Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/721 E. 2022/907 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2022/721
KARAR NO:2022/907
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI:2021/203 Esas (Ara Karar)
KARAR TARİHİ:05/04/2022
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP :Bilirkişinin Reddi
KARAR TARİHİ:29/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :29/06/2022
6100 sayılı HMK’nun 352/1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
GEREĞİ DÜNÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:Bilirkişinin reddi talebinde bulunan davalı vekili 05/03/2022 tarihli dilekçesinde özetle; … tarihinde yapılan keşifte görevli mali müşavir bilirkişi … ‘in Kayseri 9. İş Mahkemesinin 2021/523 esas sayılı dosyasında da bilirkişilik yaptığını, ayrıca keşif mahallinde davacı asilin Bilirkişi … ‘e sessizce bir şeyler söylediğinin gözlemlendiğini ileri sürerek bilirkişinin dosyadan çekilmesini ve çekilme talebi kabul edilmez ise bilirkişiyi reddettiklerini beyan etmiştir.Davacı vekili 09/03/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; davalı tarafın ileri sürdüğü iddiaların asılsız olduğunu, keşif mahallinde davalı vekilinin de bulunduğunu ve keşif anında bilirkişilerce yapılacak olan tespitlere bizzat davalı vekilinin de katıldığını, bu hususun keşif zaptı ile sabit olduğunu, şüpheli durumun varlığı halinde itiraz yapılması gerekirken itiraz yapılmadığını, somut deliller olmadan bilirkişinin reddini talep etmenin yargılamayı geciktirme amacından başka bir düşünceyi ortaya çıkarmadığını, keşif zaptı ile davalı iddialarının asılsız olduğunun görüldüğünü beyan ederek bilirkişinin reddi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Reddi talep edilen bilirkişi … 01/04/2022 tarihli dilekçesinde özetle; Kayseri 9. İş Mahkemesinin 2021/523 esas sayılı dava dosyasında işçilik alacaklarının hesaplanması hususunda rapor hazırladığını, mahkememiz dosyasındaki görevlendirmenin ticari defterlerin incelenmesinden ibaret olduğunu, tarafların aynı olması dışında dosyada ortak bir incelemenin söz konusu olmadığını, dosyanın davacısı ve davalısını keşif mahallinde tanımadığını, bu hususun birlikte keşif mahalline gittikleri davalı vekili tarafından da bilindiğini, keşif mahallinde mahkeme heyeti ile birlikteyken davacı asilin ticari defterlere kaydedilmesi için kendisinin almış olduğu faturalar konusunda tarafına bilgi verdiğini ve dava da tarafsızlığını yitirmesine neden olacak bir hususun bulunmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2022 tarih 2021/203 esas sayılı ara kararı ile;Davalı vekilinin bilirkişi …’in dosyadan çekilmesi ve bilirkişinin reddi taleplerinin reddine,6100 sayılı HMK’nun 272/1 maddesinin atfı ile 42. Maddesinin 6. Fıkrası uyarınca 1.500,00-TL disiplin para cezasının davalı … . Ltd. Şti.’den alınarak Hazineye gelir kaydına” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı … . Ltd. Şti.vekili istinaf dilekçesinde özetle ; ilk derece mahkemesi tarafından bilirkişinin reddi taleplerinin reddine ilişkin ara kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Bilirkişi … tarafından yerel mahkeme dosyasına sunulan 01/04/2022 tarihli dilekçe ile beyanlarının soyut olmadığının açıkça görüldüğünü, bu durumda yerel mahkemece somut bir tespit bulunmadığı gerekçesi ile taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişinin 01/04/2022 tarihli dilekçesinin 3.maddesinde “davacı asilin keşif mahallinde mahkeme heyeti ile birlikteyken müsaade isteyip, ticari defterlere kaydedilmesi için kendisinin almış olduğu faturalar konusunda taraflarına bilgi verilmiştir.” şeklindeki ifadesi ile davacı asil ile diğer heyetten ayrı bir yerde konuşma gerçekleştirdiklerini ikrar ettiğini, ilgili konuşmanın içeriği her ne olursa olsun, heyetten bağımsız bir yerde konuşulmasının alenen bilirkişinin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü, kaldı ki davacı asilin elinde bir fatura veyahut belge var ise bunları yerel mahkeme dosyasına sunması ve dosya aracılığı ile bilirkişiden talepte bulunması gerektiğini, keşif esnasında yapılan bu tarz hareketlerin tarafsızlığa gölge düşüren hareket olduğu hususunun izahattan vareste olduğunu, bilirkişinin ayrı bir konuşmanın varlığını ikrar etmesine rağmen yerel mahkemenin hala somut tespit bulunmadığından bahisle bilirkişinin reddi taleplerinin reddedilmesinin kabul edilemez olduğunu, yerel mahkemece bu hususun keşif tutanağına bağlanmadığından söz edildiğini, ancak bilirkişinin reddini gerektiren bir durumun yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinin emsal yargıtay kararlarında da belirtildiğini, bilirkişi ile davacı asilin keşif mahallinde ayrıca konuşma yapmış olduğu hususunda şüphe bulunmadığını, keşif icrasında harici yapılan diğer keşfe katılanların duymayacağı şekilde yapılan konuşmanın tarafsızlığa gölge düşüreceğini, ret ya da çekilme taleplerinde herhangi bir art niyet bulunmadığını, hayatın olağan akışına göre yargılamanın tarafsız ve bağımsız şekilde yürütülmesini sağlama gayesinden başka bir amaç taşımadığını, taleplerinin yargılamayı hiçbir şekilde uzatmadığını, müvekkili hakkında disiplin para cezasına hükmedilmesi ve hiçbir gerekçe olmaksızın alt sınırdan uzaklaşılarak para cezasının miktarının belirlenmesinin hakkaniyet ile bağdaşmadığından istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini, Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;Talep; bilirkişinin reddi isteğine ilişkindir.İstinaf talebinin konusu, taraflar arasında görülmekte olan ve eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bu davada mahkemece re’sen seçilen bilirkişinin reddi talebinin reddine ilişkin mahkeme ara kararının kaldırılması talebine ilişkindir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 272/1 maddesi gereğince Hakimler hakkındaki yasaklılık ve red sebepleri ile ilgili kuralların, bilirkişiler bakımından da uygulanacağı, aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca, red sebeplerinden birinin bilirkişinin şahsında gerçekleşmesi halinde taraflar, bilirkişinin reddini talep edebileceği gibi, bilirkişinin de kendisini reddedebileceği her iki halde de red sebebinin öğrenilmesinden itibaren en geç bir hafta içinde yapılması gerektiği, 4.fıkra gereğince red talebinin bilirkişiyi görevlendiren mahkemece dosya üzerinden incelenip karara bağlanacağı, kabule ilişkin kararların kesin olduğu, redde ilişkin kararlara karşı ise ancak esas hakkındaki kararla birlikte kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiş olup, emredici nitelikteki kanuni düzenlemeye göre, bilirkişinin reddi talebinin reddine ilişkin mahkeme ara kararına karşı ancak esas hakkındaki kararla birlikte kanun yoluna başvurulabileceği bunun aksi yönündeki kabul ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen ara kararların taraflar için bir hak doğurmayacağından davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 352/1 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmış, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 352/1 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuru harcı ile peşin istinaf karar harcının davalıya istek halinde iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair,dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.29/06/2022