Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/777 E. 2023/1101 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2023/777
KARAR NO:2023/1101
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI:2020/290 Esas 2023/147 Karar
TARİHİ:07/03/2023
DAVA KONUSU:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:04/10/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :05/10/2023
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … Ltd. Şti arasına, 27/06/2018 tarihinde yüklenicisi müvekkili şirket olan iş yapım sözleşmesi akdedildiği ve işbu sözleşmeye dayalı 800.000-TL bedelli 15/10/2018 tarihli, … nolu fatura düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından iş yapım sözleşmesinin gereği gibi ifa edildiğini, dava konusu faturaların düzenlendiğini ve davalı tarafa sunulduğunu, davalı tarafça işbu faturaya itiraz edilmediğini, ancak fatura bedelinin vadesinin dolduğu halde ödemediğini ve müvekkili şirketi mağdur ettiğini, bunun üzerine arabulucuya başvuru yaptıklarını ancak anlaşamamakla sonuçlandığını belirterek müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen iş yapım sözleşmesine dayalı düzenlenmiş ve karşı tarafça da kanunun öngörmüş olduğu yasal süreler içerisinde herhangi bir şekilde itirazda bulunulmadığını ve kabul edilmiş olan 800.000-TL bedelli, 15/10/2018 tarihli, … nolu fatura bedelinin, ödenmeyen kısmının vade tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişkiye istinaden davaya konu edilen 15/10/2018 tarihli, … seri nolu, 800.000,00-TL tutarlı fatura tanzim edildiğini ve yine bu faturadan kaynaklı bakiye alacağın bulunduğu iddiası ile 60.000,00-TL alacak yönünden talepte bulunduğunu, müvekkili tarafından farklı tarihlerde davacıya ödemelerde bulunulduğunu, davacının bakiye alacağının kalmadığını, davacıya 622.000,00-TL çek ve senet ile ödeme yapıldığını, geriye kalan 178.000,00-TL ödemeyi ise iki adet aracın devri ile gerçekleştirildiğini, gerek çeklerin teslim alındığına dair tediye makbuzlarında gerekse … ve … plaka sayılı araçların karşılığı 178.000,00 TL alındığına dair makbuzlarda davacı vekili Av. …’un şahsi imzasının bulunduğunu, davacının talebinde kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; somut olayda; davacı ile davalı arasında 27/06/2018 tarihli iş yapım sözleşmesi düzenlendiğini, işbu iş yapım sözleşmesine dayalı olarak 15/10/2018 tarihli … numaralı fatura düzenlendiğini, davacı taraf işbu sözleşmeye dayalı yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalının ödemeleri gerçekleştirmediğini iddia ettiği, davalı taraf ise; farklı tarihlerde davacıya ödemelerde bulunulduğunu, davacının bakiye alacağının kalmadığını, davacıya 622.000,00-TL çek ve senet ile ödeme yapıldığını, geriye kalan 178.000,00-TL ödemeyi ise iki adet aracın devri ile ödemelerin gerçekleştirildiğini savunduğu, Mimarsinan Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazısı ile Erciyes Vergi Dairesi’nin … tarihli yazısı eklerinde sunulan form bs/ba formları incelendiğinde, davacının alacak talep ettiği, dava konusu faturanın taraflarca vergi idaresine Ba/Bs formu ile beyan edildiği, taraflar arasında bir ihtilaf söz konusu olmadığı, davacını davalıya dava dilekçesinde belirtilen fatura kapsamında 800.00,00 TL tutarında imalat yaptığı konusunda ihtilaf olmadığı, dosyada mevcut 027/06/2018 tarihli iş yapım sözleşmesinde iş bedelinin 800.000,00 TL olduğu, davalı tarafça alacak talep edilen fatura bedeli karşılığında davalıya çek ve senetlerle 622.000,00-TL ödeme yapıldığı, ayrıca 178.000,00-TL tutarında araç devri yoluyla yapılan ödeme yönünden, dosyada mevcut 26/07/2018 tarihli, … numaralı tediye makbuzu incelendiğinde; …, 2015 model … ve … plakalı 2016 model …bedelinin 178.000,00 TL olduğu, tediye makbuzunda teslim alan ve teslim edene ilişkin imza bulunduğu, ayrıca 27/08/2018 tarihli tutanak incelende bahse konu araçların davalı tarafından davacıya … Mah. … ada, … parselde yapılacak inşaatın mobilyalarının imalatı ve montajına karşılık teslim edildiğinin belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmede bu işe yönelik olduğu, dolayısıyla davacıya teslim edilen araçlar sebebiyle 178.000,00 TL ödeme yapıldığı, dosya kapsamında alınan 06/12/20222 tarihli bilirkişi raporu ile, Davacı şirket … Ltd. Şti’nin 2019 yılı defter kayıtlarına itibar edilmesi durumunda 225.609,32 – 178.000,00 TL = 47.609,32 TL alacaklı, davalı … Ltd. Şti’nin 2019 yılı defter kayıtlarına itibar edilmesi durumunda, 178.000,00TL – 178.000,00TL = 0 TL belirlendiği görülmekle, toplanan tüm deliller, müzekkere cevapları, tanık beyanları ve açıklanan tüm sebepler dikkate alınarak, davalı … Ltd. Şti’nin 2019 yılı defter kayıtlarına itibar edilmiş, 178.000,00TL – 178.000,00TL = 0 TL olduğu, davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağı kalmadığı dikkate alınarak davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm tesis edildiğini, tanık anlatımları ve ticari defter kayıtlarının gözardı edildiğini, her ne kadar 04/09/2018 tarihli sözleşmede satıcı olarak davalı şirket vekili …gözükmekte ise de vekil yapmış olduğu işlemleri kendi adına değil asil adına yaptığını, …’un vekil sıfatı ile yapmış olduğu bu işlemin davalı tarafın iddialarını ispat edecek mahiyette olmadığını, müvekkil şirketin yetkilisinin … olmadığının Ticaret Sicil Kayıtları ile sabit olduğunu, her ne kadar Yerel Mahkemece toplanan tüm deliller, müzekkere cevapları, tanık beyanları dikkate alınarak müvekkil şirketin alacağının olmadığı yönünde kanaat getirilmiş ise de ifadesine başvurulan tanık …’ın dahi ruhsat devir işleminin olup olmadığı yönünde net bir ifade kullanmadığını, aracı çalışan sıfatı ile …’ın aldığını iddia etmiş ise de bu iddianın mesnetsizliğinin SGK kayıtları ile sabit olduğunu, yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın, dosya kapsamında noter onaylı ticari defterler ve cari hesap ekstreleri incelenerek düzenlenen raporlara itibar edilmeyerek, davalının 47.600,00 TL’lik çek yönünden açık ikrarı gözetilmeksizin, müvekkil şirket yetkilisinin dahi tespit edilmeden, aracın devredildiği iddia edilen …’ın ifadesine başvurulmaksızın, davalının soyut iddialarına dayanılarak tesis edilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: İddia, savunma, sözleşme, fatura, bilirkişi raporu ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler.
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir.Taraflar arasında imzalandığı ihtilafsız olan 27/06/2018 tarihli sözleşmeye göre davacı yüklenici, davalı iş sahibi olup; uyuşmazlık anılan sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen 15/10/2018 tarihli … numaralı faturadan dolayı davacının alacağı bulunup bulunmadığı, söz konusu 800.000,00 TL bedelli fatura alacağının 622.000,00-TL çek ve senet ile ,geriye kalan 178.000,00-TL ödemenin ise iki adet aracın devri ile gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususlarında toplanmaktadır.Taraflar arasında, sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde öngörülen “eser sözleşmesi” ilişkisi kurulmuş olup, yüklenicinin edimi eseri iş sahibinin amacına uygun fen ve tekniğine uygun olarak teslim etmek, iş sahibinin edimi ise iş bedelini ödemektir.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddeleri uyarınca taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Yine, gerek doktrinde gerekse Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere; ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kişiye düşer.
Bu doğrultuda somut olayda; yüklenici tarafça eserin iş sahibinin amacına uygun fen ve tekniğine uygun olarak teslim edildiği noktasında uyuşmazlık olmayıp; iş bedeline hak kazandığı açıktır. Davalı iş sahibi ise iş bedelinin ödendiğini savunmakta olup; bu savunmasını ispat etmekle yükümlüdür.Mahkemece tarafların 2019 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile, iş bedeline ilişkin düzenlenen 15/10/2018 tarihli … numaralı 800.000,00 TL bedelli faturanın her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ticari defterlerine göre davalıdan 225.609,32 TL alacağı olduğu, davalı ticari defterlerine göre ise davacıya 178.000,00 TL borcu bulunduğu anlaşılmıştır.Davalı tarafça;fatura alacağının 622.000,00-TL’inin çek ve senet ile, bakiye 178.000,00 TL borcun …, 2015 model … ve …plakalı 2016 model … markalı araçlar ile ödendiği, bu hususta 26/07/2018 tarihli, … numaralı tediye makbuzu ve 27/08/2018 tarihli tutanağın bulunduğu belirtilmiş, davacı tarafça davalı çeklerinden … A.Ş. … Şubesi’ne ait … numaralı … tarihli 47.600,00 TL ve … numaralı … tarihli 30.000,00 TL bedelli çeklerin karşılıksız çıktığı, yine savunmada belirtilen araçların devri konusunda anlaşma yapılmış ise de; araç devirlerinin resmi olarak yapılmadığı ileri sürülmüştür. Dosyada mevcut 26/07/2018 tarihli, … numaralı tediye makbuzu incelendiğinde; …, 2015 model …ve … plakalı 2016 model … bedelinin 178.000,00 TL olduğu, tediye makbuzunda teslim alan ve teslim edene ilişkin imza bulunduğu, ayrıca 27/08/2018 tarihli tutanak incelendiğinde bahse konu araçların davalı tarafından davacıya … Mah. … ada, … parselde yapılacak inşaatın mobilyalarının imalatı ve montajına karşılık teslim edildiğinin belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmede bu işe yönelik olduğu, tutanakta davacı adına teslim alanın … olduğu; ancak SGK kayıtlarına göre, …’ın 2018 yılının 8. Ayında davacı çalışanı olmadığı, mahkemece …’ın ifadesine başvurulmadığı, tutanak tanığının ise … olduğu; anılan tanığın beyanlarında; 27/08/2018 tarihli tutanakta bulunan imzanın kendisine ait olduğunu, davalı şirkete ait inşaatta 4 ay çalıştığını, araçların davalı şirkete ait olduğunu ve iş karşılığında davacı firmaya verilmek için sözleşme imzalanarak araçların teslim edildiğini, ruhsat devirlerinin olup olmadığını bilmediğini, araçları teslim alan …’ın şirketin yetkili temsilcisi olup olmadığını bilmediğini; ama onun da kendi gibi çalışan olduğunu, , evrakları da onun getirip götürdüğünü, araçları da çalışan sıfatı ile teslim aldığını, aracın hatta servis aracı olduğunu üzerinde kaplamalar olduğunu, orada söktüklerini hatırladığını beyan ettiği , Trafik Tescil kayıtları incelendiğinde ise; … plakalı aracın davalı şirket adına kayıtlı iken Kayseri 8. Noterliği … tarihli resmi senet ile dava dışı … Turizm firmasına devredildiği, devir esnasında davalı firmaya davacı firmanın vekili Av. …’un vekalet ettiği, yine tediye makbuzlarında da aynı vekilin imzası olduğu, diğer aracın tescil kayıtlarının dosyada bulunmadığı, vekil … isticvabında; 26/07/2018 tarihli tediye makbuzundaki imzanın kendisine ait olduğunu, bu iki aracın ödenmeyen çeklere karşılık davalı tarafça verileceğini; ama satışının verilmediğini, 04/09/2018 tarihli satış sözleşmesindeki imzanın da kendisine ait olduğunu, fakat bu imzayı … Ltd. Şti adına attığını; ama olayı hatırlamadığını, yani satış parasını kimin aldığını hatırlamadığını, … Ltd. Şti’nin fatura dışı alacağına istinaden alınmış olabileceğini, diğer … plakalı aracın satışının hiç yapılmadığını beyan etmiştir.Mahkemece yazılı gerekçe ile davalı ticari defterlerinin esas alınarak davacıya söz konusu faturadan kaynaklı bakiye 178.000,00 TL borcun iki adet araç devri ile ödendiği ve davacı alacağının kalmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili 08.02.2022 tarihli duruşmada; müvekkilinin 47.600,00-TL çek yönünden davacıya borcu bulunduğu, ancak diğer yandan 178.000,00-TL alacağın davacı şirket yetkilisi tarafından araçlar devir alınmak suretiyle 26/07/2018 tarihli … numaralı bizzat kendisi tarafından imzalı makbuz ile sabit olduğunu belirtmiş, istinafa cevap dilekçesinde ise; beyanlarının duruşma zaptına hatalı olarak geçirildiğini belirtmiştir.Öncelikle eldeki davada ispat yükü ödeme savunmasında bulunan davalı tarafta olup; her ne kadar mahkemece davalı defterlerinin hükme esas alındığı ve buna göre bakiye borcun 178.000,00 TL olduğu kabul edilmiş ise de; davalı vekilinin 08.02.2022 tarihli duruşmada 47.600,00 TL bedelli çeke yönelik borçlu olunduğunun kabulü ile bakiye 178.000,00 TL borç toplamının davacı ticari defterlerine göre belirlenen 225.609,32 TL alacağa tekabül etmektedir. Bu noktada; Dairemizce 47.600,00 TL borca yönelik kabulün dışında tartışılması gereken husus 178.000,00 TL borcun iki araç devri ile yapılıp yapılmadığı hususudur. Bu noktada araçların devredildiğine yönelik belgeler ve yukarıda açıklanan trafik tescil kayıtları incelendiğinde; … plakalı aracın devrinin dosya kapsamındaki tutanak ve tediye makbuzu, resmi senet ve isticvap ile tanık beyanları kapsamında davacıya yapıldığı; ancak diğer aracın devrinin ispatlanamadığı, … plakalı aracın devir bedeli resmi senette 65.000,00 TL olarak belirtildiğinden; 178.000,00 TL olan iki araç bedelinden ispatlanan devre yönelik devir bedeli olan 65.000,00 TL düşüldüğünde devredildiği ispatlanamayan aracın devir bedelinin 113.000,00 TL olarak kabulü gerekeceğinden, davacı alacağının 47.600,00 TL + 113.000,00 TL = 160.609,00 TL olduğu kabul edilmelidir.
Bilindiği üzere; 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117. Maddesinde Temerrüt; ”Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir. Sözleşmeye aykırılık hükümlerine göre; borçludan faiz talep edilebilmesi için bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur.Dolayısıyla her ne kadar davacı taraf faizin başlangıç tarihinin faturanın vade tarihi olarak kabul edilmesini ve vade tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiş ise de; faturada ve taraflar arasındaki sözleşmede açıkça kesin bir vade kararlaştırılmadığı gibi, dava tarihinden evvel davalının temerrüte düşürüldüğüne dair de dosya kapsamında bir belge bulunmamaktadır. Bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen değere dava tarihinden, ıslah ile arttırılan değere ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir.Dolayısıyla sadece 1 araç devrine yönelik borcun ispatı ve davalı vekilinin kısmi kabul beyanı dikkate alınarak mahkemec davacı davasının 160.609,00 TL üzerinden kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de; yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi hükmü gereğince kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/290 E. 2023/147 K sayılı kararının yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA;
B-DAVANIN YENİDEN ESASIYLA İLGİLİ OLARAK;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 160.609,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, hüküm altına alınan alacağın 60.000,00 TL’sine dava tarihi olan 16.04.2020 tarihinden, 100.609,00 TL’sine ıslah tarihi olan 21.12.2021 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken 10.971,20 TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 1.024,65-TL peşin harç ve 2.828,20-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye kalan 7.118,35 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 3.852,85 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 439,20 TL posta ve tebligat masrafı, 1.100,00 TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.593,60 TL masrafın kabul red oranına göre hesaplanan 1.134,48 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.300,00 TL masrafın kabul red oranına göre 662,63 TL masrafın davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, bakiye masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 25.697,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Yatırılan gider avansından varsa kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul red oranına göre hesaplanan 939,70 TL’sinin davalıdan alınarak, bakiye 380,30 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
C-İSTİNAF YARGILAMASI YÖNÜNDEN;
1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine.
2-Davacı tarafından istinaf kanun yolunda yapılan 492,00 TL istinaf başvuru harcı ve 135,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 627,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Karar tebliği ve harç işlemlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 333. md. uyarınca İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı var ise; 6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 59. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürünce başvuranlara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04.10.2023