Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/723 E. 2022/889 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2022/723
KARAR NO:2022/889
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI:2021/169 Esas, 2022/116 Karar
KARAR TARİHİ:08/02/2022
DAVA KONUSU:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:08/02/2022
KARAR TARİHİ:23/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :27/06/2022
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜNÜŞÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/483 D.İş kararıyla davacı aleyhine başlatılan … Esas sayılı icra dosyası takibine dayanak tutulan bononun teminat bonosu olduğunu, davalı şirketin ısrarla ve kötü niyetli olarak davacının önceden yapmış olduğu sözleşmeye istinaden vermiş olduğu teminat senetlerini, davacının alacağını engellemek için icra takibine koyduğunu,Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince karara bağlanan, istinaf ve Yargıtay aşamalarından geçerek kesinleşen dosya kapsamından, hükümden ve beyanlardan, davalı tarafın icraya koyduğu bononun teminat bonosu olduğunun açıkça anlaşıldığını, davalı şirketin avukatının iş bu senedin teminat senedi olduğunu yukarıda belirtilen dosyada yazılı şekilde kabul ettiğini, şirket yetkilisinin de bu kabulü sözlü beyan ettiğini, davalı şirketin … Esas dosya numaralı takiple davacının alacaklı olduğu bütün dosyalara haciz koyduğunu, yine davalı tarafın daha önce karara bağlanan menfi tespit davasındaki karar gereğince açılan 2020/257462 Esas sayılı dosyasına yine kendisinin geri ödemiş olduğu alacakları kötü niyetli olarak icra kanalıyla tahsil ettiğini,Sözleşmede zikredildiği üzere davalı tarafa verilen 105.000,00 TL ile 135.000,00 TL bedelindeki senetlerin, sözleşmenin beşinci maddesi uyarınca, davacı tarafından yapılan işe karşılık verilen dairelerin, erken alınması karşılığında, davacı tarafça verilen teminat senetleri olduğunu,Davalı Şirkete yapmış olduğu imalatı fazlasıyla yerine getirdiğini, akabinde senet bedellerinin kesin hak ediş miktarından düşüldüğünü ve daireler karşılığında verilen teminat senetlerinin boşa çıktığını, bu hususun mahkeme kararları ile dava dosyasına girdiğini ve bilirkişi raporlarıyla sabit olduğunu, mahkeme kararlarının, davacının erken almış olduğu dairelerin bedelleri karşılığında işi eksiksiz olarak teslim ettiği ve yapılan iş neticesinde hak ettiği paradan daire bedellerinin düşüldüğünün karara bağlandığını ve ihtiyati hacze konu senedin boşa çıktığının ispat olduğunu,Yine aynı sözleşmenin beşinci maddesinde yer alan 105.000,00 TL bedelli senedin aynı bu şekilde bir teminat senedi olduğu için Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/145 Esas nolu dosya ile görülen menfi tespit davasında davacı lehine karar verildiğini ve bu senede dayalı takibin iptal edildiğini,İcra takibine konu senedin eksik bono niteliğinde olduğunu, bu senedin tedavül tarihi itibariyle ihtiyati haciz tarihinde kıymetli evrak vasfını yitirdiğinden mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı ve bu karara istinaden yapılan işlemlerin kanun ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; Kayseri Genel İcra Dairesinin … E. sayılı icra dosyasının takibin dava sonuna kadar durdurulmasına, davacı tarafın alacaklı olduğu 2020/257462 Esas sayılı dosyasından davalının yapmış olduğu tahsilat nedeniyle teminatsız olarak tedbir kararı verilmesine,Kayseri Genel İcra Dairesi … E sayılı icra takibinin, takibe konu senedin teminat senedi olması hasebiyle takibin iptaline, alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine ve fer’ilerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVACININ KARŞI DAVACIYA CEVABI :Davacı-karşı davalı vekili, karşı davacıya cevap dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı şirketin kötü niyetli olarak ısrarla elindeki senetleri icraya koyduğunu ve mahkeme kararıyla sabit olan alacağı sürüncemede bırakmak için iade etmediği senetleri suç işleme pahasına işleme koyduğunu, davalı-karşı davacı şirketin daha önceki davalardan anlaşılacağı üzere 135.000,00 TL’lik senedi icraya koyarak alacağı engellemeye çalışmakla iş bu senedin teminat senedi olduğu iddiası ile hukuka aykırı olarak açılan takiplerin hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olduğunu, zira iş bu senetlerin taraflarla yapılan sözleşmenin 5. maddesinden de anlaşılacağı üzere ödemeler başlığında yer aldığını ve iş bu senetlerin ödemeye konu dairelerin devrinin erken alınması halinde verildiğinin acıkça anlaşıldığını, söz konusu senetlerin dairelerin erken alınmasına ilişkin işin yapılmasına ilişkin olup, eksik imalatlar için olmadığını, bu nedenle davalı-karşı davacının açmış olduğu karşı davada öncelikle zamanaşımı def’inde bulunduğunu, davacı-karşı davalının yüklendiği işleri 2012 yılında yerine getirdiğini, eser sözleşmelerine karşı acılacak davaların 5 yılllık zaman aşımına tabi olduğunu, ayrıca açılan davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu zira daha önceki yargılamalarda yapılan keşif ve bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacı-karşı davalının hatalı işçiliklerini raporda belirtildiği üzere giderdiğinin sabit bir şekilde anlaşıldığını, davalı-karşı davacının iş bu senetleri kullanması ve hukuka usüle aykırı şekilde doldurması ve işleme koyması sebebiyle de şirket yetkilileri aleyhinde Kayseri 7. Asliye Ceza Mahkemesin’in 2021/400 Esas sayılı evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan dava açıldığını ve yargılamanın devam ettiğini belirterek karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2021/650 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı müvekkili ile davacı karşı davalı … arasında önce 20/05/2010 tarihli sözleşme imzalandığını, sonrasında tarafların konusu aynı olmak üzere 18/08/2011 tarihinde yenilerek tekrardan imzalandığını, müvekkili firmanın iş sahibi olduğunu, davalı yüklenicinin, iş bedelini peşin olarak aldığından sözleşme konusu işin eksik, hatalı ya da hiç yapılmaması durumunda iş sahibi müvekkili firmanın zararını tanzim etmek üzere 135.000,00-TL bedelli senedi imzalayarak müvekkili firmaya teminat olarak teslim ettiğini,Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/341 nolu dosyası ile “40.685,00-TL ayıplı ve hatalı imalatın davacının yaptığı işlerden kaynaklandığı ve bu davanın konusunun ayıplı imalat hususu olmadığından davacı alacağından bu miktarın düşürülmesinin mümkün olmadığının” belirtildiğini, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden davalıya karşı bu eksik ve hatalı iş bedeli için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı yüklenicinin 07/07/2015 tarihinde bu takibe itiraz ettiğini, itiraz evrakının taraflarına tebliği edilmediğini, bunun üzerine taraflarınca itirazın iptali davası açmak yerine sözleşmeye teminat olarak verilen 135.000,00 TL bedelli senedin tahsili için … sayılı takip dosyası açarak, 7. İcra … sayılı takip dosyası ile tekerrür olmamak kaydıyla 40.685,40 TL eksik ve ayıplı iş bedeli için icra takibi başlatıldığını,Davalı yüklenicinin ise yapılan bu takibe karşı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/169 Esas sayılı dosyasında (eldeki dosya) üzerinden müvekkili şirket aleyhine menfi tespit davası açtığını, bu konu ile ilgili olarak arabuluculuğa başvuruda bulunulduğu ancak bir sonuç alınamadığını,Davacının eser sözleşmesinin teminatı olarak verilen senede karşılık işin eksiksiz yerine getirildiğini ispat zorunda olduğunu, yine senedin anlaşmaya aykırı doldurulup tahsile konulduğununu ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu savunarak; eldeki dosyanın Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/169 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davanın kabulü ile icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itirazla takibin durmasına sebebiyet verilmiş olması nedeniyle davacı karşı davalı hakkında %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve fer’ilerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVACI KARŞI DAVALININ KARŞI DAVAYA CEVABI: Davacı vekili, karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; müteahhit firmanın binayı tamamen bitirdiği gerekçesiyle … Belediyesine Yapı Kullanım İzin Belgesi almak için … tarihinde müracaat ettiğini, ilgili belediyeden 10/01/2012 tarihinde hiçbir eksik olmadığından Yapı Kullanım İzin Belgesi yani Yapı Meskenini aldığını, davalı tarafın iddia ettiği hatalı imalatları kendilerinin yaptırdıklarına dair o tarihlerde veya mesken tarihlerine yakın tarihte herhangi bir tespitlerinin olmadığını, sözleşme gereği bir yılı geçtikten sonra imalat ve malzeme hataları nedeni ile herhangi bir garanti sorumluluklarının kalmadığını, bu sebepten dolayı eksik veya hatalı iş nedeniyle yaptıkları ilamsız takip ve/veya diğer icra takipleri zaman aşımına uğradığını, sözleşmenin 3. maddesi 6. bendine göre, yapılan iş için doğacak malzeme ve işçilik hatalarına karşı bir yıl garanti verildiğini, davacı vekilinin 28/06/2021 tarihli beyan dilekçesinde işin tesliminin 30/08/2011 tarihi olduğunu kabul etmekle, verilen 1 yıllık garanti süresinden çok sonra bu talepte bulunulduğunu, karşı davacının davasının garanti süresi bittiğinden dolayı reddi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; ” …Somut olayda talebe konu ayıp ve eksik işlere ait alacak 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, iş bu dava tarihlerin 2021 yılı olması takibin 01.07.2015 tarihinde yapılması, anılan tarihte zamanaşımının kesildiği, yeniden başladığı, 01.07.2020 tarihinde zamanaşımı dolduğundan itirazın iptali talebinin yerinde olmadığı,
Esas davada ise Kayseri 2. ATM’nin 2016/597 Esas dosyasında davalı …’nin alacağı bulunmadığından ve davalıya verilen senetlerin teminat senedi olduğundan davacının davalıya borçlu olmadığına karar verildiği, davalının dosyaya yansıyan bir kötü niyet görülmediği gerekçesi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi gerektiği gerekçesi ile;
A- Asıl davanın kabulü ile;
1-Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında takibe konu keşidecisi …, lehtarı … Şirketi olan, 20/05/2010 keşide, 25/12/2017 vade tarihli 135.000,00 TL’lik senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Hükmün bu hali ile kesinleşmesi halinde Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına konu takibin iptaline,
3-İcra İflas Kanunu’nun 72/5 uyarınca takibin davacı yönünden derhal durdurulmasına bu konuda icra dairesine müzekkere yazılmasına,
4-Davacının ve davalının tazminat taleplerinin reddine,
B-Birleşen davanın reddine ” karar verilmiştir.
Karara karşı asıl dosya davalı / birleşen dosya davacı … Ltd.Şti vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı … Ltd.Şti vekili, istinaf dilekçesinde, özetle;Asıl dava yönünden; Asıl davanın konusunun Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına konu takibin iptaline ilişkin menfi tespit davası olduğunu, 2016/597 E. Sayılı dosyasının, asıl davanın konusu ile hiç bir ilgisi olmadığı gibi, adı geçen davanın menfi tespit davası değil, itirazın iptali davası olduğunu, 2016/597 E. Sayılı dosyasından verilen ve kesinleşen gerekçeli karar incelendiğinde; “davalı …’nin alacağı bulunmadığından ve teminat senedi olduğundan davacının davalıya borçlu olmadığına karar verilmiştir” şeklinde hüküm bulunmadığını,Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasında asıl alacak miktarının, 30.07.2013 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen ayıplı ve hatalı imalat bedeli 40.685,00.-TL’ olduğunu, takip dayanağı teminat senedinin 135.000.-TL olmasına rağmen, davacı aleyhine ayıplı imalat bedeli olan 40.685,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, bu nedenle asıl davanın davacısının da, dava değerini 40.000.00.-TL göstermek suretiyle menfi tespit davası açtığını, asıl davanın dava değeri 40.000.-TL olduğu halde, harç ve vekalet ücretinin 135.000.00-TL üzerinden hesaplandığını, hatalı ve aleyhe sonuç yaratıldığını,
Birleşen dava yönünden;İlk derece mahkemesinin zamanaşımı hesabının yanlış yaparak birleşen davanın kabulüne karar vermesi gerekirken, davanın reddine karar verdiğini, karar gerekçesinde de belirtildiği gibi taraflar arasında 18.08.2011 tarihli eser sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede iş sahibinin müvekkil firma … LTD. ŞTİ, yüklenicinin ise davalı … olduğunu, eser sözleşmesinde işin teslim tarihinin 30 Ağustos 2011 olarak belirlendiğini, 30.07.2013 tarihli bilirkişi raporu ile, davalı yüklenici tarafından yapılan hatalı ve ayıplı imalat bedelinin 40.685,00.-TL olarak tespit edildiğini, bunun üzerine, 01.07.2015 tarihinde, davalı yüklenici … aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. ( Eski Kapatılan 7. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası) sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibine karşı davalı tarafından itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, ancak itiraz evrakının taraflarına tebliğ edilmediğini, davalı aleyhine 01.07.2015 (eldeki dava tarihi 01/10/2021) tarihinde icra takibi başlatılmasıyla alacak zamanaşımının kesildiğini, itirazın iptali davası yönünden zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başlaması için, itiraz evrakının tebliğ edilmesi gerektiğini,İİK’nın 67/1’nci madde ve fıkra hükmünde, açıkça itirazın iptali davasında, 1 yıllık dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı belirtildiğini, davalı tarafından yapılan itiraz evrakı kendilerine tebliğ edilmediğinden İİK 67. Maddesi düzenlemesi karşısında yerel mahkemenin “01.07.2020 tarihinde zamanaşımı dolduğu” gerekçesi ile itirazın iptali davalarının reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu beyanla asıl ve birleşen dava dosyasını yönünden verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.İstinafa cevap ve istinaf dilekçesi :Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesine açtıkları 105.000TL bedelli senet ile ilgili menfi tespit davalarının kabulüne ve kötü niyet tazminatına karar verildiğini, kararın gerek istinaftan gerek Yargıtaydan geçerek kesinleştiğini, bu davada da davalının alacaklı olmadığını bile bile kötü niyetli takip yapması nedeniyle kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla, eksik hüküm kurulması sebebiyle yerel mahkeme kararının bu anlamda düzeltilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;Davacı taraf, … E. Sayılı icra dosyasında takibe dayanak tutulan bononun teminat bonosu olduğundan bahisle bu icra takibi açısından davacının borçlu olmadığına dair menfi tespit kararı verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasında 20/05/2010 ve 18/08/2011 tarihli sözleşmelerin imzalandığı, bu sözleşme ile davacının davalı … şirketine ait taşınmazda dış cephe boya ve mantolama vb. işlerini üstlendiği görülmüştür.Davalı ise cevap dilekçesinde, davacı yüklenicinin iş bedelini peşin olarak aldığından, işin eksik, hatalı yapılması ya da hiç yapılmaması durumunda iş sahibinin zararını tazmin etmek üzere 135.000,00-TL bedelli senedi imzalayarak davalı müvekkiline verdiğini, davacı yüklenicinin işi eksik ve hatalı yaptığını, bu hususun 2012/341 sayılı dosyada bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, ancak mahkemece dava konusu olmadığından bu hususta karar verilmediğini, davalı tarafın icra takibi başlattığını, davacının itiraz ettiğini, ancak kendilerinin itirazın iptali davası açmak yerine dava konusu senedi takibe koyduklarını, 2012/341 Esas sayılı dosyasında belirtildiği üzere alacaklı olduklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Birleşen dava yönünden, davalı taraf, birleşen 1. ATM’nin 2021/650 Esas sayılı dosyası ile eksik iş nedeniyle itirazın iptali davası açmıştır. Davaya konu olan Kapatılan Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında … firması tarafından … hakkında 41.317,01 TL üzerinden takip yapıldığı görülmüştür. Davalı borçlunun bu takibe itiraz ettiği tarih 07/07/2015’tir. Birleşen dava yönüyle mahkemece zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup kararın, birleşen dosya davacısı alacaklının, alacağını takibe koyduğu 01/07/2015 tarihi itibarıyla zaman aşımı süresinin kesilip bu tarih itibarıyla yeniden başladığı ve bu süreçte başka bir işlem yapılmadığı, eser sözleşmeleri için yasanın öngördüğü 5 yıllık sürenin birleşen davanın açıldığı 01/10/2021 tarihi itibarıyla dolmuş olduğu görülmekle Mahkemece birleşen davanın zaman aşımı nedeniyle reddine ilişkin karar doğrudur.Asıl dosya yönünden ise; dava konusu olan ve Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına konu bonoda teminat senedi olduğuna dair şerh bulunduğu, ilgili bononun keşidecesinin davacı-birleşen dosya davacısı … olduğu, lehtarının ise … şirketi olduğu, miktarın 135.000,00 TL olduğu, keşide tarihinin 10.05.2010 ve vade tarihinin ise 25.12.2017 olduğu görülmüştür.Davalı/ birleşen davada davacı … LTD vekili, senedin teminat senedi olduğunu kabul etmiştir. Asıl davanın davacısının taşeron olduğunu, işleri yerine getirmediğini, bu hususta Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin yararına bir kısım alacağın tespit edildiğini, ancak o kısım dava konusu olmadığı için hüküm kurulmadığını, o kısım için alacağın devam ettiğini ve senedin bu sebeple takibe konduğunu beyan etmiştir.Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/597 Esas sayılı dosyasında davacı, eldeki davanın davacısı … olup davalı … şirketidir. Davacı, 3. İcra müdürlüğü … sayılı dosyası ile eser sözleşmesinden kaynaklı alacak için takip yapmış, davalı borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali davası açmış, Mahkemece, Yargıtay aşamalarından sonra davanın 36.520,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.Davalının istinaf nedenleri yönünden; Kayseri 2. ATM’nin 2016/597 Esas dosyası Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmiş olup davalı firma yetkilisi, Kayseri 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/400 Esas davasının 01/04/2022 tarihli görülen ikinci duruşmasında, “Müşteki bana teminat senedi olarak iki tane senet imzalayıp vermişti. Senetlerden birisinde alacaklı bendim diğerinde ise alacaklı şirketim olan … idi. Senetlerden biri tam olarak doldurularak bana verilmişti. O senet şu an davaya konu olan senettir. Diğer senet ise teminat senedi olarak verilmiş ve sanık bana vaad ettiği işi yaptığından için boşa çıkmıştı ancak bana başka bir sebepten borçlandığı için ben senedi kendisine iade etmeyip icraya koydum” şeklindeki beyanı ile, bu davanın konusu olan 135.000TL bedelli senedin daire karşılığı teminat senedi olduğunu kabul etmekte, işin yapılıp tamamlandığından dolayı bu senedin boşa çıktığını beyan etmektedir.Sözleşmenin 5. Maddesinde taşeron firmanın tapuları erken alması halinde iş sahibine 135.000,00 TL ve 105.000,00 TL bedelli teminat senetler verileceğinin yazılı olması, 2016/145 esas 2017/428 karar nolu dosyada 105.000,00 TL senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespit edildiği, dosya kapsamında davacının inşaat işlerini tamamladığına karar verildiği ve kararın kesinleşmiş olduğu, bu dosyada bulunan tapu kayıtlarından iki adet dairenin davacıya 31/05/2010 tarihinde ve davacının kardeşine 14/07/2010 tarihinde teslim edilmiş olduğu, sözleşme maddeleri, davacıya dairelerin tapusunun ilk sözleşmenin yapıldığı 20/05/2010 tarihinden hemen sonra devredilmiş olması, davacının işi tamamladığının mahkeme kararı ile kesinleşmiş olması, davalının 2016/145 sayılı dosyada bu sözleşme maddesi ile verilen teminat bonosunun ayrı bir bono olduğunu savunmasına rağmen mahkemece verilen süre içinde bu bonoları sunmamış olması nazara alındığında, Mahkemece verilen davanın kabulü kararının, esas bakımından sunulan ve toplanan deliller, önceki yargılama dosyaları ve tüm dosya kapsamına uygun olduğu,Ancak kabule karar verilen miktarın, harcı yatırılan takip miktarı olduğu hususunun gözden kaçırılarak 135.000,00 TL üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğu görülmektedir. Davalının icra takibinin, takibe dayanak senet olan 135.000,00 TL üzerinden değil, harçlandırılmış dava değeri olan 61.552,20 TL olduğu gözetilerek bu miktar üzerinden karar verilmesi gerekir iken, 135.000,00 TL üzerinden karar verilmesi doğru olmamıştır.Davacının istinafa cevabında değindiği istinaf nedeni yönünden; davalı, Mahkemece tespit edilmiş olan eksik iş bedelini talep etmiş olup bu nedenle teminat senedini icraya koyduğundan ve ancak talebinin zaman aşımına uğramış olması nedeniyle Mahkemece karşı davanın reddine karar verildiğinden İİK 67/son maddesi uyarınca itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmiş olması nedeni ile davalı/ karşı dava davacısı alacaklının tazminata mahkum edilmesine yer yoktur. Davacının bu yöndeki istinaf istemini reddi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle davacının istinaf istemlerinin reddine, davalının istinaf istemlerinin , dava konusu icra takibinin takibe dayanak senet olan 135.000,00 TL üzerinden değil, harçlandırılmış dava değeri olan 61.552,20 TL olduğu gözetilerek bu miktar üzerinden karar verilmesi gerekir iken, 135.000,00 TL üzerinden karar verilmesi doğru olmadığından kabulüne,
6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi hükmü gereğince yargılamada eksiklik bulunmadığından ve kanunun olaya uygulanmasında hata edilip yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından kararın düzeltilerek yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A-Davacı/birleşen dosya davalı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
B-Davalı/birleşen dosya davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/169 E. 2022/116 K sayılı kararının yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA;
C-DAVANIN YENİDEN ESASIYLA İLGİLİ OLARAK;
1-a)-Davanın kısmen kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında takibe konu keşidecisi …, lehtarı … Şirketi olan, 20/05/2010 keşide, 25/12/2017 vade tarihli 135.000,00-TL’lik senetten dolayı davacının davalıya 61.552,20-TL borçlu olmadığının tespitine,
b)-Davacı ve davalının tazminat taleplerinin reddine,
c)-Hükmün bu hali ile kesinleşmesi halinde Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına konu takibin iptaline,
d)-İcra İflas Kanunu’nun 72/5 uyarınca takibin davacı yönünden derhal durdurulmasına bu konuda icra dairesine müzekkere yazılmasına,
e)-Alınması gerekli 4.204,63-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 683,10-TL peşin harç ile 368,85-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.051,95-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.152,68- TL nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
f)-Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 683,10-TL peşin harç ile 368,85-TL tamamlama harcı, 89,50-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.200,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ğ)-Davalı tarafça yapılan 11,00-TL tebligat giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
h)-Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. gereğince hesaplanan 8.801,79-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ı)-Yatırılan gider avansından varsa kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
2- Birleşen dava yönünden;
a)-Davanın reddine,
b)-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 387,60-TL’nin mahsubu ile bakiye 306,90-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
c)-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazine irad kaydına,
d)-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
e)-Davalı tarafça yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
f)-Davalı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. gereğince hesaplanan 6.089,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g)-Yatırılan gider avansından varsa kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
D-İSTİNAF YARGILAMASI YÖNÜNDEN;
1-Davacı/birleşen dosya davalısının istinaf talebi yönünden harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davalı/karşı davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine.
3-Davacı/birleşen dosya davalısı tarafından istinaf kanun yolunda yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı/birleşen dosya davalısı tarafından yapılan 441,40-TL istinaf başvuru harcının davacı/birleşen dosya davalısı …’dan dan alınarak davalı/ birleşen dosya davacısı … Ltd.Şti’ye verilmesine,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 333. md. uyarınca İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı var ise; 6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 59. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürünce başvuranlara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/06/2022