Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1201 E. 2021/1258 K. 02.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1201
KARAR NO: 2021/1258
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2021
NUMARASI: 2021/400 ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIMTARİHİ: 02/09/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2021/400 Esas 15/06/2021 tarihli ara kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1987 yılından beri S.S … Kooperatifi’nin üyesi olduğunu, müvekkilinin bu kooperatifte uzun yıllar boyunca da başkanlık görevini yerine getirdiğini, bu kooperatifin üyelik aidatı almayan bir kooperatif olduğu için müvekkilinin kooperatiften çıkartıldığını 2021 yılı Genel Kurul ilanından sonra … Mah. Seçmen listesinde olmadığını fark ekinde anladığını, dolayısıyla 03/06/2021 tarihinde kendisinin kooperatif üyeliğinden çıkartığını öğrendiğini, daha sonra Kayseri … Noterliği’nden 03/02/2017 tarihinde kooperatif ortaklığından çıkarılma kararının gönderildiğini öğrendiğini, ortaklıktan çıkarma usulünün açıkça kanunlara ve içtihatlara aykırı olduğunu, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, bu nedenle ortaklıktan çıkarma kararının yok hükmünde olduğunu bildirerek işbu yargılama sonuçlanıncaya kadar müvekkili nezdinde telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçilmesi için üyeliğin devamı şeklinde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :İlk Derece Mahkemesi Tarafından 15/06/2021 tarihli ara karar ile; “… Somut olayda davacı vekili müvekkilinin kooperatif üyeliğinin devamına karar verilmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de; davacı hakkında verilen Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/434 Esas – 2016/42 Karar sayılı kararının kesinleşmiş olması nedeniyle ve davacının üyeliğinin devamına ilişkin hususun yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ihtiyati tedbir konulması mümkün olmadığı” gerekçesiyle yerinde görülmeyen davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine şeklinde karar verilmiştir.
Davacı vekili işbu ara kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihraca ilişkin kararın müvekkiline hiç gönderilmediğini, ihraca yönelik yönetim kurulu kararının mevcut tebligatın içerisinde bulunmadığını, ihtarnameye ilişkin tebligatın usulsüz olarak yapıldığını, çıkarılma kararının haklı bir gerekçeye dayandırılmadığını, ana sözleşmede yer alması gereken bir nedenle çıkartılması gerekmekte iken hangi sebep ve gerekçe ile müvekkilinin çıkartıldığının açıkça belirtilmemiş olup, tamamen keyfi bir uygulama ile yapıldığını, bu yönüyle de ilgili ihraç kararının geçerli olmayıp müvekkilinin üyeliğinin devam ettiğini, müvekkilinin üyeliğinin devam ettiğini, her ne kadar yerel mahkeme tarafından düzenlenen ara kararın gerekçesinde müvekkili hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu için tedbir verilemeyeceği belirtilse de verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, zira tebligata ve ihtara yönelik usulsüzlüklerin ortada iken müvekkilinin dava zamanaşımı sürelerinin bitmediğinin açık olduğunu, bu yönü ile üyeliği devam etmekle birlikte kesinleşmiş ceza kararının bu aşamada tedbire yönelik olarak sunulacak bir gerekçe olmadığını, davanın kabulü ya da reddine yönelik olarak düşünülebilecek bir hususun dava süresince hukuken devam eden üyeliğin tedbiren korunmasına yönelik olan talebinin reddine gerekçe olarak sunulmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin yakın zamanda yapılacak olan seçimlere katılmasının kötü niyetle önüne geçilmekte olup seçme ve seçilme hakkı, hak arama hakkı elinden alındığını, hukuki tedbirin HMK 389. Madde kapsamında mahiyeti ele alındığında müvekkilinin mevcut durum nedeni ile uğrayacağı zararın ortada olduğunu beyan ederek yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına, müvekkilinin aleyhine olacak bir zararın önüne geçilmesi ve haklarının elinden alınmaması adına tedbiren üyeliğinin devam ettiğine ve korunmasına yönelik olarak karar verilmesini talep etmiştir.
H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu Düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Derdest dava, davacının davalı kooperatif yönetim kurulunca verilmiş ortaklıktan çıkarılma kararının iptali talebine ilişkindir.
Davacı taraf dava dilekçesi ile ayrıca öncelikle telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçmek adına dava sonuna kadar davacının ortaklığının devamı için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme 15/06/2021 tarihli gerekçeli ara kararıyla davacı vekilinin işbu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiş, davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.
Dava, davacının davalı kooperatif ortaklığından çıkarılmasına dair verilmiş yönetim kurulu kararının iptali olup davacı tarafın istediği ihtiyati tedbir ise “Dava sonuna kadar davacının ortaklığının devamına” ilişkindir. Talep edilen ihtiyati tedbir bu haliyle, davacının açtığı işbu çekişmeli yargılamada dava sonucunda ulaşılmak istediği netice ve taleple aynı sonucu sağlayacak niteliktedir. Çekişmeli bir davada yargılama sonunda ulaşılmak istenen netice ve talebi aynen sağlayacak şekilde ve genel mahiyette bir ihtiyati tedbir kararı verilmesi usul, yasa ve hukuka uygun değildir. Bu nedenlerle davacı tarafın işbu davasında istediği söz konusu tür ve mahiyetteki ihtiyati tedbir talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve bu aşamadaki dosya kapsamına binaen yaklaşık ispata yeterli koşullar yoktur. Mahkemece de, istinaf edilen ara kararıyla davacı vekilinin söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olduğundan, istinaf edilen ara kararda mahkemesince yazılı ayrıntılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen ara kararda usul, yasa ve bu aşamadaki derdest dava dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatına varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin işbu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 15/06/2021 tarih ve 2021/400 Esas sayılı ARA KARARININ usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-f ve 391/3. maddeleri uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 02/09/2021