Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1148 E. 2021/1366 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1148
KARAR NO: 2021/1366
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2021
NUMARASI: 2019/674 Esas, 2021/237 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:16/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:16/09/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 08/04/2021 tarih ve 2019/674 Esas, 2021/237 Karar sayılı ilamına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili kooperatifin 2010 hesap yılına ilişkin olarak 20/02/2011 tarihinde genel kurul gündem maddeleri arasında yer alan biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması, belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere tebliğ edilmesi maddesi gereğince üyelere teslim edilen toplam 196 dairenin geçici maliyeti çıkarılarak üyelerden talep ve tahsil edildiğini, 196 üyeden geçici maliyet bedellerinin alındığını, arsa sahiplerine teslim edilen dairelerin maliyetleri kooperatif üzerine yani hali hazırda evini teslim almamış üyelerin üzerine bırakıldığını, maliyet hesabına kat, cephe ve şerefiye bedeli farklarının da gerçeği yansıtmadığını, 393 daire teslim edildiğini, 109 üyenin henüz dairesini alamadığını, daireleri teslim edilen 197 arsa sahibinin daire maliyetleri hesaplanmayarak ve kooperatiften dairesini teslim almış üyelere yansıtılmayarak 506 dairenin maliyetinin geriye kalan 109 üyeye yüklendiğini, kooperatiften istifa eden üyelere olan borçların, evlerini teslim alan üyeler için kullanılan banka kredisi borçları, vergi, SGK vs borçların dairesini teslim alan üyelerin kesin maliyet bedeli hesabına eklenmemiş ve tüm bu borçların dairesini teslim almamış üyelere bırakıldığını, kooperatif tarafından yapılan 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararların kesinleştiğini, hesaplanan kesin maliyetlerin ana sözleşme uyarınca üyelere tebliğ edildiğini, üyelere kesin maliyet bedeli borcunun ödemeleri yapmaları hususunun talep edildiğini, verilen sürelere rağmen borcun ödenmediğini, hukuki sürecin başladığını, bu nedenlerle davalının tüm taşınır ve taşınmaz mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kesin maliyet alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili aleyhine davanın haksız ve hukuka ayrıkırı olarak açıldığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin kooperatif üyesi olmadığını, müvekkilinin kat mülkiyeti tapusunu 2012 yılında aldığını, müvekkiline devredilen tapu hakkındaki belirlenen kesin maliyet hesabına göre tüm borçlarını ödediğini, davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin davacı kooperatife üyeliğinin yıllar önce sona erdiğini, müvekkilinin kooperatife üyeliğinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin genel kurul toplantılarına üye olmadığından çağrılmadığını, müvekkilinin yıllar önce kendisine çıkarılan kesin maliyet hesabını ödedikten sonra tapusunu aldığını, davacı kooperatifin ana sözleşmesi uyarınca davalının alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi Tarafından; “…davacının üyesi olan davalıdan kooperatif üyeliğinden kaynaklı kesin maliyet bedeli alacağını talep edebileceği, benimsenen bilirkişi ek raporuna göre davacının talep edebileceği kesin maliyet bedelinin 217.536,00-TL olduğu, kesin maliyet bedelinin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay sonra muaccel olacağını, davalıya… Gazetesinde ilanen yapılan tebligatın 27/07/2019 tarihli olduğu gözönüne alındığında davalı borcuna 28/08/2019 tarihinden itibaren genel kurulda kararlaştırılan yıllık % 18 (aylık%1,5) oranı üzerinden gecikme faizi uygulanacağı sonuç ve kanaatine varılmış ve davanın kabulü ile, kooperatif alacaklarının ticari iş karinesi gereğince yasal faizden daha yüksek olan değişen oranlarda avans faizi ile birlikte 5.000,00-TL’nin dava tarihi olan 29/10/2019 tarihinden, 212.536,00-TL alacağın ıslah tarihi olan 22/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
Davalı vekili işbu kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin kesin hesap maliyeti uyarınca tüm borçlarını eksiksiz yerine getirdiğini ve kooperatifle olan ilişiğinin kesildiğini, her yıl olağan genel kurulu toplanıp bu genel kurul toplantılarında yönetim ve denetim kurullarının kararları her yıl okunmakta iken durumu bilen ve olumsuz bir tavır takınmayan zımmen benimseyen kooperatif genel kurulunun yaklaşık 7-8 yıl sonra 21.04.2019 tarihinde toplanıp daha önceki verilen kararlar yanlış olduğunu iddia ederek üyelere tekrar kesin maliyet hesabı adı altında bir ödeme çıkarmasının hukuka aykırı olduğunu, Medeni Kanun’da hakkın kötüye kullanılmasının ve dürüstlük kuralına aykırı davranmanın hukuk düzeni tarafından korunamayacağının açıkça hüküm altına alındığını, peşin ödeme yapmak suretiyle tapusunu aldığı 2012 yılından sonra yaklaşık 7 yıl boyunca hiçbir genel kurul toplantısına davet edilmeyen ve hazirun cetvellerinde adı geçmeyen ve kooperatifçe alınan kararlarda hiçbir dahli bulunmayan, bu süreçte kendisinden herhangi bir aidat vs ödeme talep edilmeyen müvekkile 7 yıl sonrasında fahiş tutarda borç çıkarılmasının hukuka, ahlaka ve vicdana aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, müvekkilinin usulüne uygun olarak davet edilip edilmediği, özellikle de müvekkilinin toplu olarak yaptığı ödeme neticesinde taşınmazın tapudan devrini müteakip yıllarda yapılan genel kurul toplantılarına davet edilip edilmediği ve hazirun cetvellerinde adının geçip geçmediği hususunda bilirkişi heyetince inceleme yapılmadığını, aynı bilirkişi heyeti tarafından Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/648 E sayılı dosyası ile yine davacı kooperatif tarafından aynı gerekçelerle açılan davada dosyaya sunulan bilirkişi raporunda sepet hesabı yapılmak suretiyle o davadaki davalının 137.034,00 TL lik ödemesi döviz, altın vs üzerinden yapılan sepet hesabına göre 369.242,77-TL olarak endekslendiğini, oysa yerel mahkemede görülen davada müvekkilin 137.285,00-TL’lik ödemesi 238.140,02-TL olarak endekslendiğini, ancak yerel mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda ise müvekkili tarafından ödenen 137.285,00-TL ise 238.140,02-TL olarak endekslendiğini, bu durumun bile aynı kooperatifin davacı olduğu ve aynı gerekçelerle açılan kesin maliyet hesabı konulu farklı üyelere açılan davalarda, birbirinden tamamen farklı kararların çıkmasına sebebiyet verecek olup, bu durum da bilirkişi raporlarının çelişkilerle dolu olduğunu ve karar vermeye elverişli nitelikte olmadığını ve sonuç olarak da eşitlik ilkesine aykırı olan, farklı mahkemelerden farklı doğrultuda kararlar çıktığının göstergesi olup, bu durum vatandaşların hukuka ve adalete olan inancını zedeleyebileceğini, bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olup; yerel mahkeme kararının bu yönüyle de hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça 210.837,00-TL kesin maliyet bedelinin ödenmediği beyan ve talep edilmişken davacının talebini aşacak şekilde 217.536,00-TL olarak talebini ıslah etmesi ve bu bedel üzerinden hüküm kurulması taleple bağlılık ilkesine açıkça aykırı olduğunu, iddianın değiştirilmesi ve genişletmesine muvafakatının olmadığı tarafınca açıkça beyan edilmiş edilmişken yerel mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini, mahkemece hükmedilen avans faizinin de fahiş olduğunu, kabul manasına gelmemekle birlikte olsa olsa yasal faiz işletilmesi gerektiğini, mahkemece zamanaşımı itirazının da değerlendirilmemiş olup; bu yönüyle de kfojdkd kararıırı hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, kooperatif kesin maliyet alacağının tahsili istemiyle başlatılmış icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Dosya kapsamında somut olayın özelliklerine uygun, denetlenebilir bilirkişi raporu, toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında; davacı kooperatifin 21/04/2019 tarihli genel kurulunda gündemin 10. maddesinde yer alan kararlar aleyhine iptal davası açıldığı yolunda herhangi bir iddia veya savunmanın bulunmaması, davalının halen kooperatif üyesi olması ve daha önceki yıllarda kesin maliyet bedelinin ödenmesi nedeniyle genel kurul tarafından ibra edilmemiş bulunması ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun eşitlik prensibi gereğince belirlenen kesin maliyet bedelinin davalıdan talep edilebileceğine yönelik davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararında yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 08/04/2021 tarih ve 2019/674 Esas, 2021/237 Karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle davalının istinaf başvurusunun H.M.K. ‘nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 14.859,88-TL istinaf karar harcından kendisinden peşin olarak alınan 3.715,00-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 11.144,88-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve istinaf posta giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde YARGITAY’A temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/09/2021