Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1138 E. 2021/1287 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1138
KARAR NO: 2021/1287
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2021
ESAS NO: 2020/333
KARAR NO: 2021/321
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 10/09/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 22/03/2021 tarih ve 2020/333 Esas 2021/321 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile borçlu … A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalılar … ve … ise iş bu genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarından borçtan sorumlu olduklarını, ihtarname keşide edildiği ve yine de ödeme yapılmadığından banka alacağını tahsil etmek için borçlular aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından icra takibi başladığını, ancak yasal süresi içerisinde davalılar tarafından borca ve fer’ilerine itiraz edilerek takibin durmasına sebep olduklarını, Borçlar Kanunu’nun 586. maddesinde “kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehinini paraya çevirmeden kefili takip edebilir.” hükmünün bulunduğunu, davalıların faize ve faiz oranlarına da itiraz ettiklerini, uygulanan faiz oranlarının usul ve yasaya uygun olduğunu, takipte uygulanan temerrüt faiz oranının da sözleşme de belirtilen oran ile aynı olduğunu beyan ederek, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve kötüniyetli olarak likit alacağa itiraz eden borçlular hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesine; yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
DAVALILAR VEKİLİ TARAFINDAN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNULAN 13/07/2020 HAVALE TARİHLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkillerinin davacı bankaya bu tutarda borcunun bulunmadığını, kefiller açısından Borçlar Kanunu’na göre geçerli kefalet olmadığını, temerrüt faizi işletilmesi için gerekli şartların oluşmadığı beyan ederek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “… takip talebinde “ticari taksitli kredi ve ihtar gideri” yazmakta olup, takip talebinin ekine takip dayanağı olarak 25/07/2006 tarihli genel kredi sözleşmesi ve Beyoğlu 24. Noterliği’nin 08/05/2019 tarihli ve … yevmiye sayılı hesap kat ihtarı ile Beyoğlu 24. Noterliği’nin 08/05/2019 tarihli ve … yevmiye sayılı hesap kat ihtarı eklendiği, oysa davacı tarafından itiraz edilmeyen 21/12/2020 tarihli bankacı bilirkişi raporunda ise borcun kaynağının 07/08/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi olduğunun tespit edildiği, itirazın iptali davasının, takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gereken, sonucuyla takibin devamına etkili bir dava türü olduğu, bu nedenle takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebine bağlılık esas olduğu, icra takibine etkili itirazın iptali davasında ispat edilecek olan, takibe ve itiraza konu olan alacak olduğu, itirazın iptali davasında takibe konu alacak sebebinin değiştirilemeyeceği, itirazın iptali davalarında alacaklı, icra takibinin dayanağı olan belgeler dışında başka belgelere dayanamayacağı, somut uyuşmazlıkta ise davacı tarafından eldeki davaya konu takip dayanağı ve borcun sebebinin 07/08/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi olarak gösterilmediği, davacı tarafça da bunun aksinin iddia edilmediği ve bunu yöntemince de kanıtlanamaması karşısında, davalı-borçluların borca itirazlarında haklı olup, bu nedenden dolayı davanın reddine karar vermek gerekmiştir. İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedebilmek için davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatlanması veya kötü niyetin dosya kapsamından anlaşılması gerekmektedir. Davacının kötü niyetli olduğuna ve kötü niyetle icra takibi başlatıldığına dair herhangi bir delil bulunmaması ve bu hususun ispatlanmamış olması nedeniyle koşulları oluşmadığından davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin ve davacının davasının reddine …” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Müvekkili banka ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalılar … ve …’in genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, ihtarnamenin keşide edilerek ödeme yapılmadığını, müvekkili bankanın alacağını tahsil etmek amacıyla Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas dosyasından takip başlattığını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile hukuka aykırılık teşkil eden ve müvekkili banka haklarının ihlaline sebebiyet veren eksik ve hatalı inceleme sonucu verilen yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak davanın dava dilekçeleri doğrultusunda aynen kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İstinafa cevap veren davalılar vekilinin dilekçesinden özetle; dilekçelerinin kabulü ile davacı tarafın kanuna, dosya kapsamına ve yerleşmiş Yargıtay kararlarına aykırı istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosya içeriğine göre somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 21.12.2020 tarihli raporunun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olmadığı, bilirkişi raporuna yönelik itiraz sebepleri yönünden inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.Bu itibarla, konunun tam olarak açıklığa kavuşturulması ve davacı bankanın takibe konu alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi , itirazlarının karşılanması açısından mahkemece iki bankacı ve bir nitelikli hesaplama yöntemleri konusunda uzman üçlü yeni bir bilirkişi heyetinden dosyadaki bilgi ve belgelerle yetinilmeyerek ilgili banka kayıtları üzerinde de yerinde inceleme yaptırılmak, birer örneği de rapora eklettirilmek suretiyle,tarafların ve mercilerin denetimine açık, ayrıntılı, bilimsel, gerekçeli rapor tanzimi sağlanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Bu sebeplerle 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2021 tarihli 2020/333Esas- 2021/321Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı taraftan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf eden tarafça yapılmış İstinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair,dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nun 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.10/09/2021