Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1338 E. 2023/1208 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2023/1338
KARAR NO:2023/1208
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI:2023/648 Esas sayılı derdest dosya
TARİHİ:11/07/2023
DAVA KONUSU:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP :İhtiyati Tedbir Hakkında
KARAR TARİHİ:18/10/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :19/10/2023
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 06.04.2021 tarihinde sözleşme imzalandığını, bahsi geçen sözleşme gereği davacı müvekkil, davalı şirketin alt taşeronu olarak … Madeni içerisinde yer alan Liç sahasında Faz 2.1-2.2 projesi kapsamında toprak işleri yönetimi, HDPE jeomembran ve boru uygulamaları yapım işini üstlendiğini, sözleşme imzalanmasına müteakip davacı müvekkilce sözleşme çerçevesinde yapılması gerekli işlemler ivedilikle yerine getirildiğini, bu hususa ilişkin tüm resmi kurum kayıtları ile taraflar yetkilileri arasında gerçekleşen mesajlaşma kayıtları dilekçemiz ekinde ayrıca sunulacağını, taraflar yapılacak olan işin birim fiyatı olarak ise 2,00mm HDPE Jeomembran, 2,00 mm iletken, HDPE Jeonet ve boru uygulamaları için iş bedeli olarak 1.081.000,00-TL + KDV olarak belirlendiğini, yine taraflarca toprak işleri yönetim bedeli olarak aylık 140.000,00-TL + KDV belirlendiğini, 01.04.2021 tarihinde başlanan toprak işleri yönetim işlemleri 2022 yılı ocak ayı sonuna kadar devam ettiğini, davacı müvekkilce sözleşme gereği işlerin yapılması esnasında davalı şirketçe ekstradan talep edilen boru delme işlemleri ve diğer tüm ekstre işlemler için 422.000-TL + KDV ye anlaşılmış yine tüm bu ekstre iş ve işlemler davacı müvekkilce eksiksiz olarak yerine getirildiğini, taraflar arasında imzalanan 06.04.2021 tarihli sözleşme gereği tüm işlemleri eksiksiz olarak yerine getiren davacı müvekkil hesabına davalı tarafça bir kısım ödemeler yapıldığını, dava miktarı olan 1.943,540-TL lik kısmın ödemesi ise davalı tarafça yapılmadığını , bu hususa ilişkin banka kayıtları ayrıca sunulacağını, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına bir kısım ödemeler yaptığını kabul eden davalı, borcu olduğunu da aynı dilekçede kabul ettiğini, davacı müvekkil, işin başlama tarihi olan 06.04.2021 tarihinde işe başlamış ve üzerine düşen tüm işlemleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, borçlu olduğunu bildiği halde Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına itirazda bulunan ve davacı müvekkilin alacağına haksız ve kötü niyetli olarak ulaşmasını engel olan davalı şirket hakkında ihtiyati tedbir talebinin kabul edilerek, davalı firmanın Kayseri ilinde mevcut bankalardaki hesaplarına dava miktarı ile sınırlı olmak kaydı ile tedbir konulmasını talep ettiğini, iş bu talebin dava dilekçesi ekinde mevcut sözleşme, davalı tarafça yapılan ödeme belgeleri ve cari hesap mutabakat belgesi dikkate alınarak kabulüne karar verilmesini talep ettiğini, öncelikli olarak ihtiyati tedbir talebinin kabul edilerek, davalı firmanın Kayseri ilinde mevcut bankalardaki hesaplarına dava miktarı ile sınırlı olmak kaydı ile tedbir konulmasını, akabinde haklı davanın kabulüne karar verilmesini, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya takibinin devamına, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına, devamına karar verilen asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizinin uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekillik ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece 11.07.2023 tarihli ara karar ile; ilgili yasa maddeleri, dava dilekçesi ve ekinde sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; eldeki davanın, bir miktar alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi ve icra inkar tazminatı istemli olduğu, işbu davada davalı şirketin Kayseri İli’ndeki banka hesaplarının bizatihi uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK’nun 389/1. maddesine göre uyuşmazlık konusu olmayan şeyler üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı, davacının ihtiyati tedbir talebinde HMK’nun 389/1. maddesinin yasal koşullarının bulunmadığı, başka bir anlatımla ihtiyati tedbirin yasaca aranan koşullarının mevcut bulunmadığı gerekçesiyle, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eldeki davada istemin, icra takibine borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali istemi olup buna göre inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiğini, ihtiyati tedbir/ ihtiyati haciz talebinin haklılığını ispat için yaklaşık ispat yönünden taraflar arasında 06/04/2021 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca yüklenen edimlerin müvekkil şirket tarafından yerine getirildiğini, bununla birlikte tarafların birbirlerine karşı alacaklarının hesabı noktasında davalı tarafça 28/01/2022 tarihli cari hesap mutabakat belgesi hazırlanmış olup davalı tarafından sadır bu belge ile dava konusu alacağın ispatlanmış bulunduğunu, 28/01/2022 tarihli cari hesap mutabakat belgesi incelendiğinde davacı müvekkilin 28/01/2022 tarihi itibariyle 2.610.340,00-TL alacaklı olduğunun anlaşıldığını, borçlunun icra dosyasına sunmuş olduğu 27/02/2023 tarihli borca itirazlarında sözleşmenin varlığını inkar etmediğini, aksine sözleşmeyi kabul ettiğini, mahkemece her ne kadar HMK’nın 289. Maddesi gereğince değerlendirme yapılarak karar verilmişse de müvekkilin yaklaşık ispat koşulunu yerine getirdiğinden mahkeme kararının yasaya aykırı olduğunu, mahkemece, ihtiyati haciz koşullarının eldeki davada oluşup oluşmadığı değerlendirilmeden yalnızca tedbir talep edilen banka hesaplarının davaya konu olmaması nedeniyle talebin reddinde hukuka uyarlık bulunmadığını, tarafların talebine konu alacak miktarı, aralarındaki menfaat dengesi, dava değeri ve ihtiyati tedbirin amacı birlikte değerlendirildiğinde müvekkillerin alacağının tahsilini teminen ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :İddia, savunma, sözleşme evrakları, icra dosyası ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler.
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;Dava , eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Talep ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak istinafen talebin ihtiyati haciz olarak değerlendirilip tedbir kararı verilmesine yöneliktir.İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK’nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakim, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır.Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur.Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun’un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK’nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir.Dosya kapsamından ihtiyati tedbir konulması istenen davalıya ait banka hesaplarının uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, HMK 355. maddesi kapsamında yapılan inceleme sonucu anlaşılmakla, davacılar vekilinin başvurusunun 6100 Sayılı Hmk’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı var ise; 6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 59. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürünce başvuranlara iadesine,
6-Kararın Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’ nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/10/2023