Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1152 E. 2021/1530 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2021/1152
KARAR NO:2021/1530
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:27/04/2021
ESAS NO: 2020/60
KARAR NO: 2021/288
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:27/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:28/09/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 27/04/2021 tarih ve 2020/60 Esas 2021/288 Karar sayılı ilamına karşı davalı asil tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket yetkilisinin bilgisi dışında, şirket yetkilisinin oğlu … tarafından bilinmeyen bir nedenle senedin düzenlenerek verildiğini ve davacı şirketin kaşesi basılarak davacıya haksız olarak protesto gönderildiğini, davacı şirketin davalıya dava konusu edilen 26/09/2019 tanzim, 31/12/2019 vade tarihli ve 55.000,00-TL bedelli senet veya başka bir evrakla kambiyo taahhüdü bulunmadığını ve aval vermediğini, senetteki keşideci imzasının …’ye ait olduğunu, haksız ve yetkisiz bir şekilde düzenlenen senedin tahsile konulmasının şirketin itibarına zarar vereceğinden davacının borçlu olmadığının tespitine ve ayrıca haksız protesto ile şirketin ticari itibarını zedeleyen davalıdan 5.000,00-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi ibraz edilmemiş ve HMK hükümleri gereği davanın reddini istediği kabul edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “Somut davada, davacı taraf davaya konu edilen 26/09/2019 tanzim, 31/12/2019 vade tarihli ve 55.000,00-TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş olup davalı tarafça davaya karşı bir cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir. Davacı vekilince davacı şirket yetkilisinin imza örneklerinin bulunduğu yerler bildirilmiş olup, mahkememizce ilgili yerlere müzekkereler yazılarak imzalı belge asılları dosya arasına getirtilmiştir. Davaya konu edilen senedin ise davalı asil tarafından İstanbul Barosu avukatlarından …’da olduğu beyan edilmekle mahkememizce İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacı şirket yetkilisi…’nin imza örnekleri ile davaya konu edilen senet üzerindeki imzanın mukayese edilerek senetteki imzanın davacı şirket yetkilisi…’nin eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılmıştır. Aldırılan bilirkişi raporu mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan bu rapora itibar edilmiş olup, bu rapor da gözetildiğinde davaya konu edilen 26/09/2019 tanzim, 31/12/2019 vade tarihli ve 55.000,00-TL bedelli senet üzerinde davacı şirket kaşesi üzerine atılı imzanın davacı şirket yetkilisi…’nin eli ürünü olmadığı kanaatine varılmakla, davaya konu edilen 26/09/2019 tanzim, 31/12/2019 vade tarihli ve 55.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine dair karar vermek gerekmiş olup, davacı taraf ayrıca haksız protesto ile müvekkili şirketin ticari itibarını zedeleyen davalıdan 5.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de, davalı tarafından davacıya çekilen protestonun haksız olduğu ve manevi tazminata sebebiyet vereceği hususunda yeterli delil ve ispat bulunmadığından davacının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Davaya konu edilen 26/09/2019 tanzim, 31/12/2019 vade tarihli, 55.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE…” dair karar verilmiştir.İş bu kararı davalı asil süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı istinaf dilekçesinde özetle; 2018-2019 yılları arasında … isimli şirkette iş yaptığı sırada şirketin … Tic Ltd Şti tarafından satın alındığını, alacağının bu şirkette emeğinin karşılığı olan ödemeyi toplamda 750.000,00 TL değerinde birkaç sıralı senet verildiğini, verilen senetlerden birkaç tanesini elden tahsil ettiğini, kalan senetlerin ödemesi yapılmayınca senetlere banka protestosu çekerek haklarında icra takibi başlattığını, şirket vekilinin Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesine takibe konu edilen senet karşılıklarını tahsil ettiğini fakat senedi imzalayanın şirket yetkilisi olmadığı için menfi tespit davası açtığını, tüm bu nedenlerle dava dosyası kapsamı dava dosyasında toplanan delil ve belgelerde adı geçen şirketle aralarındaki ticari ilişkinin dava konusu senet dışında birden fazla senet verildiğini, senetlerin kendileri tarafından imzalandığını, Kayseri 2. Ticaret Mahkemesi’nin 27/04/2021 tarih 2020/60 Esas, 2021/288 sayılı kararın ilgili hukuk mevzuatına aykırı olduğunu, tamamen davacının aslı ve dayanağı olmayan beyan ve iddiasına dayalı olarak verildiğini, kısmi olarak verilen karara karşı itirazlarının kabulü ile kararın bozulmasını, yargılamanın yeniden yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, İİK’nun 72. Maddesi uyarınca, icra takibinden önce açılan kambiyo senedi vasfındaki bonodan ötürü menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı taraf kambiyo senedi niteliğindeki dava konusu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek, menfi tespit talebini mutlak defilerden olan imzanın sahteliği iddiasına dayandırmış, davacının tanzim eden olarak bono üzerindeki imzasının, mevcut mukayese imzaları ile kıyaslandığında davacı şirket yetkilisinin elinden çıkmadığı yönünde rapor sunulduğu, tüm bunlar ışığında ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davalının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davalının söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 27/04/2021 tarih ve 2020/60 Esas 2021/288 Karar sayılı ilamına karşı davalının yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 4.098,60-TL istinaf karar harcından kendisinden peşin olarak alınan 940,00-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.158,60-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde davalıya iadesine,
6-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 28/09/2021