Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1149 E. 2021/1292 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1149
KARAR NO: 2021/1292
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/05/2021
NUMARASI: 2020/405 Esas, 2021/351 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:09/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:09/09/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 25/05/2021 tarih ve 2020/405 Esas, 2021/351 Karar sayılı ilamına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılardan … … Ltd. Şti arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin diğer davalılar tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, asıl borçlu tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine banka tarafından hesapların kat edilerek kredi borçlusuna ve müşterek borçlu ve müteselsil kefillere Üsküdar … Noterliği’nin 04/04/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri gönderilerek hesapların kat edildiğinin bildirildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen borçların ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından davalı/borçlular aleyhine Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, itirazların haksız olduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına ve alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine bankanın takip başlattığını, bankaya böyle bir borçları bulunmadığını, bankanın talep ettiği faizin fahiş olduğunu, müvekkilinin bankaya borçlarını gününde ödediğini, bu nedenle borcun tamamının muaccel hale geldiğinin kabul edilemeyeceğini, banka tarafından gönderilen ihtarnameye itiraz edildiğini, sözleşmenin ve kefaletin geçersiz olduğunu, eş rızası alınmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi Tarafından; “…davacı banka tarafından icra takip tarihi olan 06.05.2019 tarihinden sonra davalı asıl borçlu firmanın bankada tahsil edilen çeklerinden 262391-136 ek nolu hesabından 31.05.2019 tarihinde 103.977,75 TL, 262391-136 ek nolu hesabından 03.06.2019 tarihinde 25.522,25 TL, 262391-139 ek nolu hesabından 03.06.2019 tarihinde 4.414,75 TL, 262391-139 ek nolu hesabından 19.06.2019 tarihinde 19.898,98 TL, 262391-133 ek nolu hesabından 19.06.2019 tarihinde 6.046,42 TL, 262391-168 ek nolu hesabından 21.09.2019 tarihinde 12.727,75 TL, 262391-174 ek nolu hesabından 21.08.2019 tarihinde 8.209,70 TL, 262391-192 ek nolu hesabından 21.08.2019 tarihinde 4.886,52 TL, 262391-171 ek nolu hesabından 21.08.2019 tarihinde 620,38 TL olmak üzere icra takibinden sonra, dava tarihinden önce toplam 186.304,50 TL tahsilat sağlandığı görülmekte olup, davacı bankanın takip tarihinden sonra yapılan 186.304,50-TL yönünden hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek bu miktar yönünden açılan davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeni ile HMK madde 114/1-h, 115/2 gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Dava tarihinden önce toplam 186.304,50 TL tahsilat sağlandığı göz önüne alındığında yapılan tahsilat tarihleri dikkate alınarak, yapılan tahsilatlar öncelikle faiz ve dosya hesabı yapılan icra gider ve masraflardan düşülmek suretiyle, tahsilat tarihlerine kadar kendi temerrüt faiz oranları ile işlemiş faiz miktarları + BSMV de ilave edilmek suretiyle davacı banka tarafından davalı asıl borçlu firmaya kullandırılan BCH kredilerine icra takip tarihinden sonra tahsilat tarihlerine kadar işleyen faizler ile 24.480,83 TL vekalet ücreti ve diğer dosya masraflar toplamı öncelikle düşülmek suretiyle dava tarihine kadar yapılan 161.990,77 TL tahsilat düşüldükten sonra kalan 79.195,14 TL asıl alacak tutarına son tahsilat tarihi olan 21.08.2019 tarihinden 20.06.2020 dava tarihine kadar % 90,00 temerrüt faiz oranı ile yaptığımız hesaplamaya göre BCH kredilerinden kaynaklanan 79.195,14 TL asıl alacak + 60.188,30 TL işlemiş faiz + 3.009,42 TL BSMV ile toplam 142.392,85 TL, kredili mevduat hesabının 25.487,16 TL asıl alacak tutarına % 30,24 temerrüt faiz oranı ile işleyen faizler ilave edilmek ve 24.313,73 TL tutarındaki yapılan tahsilatların tahsilat tarihlerinde öncelikle işlemiş faizlerden düşülmesi ile yaptığımız hesaplamaya göre ticari kredili mevduat hesabından kaynaklanan 2.109.12 TL asıl alacak + 650,20 TL işlemiş faiz + 32,51 TL BSMV ile toplam 2.791,83-TL olmak üzere davacı bankanın davalı asıl borçlu firmadan dava tarihi itibariyle Borçlu Cari Hesap ve kredili mevduat hesabı kredilerinden kaynaklanan toplam 145.184,68 TL nakit alacağının bulunduğu, ayrıca 606,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ile 123,90-TL ihtiyati haciz masrafı da dahil edildiğinde davacı bankanın davalı asıl borçlu şirketten genel toplamda 145.914,58-TL alacağının bulunduğu hususları gözetilerek davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Kayseri ….. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davalı borçluların itirazının kısmen iptali ile takibin BHC kredileri için 79.195,14 TL asıl alacak, 60.188,30 TL işlemiş faiz, 3.009,42 TL BSMV ile Ticari Kredili Mevduat hesabı nedeni ile 2.109,12 TL asıl alacak 650,20 TL işlemiş faiz, 32,51 TL BSMV ile 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 123,90 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 145.914,58 TL alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Anılan şartlar incelendiğinde takibe konu alacağın likit olduğu ve davalıların itirazının haksız olduğu gözetilerek davalılar aleyhine itirazın iptaline karar verilen toplam 145.914,58-TL alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedildiği” şeklinde karar verilmiştir. Davacı vekili işbu kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan asıl rapor ve ek rapor gereğince bilirkişilerce de tespit edildiği üzere müvekkili bankanın davalı firmadan takip tarihindeki miktar kadar alacaklı olduğu ve takibe haksız yere itiraz edildiğinin ortada olduğunu, borçlu firmaca, takibe itiraz edilerek takip durdurulduktan sonra müvekkili bankaya ödeme yapmış olmasının, itirazının haksız olduğunu gösterdiğini, borçlu firmanın itirazından sonra yaptığı ödemeler ile itirazından bu kadar kısım için feragat ettiğinin de tartışmasız olduğunu, müvekkili banka alacağına ilişkin olarak yapılan faize ilişkin hesaplamanın eksik olduğunu, müvekkili banka alacağının faize ilişkin eksik hesaplaması nedeni ile reddolan kısım yönünden davalı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması nedeni ile kararın istinaf incelemesi ile kaldırılmasını talep ettiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki talebi üzerinden yapılan yargılamada 186.304,50-TL yönünden davanın esastan reddedilmesi gerekirken usulden reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kök raporla ek rapor arasındaki çelişkinin giderilmeden hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, her iki raporda takip tarihi itibariyle davacı bankanın alacağının farklı tutarlarda belirlendiğini, bu bakımdan davacı bankanın takip tarihindeki miktar kadar alacaklı olduğu talebini somutlaştıramadığını, lehine vekalet ücretinin reddolunan kısım yönünden eksik hükmedildiğini, reddedilen dava değeri olan 186.304,50-TL yönünden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte iken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek davacının istinaf taleplerinin reddi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava genel kredi sözleşmesine dayanılarak davalı asıl borçlu ve müteselsil kefiller hakkında Kayseri ….. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali amacıyla açılan itirazın iptali davasıdır.
Kayseri ….. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … A.Ş tarafından borçlular … …. Ltd. Şti, … … Ltd. Şti ve … hakkında toplam 381.868,90-TL üzerinden 06/05/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular vekilince 16/05/2019 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, itiraz üzerine icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; Davacı banka ile davalı asıl borçlu ……Limited şirketi arasında 10.05.2018 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılar … ile … … Ltd. Şti’ nin sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıkları, ödenmemesi üzerine banka tarafından 04.04.2019 tarihinde Üsküdar …. Noterliği aracılığıyla … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiği, ihtarda toplam 450.053,69-TL’nin ödeme tarihine kadar işleyecek % 90 temerrüt faizi, komisyon, masraf ve tüm teferruatları ile birlikte tebliğden itibaren 1 gün içerisinde bankaya yatırılmasının ihtar edildiği, bankaca gönderilen ihtarın 08.04.2019 tarihinde davalılara tebliğ edildiğine rağmen borcun yatırılmaması nedeniyle 06.05.2019 tarihinde davalılar hakkında Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, dava tarihinden önce davalılar tarafından 186.304,50- TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.Davalı kefil …’nin … Limited Şirketinin ortağı ve yetkilisi olduğu, kefillerin kefalet miktarını, müteselsil kefil olduklarına dair ibareyi ve kefalet tarihlerini kendi el yazılarıyla yazıp imzaladıkları 6098 sayılı yasanın 583. maddesindeki kefaletin geçerli koşulların oluştuğu, yine somut olayda …’nin şirket ortağı olması nedeniyle kefaletinin geçerli olması açısından 584. maddesinde belirtilen eş rızasının gerekmediği görülmüştür.Mahkemece hükme esas alınan asıl ve ek bilirkişi raporunda hesap kat tarihinden temerrüt tarihi olan 10.04.2019 tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar da temerrüt faizi uygulanarak hesaplama yapıldığı, davalılarca takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yatırılan 186.304.,00-TL ‘nin tahsil tarihine kadar işleyecek temerrüt faizi, icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşülerek hesplama yapıldığı, raporun bu anlamda somut veriler içerdiği ayrıntılı ve denetlenebilir mahiyette olduğu görülmüştür.Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve 6100 Hukuk Mahkemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda istinaf edilen nihai karar da ayrıntıları yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere göre mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, kararın usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 25/05/2021 tarih ve 2020/405 Esas, 2021/351 Karar sayılı ilamının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde YARGITAY’A temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09/09/2021