Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/479 E. 2022/739 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/479
KARAR NO: 2022/739
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2019/791 Esas, 2022/81 Karar
KARAR TARİHİ : 02/02/2022
DAVA KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 03/06/2022
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜNÜŞÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı … San. ve Tic A.Ş. arasında 01/05/2019 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 2. maddesinde işin konusunun tanımlandığını, işin Kayseri ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bina ile ilgili elektrik imalatını kapsadığını, işin teslim süresinin 120 gün olarak tespit edildiğini ve gecikme halinde her gün için 600,00 TL hakedişten kesinti yapılacağının kararlaştırıldığını, Davacı ile davalı arasında da söz konusu bu işin yapılması için 13/05/2019 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşme bedelinin 775.000,00 TL ve iş bitim süresinin 90 gün olarak kararlaştırıldığını, davalının belirtilen süre içinde işi teslim etmediğini, bunun üzerine Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/33 D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, davalının işin büyük kısmını yapmamasına rağmen davacıya … tarihli ve … nolu faturayı gönderdiğini, davacının faturayı Kayseri 8. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade ettiğini, davalı 5 aylık süre içinde edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin Kayseri 11. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarı ile feshedildiğini, sözleşmenin feshinden sonra davacının işin bitirilmesi için … San. Ve Tic. LTD ŞTİ ile anlaştığını ve bu anlaşmadan kaynaklı 500.000 TL zararı oluştuğunu, ayrıca davacının işin geç teslimi nedeni ile de … San. Ve Tic A.Ş.’ne gecikme cezası ödemek zorunda kaldığını, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması ile yeni bir firma ile yüksek bedelle anlaşma yapılmasından kaynaklı 9.000,00 TL ile, cezai şarttan kaynaklı ödeme için 1.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ihtiyati haciz kararı verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı ve husumet itirazı ile, taraflar arasındaki sözleşmenin fiili ve hukuki anlamda geçersiz olduğunu, bunun davacıdan kaynaklandığını, sözleşmeden sonra yeni kiracının projeden farklı isteklerde bulunduğunu, bu nedenle sözleşme gereği işin yapılamaz hale geldiğini, davacının sözleşmenin 8. maddesine uymadığını, davacının davalıya detay projesi vermediğini, sözleşmeden sonra okul inşaatı elektrik işinin baştan aşağı değiştirildiğini, davalının üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, davalı tarafça da Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/38 D.iş dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını ve yapılan işlerin bedelinin ödenmediğini, taşınmazın durumu itibari ile davalıdan işin bitirilmesinin beklenemeyeceğini, davacı ile kendilerinin takip yaptıkları borçluları … arasında hukuki ve fiili birliktelik olduğunu, bu davanın kendi yaptıkları icra takibi nedeniyle açıldığını, davacının zorlaması ile davalının işten el çektirildiğini, Kayseri 8. Noterliği evrakının davalıya tebliğ edilmediğini, davacının zarar taleplerinin yerinde olmadığını, ödenen cezai bedelinden davalının sorumlu olamayacağını savunarak davanın ve tedbir talebinin reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; “… davacının ilk taşeronluk ilişkisi kapsamında alacağını … Şirketinden tahsil ettiği ve davacının davalıdan sonra anlaştığı … Şirketi’ne fatura bedelinin tamamının ödenmemesi nedeni ile davacının zararının oluşmadığı belirtilmekle davacının cezai şart ödediğini ispat edemediği ve yapılan incelemede de zararının bulunmadığı gerekçesi ile ispat edilemeyen davanın reddine” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle;
Her ne kadar mahkemece “davacının ilk taşeronluk ilişkisi kapsamında alacağını … şirketinden tahsil ettiği ve davacının davalıdan sonra anlaştığı … Şirketi’ne fatura bedelinin tamamının ödenmemesi nedeni ile davacının zararının oluşmadığı” kanaatine varılmış ise de dava konusu işin dava dışı … A.Ş.’ye 2020 yılının Eylül ayında teslim edilmiş olup, bu iş dolayısıyla müvekkilin alacağının tamamını alamadığını, anılan Şirketle, kalan alacak bakiyesinden kendilerinin cezai şart alacağının mahsup edilerek ödeme yapılacağı hususunda sözlü olarak anlaşıldığını, … Şirketinin yaptığı iş nedeniyle müvekkil tarafından bu Şirkete daire ve nakit olmak üzere toplamda 1.824.663,25 TL ödeme yapıldığını, Müvekkilinin dava dışı … Şirketine herhangi bir borcu olmadığını, müvekkilinin dava dışı … A.Ş.’den alacağının tamamını tahsil etmediğini, ayrıca müvekkili Şirketin, aynı işe ait bir kısım eksikliklerin tamamlanabilmesi için 60.000,00 TL harcama yaptığını,
Davalının yükümlülüğü iken yerine getirmediği işler nedeniyle, müvekkili şirketin, bu iş ve işlemler için oldukça yüksek maliyetlere (1.824.663,25 TL + 60.000,00 TL olmak üzere toplamda 1.884.663,25 TL) katlanmak zorunda kaldığını, cezai şart ödemek durumuyla karşı karşıya kaldığını, yüklü miktarda zarara uğradığını, ilk derece mahkemesi kararının usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili, istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin istinafa başvuru nedenleri ve gerekçeleri hukuka aykırı olduğunu, gerekçeli kararda da belirtildiği ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere davacının dava konusu olayla alakalı olarak herhangi bir zararı bulunmadığını, davacının iddiasının aksine alacağının tamamını asıl iş sahibi … A.Ş.’den tahsil ettiğini, ayrıca davacı taraf her ne kadar dava dışı … ile 1.250.000,00 tl bedelli sözleşme yaptığını iddia etse de bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davacının dava dışı şirkete sözleşme bedeli olarak belirttiği tutardan daha yüksek bedelli bir fatura kestiğini, davacı ile dava dışı şirket arasındaki faturaların hangi ticari ilişki için dahi kesildiği belli değilken davacının zararının oluştuğunu iddia ederek müvekkilden talepte bulunması hukuka aykırı olduğunu, Davacı ve müvekkili arasında yapılan 13.05.2019 tarihli sözleşmenin tamamen davacıdan kaynaklanan sebeplerle fiilen ve hukuken geçersiz olduğunu, zira dava konusu işin yapıldığı okul inşaatının sözleşmeden bağımsız bir şekilde ve sözleşmenin imzalanmasından çok kısa bir zaman sonra (15-20 gün ) üçüncü bir kişi tarafından kiralandığını ve yeni kiracının iç mimarının davacı ile müvekkili arasındaki sözleşmeye konu elektrik projesinden tamamen ayrı bir tadilat sistemi oluşturduğunu, mevcut dava tarafları arasındaki sözleşmeye esas alınan elektrik projesi ile hiçbir alakası olamayan isteklerde bulunmaya başladığını, yine bahsi geçen iç mimarın inşaattaki bir çok duvarı yıktırdığını, yeni duvar ördürdüğünü, hatta inşaat içerisinde tadilat yapılırken müvekkilince tamamlanmış işleri de yeni tasarıma uymadığı için yıktırdığını, sözleşmede belirtilen şekilde bir elektrik işi yapılmasının imkansız hale geldiğini, Sözleşmenin 8.0. maddesine göre davacıya yüklenen ‘’İşveren, taşerona imalatlarla gerekli her türlü uygulama ve detay projesini verecektir. Taşeron verilen projelere aynen uymak zorundadır’’ şeklindeki hükme davacı tarafça riayet edilmediğini, bahsi geçen iç mimar geldikten sonra tüm inşaatın baştan aşağı değişmesine rağmen müvekkiline davacı tarafından verilen bir detay proje bulunmadığını, Sözleşme yapıldıktan sonra okul inşaatının elektrik işinin baştan aşağı değiştirildiğini, ayrıca davacının iddialarının aksine müvekkilinin kendi yükümlülüklerini yerine getirdiğini, Davacı ile müvekkilinin arasındaki sözleşmede herhangi bir cezai şart bedeli belirtilmediği için davacı … A.Ş ile … San ve Tic. A.Ş arasındaki sözleşme nedeniyle davacıya yükleneceği iddia edilen günlük 600.00 TL lik cezai şarttan müvekkilimin sorumlu tutulamayacağını beyanla davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İddia, savunma, sözleşme evrakları, keşif, bilirkişi raporu ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler.
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, davacının dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş. ile yaptığı anlaşma sonucu işi geç teslim edip etmediği, cezai şart ödemiş ise bunu davalıdan talep edip edemeyeceği, edecek ise miktarı ile işin bitirilmesi için … San. Ve Tic. Ltd Şti ile anlaşma yapılmasında davalının kusuru olup olmadığı, davacının yapılan bu sözleşme nedeni ile davalıdan alacak talep edip edemeyeceği ve edecek ise miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafça davalıdan taşeronluk ilişkisi sebebiyle işin zamanında ve eksiksiz teslim edilmemesinden kaynaklı başka bir firma ile daha yüksek bedelle anlaşılması sonucu oluşan zarar ile davacının … Şirketine ödemesi gereken cezai şart nedeni ile alacaklı olunduğu belirtilerek dava açılmış ise de, davalı tarafından düzenlenen faturanın her iki tarafın defterlerinde de kayıtlı olduğu, davacının ilk taşeronluk ilişkisi kapsamında alacağını … Şirketinden tahsil ettiği ve davacının davalıdan sonra anlaştığı … Şirketi’ne fatura bedelinin tamamını ödememesi nedeni ile davacının zararının oluşmadığı, davacının cezai şart ödediğini ispat edemediği ve yapılan incelemede de zararının bulunmadığı anlaşılmakla zararını ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın, toplanan deliller ile ulaşılan sonuca uygun olduğu, davacının sözleşmeyi feshetmesinde ve davalının gecikmesinde davalının kusurunun da ispatlanamadığı görülmekle; İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hmk’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına.
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı var ise; 6100 Sayılı HMK’ nun 333. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 59. Maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra başvuranlara iadesine,
6-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1, 361/1, 362/1-a ve 365/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya hükmü veren İlk Derece Mahkemesi’ne veya temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.02/06/2022