Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1396 E. 2022/1751 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2022/1396
KARAR NO:2022/1751
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2021/151 Esas 2022/490 Karar
KARAR TARİHİ:15/06/2022
DAVA:Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/01/2018
Birleşen Dava Bilgileri:2022/132 Esas 2022/128 Karar
DAVA KONUSU:Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:21/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:21/12/2022
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında yapılan sözleşme çerçevesinde davalı tarafından bir takım imalatlar yapıldığını, iş bedeli olarak da 03.11.2014 keşide tarihli 30.09.2015 vadeli 137.000,00-TL bedelli bono düzenlenerek davalıya verildiğini, bononun ödenmemesi üzerine Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takip sonrasında müvekkili tarafından icra dosyasına 165.700,00- TL ödenerek takip dosyasının kapatıldığını, müvekkili tarafından davacıya sözlü olarak başvuru yapıldığını ancak ödemeye ilişkin fatura kesilerek gönderilmesi istenilmiş ancak olumlu bir sonuç alınamadığını, Kayseri 8. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarın keşide edildiğini ancak faturanın müvekkiline yine verilmediğini, müvekkilinin almış olduğu emtia ve hizmetin karşılığında davalıya ödeme yapıldığını ancak fatura alınamadığını, yapılan ödemelerin ticari defterlerine kaydedemediği için ödemenin olduğu KDV’leri de mahsup edemediğini, mahsup edemediği KDV miktarında zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen 2022/132 esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; … A.Ş. ile davalı arasında yapılan sözleşme çerçevesinde davalı tarafından birtakım imalatlar yapıldığını, iş bedeli olarak da 03/11/2014 keşide tarihli, 30/09/2015 vade tarihli, 137.000,00-TL bedelli bononun davalıya verildiğini, bononun ödenmemesi üzerine Kayseri 6. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibin başlatıldığını, takip sonunda 165.700,00-TL’nin ödendiğini, şirket tarafından davacıya sözlü olarak başvuru yapıldığını, ödemeye ilişkin faturanın kesilerek gönderilmesinin istendiği ancak bu taleplere olumlu yanıt verilmediğini,Şirkete fatura kesilmemesinden doğan zarar için Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/ 32 E. Sayılı dosyasıyla dava açılmış, yargılama aşamasında şirketin alacaklarını müvekkili …’a temlik etmiş olduğunu, dava kabul edilmiş ancak Kayseri BAM 4. Hukuk Dairesinin 2020/ 89 E., 2020/ 503 K. sayılı kararıyla kaldırılmış olmakla, yargılamanın Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/ 151 E. Sayılı dosyasıyla devam ettiğini, alınan raporda KDV alacağı ile birlikte Kurumlar Vergisinden doğan zararın doğduğunun da anlaşıldığını, şirketin yapmış olduğu ödemeyi ticari defterlerine kaydedemediği için ödemiş olduğu KDV’leri de mahsup edemediğini, Kurumlar Vergisinden doğan zararın oluştuğunu, şirketin ve alacağı temlik alan müvekkilinin uğramış olduğu zararın giderilmesi ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı … A.Ş. ile taşeron … Ltd .şti ve davalı müvekkili … arasında 15.07.2011 tarihli … konut Yapı Kooperatifine ait blokların daire iç kapıları ile mutfak dolaplarının imalatı ve montajı konusunda taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bloklara ait kapların imalatı ve montaj işinin verildiğini, alt işveren … firması tarafından müvekkiline verilen iş nedeniyle 26.02.2011 tarih … numaralı 75.189,60 TL fatura düzenlenerek teslim edildiğini, sözleşmede vadedilen … ada, … parselde kayıtlı … Kat … bağımsız bölüm numaralı dairenin tapusunun verilmese üzerine 30.09.2015 vadeli 137.000,00-TL bedelli bononun 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini ve faiz, harç ve masraflarla birlikte 165.723,36-TL olarak tahsil edildiğini, açılan davanın hukuka aykırı olduğunu, fatura olsa dahi faturanın KDV hariç olarak düzenlenmesi gerekeceğinden, davacının zarara uğradığı iddiasının aksine KDV indirimine esas alınamayacağını belirterek, zaman aşımı, husumet yokluğu ve itirazlar nazara alınarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacının geçerli bir temlikname ile … Ltd. Şti’nin davalıdan olan alacaklarını devraldığı, davalı tarafın davacıdan tahsil ettiği 137.000,00-TL üzerinden fatura kesmekle mükellef olduğu, davalı tarafın davacı adına fatura düzenlememiş olması nedeniyle davacı tarafın KDV indirimi hakkını kullanmaması nedeniyle uğramış olduğu zararın 20.898,30-TL olduğu, ayrıca kurumlar vergisi yönünden ise 23.220,30-TL zararının oluştuğu, kurumlar vergisi yönünden oluşan zarar için ek dava açıldığı ve eldeki dosya ile birleştirildiği, davalının iddiasını ispatlayamaması üzerine davalı tarafın delil dilekçesinde yemin delilline de dayanması nedeniyle yemin hakkının hatırlatıldığı ve davacıya yemin teklif edilmesi üzerine temlik eden şirket yetkilisi tarafından yeminin eda edildiği, yemin beyanının da davacının iddiasını doğruladığı, faturanın kesilmediği, fatura kesilmemesi nedeni ile davacıların zarara uğradığı, ödemenin bizzat davalı tarafa yapılması nedeniyle fatura kesilmemesinden bizzat davalının sorumlu olması nedeniyle husumet itirazının, alacağın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle TBK 146. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımının dolmaması nedeniyle de zamanaşımı definin yerinde olmadığı, tarafların tacir, yapılan işin de ticari iş olması nedeniyle ticari avans faizinin istenebileceği, davanın başlangıçta kısmi olarak açıldığı bu kısım için faiz talep edilmediği, ıslah edilen kısım için ise faiz talebinde bulunulması nedeniyle ıslah harcının yatırıldığı tarihten itibaren ticari avans faizine hükmedilmesi gerektiği, … A.Ş’nin davada aktif husumetinin bulunmaması nedeniyle bu şirket nedeniyle temlik alanın davacının bu davalı yönüyle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla asıl dava ve birleşen dava yönünden davanın reddine, temlik alan …’un … Ltd. Şti. adına açmış olduğu asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verdiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusunun eser sözleşmesinden kaynaklı davalının tahsil ettiği meblağa ilişkin fatura düzenlememesi nedeni ile davacının KDV indiriminden faydalanamaması nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemine ilişkin olduğunu, yerel mahkeme tarafından davacının KDV indiriminden yararlanma şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeden davacının KDV alacağının olduğu yönünden karar verilmiş olmasının açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davacı yanın KDV indiriminden yararlanma şartlarını sağladığı yönündeki varsayım üzerinden hesaplama yapılmasının eksik inceleme teşkil ettiğini, KDV Kanunu’na göre davacı yanın belirtilen vergi indiriminden yararlanabilmesi için içinde bulunulan takvim yılı içerisinde yapılan bir işleme ilişkin faturanın yıl sonu defterine kaydedilmesi gerektiğini, davacının kendisinden kaynaklı sebeplerden dolayı aşıldığını, davacının takvim yılının aşılması nedeniyle KDV indirim hakkının olmadığını, davaya konu olaya ilişkin faturanın müvekkili tarafından usulüne uygun olarak ve süresi içerisinde alt işveren konumundaki … Ltd. Şti. adına kesilip teslim edildiğini, müvekkil tarafından kesilmiş ve teslim edilmiş bir faturadan dolayı yeninden KDV alacağı hesabı yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, KDV tutarının hesaplanması noktasında esas alınan miktarnı taraflar arasında yapılan işin asıl değerinden fazla olduğunu, bilirkişi heyeti tarafından “kurumlar vergisi yönünden de zarar hesaplanmış olması” dikkate alındığında heyetin yetkisini aşar şekilde hareket ettiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLE: İddia, savunma, sözleşme evrakları, icra dosyaları, protokol, bono,bilirkişi raporu ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler.
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Asıl ve Birleşen Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı davalının tahsil ettiği meblağa ilişkin fatura düzenlememesi nedeni ile davacının KDV indiriminden faydalanamaması ve Kurumlar Vergisinden dolayı uğradığı zararın davalıdan tahsili istemidir. Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip alacaklısının davalı …, takip borçlusunun davacı … Ltd. Şti ve dava dışı … olduğu toplam 137.000,00 TL asıl alacak, protesto masrafı, işlemiş faiz, ihtiyati haciz gideri ve vekalet ücreti dayanak gösterilerek ferileri ile birlikte toplam 139.656,44 TL alacağın tahsili istemi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme ile dosyanın kapatıldığı anlaşılmıştır. Takibin dayanağı bono incelendiğinde düzenleme tarihinin 03.11.2014 olduğu, davacı şirket …Ltd. Şti tarafından … lehine 137.000,00 TL bedelle teminat senedi olarak düzenlendiği, ödeme gününün 30.09.2015 olduğu, davalı …’ye ciro edildiği görülmüştür.Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip alacaklısının davalı …, takip borçlusunun davacı … Ltd. Şti ve dava dışı …, … Konut yapı Koop. olduğu toplam 35.000,00 TL asıl alacak, işlemiş faiz dayanak gösterilerek ferileri ile birlikte toplam 37.163,29 TL alacağın tahsili istemi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, dosyanın feragat ile kapandığı anlaşılmıştır. Takibin dayanağı bono incelendiğinde düzenleme tarihinin 28.11.2013 olduğu, … Konut Yapı Koop tarafından Hacı Mehmet lehine 35.000,00 TL bedelle malen kaydı ile düzenlendiği, ödeme gününün 28.02.2014 olduğu, … tarafından …Ltd.Şti’ye ciro edildiği, bu şirket tarafından da davalı …’ye ciro edildiği görülmüştür. Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip alacaklısının davalı …, takip borçlusunun davacı … A.Ş ve dava dışı … LTd.Şti olduğu toplam 60.000,00 TL asıl alacak, işlemiş faiz, karşılıksız çek tazminatı dayanak gösterilerek ferileri ile birlikte toplam 67.352,05 TL alacağın tahsili istemi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, dosyanın feragat ile kapandığı anlaşılmıştır. Takibin dayanağı çek incelendiğinde keşide tarihinin 31.06.2014 olduğu, … LTd.Şti tarafından … A Ş lehine 60.000,00 TL bedelle düzenlendiği, bu şirket tarafından da davalı …’ye ciro edildiği görülmüştür. 15.07.2011 tarihli … Ltd. Şti(işveren)ile …Ltd Şti (alt işveren) arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesinde toplam iş bedelinin 269.000,00 TL olduğu,7.kat 29 nolu dairenin verileceği, daire bedelinin 95.000,00 TL olduğu, kalan 174.000,00 TL ödemenin çeklerle yapılacağı, taşerona verilen çeklerden …’nin müteselsil sorumlu olduğu belirtilmiştir. Davalı tarafından 26.12.2011 tarihli 75.189,60 TL … .. LTD.Şti’ye düzenlenen faturanın dosyaya sunulduğu görülmüştür. Bu faturanın ait olduğu döneme ait BA ve BS formlarında beyan edildiği görülmüştür.03.11.2014 tarihli adi yazılı belgenin davalı ile … Ltd.Şti arasında düzenlendiği, tarafların imzasının bulunduğu, alacaklısının davalı olduğu Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyaları ve 15.07.2011 tarihli taşeronluk sözleşmesi gereği … tarafından … ve …’ye verilecek olan …kat … numaralı daireden … Hissesine düşen %60 karşılığı (57.000,00 TL) Kayseri ili … ilçesi … ada, 2 parselde kayıtlı 3. Kat 10 nolu bağımsız bölümün tapusunun verileceği, 30.09.2015 tarihine kadar bu devir gerçekleşmezse teminat olarak 03.11.2014 tanzim tarihli 30.09.2015 vadeli 137.000,00 TL bedelli bononun verildiği belirtilmiştir. Davacı tarafından 06.09.2013 tarihli taşeronluk sözleşmesinin sunulduğu, bu sözleşmenin … Ltd. Şti ile davalı arasında imzalandığı, ödemenin 1. ve 2.aya 35.000,00 TLlik evrak olarak belirtildiği, işin kapı yapımı olduğu görülmüştür. Dosya ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler Mali Müşavir ile Hukukçu – Hesap Bilirkişisi yaptıkları inceleme ve değerlendirmeler sonucu düzenledikleri 24/12/2018 tarihli raporlarında; davacı … LTd. Ştinin kayıtlarında davalı ile ilgili bir kayda rastlanmadığı görülmüş, davacı …Ltd. Şti kayıtlarında 01.10.2016 tarihinde 25.279,84 TL ödeme yapmış olarak göründüğü ,takibe konu senede ilişkin bir kayıt bulunmadığı görülmüş, davalının defter ve kayıtlarında 26.12.2011 tarihli 75.189,60 TL faturanın kayıtlı olduğu, fatura bedelinin … tarafından 3 adet çek ile ödendiği, ödemenin takibe konu senetle yapılmadığı, tarafların defterlerinde takip konusu senede rastlanmamış olduğunu, dosya kapsamına göre, davalı tarafın davacılardan alacak talep etmiş olduğu 137.000,00TL üzerinden fatura kesmekle mükellef olduğunu, davalı tarafın davacı adına fatura düzenlememiş olması nedeniyle davacı tarafın KDV indirimi hakkını kullanmaması nedeniyle uğramış olduğu zararın 20.898,30 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını belirlemişlerdir. Taraf vekillerinin itirazları, dosya kapsamı nazara alınarak bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişiler 18/03/2019 tarihli ek raporlarında, ibraz edilen kök rapordaki kanaatlerinde bir değişiklik olmadığını belirlemişlerdir. Davacı ve davalı tarafın yemin deliline açıkça dayandığı görülmüştür. Davalı … vekili 02.05.2019 tarihli dilekçe ile, davacı tarafa yemin teklifinde bulunmuş olup, temlik eden davacı şirketler yetkilisi … 26.06.2019 tarihli duruşmada yemin eda ederek, “temsilcisi olduğum … A.Ş. ile dava dışı … ve … arasında düzenlenmiş bir sözleşme vardı ancak daha sonra … ile … A.Ş. arasında sözlü olarak düzenlenmiş bir anlaşma da vardı, bu inşaatların iç oda kapılarının … tarafından yapılmasına ilişkindi. Bu kapılar 3 ayrı blokta yapıldı. 2 bloktaki işler tamamlandı. 3.’üncüsünde … ile … arasında ihtilaf çıktı o vesile ile fatura kesilmedi, faturayı … kesecekti ama icra takibi ile işin karşılığı … tarafından tahsil edildi. Fatura düzenlenmemesi nedeniyle kaybımız oldu, bilirkişi raporunda KDV dahil hesaplanmıştır aslında bedel + KDV olması gerekirdi ama rapora bir şey demedik, dedi.” şeklinde yemini eda etmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne ilişkin ilk karar, davalının istinafı sonucu Dairemizin 08.10.2020 tarih 2020/89 Esas-503 Karar sayılı ilamı ile aktif husumete ilişkin dava şartının değerlendirilmesi ve bilirkişi heyetine vergi uzmanı bilirkişi eklenerek davalı savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla kaldırılmıştır.Kaldırma kararı uyarınca Temlik alan …’un … Ltd. Şti’nden de dosya alacağını devraldığına ilişkin 15.04.2019 tarihli temlik sözleşmesini sunduğu, dolayısıyla anılan şirket yönüyle temlik alanın aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.Yine mahkemece kaldırma kararı sonrası önceki bilirkişi heyetine vergi uzmanı bilirkişi eklenerek yeniden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan 07/10/2021 havale tarihli raporda; davacı … Ltd. Şti.’nin 30.09.2015 vadeli 137,000,00-TL nin KDV’sinin indirim hakkını kullanamadığı cihetiyle yapılan işlemde davacının faturasını alamadığından dolayı vergi kaybının ortaya çıktığı,137.000,00-TL / 118 X 100 = 116.101,70-TL KDV Matrahı,116.101,70-TL %18 = 20.898,30-TL KDV olup indirim kaybının 20.898,30-TL olduğu, diğer yandan davacının zamanında faturasını alamadığından dolayı gider/maliyet olarak kayıtlarına intikal ettiremediğinden 116,101,70-TL gider ve/veya maliyet kaybı nedeniyle Kurumlar Vergisi yönünden de 116.101,70 X 20 = 23.220,50-TL Kurumlar Vergisi yükü geldiği ve bunun da davacının zararını teşkil ettiği, sonuç olarak davacının faturasını alamadığından dolayı KDV ve Kurumlar Vergisi kaybının ortaya çıktığı, 20.898,30-TL KDV indirim kaybının olduğu, 116.101,70-TL gider ve/veya maliyet kaybının olduğu ve buna bağlı olarak, Kurumlar Vergisi yönünden de 23.220,30-TL Kurumlar Vergisi yükü doğduğu ve bunun davalının zararını teşkil ettiği görüş ve kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir. Davalı tarafın yaptığı itiraz üzerine alınan 24/01/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; dosyaya ibraz ettikleri kök ve ek raporlardaki kanaatlerinde bir değişiklik bulunmadığı yönünde görüş bildirmiştir. Bu esnada temlik alan tarafından Kurumlar Vergisi zararı yönünden Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/132 Esas sayılı dosyasında davalı … aleyhine alacak davası açıldığı, açılan davanın mahkemenin 11.02.2022 tarih 2022/128 Karar sayılı ilamı ile eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece yazılı gerekçe ile , … A.Ş’nin davada aktif husumetinin bulunmaması nedeniyle bu şirket nedeniyle temlik alan davacının bu davalı yönüyle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla asıl dava ve birleşen dava yönünden davanın reddine, temlik alan …’un … Ltd. Şti. adına açmış olduğu asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.Mahkemece yapılan inceleme ve değerlendirmede, davalı istinaflarının ek rapor ile değerlendirilmiş ve haksız olduğu belirlenmiş olmakla verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hmk’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalının asıl ve birleşen davayı istinafı nedeniyle alınması gerekli 3.013,74-TL harçtan peşin yatan 753,44-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.260,30-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin 6100 Sayılı HMK’nun 359/4 md. uyarınca İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı var ise 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 59. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürünce başvurana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a. Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/12/2022