Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2022/77
KARAR NO:2022/872
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI:2020/750 Esas 2021/633 Karar
KARAR TARİHİ:07/09/2021
DAVA KONUSU:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:22/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :23/06/2022
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜNÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin yürüttüğü inşaat işinin yapı projelerinin hazırlanması ve uygulayıcıların temini işinin davacı şirket tarafından üstlenildiğini ve bu işin yerine getirildiğini, davalı şirketin bedel ödeme borcunun büyük bir kısmını yapmadığını, taraflar arasında iş bedeli konusunda bir sözleşme olmadığını, mimarlar mühendisler odası asgari ücret tarifelerinin uygulanması gerektiğini, Kayseri Bölgesi’nde 12.416 m² alanlı inşaatta 4A sınıfı yüzeysel temel betonarme işi için; statik proje bedelli alacakları için 5.000,00-TL, statik fenni mesuliyet bedeli alacağı için 5.000,00-TL, mimari proje yapımı bedeli alacağı için 5.000,00-TL, bedelli alacak için 5.000,00-TL, mimari TUS bedeli alacağı için 5.000,00-TL, harita TUS bedeli alacağı için 2.500,00-TL, elektrik projesi yapımı ve elektrik TUS bedeli alacağı için 2.500,00-TL olmak üzere şimdilik 30.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında davacı şirketin yürüttüğü inşaat işinin takım projelerinin hazırlanması hususunda sözlü mutabakat bulunduğunu, davacı şirketin davalı şirkete verdiği hizmetler için fatura düzenlemediğini, davacının yaptığı işin belgelendirilmediğini, davalı adına fatura düzenlenmediği için davalı şirketin KDV iadesi alma hakkını kaybettiğini, davacının yaptığı işleri belgelendirmemesi nedeniyle davalının mesken ruhsatı da alamadığını, davacının davalıdan maddi talepte bulunabilmesi için iddia ettiği tüm projelerle ilgili olarak üçüncü kişilerin tüm haklarını ödemesi gerektiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : Mahkemece; davalı tarafın 18/06/2019 tarihinde dosyaya sunduğu proje sözleşmesi başlıklı belge ile taraflar arasında yazılı sözleşme bulunduğunu ileri sürülmüş ise de davalının cevap dilekçesinde tarafların sözlü anlaşmaları bulunduğunu belirttiği gözetilerek kesin süre içerisinde sunulmayan delile itibar edilmediği, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 08/10/2020 tarih ve 2020/333 Esas – 2020/490 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda aldırılan bilirkişi ek raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan itibar edilerek, davacının davalıdan 200.600,00-TL TMMOB tarifelerine statik proje bedeli ve statik fenni mesuliyet (TUS) alacağı, 69.620,00-TL mimari proje yapım bedeli, 31.801,00-TL elektrik projesi (TUS) işi bedeli, 5.310,00-TL harita projesi (TUS) işi bedeli, 7.080,00-TL mimari (TUS) işi bedeli ve 147.500,00-TL mimari (MUS) işi bedeli olmak üzere toplamda 461.911,00 TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile 461.911,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin vermiş olduğu alacak hükmü yönündeki kararına istinaf başvurusunun bulunmadığını, bu alacak tutarlarının sadece davalı tarafça istinaf başvurusuna konu edildiğini, davalı tarafın da istinaf nedenlerinin, ilk karar ile ilgili yapılan istinaf incelemesinde hükme bağlandığı için, davalının istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin, müvekkilin tahkikat sırasında düzenlenen ilk (kök) bilirkişi raporunda, ihtilafın ilişkin olduğu tarihte yürürlükte bulunan tarifeye göre, müvekkil lehine hesaplanan “mimari TUS işi bedelinden doğan alacak” tutarı olan 116.672,86 TL tutarındaki alacağının tahsili talebini, kısmen reddettiğini 116.672,86 TL alacak iddiasının sadece 7.080,00 TL tutarındaki kısmının kabulüne karar verdiğini, yargılama sırasında rapor veren bilirkişi heyetinin hiç değişmediğini, dosyada mevcut ilk (KÖK) bilirkişi raporda, müvekkil lehine “mimari TUS işi bedelinden doğan alacak” tutarı olarak 116.672,86 TL alacak hesaplayan bilirkişi heyetinin de, aynı olduğunu, bilirkişinin kök raporda kendi hesapladığı tutardan vazgeçtiğini, son raporda 6.000,00 TL + KDV şeklinde tarif ettiği mimari TUS alacağı tutarını hangi somut kritere göre belirlediğinin belirtilmediğini, hiç bir somut kritere dayanmadan, hiç bir hesaplama ölçütü belirtmeden, bilimsellikten uzak, sırf müvekkilin alacağını kendince kırpmak amacıyla, gerekçesiz şekilde belirlenmiş bu mimari TUS işi bedeli tutarının kabulünün olası olmadığını, bilirkişi raporuna bakılarak gerçek alacak tutarının %5 kadar bir alacağa hükmedilmesinin, açıkça yasaya ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, işi teslim etmeyen davacının işi teslim etmiş gibi alacak talep etmesi ve bilirkişinin işin teslimi noktasını göz ardı ederek hazırladığı rapora göre davanın kısmen kabul edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı müvekkil şirket ile davacı firma arasında … Mahallesi, … ada … parseldeki taşınmaza yönelik inşaat ile ilgili takım proje hazırlanması konusunda anlaşıldığını, davacı tarafın müvekkile ait bu taşınmaza yapılacak konut inşaatının mimari, statik, mekanik, elektrik, harita, jeolojiye ait ruhsat projelerinin yapılması, çıktılarının alınması, oda işlemleri, ruhsata hazır hale getirilmesi, ilgili imzaların atılması ve inşaat ruhsatının alınması, ilgili tüm meslek gruplarının TUS işlemleri, fenni mesul hizmeti sürveyan imzaların attırılması konusunda tüm işleri yapacağını beyan ve taahhüt etmesine rağmen hiçbirini yerine getirmediğini, müvekkili maddi manevi zarara uğrattığını, davacı şirket temsilcisi …’nın, müvekkil şirket temsilcisi … ile kuzen olduğunu, davalı müvekkilin akrabalık ilişkisine güvenerek, davacı şirket temsilcisinin yerine getirmeyi taahhüt ettiği işleri yerine getireceğine inanarak inşaata başladığını ve taraflar arasında gerçekleşen anlaşma kapsamında davacıya gerekli ödemeleri yaptığını, davacı davaya konu inşaat için mimarlık hizmet sözleşmesi akdedildiğini, davacının iddialarına göre değerlendirmeler yapılıp bilirkişi raporu alınırken, aynı sözleşme nedeniyle müvekkil şirkete sağlanması gereken hizmetlerin sağlanıp sağlanmadığının değerlendirme dışı bırakıldığını, yerel mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin dava süresince sunulmadığı beyan edildiğini ancak, tarafça duruşmada sunulan sözleşme, icap ve kabul hükümleri doğrultusunda sunulduğunu, davacı taraf, ekli sözleşme ile açıkça yapacağı edimleri kabul ettiğini, karşılığında talep edeceği meblağının da açıkça taraflar arasında anlaşıldığını, herhangi bir kabul anlamına gelmemekle, sözleşmeyi imzalayarak belli bir iş karşılığında belli bir meblağı alacağını kabul eden davacının edimini yerine getirmediği ve söz konusu işin yapılmasını birçok yoldan engellediği açık iken, sanki iş yapılmış gibi talepte bulunmasının, açıkça kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın, fatura kesmeyerek üzerine düşen bu edim yükümlülüğünü de yerine getirmeyerek müvekkil şirketi ciddi anlamda zarara uğrattığını, davalı müvekkil şirketin adına fatura düzenlemediği için müvekkilin iade faturası düzenlemek zorunda kaldığını ve KDV iadesi alma hakkını kaybettiğini, davacı tarafın yaptığını iddia ettiği hizmetlerle ilgili fatura düzenlemediği için inşaatın, resmi işlemler açısından kaçak inşaat durumuna düştüğünü, işbu nedenle müvekkil şirketin mesken ruhsatını alamadığını, yapılacak işin süresinin 2 yıl olarak belirlendiğini ancak iş, öngörülen süreden 3 yıl sonra, 2015 yılında iskan ruhsatı alınmak suretiyle tamamlandığını, davacının kasıtlı davranışı ile davalı müvekkil şirket ciddi anlamda zarara uğratıldığını, müvekkil şirketin, davacı ile anlaşması uyarınca, davacı tarafından sunulması gereken hizmetleri alamamasına rağmen davalının borcuna ilişkin gerektiği şekilde ödeme yaptığını, davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle inşaatın durma noktasına geldiğini, mahkemece, (herhangi bir kabul anlamına gelmemekle birlikte) davacı tarafın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kısmen yerine getirdiğinin kabulü halinde ise, davacının davalıdan isteyebileceği bedelin bilirkişi tarafından yanlış hesaplandığını, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince verilen ilam uyarınca, dava konusu projelerin yapım tarihindeki mahalli piyasa rayiç fiyatlarına göre, yapılan işin bedelinin belirlenmesi gerektiğini, ancak yapılan hesaplamada, işin yapılma tarihindeki mahalli rayice göre bedel emsal araştırması yapılmamış, bu emsaller gösterilerek herhangi bir karşılaştırma yapılmamış, iskonto ve indirim oranları dikkate bile alınmamış olduğunu, ayrıca davacı tarafından müvekkil şirkete yapmış olduğu veya yaptığını iddia ettiği hizmetlerle ilgili hiçbir şekilde fatura düzenlenmediğini, yaptığını iddia ettiği harcama ve masrafları belgelendiremediğini, buna rağmen müvekkili şirketin, davacı ile anlaşması uyarınca, davacı tarafından sunulması gereken hizmetleri alamadığı halde davalının borcuna ilişkin gerektiği şekilde ödeme yaptığını, bu husus da bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada dikkate alınmayarak, ödemeye ilişkin mahsup gerçekleştirilmeden rapor düzenlendiğini, davalı müvekkili tarafından davacı tarafa … Bankası Aracılığıyla 24.000,00 TL ödeme yapılmış olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. .
DELİLLER : İddia, savunma, sözleşme evrakları, tapu kayıtları, keşif, bilirkişi raporu ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler.
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;Dava, statik proje bedeli, statik fenni mesuliyet bedeli, mimari proje yapımı bedeli, mimari TUS bedeli, harita TUS bedeli, elektrik projesi yapımı ve elektrik TUS bedeli alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.Davacı yüklenici şirket, davalı iş sahibi şirkete ait taşınmazda inşaa edilecek yapılarla ilgili olarak yukarıda belirtilen proje ve işlerin yapımını üstlenmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Ancak akdî ilişkinin varlığı her iki yanın kabulü dahilindedir. Uyuşmazlık eksik iş bulunup bulunmadığı, iş bedeli ve ödemeler noktasında toplanmaktadır.Mahkemece kaldırma kararı öncesi yapılan incelemede;Davaya konu işin mimari TUS işini yaptığı bildirilen …, mimari teknik uygulama sorumluluğu işini yaptığı bildirilen …, elektrik projesi ve elektrik teknik uygulama sorumluluğu işini yaptığı bildirilen … ve harita teknik uygulama sorumluluğu işini yaptığı bildirilen … HMK’nın 31. maddesi ve hakimin davayı aydınlatma görevi ilkesi doğrultusunda tanık olarak dinlenmiştir.16/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının davalıya ait Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel nolu taşınmaz üzerine yapılan bina ile ilgili proje ve yapı ruhsatında statik teknik uygulama yapımı ve uygulamasını üstlenmiş olduğu, yapı ruhsatının incelenmesinde mimari proje, harita ve elektrik projelerinin başka müellifler tarafından üstlenilmiş olduğu, bu müelliflerin, davacı şirketin yetkilendirdiği elemanlar olduğuna ve bu müelliflere davacı tarafından bu işlerin yaptırılıp bedel ödendiğine dair herhangi bir fatura, belge ve makbuza rastlanmadığı, davacının statik proje bedeli ile statik fenni mesuliyet uygulama görevinden dolayı TMMOB tarifelerine göre 228.214,35 TL toplam bedel talep etmesinin mümkün olduğu, davacının yapmış olduğu statik proje bedeli ve statik fenni mesuliyetten dolayı davalıya iki adet toplam 118.498,96 TL bedelli fatura düzenlemiş olduğu, başkaca herhangi bir faturaya rastlanılmadığı, davalının davacıya 25.02.2011 tarihinde 24.000,00 TL ödemesi olup, davalı tarafından Yapı Kredi Bankasına ödendiği belirtilen 55.498,96 TL bedel ile ilgili başkaca bir bulguya rastlanılmadığı, davacının davalıdan statik proje bedeli ve statik fenni mesuliyet (TUS) bedeli olarak talep edebileceği bakiye alacağın 204.214,35 TL olduğu, bu yapının mimari projesinin yapımı ve mimari proje uygulama sorumlusunun Mimar … olup, davacı tarafından da Mimar …’na mimari proje ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve bulguya rastlanılmadığı, davacının mimari TUS bedeli olarak mevcut bilgi ve bulgulara göre alacak talep etmesinin mümkün olmadığı, bu yapının harita TUS bedeli uygulamasının Harita Mühendisi … tarafından yapıldığı belirlenmiş olup, davacı tarafından da Harita Mühendisi …’na Harita TUS bedeli ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve bulguya rastlanılmadığı, davacının Harita TUS bedeli olarak mevcut bilgi ve bulgulara göre alacak talep etmesinin mümkün olmadığı, bu yapının Elektrik Projesi Yapımı ve Elektrik TUS bedeli uygulamasının Elektrik Mühendisi … tarafından yapıldığı belirlenmiş olup, davacı tarafından da Harita Elektrik Mühendisi …’na Elektrik Projesi Yapımı ve Elektrik TUS bedeli ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve bulguya rastlanılmadığı, davacının Elektrik Projesi Yapımı ve Elektrik TUS bedeli olarak mevcut bilgi ve bulgulara göre alacak talep etmesinin mümkün olmadığı kanaati belirtilmiştir.07/05/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; 16/02/2018 tarihli kök raporda belirtilen kanaatlerinde bir değişiklik olmadığını bildirmişlerdir.06/05/2019 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda; dosyaya sonradan ibraz edilen faturalar ile dinlenen tanık beyanları ve yapı ruhsatı ile davacı tarafından sunulan faturalar, oda tescil belgeleri ve yapı ruhsatında ismi geçen mühendislerin bağlı olduğu şirketlerin yetkilisi olduğunun belirlenmesine göre davacının davalıdan proje bedelleri ve TUS uygulamalarından dolayı talep edebilecek bakiye alacağın 379.241,17-TL olduğu bildirilmiştir.Davacı vekili 06/08/02019 tarihli itiraz dilekçesi ile kök raporda hesaplama yapıldığı halde davacının alacak toplamına dahil edilmeyen mimari mesleki uygulama sorumluluğu işi nedeniyle 158.298,77 TL ve mimari teknik uygulama sorumluluğu işi nedeniyle 121.672,86 TL alacak talep etmiştir.Mahkemece davanı kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar Dairemizin 08/10/2020 tarih ve 2020/333 Esas – 2020/490 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu yere ilişkin taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı inşaatla ilgili belediye işlem dosyası getirtilmesi, davacı tarafa yaptırdığını ileri sürdüğü mimari, statik ve elektrik projelerini sunması için süre verilmesi, gerekirse bu projeler belediyeye sunulmuş ise belediyeden istenmesi; projelerin taslak proje mi, uygulama projesi mi olduğu, onaylanıp onaylanmadığı, sözleşme ve imar mevzuatına uygun olup olmadığı bilirkişiden rapor ya da ek rapor alınarak belirlenmesi, dava konusu projelerin yapım tarihindeki mahalli rayice göre bedelinin ne olacağının araştırılması, bu konuda uzman bilirkişilerden rapor ya da ek rapor alınarak sonuca gidilmesi, ayrıca davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz konulu 06.08.2019 tarihli dilekçesindeki itirazları esaslı olup, bu itirazlar yönünden de bir değerlendirme yapılmış olmadığından, itiraza konu mimari mesleki uygulama sorumluluğu işi ile mimari teknik uygulama sorumluluğu işi bedellerine ilişkin olarak kök rapor ile ek rapor arasında oluşan çelişkinin de giderilmesi gerektiğinden bahisle kaldırılmıştır.Mahkemece kaldırma kararı sonrası belediyeden ilgili işlem dosyasının ve projelerin getirtildiği, projelerin onaylı projeler olduğunun belirlendiği, kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alındığı, 14/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporundan anlaşılacağı üzere davacı tarafından hazırlanan projelerin taslak proje olmayıp uygulama projesi olduğu, yapılan projeler İmar Mevzuatına uygun olup … Belediyesi tarafından onaylanarak proje konusu Kayseri İli … İlçesi … Mahallesi… ada … parsel için yapı ruhsatı verildiği, davacı tarafından yapılan işin yapıldığı yıl mahalli rayiç fiyatlarına göre davacının talep edebileceği bedelin 461.911,00 TL olduğu belirlenmiştir.Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ise de; hükme esas alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 481. maddesinde; “Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir” düzenlemesine yer verilmiş olup taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte, eser sözleşmesiyle ilgili akdi ilişkinin varlığının sabit olduğundan ve taraflar bedelde mutabık olmadıklarından, iş bedeli ihtilaflı olup yapılan işin bedelinin, Yasa’nın sözü edilen bu hükmü uyarınca, yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiç fiyatlarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Bu sebeple, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından ve işin bedeli önceden kararlaştırılmayıp iş bedeli taraflar arasında çekişme konusu olduğuna göre 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 481. maddesi uyarınca iş bedelinin yapıldığı yılın mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi ve belirlenen bu iş bedelinden de iş sahibi tarafından yasal delillerle ispatlanan ödemelerin düşülerek sonuca gidilmesi gerekir. Mahalli piyasa rayiçleri içerisinde yüklenici kârı ve KDV olacağından bunlar ayrıca eklenmeyecektir.Mahkemece davacının iş bedeli alacağı yukarıda izah edilen şekilde belirlenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a.6. maddesi gereğince hükmün kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜNE,
2-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/09/2021 gün ve 2020/750 E. 2021/633 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere kararı veren İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf kanun yoluna başvuranlar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf kanun yoluna başvuranların yaptığı istinaf giderlerinin kararın niteliği gereği İlk Derece Mahkemesinde yeniden yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
7-Kararın taraflara Mahkemesince tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353/1-a.6. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/06/2022