Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1858 E. 2023/24 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1858
KARAR NO: 2023/24
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI:2022/443 D.İş.-2022/448 D.İş Karar
KARAR TARİHİ:09/11/2022
TALEP :Hakimin Reddi
KARAR TARİHİ: 04/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/01/2023
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:Hakimin Reddi talebinde bulunan davalı birleşen dosya davacısı … vekili 20/10/2022 tarihli dilekçesinde özetle; 02/06/2022 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile davanın uzamasına sebebiyet verdikleri iddiası ile vekil olarak aleyhlerine 762,81-TL celse harcına hükmedildiğini, 20/10/2022 tarihli celsede davanın uzamasına sebebiyet verdikleri gösterecek hiçbir delil bulunmadığını, delil avansının ikmali hususunda müvekkilince ödeme yapılamaması nedeniyle mahkemeye ödemede bulunamadıklarını, dosyaların karara bağlanmasının kendilerinin de menfaatine olduğunu, herhangi bir kasıtlarının bulunmadığını beyan etmelerine rağmen söz konusu ara kararlardan dönülmemesi neticesinde mahkemenin tarafsızlığına halel getirdiği kanaatine vardıklarını, zira 3. Celsede hakimin izinli olması neticesinde celsenin ertelendiğini, yine aynı şekilde 5. Celse de bilirkişiden dosyanın dönmemesi nedeniyle işlem yapılmaksızın yeni celse günü tayin edildiğini, öte yandan taraflarına celse hacı cezası uygulanırken, davacı-birleşen dosya davalısının 19/10/2022 tarihinde dosyaya yetki belgesi sunması ve 20/10/2022 tarihli celseye yetkilendirilen avukatın duruşmaya katılmasına rağmen mahkemece vekalet pulunun yatırılması yönünde kendilerine herhangi bir ihtaratın yapılmamasının, bu husus ile alakalı ara karar kurulmamasının da bu kanaatlerini yinelediğini, ayrıca 4 nolu celsede müvekkilinin Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesi talepleri hakkında ara karar kurulmadığını ve taleplerinin işlemsiz bırakıldığını, bunun da yargılamanın uzamasına neden olduğu nazara alındığında hakimin tarafsızlığını yitirdiği kanaatiyle hakimin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Hakim … 09/11/2022 tarihli mütalaa yazısında;” Davalı vekili tarafından, mahkemece celse harcına hükmedilmesine dair 02/06/2022 tarihli ara karardan dönülmesinin beyan edildiğini, fakat mahkemece celse harcına hükmedilmesine ilişkin ara kararda isabetsizlik bulunmaması nedeniyle ara karardan dönülmesi talebinin 20/10/2022 tarihli celsede reddine karar verildiğini, celse harcına hükmedilmesinin hakimin takdirine bağlı yahut hakimin keyfi tutumuna bağlı bir husus olmayıp 492 sayılı Harçlar Kanunu m.12 amir hükmü gereği olduğunu, davacının ve davalının bilirkişi raporu aldırılması bakımından ileride haksız çıkacak tarafa yükletilmek üzere yapılacak yargılama giderleri bakımından delil avansı yatırılmak üzere 20/01/2022 tarihli celsede eşit olarak taraflarca yatırılmasına karar verildiğini, davacı tarafın, belirlenen avanstan kendisine düşen kısmını yatırdığıni ve fakat davalı tarafın kendisine düşen kısmı yatırmadığını ve bu nedenle bilirkişi incelemesi için dosyanın seçilen bilirkişiye tevdi edilemediğini ve eksik avansın ikmali için yargılamanın uzadığını, yargılamanın uzamasına sebebiyet veren tarafın davalı olduğunu ve davalının yargılamada vekil ile temsil edildiğini, bu nedenle eksik avansın ikmali hususunda öncelikli olarak sorumluluğun davalı vekilinde olduğunu, bu nedenle davalı vekilinin hükmedilen celse harcından sorumlu olduğunu; sonuç olarak kanunun emrettiği işlerde hakimin kanuna göre vermiş olduğu kararlarda hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek bir husus bulunmadığını, 6100 sayılı HMK m.36 hükmü çerçevesinde örnek kabilinden sayılan diğer ret sebeplerinin de somut yargılama kapsamında gerçekleşmediği” beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/443 D.İş esas ve 2022/448 karar sayılı kararı ile ; davalı/birleşen dosya davacısı … vekilinin celse harcına hükmedilmesine dair 02/06/2022 tarihli ara karardan dönülmemesine dair reddi hakim talebine ilişkin sebebinin HMK’nın 36. Maddesinde yazılı sebepler arasında olmadığı, ayrıca hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek başkaca somut bir delil de sunulmadığı, iddiaların soyut mahiyette olup hukuki bir dayanak gösterilmediği kanaatine varılmakla davalı/birleşen dosya davacısı … vekilinin reddi hakim talebinin reddine, 1.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı birleşen dosya davacısı vekilinin 22/11/2022 tarihli dilekçesi ile; 02/06/2022 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile davanın uzamasına sebebiyet verdikleri iddiası ile vekil olarak aleyhlerine 762,81-TL celse harcına hükmedildiğini, 20/10/2022 tarihli celsede davanın uzamasına sebebiyet verdiklerini gösterecek hiçbir delil bulunmadığını, delil avansının ikmali hususunda müvekkilince kendisine ödeme yapılamaması nedeniyle mahkemeye ödemede bulunamadıklarını, dosyaların karara bağlanmasının kendilerinin de menfaatine olduğunu, herhangi bir kasıtlarının bulunmadığını beyan etmelerine rağmen söz konusu ara kararlardan dönülmemesinin hakimin reddi nedeni olduğunu, öte yandan aynı dosyada davacı/ birleşen dosya davalısının 19/10/2022 tarihli duruşmada yetki belgesine vekalet pulu yapıştırılması gereğinin mahkeme tarafından ihtaratının yapılmadığını, dört nolu duruşmada aynı hakim tarafından ATK ‘ya sevk talepleri ile ilgili ara karar kurulmamasının da hakimin reddi nedenini oluşturduğunu , ayrıca 1.000,00 TL idari para cezasının Anayasa’nın hak arama ve mahkemelerin kararlarının gerekçeli olması ilkesine aykırılık oluşturduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması, hakimin reddi kararının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Talep; hakimin reddi isteğine ilişkindir.
Davacı/karşı davalı vekili tarafından; 02/06/2022 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile davanın uzamasına sebebiyet verdikleri iddiası ile vekil olarak aleyhlerine 762,81-TL celse harcına hükmedildiğini, 20/10/2022 tarihli celsede davanın uzamasına sebebiyet verdikleri gösterecek hiçbir delil bulunmadığını, delil avansının ikmali hususunda müvekkilince ödeme yapılamaması nedeniyle mahkemeye ödemede bulunamadıklarını, dosyaların karara bağlanmasının kendilerinin de menfaatine olduğunu, herhangi bir kasıtlarının bulunmadığını beyan etmelerine rağmen söz konusu ara kararlardan dönülmemesi neticesinde mahkemenin tarafsızlığına halel getirdiği kanaatine vardıklarını, zira 3. Celsede hakimin izinli olması neticesinde celsenin ertelendiğini, yine aynı şekilde 5. Celse de bilirkişiden dosyanın dönmemesi nedeniyle işlem yapılmaksızın yeni celse günü tayin edildiğini, öte yandan taraflarına celse hacı cezası uygulanırken, davacı-birleşen dosya davalısının 19/10/2022 tarihinde dosyaya yetki belgesi sunması ve 20/10/2022 tarihli celseye yetkilendirilen avukatın duruşmaya katılmasına rağmen mahkemece vekalet pulunun yatırılması yönünde kendilerine herhangi bir ihtaratın yapılmamasının, bu husus ile alakalı ara karar kurulmamasının da bu kanaatlerini yinelediğini, ayrıca 4 nolu celsede müvekkilinin Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesi talepleri hakkında ara karar kurulmadığını ve taleplerinin işlemsiz bırakıldığını, bunun da yargılamanın uzamasına neden olduğu nazara alındığında hakimin tarafsızlığını yitirdiği kanaatiyle hakimin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 36.maddesinde “(1) Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir. Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir: a) Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, b) Davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması, c) Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması; uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış bulunması,ç) Davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması, d) Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması” düzenlemesi yer almaktadır.
HMK’nun 38.maddesi hakimin reddinin dilekçeyle talep edileceğini ve öncelikle reddedilen hakimin bir hafta içinde dosyayı inceleyerek ret sebeplerinin kanuna uygun olup olmadığı hakkındaki düşüncesini yazı ile bildireceğini düzenlemektedir.
HMK’nun 40. maddesinde incelemeyi yapacak merci düzenlenmektedir. Buna göre; red talebi öncelikle toplu mahkemede reddi istenen hakim katılmaksızın mensup olduğu mahkemece ve reddedilen hakim tek hakimli mahkemede görev yapan bir hakim ise madde de ayrıntılı olarak düzenlenen merci tarafından incelenecektir.
HMK’nun 41.maddesine göre;Hâkimin reddi talebinin, ret talebi süresinde yapılmamışsa, ret sebebi ve bu sebebe ilişkin inandırıcı delil veya emare gösterilmemişse, ret talebinin davayı uzatmak amacıyla yapıldığı açıkça anlaşılıyorsa, bu hâllerde ret talebinin, toplu mahkemelerde reddedilen hâkimin müzakereye katılmasıyla; tek hâkimli mahkemelerde ise reddedilen hâkimin kendisi tarafından geri çevrileceği, ilk derece mahkemesinin bu kararlarına karşı istinaf yoluna, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin başkan ve üyeleri hakkındaki kararlarına karşı da temyiz yoluna ancak hükümle birlikte başvurulabilecektir.
HMK’nın 42.maddesinde ;”Hâkimin reddi talebine ilişkin karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak da verilebilir. Ret sebebi sabit olmasa bile, merci bunu muhtemel görürse, ret talebini kabul edebilir. (Eklenen Fıkra; 28.07.2020 T. 7251 Sy.Kanun-5.madde) Ret sebepleri hakkında yemin teklif olunamaz. (Eklenen Fıkra; 28.07.2020 T. 7251 Sy.Kanun-5.madde) Reddi istenen hâkim, ret hakkında merci tarafından karar verilinceye kadar o davaya bakamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde sakınca bulunan iş ve davalar bunun dışındadır. Daha önce hakkındaki ret talebi mercice reddolunan hâkimin, aynı durum ve olaylara dayanarak yeniden reddedilmesi hâli, hâkimin davaya bakmasına engel oluşturmaz. Ret talebinin merci tarafından kabul edilmemesi hâlinde, reddi istenen hâkim davaya bakmaya devam eder. Ret talebinin, kötüniyetle yapıldığının anlaşılması ve esas yönünden kabul edilmemesi hâlinde, talepte bulunanların her biri hakkında beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur.Hâkim hakkında aynı davada aynı tarafça ileri sürülen ret talebinin reddi hâlinde verilecek disiplin para cezası, bir önceki disiplin para cezasının iki katından az olamaz, Disiplin para cezasının tahsili için, davaya bakan mahkeme, dosyanın geliş tarihinden başlayarak iki hafta içinde gereğini yapar.” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’ nun 43/2 maddesinde “Esas hüküm bakımından istinaf yolu açık bulunan dava ve işlerde ise ret talebi hakkındaki merci kararlarına karşı tefhim veya tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir; bu hâlde 347. madde hükmü uygulanmaz. Bölge adliye mahkemesinin bu husustaki kararları kesindir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
HMK’nın 327/1.maddesinde;”Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
492 sayılı Yasanın 12. Maddesinde ” Hukuk ve ticaret mahkemelerinde celse harcı, muhakeme tarafların talep ve muvafakatleri üzerine talik edilmiş ise taraflardan ve evvelce yapılması mümkün olan bir işlemin yapılmamış olmasından dolayı talik edilmişse, talike sebebiyet veren taraftan alınır. Her iki halde talike vekiller sebebiyet vermişse celse harcı vekillere yüklenir. Vekil veya taraflara yüklenilen celse harcı müteakip iki celsede ödenmezse bir misli fazlasiyle alınır. Ödenmediği takdirde harcın bu miktar üzerinden tahsili için Maliye’ye tezkere yazılmasına karar verilir.”hükmü düzenlenmiştir.
Hakimin reddi talebinin reddine ilişkin merci kararının, hakimin reddi talebinde bulunan davacılar vekiline 16/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekillerince 22/11/2022 tarihli dilekçeleri ile istinaf kanun yoluna başvurdukları ve istinaf başvurularının süresinde olduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nun 36.maddesinde hakimin red sebepleri sayılmış olup bu sebepler sınırlıdır.
Somut olayda,hakimin reddi talep edenin Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/85 esas sayılı dosyasında davalı/ bu dosya ile birleşen Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/377 esas sayılı dosyasında davacı sıfatının olduğu, davada karşılıklı olarak trafik kazası nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat davasının yargılamasının yapıldığı, 20/01/2022 tarihli duruşmada bilirkişi ara kararı kurulduğu, masrafların eşit olarak yatırılmasına karar verildiği, 12/05/2022 tarihli duruşmada taraf vekillerinin mazeret dilekçesi sunduğu, 02/06/2022 tarihli duruşmada davalı tarafın delil avansını yatırmaması nedeniyle bilirkişi raporunun alınamadığı tespit edildikten sonra davalı/karşı davacı vekili aleyhine celse harcına hükmedildiği, 20/10/2022 tarihli duruşmada davalı /karşı davacı vekilinin celse harcı ara kararından dönülmesi talebinin reddine karar verildiği,hakimin gerek bu ara kararlarının gerekse istinaf dilekçesinde ileri sürülen baro pulu alınmaması ATK’ya sevk talebinin değerlendirilmemesi yönündeki ileri sürülen hususların HMK’nın 36.maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı, ileri sürülen hususların kanun yolu sebepleri olduğu,hakimin tarafsızlığından şüpheye düşürecek nedenlerin dosya ile ilgili yargılama işlemlerinin doğruluğu ya da yanlışlığı ile ilgili olmadığı, bu yargılama işlemlerini ve tarafsızlığına etki edecek nedenlerin ve buna yönelik delillerin ortaya konulması gerektiği, hakimin reddi dilekçelerinde bu yönde herhangi bir nedene dayanılmadığı, aksinin kabulü halinde yargılama yapan tüm hakimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına geleceği, tabiî hâkim ilkesininde zedelenmesine yol açılacağı, hakimin reddi sebeplerinin esas bakımından incelenmesi ve HMK’nun 42/5 maddesine göre, hakimin reddi talebinin reddi sonucunda yargılamasının uzamasına sebebiyet veren taraf aleyhine disiplin para cezasına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, mercinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın mevcut olmadığı anlaşılmakla, hakimin reddi talebinde bulunan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esas yönünden reddine karar vermek gerektiği kanaatine ulaşılmış, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/11/2022 tarih 2022/443 D.İş esas ve 2022/448 D.İş karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan hakimin reddi talebinde bulunan davalı birleşen dosya davacısı … vekilinin 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL den 80,70 TL peşin harcın aynen mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalı birleşen dosya davacısı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Reddi hakim talebinde bulunanlar tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra HMK’nun 333.maddesi uyarınca resen reddi hakim talebinde bulunan tarafa iadesine,
5-HMK.nun 359/4 maddesi uyarınca, Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.nun353/1-b-1 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/01/2023