Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1076 E. 2021/1364 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1076
KARAR NO: 2021/1364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2021
NUMARASI: 2019/675 Esas, 2021/238 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:16.09.2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:16.09.2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 08/04/2021 tarih ve 2019/675 Esas, 2021/238 Karar sayılı ilamına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili kooperatifin 2010 hesap yılına ilişkin olarak 20/02/2011 tarihinde genel kurul gündem maddeleri arasında yer alan biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması, belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere tebliğ edilmesi maddesi gereğince üyelere teslim edilen toplam 196 dairenin geçici maliyeti çıkarılarak üyelerden talep ve tahsil edildiğini, 196 üyeden geçici maliyet bedellerinin alındığını, arsa sahiplerine teslim edilen dairelerin maliyetleri kooperatif üzerine yani hali hazırda evini teslim almamış üyelerin üzerine bırakıldığını, maliyet hesabına kat, cephe ve şerefiye bedeli farklarının da gerçeği yansıtmadığını, 393 daire teslim edildiğini, 109 üyenin henüz dairesini alamadığını, daireleri teslim edilen 197 arsa sahibinin daire maliyetleri hesaplanmayarak ve kooperatiften dairesini teslim almış üyelere yansıtılmayarak 506 dairenin maliyetinin geriye kalan 109 üyeye yüklendiğini, kooperatiften istifa eden üyelere olan borçların, evlerini teslim alan üyeler için kullanılan banka kredisi borçları, vergi, SGK vs borçların dairesini teslim alan üyelerin kesin maliyet bedeli hesabına eklenmemiş ve tüm bu borçların dairesini teslim almamış üyelere bırakıldığını, kooperatif tarafından yapılan 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararların kesinleştiğini, hesaplanan kesin maliyetlerin ana sözleşme uyarınca üyelere tebliğ edildiğini, üyelere kesin maliyet bedeli borcunun ödemeleri yapmaları hususunun talep edildiğini, verilen sürelere rağmen borcun ödenmediğini, hukuki sürecin başladığını, bu nedenlerle davalının tüm taşınır ve taşınmaz mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kesin maliyet alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; kooperatif ile üyelik ilişiğini 2011 yılında kestiğini, herhangi bir borç ve alacağının bulunmadığını, kooperatife … yılında üye olduğunu, aylık ödemelerini zamanında yaptığını, yükümlülüklerini yerine getirdiğini,01/01/2010 tarihinde dairesini teslim aldığını, 21/02/2010 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 16.maddesinde dairesini teslim alanların kalan borçlarını ödeyerek kooperatifle ilişkisinin kesilerek tapularının ortaklara tescilinin yapılması husunun kabul edildiğini, kooperatife kalan tüm borçlarını ödediğini 13/05/2011 tarihli taahhütname ve ilişik kesme belgesi ile kooperatiften ilişiğini keserek tapusunu aldığını, üyelikten ayrılan üyeleri üyelik talepleri olmadan hileli bir şekilde üye gibi gösterdiklerini, kooperatif üye defterinin incelenmesinde de üye olmadıklarının anlaşılacağını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi Tarafından; “…davacının üyesi olan davalıdan kooperatif üyeliğinden kaynaklı kesin maliyet bedeli alacağını talep edebileceği, benimsenen bilirkişi ek raporuna göre davacının talep edebileceği kesin maliyet bedelinin 201.606,00-TL olduğu, kesin maliyet bedelinin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay sonra muaccel olacağını, davalıya … Gazetesinde ilanen yapılan tebligatın 27/07/2019 tarihli olduğu gözönüne alındığında davalı borcuna 28/08/2019 tarihinden itibaren genel kurulda kararlaştırılan yıllık %18 (aylık %1,5) oranı üzerinden gecikme faizi uygulanacağı sonuç ve kanaatine varılmış ve davanın kabulü ile, kooperatif alacaklarının ticari iş karinesi gereğince yasal faizden daha yüksek olan değişen oranlarda avans faizi ile birlikte 5.000,00-TL’nin dava tarihi olan 29/10/2019 tarihinden, 196.606,00-TL alacağın ıslah tarihi olan 22/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir. Davalı vekili işbu kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki aynı heyetin iki raporu olup, iki raporun sonuç bölümünde neredeyse 2 kat fark olduğunu, bu çelişkinin giderilmesi için ek rapor alınması gerekmesine rağmen dayanaktan yoksun olarak karar tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, aynı heyetin iki raporda bulunan tablodaki tüm rakamların aynı olmasına rağmen ikinci raporda neredeyse birincinin iki katı rakam çıkarmasının, hazırlanan raporun denetimden uzak olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu, müvekkiline çıkartılan tebligatın geçersiz olduğunu, davaya dayanak yapılan genel kurulun iptali için dava açılmış olmasına rağmen bu davanın bekletici mesele yapılması gerekirken bunun yapılmayıp karar verilmesinin de yanlış olup bu yönüyle de kararı istinaf ettiğini, 02/06/2021 tarihinde müvekkilinin tapusunu alarak ilişiğinin kesildiğini ve tarafların birbirini ibra etmiş olmakla bu tarihten sonraki hiçbir genel kurula davet edilmemesinin de müvekkilinin kooperatifle ilişiğinin bir başka kanıtı olduğunu, tüm itirazlarına rağmen bilirkişilerin hesaplama tekniğini anlamanın mümkün olmadığını, raporun denetimden uzak olduğunu, bilirkişi raporu incelendiğinde oluşturulan tablonun hiçbirinin dayanağının raporda olmadığını, birebir davacı kooperatifin taleplerinin kopyala yapıştır yapıldığını, denetlenebilir olmadığını, müvekkilinin yatırdığı paranın hesaplanmasına ilişkin ya müvekkilinin o tarihte yatırdığı parayı dairenin tapunun alındığı tarihte evin enflasyonun artışı, dövizdeki aşırı artışlar karşısında Denkleştirme Hesabına göre yapılmasını talep ettiğini, bu durumda gerçek anlamda müvekkilinin yatırdığı paranın ne kadar ettiğinin ortaya konmuş olacağını, evin değerinin 260.000 olmasına rağmen şerefiyeli inşaat maliyetinin 328.000,00-TL kabul edilmesinin reel bir durum olmadığını, yapılan işlemin sadece müvekkiline özel bir durum olmadığını, bu durumun eşitlik ilkesine uygun olduğunu, çünkü herkese aynı imkan tanındığını, müvekkili gibi daha birçok üyenin peşin ödeme yapmak ve hatta paraları olmadığı için bir kısmının kredi çektiğini bir kısmının ise müvekkili gibi döviz borçlanarak kooperatife ödeme yapmak suretiyle evlerini aldıklarını, dosyada fahiş hataların olduğunu, raporlardaki tabloların aynı olmasına rağmen iki rapor arasında iki kat fark olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; bilirkişi komisyonu tarafından hesaplanan maliyetlerde arsa sahiplerine yapılan dairelerin maliyetlerinin kooperatif ortaklarına pay edilmediğini, bu dairelerin maliyetlerinin kooperatif üzerine yani halihazırda evini teslim almamış üyelerin üzerine bırakıldığını, yine geçici maliyetlerin hesabındaki kat, cephe ve şerefiye bedeli farklarının da gerçeği yansıtmadığını, raporlar arasında çelişki olmayıp tam tersine davaya konu kesin maliyet hesabının önceki geçici maliyetlerin yanlış hesaplanması sonucu ana sözleşmeye uygun şekilde eşitlik ilkesi nazara alınarak tüm üyeler için yeniden hesaplandığını, hem inşaat maliyetleri hem de üyelerin ödemiş olduğu bedellerin endekslemesi yapılırken kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesinin (b) bendine göre usulüne uygun şekilde müteahhitlik karne katsayısına göre endeksleme yapıldığını, kooperatifin kayıtlarında bulunan adreslerin üyelerin kendilerinin bildirdikleri adresler olup, adreslerini güncelleme ve yeni adreslerini kooperatife bildirme yükümlülüğünün üyelere ait bulunduğunu, kooperatifin adres araştırma yükümlülüğünün olmaması ve üyelerin güncel adreslerini kooperatife bildirmeleri gerektiğini, davalının müvekkili kooperatifin üyelerinden olup, davalının kooperatif üyeliğinin henüz devam ettiğini beyan ederek davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, kooperatif kesin maliyet alacağının tahsili istemiyle başlatılmış icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir. Dosya kapsamında somut olayın özelliklerine uygun, denetlenebilir bilirkişi raporu, toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında; davalının halen kooperatif üyesi olması ve daha önceki yıllarda kesin maliyet bedelinin ödenmesi nedeniyle genel kurul tarafından ibra edilmemiş bulunması ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun eşitlik prensibi gereğince belirlenen kesin maliyet bedelinin davalıdan talep edilebileceğine yönelik davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararında yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 08/04/2021 tarih ve 2019/675 Esas, 2021/238 Karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle davalının istinaf başvurusunun H.M.K. ‘nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 13.771,70-TL istinaf karar harcından kendisinden peşin olarak alınan 3.443,00-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 10.328,70-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve istinaf posta giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflarına tebliği işlemlerinin HMK 359/4 uyarınca Dairemiz tarafından yapılması yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde YARGITAY’A temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/09/2021