Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1196 E. 2021/1344 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1196
KARAR NO: 2021/1344
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/04/2021
ESAS NO: 2020/6
KARAR NO: 2021/284
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 16/09/2021
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/04/2021 tarih ve 2020/6 E – 2021/284 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; . müvekkili banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında … Ltd. Şti. ticari kredi kullandırıldığını, … Ltd. Şti. ve banka ile … numaralı kredili müşterisi olduğunu, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması nedeniyle … Ltd. Şti. ile birlikte davalı … sözleşme ile belirtilen kefalet tutarı kadar müvekkil bankaya hukuken sorumlu olduğunu, … Ltd. Şti. ile 04/04/2019 tarihinde 300.000,00-TL değerinde tacir sıfatıyla genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı … 300.000,00-TL tutarında işbu krediye müteselsil kefil olduğunu, borçlu ile müvekkil banka arasındaki kredi ilişkisine ….A.Ş. tarafından 17/09/2018 tarihinde son verildiğini, müvekkili banka … Ltd. Şti. Gebze … Noterliği’nin 19/09/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi yoluyla, 17/09/2018 tarihi itibariyle kredi ilişkisini kestiğini, kredinin kesildiği tarihe kadar hesap edilen 49,070,85-TL banka alacağının ihtarname masrafı ile birlikte ihtarname tarihinden itibaren 7 gün içerisinde tarafların ödemesi gerektiği borçluya ve kefile ihtar ve ihbar edildiğini, süresi içerisinde borçlunun ve muhatapların borcunu ödenmemesi üzerine Kayseri … İcra Dairesi’nin … Sayılı dosyası ile başlatıldığını, takibin hala devam ettiğini, ek olarak davalı … Kayseri … Noterliğinin 31/10/2018 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi yoluyla, 17/09/2018 tarihi itibariyle kredi ilişkisinin kestiğini, kredinin kesildiği tarihe kadar hesap edilen 49,070,85-TL banka alacağının ihtarname masrafı ile birlikte, ihtarname tarihinden itibaren 7 gün içerisinde taraflarına ödenmesi gerektiği kefil …’a ihtar ve ihbar edildiğini, davalı aleyhinde Kayseri … İcra Dairesince … sayılı dosyası kapsamında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 50.685,88-TL değerinde icra takibi başlatıldığını, borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini borçlu … tarafından borca itiraz edildiğini, yapılan itiraz üzerine Kayseri … İcra Dairesince itirazın süresinde yapılmış olduğunu, gerekçesiyle 23/11/2019 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması nedeniyle … Ltd. Şti. ile birlikte davalı … sözleşme ile belirtilen kefalet tutarı kadar müvekkil bankaya hukuken sorumlu olduğunu, itiraz dilekçesinde belirtilen … … .A.Ş.’a ait hiçbir borcunun olmadığı iddiasının yersiz olduğunu, müteselsil … müvekkil bankaya 50.685,88-TL değerinde borcunun olduğunun, inkar tazminatının hükmedilmesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın müvekkili … aleyhine Kayseri … İcra Dairesine … Sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin borca itiraz ettiğini, davanın reddi gerektiğini, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacının açmış olduğu itirazın iptali davası 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekmekte olduğunu, iş bu dava süresinde açılmadığını, davacı dava dilekçesinde dava dışı … Ltd. Şti ile 04/04/2013 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzaladıklarını, müvekkilinin de müteselsil kefil olduğunu ve borçtan sorumlu olduğunu, beyan ettiğini, dava konusu genel kredi sözleşmesinde geçerli bir kefillikten bahsedilemez olduğunu, kefaletin geçerli olabilmesi için belli şekil şartlarına uyularak yapılması gerektiğini, bu şekil şartlarından biri de eş rızası olduğunu, TBK. M.584’e geri “eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmayacağını, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır” denildiğini, müvekkili kefalet sözleşmesinin tarihi olan 04/04/2013 tarihinde evli olduğunu, geçerli bir kefillikten bahsedilemeyeceğini, diğer müteselsil kefil …müvekkilin erkek kardeşi olduğunu, … da …’ın eşi olduğunu, müvekkil bakımından söz konusu kredi sözleşmesinde kefalet geçerlilik şartı olan eş rızası bulunmadığını, kefaletin geçersiz olması nedeniyle müvekkilin bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu davanın reddi gerektiğini, davacı banka haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, ve iş bu davayı açtığını, davacı taraf banka olup, bir tacir olduğunu, 6102 sayılı kanun 18/2 hükmü uyarınca her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, banka bir tacir olup kefaletin geçerlilik şartlarını bildiğini, kefaletin geçerlilik şartlarının taşıyıp taşımadığının denetim yükümlülüğü sözleşmenin hakim tarafı olarak banka olduğunu, davacı bankanın icra takibi başlatmakta ve iş bu davayı açmakta haksız ve kötü niyetli olduğunu, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Dava, banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklı kullandırılan nakdi kredi ile kredi kartı harcamalarından kaynaklı olarak başlatılmış genel kredi sözleşmesini kefili konumundaki davalının itirazı nedeniyle durmuş takipte itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir. Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra takip dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. … toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre; 6098 Sayılı TBK m.584 hükmü uyarınca kefalette eş rızasının bulunması gerektiği, dosya kapsamında davalı kefilin geçerli bir kefalet sözleşmesi ile taahhütte bulunabilmesi için eş rızasının bulunması gerektiği, öte yandan kefalette eş rızasının aranmasını gerektirmeyen sebepler kapsamında davalının asıl borçlu konumundaki şirketin ortak veya yöneticisi veya ticari işletmenin sahibi olması halinde kefalette eş rızasının aranmayacağı ve/fakat dosya kapsamında davalının şirket ortağı yahut yöneticisi konumunda bulunmadığı, yani ticari işletmenin sahibi sıfatı bulunmadığı, davacı bankanın şikayeti üzerine yürütülen soruşturmanın tamamlanarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, tüm bu nedenlerle davalının dava ve takip konusu kredi borçları kapsamında sorumluluğu cihetine gidilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. Davalının kötü niyet tazminatı talebi yönünden yapılan incelemede; başlatılan icra takibi kapsamında davacının kötü niyetle icra takibi başlattığı yönünde davalının geçerli delil ve belgelerle kötü niyet iddiasını ortaya koyamadığı anlaşılmakla yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davanın REDDİNE, Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkil ….A.Ş, dava dışı … Ltd. Şti. (…) ile 04/04/2013 tarihinde 300.000,00 Türk Lirası değerinde tacir sıfatıyla genel kredi sözleşmesi imzaladığını, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında … Ltd. Şti.’ye ticari kredi kullandırıldığını, … işbu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, Müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması nedeniyle … Ltd. Şti. İle birlikte davalı … sözleşme ile belirtilen kefalet tutarı kadar müvekkil bankaya hukuken sorumlu bulunduğunu, Borçlu ile müvekkil banka arasındaki kredi ilişkisine, ….A.Ş tarafından 17/09/2018 tarihinde son verildiğini, müvekkil banka, borçlu … Ltd. Şti. ‘ye Gebze … Noterliği’nin 19//09/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi yoluyla, 17/09/2018 tarihi itibariyle kredi ilişkisini kestiğini, kredinin kesildiği tarihe kadar hesap edilen 49.070,85 Türk Lirası banka alacağının ihtarname masrafı ile birlikte, ihtarname tarihinden itibaren 7 gün içerisinde taraflarına ödenmesi gerektiğini borçluya ve kefile ihtar ve ihbar edildiğini, bu ihtarnameye ek olarak davalı …’a, Kayseri … Noterliği’nin 31/10/2018 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi yoluyla, 17/09/2018 tarihi itibariyle kredi ilişkisini kestiğini, kredinin kesildiği tarihe kadar hesap edilen 49.070,85 Türk Lirası banka alacağının ihtarname masrafı ile birlikte, ihtarname tarihinden itibaren 7 gün içerisinde taraflarına ödenmesi gerektiği kefil …’a ihtar ve ihbar edildiğini, Davalı taraf aleyhine Kayseri … İcra Dairesi … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, Bir kişinin 300.000,00 TL değerindeki bir borca müteselsil kefil olup sonrasında aynı gün içinde evlenip bu durumu kredi kullandığı müvekkil bankaya bildirmeyip, medeni halinin bekar olduğu Nüfus Cüzdanını vermesi kötü niyetin bir göstergesi olduğu gibi bu anlatılan durum hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/6 Esas, 2021/284 Karar sayılı kararının kaldırılıp yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu genel kredi sözleşmesinde geçerli bir kefillikten bahsedilemeyeceğini, kefaletin geçerli olabilmesi için belli şekil şartlarına uyularak yapılması gerektiğini, dava konusu genel kredi sözleşmesindeki kefaletin tarihi 04/04/2013 olduğunu, söz konusu tarihte müvekkil evli olduğunu, bu husus yerel mahkeme tarafından dosya arasına alınan resmi belge niteliğinde olan nüfus kayıt örneği ile de sabit olduğunu, bununla birlikte … bilirkişi raporu ile de kefaletin geçerli olmadığı tespit edildiğini, nitekim eş rızasının olmaması nedeniyle yerel mahkeme tarafımızı haklı bularak davanın reddine karar verdiğini, dolayısıyla kefaletin geçersiz olması nedeniyle müvekkilin davacıya borcu olmayıp, davacının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili hususunda davalı kefil aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK’nun 67. Maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında 04/04/2013 tarihinde 300.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzaladığı, davalı … tarafından işbu sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, söz konusu kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın İİK’nun 67. Maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, özellikle aldırılan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, söz konusu kredinin 04/04/2013 tarihinde kullandırıldığı, dosyada bulunan nüfus kayıt örneğine göre davalının 02.01.2004 tarihinde evlendiği, bu itibarla kredi kullandırım tarihi itibarıyla davalının evli olup, 6098 Sayılı TBK’nun.584. Maddesi uyarınca eş rızasının bulunmaması nedeniyle söz konusu kefaletin geçerli olmadığı, bu gerekçeye dayalı yerel mahkeme kararında herhangi bir isabetsizlik ya da usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı,bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı,kararın hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/04/2021 tarih ve 2020/6 E – 2021/284 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 15/09/2021