Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2023/296
KARAR NO:2023/846
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARAS:2019/236 Esas 2022/98 Karar
KARAR TARİHİ:08/02/2022
DAVANIN KONUSU:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:21/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:23/06/2023
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Fabrikası’nın … tesislerinde şeker ve mamulleri entegre tesisi 30.000 ton kapasiteli “ … Ambarı” işini yüklenici sıfatı ile anahtar teslimi olarak 12.04.2018 tarihinde aldığını, yer teslimi yapıldıktan sonra işin teslim süresinin 165 gün olduğunu, işin bir kısını olan “şeker konveyör ve silo imalatının” yapılması için davalı ile alt yüklenici olarak 28.05.2018 tarihinde sözleşme imzalandığını, davalıya iş programının aktarıldığını, davalının işin süreli olduğunu bildiğini, sorumlu olduğu Bunker’in gelmeden kuleye devam edilmesinin mümkün olmadığının e-mail olarak ve defalarca telefonla davalıya bildirilmesine rağmen süresi içinde işi yapmayarak davacının işverene karşı cezalı duruma düşmesine sebep olduğunu ve işveren firma tarafından tutanak düzenlendiğini, davalının Bunker, Elevatör, Konveyör Bant sistemini alt yüklenici olarak üstlendiğini, işveren firmanın istediği bant, … gibi marka ve ebatlardaki malzemeleri de farklı gönderdiğini ve işin 165 günlük süre dolması üzerine eksik kısımların davacı şirketin kendi elemanları ve işveren firmanın elemanları ile yapılarak hakediş düzenlendiğini, davalının yapması gereken iş karşılığının hakedişten kesildiğini, hakedişten kesilen tutarın {(poz no:1 fatura 1’e istinaden) beyaz kauçuk bant EP 500/3 800 mm 4/2 mm için 125.170,74 TL + (poz 2 fatura 2’e istinaden) back stop 7100 Nm BA 45R malzeme için 11.155,50 TL + 23.170 paslanmaz sac yapımı için 13.491,63 TL =} 149.817,70 TL + KDV olduğunu, davacının ödemesi gereken tutarı davalıya ödemesine rağmen ve sözleşme ile kararlaştırılan son ödemenin iş tesliminde yapılacağı kararlaştırılmasına rağmen, kalan ödemelerin verilmediği takdirde iş bırakacağını söyleyerek davacıdan tahsil ettiğini, hakedişin yapılabilmesi için davacının davalının işçilerinin sigorta primleri olan 11.863,60 TL’yi ödemek zorunda kaldığını, sözleşmede 24 ay garanti olmasına rağmen Aralık ayı içinde davalının sorumlu olduğu makine aksamında arıza çıktığını, davalının garanti kapsamında olmasına rağmen ilgilenmediğini, arızanın başka firmalarca giderildiğini, sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin 110 gün (14.09.2018) olduğunu ve bu sürenin dolmasına rağmen işin tamamlanmadığını, hakedişin 28.12.2018 tarihinde yapılabildiğini, davalının yapması gereken işlerin dahi işveren firmanın yardımı ile tamamlandığını ve bedelinin de hakedişten kesildiğini, davalının davacıya 18.03.2019 tarihli 160.399,76 TL tutarında fatura düzenlendiğini, davacının hakedişinden kesilen tutarla davalının işçilerine ödenen sigorta primlerinin bir kısmının faturada belirtilen tutardan mahsup edilerek dava açma zarureti doğduğunu, ayrıca davalı teklifinde günlük gecikme için 1.000 Euro ceza uygulanacağının kabul ve teklif edilerek imza altına alınan sözleşmeden dolayı 50.000 Euro karşılığı 350.000 TL gecikme tazminatı talep ettiklerini, davalının Kayseri 8. Noterliğinin … yevmiye numaralı … tarihli ihtarnamesi ile temerrüde düşürüldüğünü belirterek şimdilik 350,000TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının davalıya olan borcunu ödemekten kaçındığı için bu davayı açtığını, davacının Kayseri 1. ATM’nin 2019/100 E ve 2019/312 K sayılı dava dosyası ve ekinde sunulan dokümanlar ile derdest davada davacının dava dilekçesi ve ekinde sunduğu dokümanların birbirinden farklı ve birbirini çürüten açıklama ile dolu olduğunu, 28.05.2019 tarihli sözleşmede iş bedelinin 125,000 Euro+KDV, iş süresinin siparişin onayından sonra 110 gün olarak yazılı olduğunu, iş bedelinin %40’ının sözleşme tarihinde peşin, %40’ının sevkiyatta ve %20’sinin iş tesliminde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının 29.05.2019 tarihinde ödemesi gereken %40 tutarındaki peşinattan 200.000 TL kısmi ödeme yaptığını, 23.07.2018 tarihinde 100.000 TL ödediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğunu, davacının kendi edimini yerine getirmeden davalıdan ifa isteyemeyeceğini, bu şartlar altında 110 günlük iş teslim süresi %40 peşinatın tamamlandığı 23.07.2019 tarihinde başlayacağını, bu süreye ayrıca davalıdan kaynaklanmayan işveren firma, davacı ya da diğer taşeronlardan kaynaklanan gecikme süreleri de eklenerek teslim süresinin hesaplanacağını, işin teslim tarihine ilişkin davalıya izafe edilecek kusur olmadığını, yapması gereken ödemeleri eksik ve geç yapan davacı olduğunu, davalının sözleşme gereği sevki gereken makine ve ekipmanları süresinde imalatın yapılacağı yere sevk ve teslim ettiğini, montajın yapılacağı alanın hazır bir şekilde davalıya teslim edilmemesinden gecikme yaşandığını, buna ilişkin fotoğraf ve yazışmaların dosyada bulunduğunu, alt yüklenici olan davalının yapması gereken işlerin bulunduğu alana çıkış merdiveni, silonun yan kısımlarında çalışılabilecek platform ve silo borularının bağlanabileceği şasenin süresinde yapılmadığından davalıya yer teslimi yapılarak işin tamamlanması mümkün hali getirilmeden teslimde ortaya çıkan gecikmede kusur yüklenemeyeceğini, davalıya yer teslimi yapılmasına müteakip montaj işleminin derhal tamamlandığını ve 27 Kasım tarihinde işin teslim edildiğini, kullanılan malzemelerin iş sahibinin talebi ve personeli ile davacının personelinin kabulü ve sağlanan mutabakatla bedelinin ödeneceği söylenerek değiştirildiğini, davacının bu değişikliklerden bir zararının olmadığını, 16m’lik elevatör konveyörünün proje değiştirilerek 22 m olarak üretildiğini, sözleşmede belirtilen Rulo konveyörlerin proje değişiklikleri yapılarak modüler bantlı konveyör ile değiştirildiğini ve ilave işler yapıldığını, bu sebeple yaşanan gecikmelerin sorumlusunun davalı olmadığını, şeker taşıma konveyörlerinde kullanılan 10 mm kauçuk bant malzemenin … marka olarak Avrupa’dan ithal edildiğini, montaj için götürülen bantlarda problem olduğunun anlaşıldığını, iş sahibinin talebiyle ve davacının talimatıyla iş sahibinin elinde bulunan yedek bantlar kullanılarak işin tamamlandığını, davalı tarafa fatura keserken bu bant ve diğer eksikliklerin bedelini düşerek fatura kestiğini, davacı tarafça ödenen sigorta primleri sebebiyle herhangi bir zararının olmadığını, bahse konu tutarın ödemelerden mahsup edildiğini, aynı tutarın mükerrer olarak talep edilemeyeceğini, iş sahibi tarafından hazırlanan eksik işler listesindeki şeker konveyörlerinin üzerinin kapatılması ve konveyörlerin motor şasesinin güçlendirilmesi ve tork kollarının düzeltilmesi hususun davalı tarafça giderildiğini, diğer eksikliklerin başka taşeronlara ait olduğunu, davacının bütün imalatı çalıştırıp test ederek, herhangi bir ayıp ya da eksik imalat yapılmadığını görüp kabul ederek işin kabulünü yaptığını, ayıplı ya da eksik imalat olmadığını, davacının eksik ve ayıplı işler nedeniyle zarar ve alacak ya da gecikme cezası adı altında davacıya yapılan ödemelerden kesinti yapıldığına ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının itirazı kayıt ileri sürmeden işin kabulünü yaptığını, ceza-i şart adı altında herhangi bir ödeme talep etmesinin mümkün olmadığını, derdest davanın açılmasının nedeninin davalıya olan borcunu ödemek istememesinden kaynaklandığını belirterek derdest davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 18.03.2019 tarihli ve KDV dahil 160.399,76 TL bedelli fatura alacağının 20.03.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :Mahkemece; asıl davada dosya arasında davalı-karşı davacının davacı-karşı davalıya imalatını gerçekleştirdiği işlerin hangi tarihte başladığı ve hangi tarihte tamamlandığı, gecikme olup olmadığı, gecikmenin davalının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını gösteren somut bir delil bulunmadığı gözetilerek davacı-karşı davalının gecikme tazminatı talebinin reddine, karşı davada ise; davaya konu sözleşmede sözleşme bedelinin 125.000,00 Euro+KDV olarak belirlendiği, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme de dikkate alındığında davalı-karşı davacı tarafından düzenlenen fatura bedelli toplamının 794.635,40-TL olduğu, davacı-karşı davalı tarafça davalı-karşı davacıya yapılan ödemeler toplamının ise 652.810,20-TL olduğu, ayrıca davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıya 1.635,01-TL bedelli faturalar düzenlediği, bu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, her ne kadar davalı-karşı davacının ticari defterlerinde bu faturalar ödemesi yapılmış olarak işlenmiş ise de davacıda tahsilat gözükmediği, davalının ödemeleri ispatlaması gerektiği, ancak davalı-karşı davacı tarafından dosyaya herhangi bir ödeme belgesi ibraz edilmediği anlaşılmış olmakla, davalı-karşı davacının faturalardan kaynaklanan alacağının belirlenmesi amacıyla davacı-karşı davalının yaptığı ödemelerin ve düzenlediği fatura bedellerinin mahsubu gerektiği, bu doğrultuda davalı-karşı davacı tarafça düzenlenen fatura bedelleri toplamı olan 794.635,40-TL’den davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya yapılan ödemeler toplamı olan 652.810,20-TL’nin ve davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya düzenlenen faturalar toplamı olan 1.635,01-TL’nin mahsubu sonucu davalı-karşı davacının davacı-karşı davalıdan faturadan kaynaklı 140.190,19-TL alacağının bulunduğu kanaatine varılarak karşı davanın kısmen kabulü ile 140.190,19-TL’nin 20/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte karşı davada davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ :Davacı – Karşı Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu makinelerin nasıl olması gerektiği gibi konularda makine bilirkişi raporlarının eksik kaldığını, yargılama sırasında da bu hususlar dile getirilmesine, itirazlarda bulunulmasına rağmen mahkemenin bu itirazları dikkate almadan hüküm kurduğunu, makine raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, müvekkil firma tarafından davalı tarafa iş programı aktarıldığını, tek makine mühendisi tarafından düzenlenen 26.04.2021 tarihli ek raporda 25 günlük bir gecikme olduğu, maillerin incelenmesinin uzmanlık alanına girmediğini beyan ederek sadece müvekkil firma ile Şeker Fabrikası arasındaki sözleşmeye göre, davanın tarafları arasındaki sözleşmeye değinmeden rapor tanzim edildiğini, rapora yapılan itirazlar değerlendirilmeden eksik, hatalı ve çelişkili tespitler yapıldığını, davalı-karşı davacı bilirkişi raporlara itirazlarının tamamında her makinenin getirilmesinde, montajında işin uzadığını kabul etmesine rağmen uzamanın raporlarla tespit edilemediğini, raporların hiç birinde sözleşmenin başlama tarihi ve bitiş tarihi ile işin ne kadarlık bir sürede tamamlandığının belirtilmediğini, sorumlu olduğu makinelerin zamanında yapılmaması diğer sistemlerin de kurulumunu geciktireceğinin bilirkişilerce bilinmediğini, müvekkil firma tarafından davalı tarafa mailler gönderilerek uyarı ve bildirimlerde bulunulduğunu ancak davalı tarafın paranın eksik ödendiğine dair müvekkil firmaya işi yavaşlatma, geç teslim etme veya teslim etmeyeceğine dair bir bildirim ya da temerrüdü bulunmadığını, davalı-karşı davacının, karşı dava dilekçesi ile müvekkil şirket aleyhine 160.399,76 TL değerinde dava ikame ettiğini, mahkemece karşı davanın yasaya aykırı olarak reddedilen kısım üzerinden davalı-karşı davacı vekiline AAÜT uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, taraflar arasındaki sözleşme de işin gecikmesi durumunda günlük 1000 Euro ceza uygulanacağının kararlaştırıldığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı-karşı davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesi ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; Hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere, tarafların usulüne uygun olarak tutulmuş ve birbirini doğrulayan ticari defter ve kayıtlarıyla müvekkili davalı-karşı davacı şirketin davacı – karşı davalı şirkete borcu olmadığı gibi, davacı-karşı davalı şirketten alacaklı olduğunun sabit olduğunu, davacı-karşı davalı tarafın istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü, iş akışına dönük asılsız iddiaları ve bu iddialarına dayanak olduğunu ileri sürerek atıf yaptığı asılsız mail yazışmaların asılsız oldukları gibi hiçbir şekilde istinaf aşamasında dinlenemeyeceğini, dikkate alınamayacağını, zira bu iddiaların ve bahse konu asılsız maillerin yargılamanın hiçbir aşamasında ileri sürülmediğini, dosyaya sunulmadığını, bilirkişi raporlarına karşı itirazen dile getirilmemiş iddialar olduğunu, iddia ve savunmanın genişletilmesine muvafakatlerinin olmadığını, yine kök rapora ve diğer bilirkişi raporlarına karşı davacı karşı davalı tarafından bilirkişinin yeterliliği başta olmak üzere üzere istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususların hiçbirinin doğru olmadıkları gibi, yargılamanın hiçbir aşamasında dosyaya sunulmadığını, bilirkişi raporlarına karşı itirazen dile getirilmemiş iddialar olduğunu, iddia ve savunmanın genişletilmesine muvafakatlerinin olmadığını, hükme esas alınan raporda bilirkişilerin sonuç itibarıyla dosya kapsamına ve hukuka uygun olarak işin tesliminde müvekkilinden kaynaklanan gecikme olmadığı ve davacı tarafça gecikme tazminatı talep edilemeyeceği sonucuna varıldığını, bu bağlamda istinaf dilekçesinde davacı-karşı davalı tarafından ileri sürülen iddiaların asılsız olduğunu, geçici kabul sırasında müvekkili şirketi ilgilendiren eksik işlerin müvekkili şirket tarafından derhal tamamlandığı halde, bu iş kalemlerine ilişkin olarak müvekkiline yapılması gereken ödemelerden kesinti yapılmasının hatalı olduğunu belirterek; davacı-karşı davalı şirketin istinaf başvurusunun esastan reddini, davalı-karşı davacı müvekkili alacağının tahsilini teminen açtıkları kısmi karşı davanın gerek kısmen reddedilen yönüyle gerekse de (fazlaya ilişkin saklı tuttuğu) kısmı red tutarını aşan müvekkili şirketin alacağının hesaplanmamış ve hükmedilmemiş olması yönüyle (dilekçenin 5. Maddesindeki kapsamda) hukuka aykırı olduğundan katılma yoluyla istinaf başvurusunun kabulüyle, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/236 Esas ve 2022/98 Karar sayılı kararının kaldırılarak ve yeniden yargılama yapılarak, eksik hükmedilen alacak tutarı hesaplanarak davanın bütünüyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :İddia, savunma, sözleşme evrakları, keşif, bilirkişi raporu ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler.
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;Asıl ve Karşı Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.Asıl davada davacı – karşı davada davalı yüklenici, asıl davada davalı- karşı davada davacı taşerondur.Davacı-Karşı Davalı … Ltd Şti. ile dava dışı iş sahibi Kayseri … A.Ş. arasında 12/04/2018 tarihinde “… Tesisine 30.000 TON kapasiteli … ambarı işi” için sözleşme imzalandığı, işin süresinin 165 takvim günü olduğu, davacı-karşı davalı … Ltd Şti. ile davalı-karşı davacı … Ltd. Şti. arasında 28/05/2018 tarihinde ise; 41 m toz şeker taşıma konveyörü, 53 m toz şeker taşıma konveyörü, 16 m elevatör konveyörü, 4,5 m çapında krom silo ve Zincir tahrikli rulo konveyör (Sonrasında proje değişikliği ile modüler konveyöre dönüşüyor) işlerini kapsayacak sözleşme imzalandığı, işin süresinin 110 takvim günü olduğu , iş bedelinin ise 125.000 Euro+KDV olduğu sabittir.Davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacının imalatı zamanında yapmadığını ve asıl işverenin kesinti yaptığını, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında gecikilen her gün için 1.000 Euro davalının ödeme yapması gerektiğini belirtmiş olup, asıl davada uyuşmazlık davalı taşeronun teslimde gecikip gecikmediği, süresi ve yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan gecikme cezasını taşerondan talep edip edemeyeceği hususlarındadır.Taraflar arasındaki sözleşmede “işin gecikmesi durumunda günlük 1000 Euro ceza uygulanacaktır” düzenlemesi bulunmaktadır.Sözleşmedeki ceza düzenlemesi borcun belirlenen zaman ve yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırıldığından ifaya ekli cezai şarttır. Bu cezanın istenebilmesi için ifanın çekincesiz kabul edilmemiş ya da bu haktan açıkça feragat edilmemiş olması gerekir. Aksi halde cezai şartı isteme hakkı düşer. Davacı yüklenicinin cezai şarttan feragati söz konusu değildir. Sözleşmede çekincesiz kabul halinde dahi cezai şartı isteme hakkının düşmeyeceği, buna rağmen istenebileceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır.Sözleşmedeki düzenleme yükleniciye gecikme nedeniyle ihtirazi kayıt konulması şartını ortadan kaldıran nitelikte değildir. Davacı da gecikmiş ifayı açıkça cezai şart isteme hakkını saklı tuttuğunu belirtmeksizin kabul etmiştir. Gecikme cezası ile ilgili davalıya keşide edilmiş faturası ve kendi defterlerinde cezai şartla ilgili alacak kaydı bulunmamaktadır. Somut olayımızda ise davacı-karşı davalı yüklenici işin 110 gün gecikme ile teslim aldığını ve kesin hak edişin 28.12.2018 tarihinde yapıldığını kabul etmiş olup, teslim sırasında ihtirazı kayıt ileri sürmediğinden ve sözleşmede de aksine bir düzenleme olmadığından cezai şart isteme hakkı düşmüştür. Bu nedenle, davacı-karşı davalının cezai şart isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Karşı dava ise; 18/03/2019 tarihli faturadan kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkin olup; söz konusu fatura davacı-karşı davalı defterlerinde kayıtlı olmakla birlikte dosya arasında bulunan … Vergi Dairesinin cevabi yazısı ekindeki Form BA belgelerine göre davaya konu 160.399,76-TL bedelli faturanın davacı-karşı davalı tarafça vergi dairesine beyan edildiği, dolayısıyla ödeme ispatının davacı-karşı davalıda olduğu anlaşılmıştır.Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonunda; sözleşme bedelinin 125.000,00 Euro+KDV olarak belirlendiği, davalı-karşı davacı tarafından düzenlenen fatura bedeli toplamının 794.635,40-TL olduğu, davacı-karşı davalı tarafça davalı-karşı davacıya yapılan ödemeler toplamının ise 652.810,20-TL olduğu, ayrıca davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıya 1.635,01-TL bedelli faturalar düzenlediği, bu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, her ne kadar davalı-karşı davacının ticari defterlerinde bu faturalar ödemesi yapılmış olarak işlenmiş ise de davacıda tahsilat gözükmediği, davalının ödemeleri ispatlaması gerektiği, ancak davalı-karşı davacı tarafından dosyaya herhangi bir ödeme belgesi ibraz edilmediği anlaşılmış olmakla, davalı-karşı davacının faturalardan kaynaklanan alacağının belirlenmesi amacıyla davacı-karşı davalının yaptığı ödemelerin ve düzenlediği fatura bedellerinin mahsubu gerektiği, bu doğrultuda davalı-karşı davacı tarafça düzenlenen fatura bedelleri toplamı olan 794.635,40-TL’den davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya yapılan ödemeler toplamı olan 652.810,20-TL’nin ve davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya düzenlenen faturalar toplamı olan 1.635,01-TL’nin mahsubu sonucu davalı-karşı davacının davacı-karşı davalıdan faturadan kaynaklı 140.190,19-TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle karşı davanın kısmen kabulü ile 140.190,19-TL’nin 20/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte karşı davada davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir.Mahkemece ticari defter incelemesi sonucu karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik yok ise de; karşı davanın reddedilen kısmı yönünden davacı-karşı davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamakla birlikte yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı-karşı davacı velinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf taleplerinin karşı davanın reddedilen kısmında vekalet ücreti takdiri ile sınırlı olmak üzere kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi hükmü gereğince kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE;
B-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/236 Esas 2022/98 Karar sayılı kararının yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA;
C-DAVANIN YENİDEN ESASIYLA İLGİLİ OLARAK;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı-karşı davalı tarafından yatırılan 5.977,13-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 5.896,43-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı-karşı davalı …’ne iadesine,
3-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Asıl dava yönünden davalı-karşı davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 32.950,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacı-karşı davalı …’nden alınarak davalı-karşı davacı …’ne verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacı-karşı davalı …’nden alınarak Hazineye gelir kaydına,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 140.190,19-TL’nin 20/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karşı dava yönünden alınması gereken 9.576,39-TL karar ve ilam harcından karşı dava açılırken yatırılan 2.739,23-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.837,16-TL karar ve ilam harcının davacı-karşı davalı …’nden alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcı ile 2.739,23-TL peşin harcın davacı-karşı davalı …’nden alınarak davalı-karşı davacı …’ne verilmesine,
4-Davalı-karşı davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 45,50-TL müzekkere ve posta gideri, 1.680,09-TL talimat ve bilirkişi ücretleri ile 419,90-TL keşif harcı olmak üzere toplam 2.145,49-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.875,17-TL’lik kısmının davacı-karşı davalı …’nden alınarak davalı-karşı davacı …’ne verilmesine,
5-Davalı-karşı davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 17.268,07-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacı-karşı davalı …’nden alınarak davalı-karşı davacı …’ne verilmesine,
6-Davacı-karşı davalı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalı-karşı davacı …’nden alınarak davacı-karşı davalı …’ne verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacı-karşı davalı …’nden alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
D-İSTİNAF YARGILAMASI YÖNÜDEN;
1-Davalı-karşı davacı …’nin istinafı nedeniyle alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin yatan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın Davalı-karşı davacı …’nden alınarak Hazineye gelir kaydına,
2-Davacı-karşı davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine.
3-Davalı-karşı davacı … tarafından istinaf kanun yolunda yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı-karşı davalı … tarafından yapılan 441,40 TL istinaf başvuru harcından ibaret istinaf yargılama giderinin Davalı-karşı davacı …’nden alınarak Davacı-karşı davalı …’ne verilmesine,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansı var ise; 6100 Sayılı HMK’ nun 333. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 59. Maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra başvuranlara iadesine,
7-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1, 361/1, 362/1-a ve 365/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya hükmü veren İlk Derece Mahkemesi’ne veya temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/06/2023