Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2022/212
KARAR NO:2022/364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI :2020/613 Esas-2021/1079 Karar
KARAR TARİHİ:08/12/2021
DAVA KONUSU:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:23/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :23/03/2022
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜNÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 14.05.2019 tarihinde davalı şirket ile davalı şirket yetkilisi hakkında icra takibine geçilmiş olduğunu; işbu takibe 20.05.2019 tarihinde her iki davalı tarafından itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, bunun üzerine arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınmadığını, davacıya ait ‘…’ isimli şahıs firması ile davalı arasında silikon cephe kaplama yönünde 25.12.2017 tarihli iş yapım sözleşmesi ( eser sözleşmesi ) imzalanmış olduğunu, sözleşmede her ne kadar şirket yetkilisi … iş sahibi olarak görünse de; asıl iş sahibinin … İmalat San. ve Tic. Ltd. Şti. olup davalı şahsın işbu şirketin yetkilisi sıfatı ile sözleşmede imza sahibi olduğunu, nitekim davacı firmanın, imza yetkilisi şahıs için değil şirket için edim yüklenmiş olduğunu, yine sözleşme içeriğinden de iş sahibinin şirket olduğunun anlaşıldığını, tarafların bu yönde irade ile anlaşma sağlamış olduklarını, davacının sözleşme gereği üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, sözleşme içeriğinde belirli bir ödeme periyodu düzenlenmiş olduğunu; fakat bedelin götürü usulüne göre belirlenmiş olmadığını, keza işin m2 birim fiyatının ‘430,00-TL+KDV’ olacağı belirlenmiş olduğunu, yine toplam alanın takriben 280-300 m2 civarında olduğu belirtilmiş olduğunu, işin bitiminden sonra çıkan m2’nin geçerli olacağının her iki yanca da kabul olunmuş olduğunu, işin bitirilerek teslim edilmesi neticesinde toplam alanın 267 m2 olduğu görüldüğünün ve buna göre 430,00-TL birim fiyat üzerinden ‘(267 x 430,00-TL) + KDV’ davacının alacağının totalde 135.475,80-TL olduğunu, işbu borcun bir kısmı ödendiğini fakat takibe konu edinilen miktarda borcun halen devam etmekte olduğunu, … Kayseri şubesine ait; … seri numaralı 30.06.2018 vadeli 20.000,00-TL, …seri numaralı 31.07.2018 vadeli 30.000,00-TL, …seri numaralı 30.08.2018 vadeli 20.000,00-TL, … seri numaralı 30.09.2018 vadeli 30.000,00-TL bedelli olmak üzere 100.000,00-TL’lik alacak bahse konu çeklerin ile tahsil edildiğini, işbu çekler dışında 7.000,00-TL nakden ve 4.300,00-TL ise PTT aracılığı ile tahsil edilmiş olduğunu, davacı firma tarafından, vaktinde ve eksiksizce ifa olunan sözleşme gereğince toplam 135.475,80-TL borçlu olan davalı yanın; 111.300,00-TL ödeme yaparak hâlihazırda (takip masrafları ve faiz hariç) asıl alacak miktarı ile 24.175,80-TL borçlu durumunda olduğunu, davacının … numara ve … tarihli 135.475,80-TL’lik faturayı keserek davalı yana gönderdiğini; fakat davalı yanca hiçbir itiraz öne sürülmemiş olmasına rağmen faturanın olduğu haliyle iade edilmiş olduğunu, davalı yanca fatura iade olunmuş fakat içeriği ile ilgili herhangi bir itirazın da ileri sürülmüş olmadığını, kanunen fatura içeriği hakkında geçerli bir itirazın belirtilmemesi durumunda içeriğin kabul olunduğu sayılmakta olduğunu, alacağın likit olduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde;Davacı … ile davalılar arasında yapılmış bir sözleşme bulunmadığını, ekte örneğini sundukları sözleşmede de görüleceği üzere davalı şirket ile sözleşme yapan ve yüklenici olarak imzalayanın … olduğunu, Ortada edim yüklenen bir tüzel kişinin bulunmadığını, bu sebeple davacı …’nın dava açmakta ehliyeti ve hukuki yararı bulunmadığını, bu yönden husumet itirazında bulunduklarını, yine; her ne kadar davalı … aleyhine de dava açılmış ise de , davalının şahsı için yapılmış bir iş sözleşmesi veya şahsına yapılacak bir işin bulunmadığını, davalının imzasının şirketi temsilen atılmış olduğunu, nitekim davacı tarafın dahi dava dilekçesinde bunu kabul ettiğini, bu sebeple davacının dava açma ehliyeti /husumet ehliyeti bulunmadığından ve yine davalılardan … tarafından atılan imzanın şirketi temsilen atıldığından her iki yönden de husumet itirazında bulunduklarını, davacının dava açmakta husumet ehliyeti ve hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri gibi esasa ilişkin iddialarını da kabul etmediklerini, davalı şirket ile dava dışı … arasında yapılan sözleşme içeriğine göre yapılması gerekli işlerin yüklenici tarafından tamamlanmadan iş alanının terk edildiğini ve davalı şirketin daha sonra 24-04-2018 tarihinde …… Reklam- isimli kişi ile yaptığı anlaşma ile işin kalan kısmını tamamlattırmış olduğunu, işin eksik kalan kısımları işçilik ile ilgili olduğu için bu şahıs ile yapılan yeni sözleşmede sadece işçilik bedeli üzerinden anlaşma yapılmış olduğunu, davalıların, şirket ile anlaşma imzalayan … ‘ya veya davacıya herhangi bir borçları bulunmadığını, dava dilekçesinde de kısmen kabul edildiği ve delillerin toplanmasından sonra görüleceği üzere sözleşme gereği yapılması gerekli işten ,yapılan kısmına ilişkin ödeme yükleniciye/… ‘ya tamamen ödendiğini, işin eksik kalan kısmının ise yukarıda ismi verilen yeni yükleniciye tamamlattırılarak kendisine ödemeleri yapılmış olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde faturaya itiraz edilmediğini ileri sürmekte ise de davalılara tebliğ edilmiş bir fatura bulunmadığını, eğer böyle bir fatura hazırlanmış ise bu durumda tek taraflı hazırlanan faturanın delil olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından bu faturaya ve faturanın delil olarak kullanılmasına itiraz ettiklerini, belirtilen sebeplerle; davanın öncelikle dava açma ehliyeti olmayan bir kişi tarafından açılmış olması ve husumet itirazları doğrultusunda reddine, aksi durumda esasa ilişkin beyanları doğrultusunda reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :İlk Derece Mahkemesi tarafından; Davalı … hakkında açılan davanın reddine, Davalı … hakkında açılan davanın kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 24.175,80 TL asıl alacak üzerinden devamına, şartları oluşmadığından ve alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin İİK madde 67 gereğince reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ :Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; davalı … hakkında açılan davanın reddi ve icra inkar tazminatı taleplerinin reddi yönünde kurulan kararın kabulü mümkün olmadığını, Davalı borçluların borca itirazı haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olduğunu, tamamen müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmaya ve zaman kazanmaya yönelik art niyetle yapılmış itirazlar olduğunu, davalı şahıs da şirket gibi borçtan sorumlu olduğunu, sözleşme ve faturaya dayalı açık ve likit bir borca istinaden yapılan icra takibine itirazın iptali ile birlikte inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektiğini, bu suretle ilk derece mahkemesi kararı itiraz ettikleri yönleri ile hukuka ve usule aykırı olup hakkaniyet ile bağdaşmadığnı, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde; davacı … ile müvekkiller arasında yapılmış bir sözleşme bulunmadığını, örneğini dosyaya sundukları sözleşmede de görüleceği üzere müvekkili şirket ile sözleşme yapan ve yüklenici olarak imzalayan … olduğunu, ortada edim yüklenen bir tüzel kişi bulunmadığını, bu sebeple davacı …’nın dava açmakta ehliyeti ve hukuki yararı bulunmadığını, hükme esas alınan raporda mali yönden yapılan inceleme ve kabuller yerinde olmadığını, ödemelere ilişkin sadece çeklerin dikkate alındığını, davacının kabul ettiği ödemeler ile( nakden 7000,00-TL ve PTT aracılığı ile 4.300,00-TL şeklinde) makbuz ve havale/posta çeki ile yapılan ödemelerin hiç bir şekilde irdelenmediğini, hesaba katılmadığını, Oysa 18-01-2021 tarihli delillerin sunulmasına dair dilekçe ekinde ibraname (alacak kalmadığına dair belge ) ve ödeme belgeleri ve çek örneklerinin dosyaya sunulduğunu, davacı defterlerinde bazı kapanış tasdiklerinin dahi olmadığının sabit olduğunu, rapora göre davacı tarafından kesilen faturanın müvekkile tebliğ edildiğinde dair bir belge bulunmadığı gibi , bu fatura müvekkil defterlerinde de kayıtlı olmadığı, hükme esas alınan raporda işin seviyesi ve muhtemel alacak ile ilgili ihtimalli hesap yapıldığını, eksik kısmın tamamlatılması işini yapan tanıkları nın dinlenmediğini, anığımızın dinlenmemiş olması HMK 27. Madde de düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının ve ayrıca Anayasa ve Uluslararası Sözleşmeler ile teminat altına alınan adil yargılanma ilkesinin ihlali niteliğinde olduğu, … tarafından imzalanan ve alacak olmadığını ortaya koyan 12-04-2018 tarihli belgenin dikkate alınmadığını, bu kişinin imzaladığı mutabakat metnine göre bir alacak kalmadığı ve bu mutabakat metni hazırlanır iken davacının da yanlarında bulunduğu , eğer sözleşmenin tarafı davacı olsa idi onun imza atmasının gerektiğinin açık olduğunu, işin tarafı olduğunu ileri süren davacının kendisinin bulunduğu bir ortamda kendisinin değilde kardeşinin imza atmasına izin vereceğini kabul etmek hayatın olağan akışına da ters olduğu, yine sözleşmeye göre işin bitim tarihi olarak 31-03-2018 olarak belirlendiğini ve bu günü geçen her gün için 500,00-TL cezai şart ödenmesi kararlaştırıldığını, iş eksik teslim edildiği gibi … tarafından imzalanan ve alacak olmadığını ortaya koyan belgenin tarihi de 12-04-2018 olduğunu, yani iş eksik olarak bitmesi gerekli tarihten 12 gün sonra bırakıldığını, bu durumun dahi davaya konu işin eksik bırakıldığını ve müvekkil tarafından başkasına tamamlattırıldığını ortaya koyan bir delil olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLER :Kayseri Genel İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler.
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;Dava, iş bedeli alacağı nedeniyle açılan takibe itiraz nedeniyle itirazın iptali talebinden ibarettir.Kayseri Genel İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasında davacı tarafından 25.12.2017 tarihli sözleşme ve … tarihli fatura dayanak gösterilmek suretiyle 24.175,80.-TL üzerinden davalılar ve… hakkında ilamsız takip yapıldığı, ödeme emirlerinin davalı …’ e 17.05.2019, davalı şirkete 20.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, her iki davalı tarafından da 20.05.2019 tarihinde borca itiraz edilmiştir.25.17.2017 tarihli … İş Yapı Sözleşmesinin incelenmesinde; Silikon cephe kaplama ve düşeyde mulyonlar 80mm, camlar 6mm temper, mavi+12 hb +6mm düz yapım işinin m2 birim fiyatı 430 TL +KDV ile yapılması konusunda anlaştıkları, sözleşmenin iş veren olarak …, Yüklenici olarak… tarafından imzalanmıştır.İlk derece Mahkemesince davalı … yönünden davanın reddine, davalı … Makina İmalat San. ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, imzalandığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Bir başka deyişle yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır.Taraflar arasında geçerli bir eser sözleşmesi ilişkisi kurulması durumunda işi üstlenen yüklenicinin eksik veya ayıplı iş yaptığı, iş sahibi tarafından yasal delillerle kanıtlanmadıkça sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirilen imalatın bu işi üstlenmiş olan yüklenici tarafından yapılmış kabul edilmesi gerekmektedir. Bir başka deyişe eksik ve ayıplı olduğu belirtilen işler giderilmemiş ise yapılacak delil tespiti, keşif ve alınacak bilirkişi raporu ile tespiti sağlanabilecektir. Eksik ve ayıplı işler tamamlanmış ise fiili karine devreye girecek ve öncesinde tespit ettirilmiş bir eksiklik bulunmadıkça mevcut imalatın yüklenici tarafından yapıldığı ve bu kapsamda giderilmiş olan eksikliklerinde yüklenici tarafından tamamlandığı kabul edilecektir. İş sahibi eksikliklerin kendisi tarafından giderildiğini belirten üçüncü kişilerden alınmış fatura veya belgeler sunsa bile bunların başka işler içinde alınmış belgeler olabileceği gibi her zaman temini mümkün belgeler olduğu gözetilerek delil değerlendirilmesi yapılacaktır.İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, tanık beyanlarına, işin tamamlanmış olduğunun tespit edilmesine, eksik iş yapıldığı hususunun yasal delillerle ispat edilememiş olmasına, yapılan işin miktarının sözleşmede yaklaşık olarak belirtilmesi, mahkemece yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporuyla iş miktarının belirlenerek, sözleşmede belirtilen bedele göre, iş bedelinin KDV dahil toplam 135.475,80.-TL olarak hesaplanması ve bu bedelden de davalı tarafından yapılan toplam 111.300.-TL ödeme düşüldükten sonra davacının iş bedeli alacağının 24.175,80.-TL olduğunun tespit edilmiş olmasına göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı ve davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı ve davalı … Makina İmalat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Makina İmalat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. istinafı nedeniyle alınması gerekli 1.651,45 TL harçtan peşin yatan 412,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.238,58 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının istinafı nedeniyle harç peşin alındığından yeniden yeniden harç alınmasına yer olmadığına.
4-Davacı ve davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin 6100 Sayılı HMK’nun 359/4 md. uyarınca İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı var ise 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 59. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürünce başvurana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a. Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/03/2022