadesine,
10-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22/09/2021