Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1062 E. 2022/1206 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1062
KARAR NO: 2022/1206
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMAR :2015/1643 Esas 2021/213 Karar
TARİHİ:22/02/2021
DAVA KONUS :Sözleşmenin Feshinin Geçersiz Olduğunun Tespiti
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/09/2022
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, 06/11/2015 kayıt tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketler ortak girişimle, ” … İli, … Grup nolu … , … , … , … , … , … , … , … ve … İlçeleri … Elektrik Tesisi” işini yüklendiği ve müvekkilleri ile davalı … arasında yapım işi ihale sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 6. maddesinde, sözleşme bedelinin KDV hariç 1.429.455,10-TL olduğu, davalı sözleşmenin 11. maddesi gereği her ayın 5’ine kadar hakediş düzenlemeyi en fazla 30 gün içerisinde düzenlenen hakedişi onaylamayı ve en fazla takip eden 15 gün içerisinde hakedişi ödemeyi ve sözleşmede yer alan diğer yükümlülüklerini yerine getimeyi taahhüt ettiği, tüm olumsuzluklara rağmen, işi alan ortak girişim bugüne kadar istihkaka bağlanmamış, ancak sözleşme birim fiyatları ile yaklaşım 1.280.000,00-TL imalat yapıldığı, sözleşme bedelinin %90 oranında tamamlandığı, geriye kalan kısmını en geç 13/11/2015 tarihinde bitirmeyi kabul ve taahhüt etmesine rağmen davalı şirket tarafından bu talebi kabul görmediği, müvekkili ortak girişim, işin geri kalan %10’luk kısmının cezalı olarak yerine getirmesi için Van … . Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye ile davalıya ihtar gönderdiği, ancak davalının ihtarı almadığı, nihayetinde davalı şirketin 15/10/2015 tarihli 162 sayılı fesih işleminin müvekkil ortak girişime 25/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, fesih işleminin haksız olduğu belirtilerek, davalı idare tarafından yapılan feshin haksız olduğunun tespiti ile haksız ve hukuka aykırı feshin geçersizliğinin tespitine, fesih işlemine bağlı olarak gerçekleştirilen teminatın irat kaydedilmesi işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, 04/12/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı yüklenici firma, işin yapım süresi boyunca taahhüt edilen iş programına uygun hareket etmediği, bu durumu davacı şirketinde teyit ettiği, işin yapımına süresinde başlanmadığı, yapım süresince can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürecek gecikmeler yaşanığı, yeterli sayıda personel çalıştırılmadığı, bu hususların kontrol teşkilatınca tespit edilip listelendiği, sözleşmeye uygun çalışması ve eksikliklerin giderilmesi için 04/08/2015 tarihli yazı ile 20 günlük süre verildiği, yapılan tespitlerde eksikliklerin giderilmediği için 14/09/2015 tarihli yazı ile eksikliklerin giderilmesi için 10 günlük süre verildiği ve eksikliklerin giderilmemesi halinde sözleşmenin fesih edileceğinin ihtar edildiği, tüm ihtarlara rağmen, kontrol teşkilatı tarafından belirtilen eksikliklerde iyileştirme ve düzelme olmadığı hususları 05-06/10/2015 tarihli tutanaklarla tespit edildiği, yapılan tespitler ve verilen sürelerin sonunda, sözleşme ve eklerinde belirtilen hükümler çerçevesinde sözleşmenin 15/10/2015 tarihinde fesih edildiği, müvekkil idarenin oluşturduğu tasfiye komisyonu tarafından davacıya hakediş olarak 794.716,55 TL ödediği, fesih işlemi sırasında işin ancak %40 oranında tamamlandığını belirterek, öncelikle ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, akabinde haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Mahkemece “Taraflar arasında düzenlenen … tarihli sözleşmenin 9. maddesine göre sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 15 gün içinde yer teslimi yapılacağı, yüklenicinin taahhüdünün tümünü iş yeri teslim tarihinden itibaren 120 gün içinde tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirmeye mecbur olduğu, sözleşmenin 25. maddesinde bu sözleşmede belirtilen süre uzatım halleri hariç yüklenicinin işi süresinde bitirememesi halinde en az 10 gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikme cezasının uygulanacağı, ihtarda belirtilen sürenin bitmesine rağmen aynı durumun devam etmesi halinde ayrıca protesto çekmeye gerek kalmadan kesin teminatın gelir kaydedileceği ve sözleşme feshedilerek hesabın genel hükümlere göre yapılacağı, gecikme cezalarının ayrıca protesto çekilmesine gerek olmaksızın yüklenicinin hak ediş ödemelerinden kesileceği, karşılanamaması halinde yükleniciden ayrıca tahsil edileceği kararlaştırılmıştır.Kontrol teşkilatı tarafından mahallinde yapılan tespitler sonucu düzenlendiği görülen 14/10/1015 tarihli tutanakta sözleşmeye göre işin süresinin bittiği, sözleşme kapsamındaki 21 projeden 3 adetinin iptal edildiği, 11 adet projeye hiç başlanmadığı, 7 adet projede de sahada çalışmaya başlandığı, bu projelerden 3 adetinde halen direklerin dikilmediği, iletkenlerin çekilmediği, enerjilendirme işleminin yapılmadığı ve işlerin geçici kabule hazır hale getirilmediği, 4 adetinde ise enerjilendirme aşamasına gelindiği, işin yaklaşık %44,28 seviyesinde olduğunun belirlenmiştir. Tasfiye kesin hesabında işin seviyesinin %58,44 oranında olduğu yazılmıştır. Davalı tarafından davacılara gönderilen … tarihli ve … yevmiye sayılı noter ihtarında davacıların iş sahasından uzaklaştırıldığı, davacıların 14/10/2015 tarihindeki fesihten sonra bu ihtarname tarihine kadar işe devam ettiği anlaşılmıştır. Fesih aşamasında 1 ilave iş ile proje sayısı 22 olmuş, 3 proje iptal edilmiş, 11 projeye başlanmamış ve 8 adet projede çalışmalar sonucu imalatlar yapıldığı tespit edilmiştir.Davalı tarafından davacılara 04/08/2015 ve14/09/2015 tarihli yazılar gönderilmiş, bu yazılarda yapılan işin eksik olduğu, bir kısım projelerin yapımına başlanmadığı, eksiklerin 10 gün içinde giderilmemesi halinde sözleşmenin feshine karar verileceğinin ayrıca işin feshi ve gecikmesinden kaynaklanan tüm zarar ve ziyandan sorumlu olacaklarının bildirildiği, 15/10/2015 tarihli yazıda ise 04/08/2015 ve14/09/2015 tarihli yazılar ile uyarılmalarına rağmen eksiklerin giderilmediği, işin halen büyük bir bölümüne başlanmadığı nedeniyle sözleşmenin feshedildiği bildirilmiştir.Yargılama sonunda toplanan tüm deliller, iddia, savunma, mahkememizce sözleşme konusu iş mahallerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemeleri, sözleşme ve ihtarlar, bütün deliller bilirkişi kurulundan alınan ve mahkememizce benimsenen açıklamalı rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında yapılan 29/05/2015 tarihli sözleşmeye göre işin bitim tarihinin 13/10/2015 olarak belirlendiği, iş programına göre işin ilerlemediği hususlarının davalı tarafından davacıya 04/08/2015 ve 14/09/2015 tarihli yazılarla bildirildiği, davalı tarafından 14/10/2015 tarihinde yapılan tespitte ise işin %44,28 oranında yapıldığının tutanakla belirlendiği, fesih işleminden sonra davacıların işe devam etmesi ile işin seviyesinin %58,44 oranında ulaştığı, mevcut sözleşme hükümlerine göre işin sözleşme süresi dahilinde bitirilmemesi nedeniyle davalı tarafından 14/10/2015 tarihinde yapılan fesih işleminin sözleşmeye uygun ve haklı olduğu, yine sözleşmenin 25. maddesine göre ihtarda belirtilen sürenin bitmesine rağmen aynı durumun devam etmesi halinde ayrıca protesto çekmeye gerek kalmadan kesin teminatın gelir kaydedileceği kararlaştırıldığından davalının teminatı gelir kaydetmesinin de sözleşmeye uygun ve haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış ve davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, müvekkili ortak girişimin yaptığı iş seviyesinin ve hakedişleri doğru ve tarafsız bir şekilde tespit edilmediğini, işin %90’nın bitirilmiş olup %10’luk kısmının kaldığını, ilkin müvekkil şirketlerin işin %58 yapmış olup bunun karşılığında 828.000,00 TL’nin 628,000,00 TL’sinin ödendiğini, geriye kalan 200.000,00 TL’nin davalı kurum tarafından bloke edildiğini, %90 tamamlanan iş için kısmen ödeme yapılıp 657.000,00 TL’sinin ödenmediğini, ayrıca sözleşme imzalandıktan sonra bazı işlerin iptal edildiğini, bunların bazılarının … İlçesindeki işler olduğunu, bu projelerin toplam işten düşülmesi halinde imalat miktarının azalacağı yapılan işin oranının artacağını, buna ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, yapılan sözleşmenin feshinin haksız olup davanın reddinin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, talimatla alınan bilirkişi raporlarının tamamlanan işin tespit edildiğini, … İlçesindeki işin %100 tamamlandığı belirtilmesine rağmen oranlamada dikkate alınmadığını, … İlçesinde yapılan işlerin hiç hesaba katılmadığını, buna göre işin %90’nın tamamlandığını, ayrıca bilirkişi raporunun KDV içermemesi nedeniyle eksik olduğunu, işin gecikmesinin mücbir sebepten kaynaklandığını, bu doğrultuda değerlendirme yapılmadan karar verildiğini, bunun kanuna aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda sözleşmenin feshi konusunda 15.10.2015 tarihli yazı ile müvekkile süre verildiği belirtilmiş ancak buna rağmen sözleşmenin 14.10.2015 tarihinde sözleşmenin feshinin haklı bulunmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, dosyada dinlenen tanıklar ile işin tamamlanma oranının talimatla alınan bilirkişi raporları ile belirlendiğini, bu belirlemelere göre davalarının haklı olduğunu belirterek davanın reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:Taraflar arasında yapılan sözleşme ve ekleri ile yazışma ve ihtarlar, talimatla alınan bilirkişi ve bilirkişi kurulu raporları, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı,
GEREKÇE:HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;Dava, sözleşmenin feshinin haksızlığının tespiti ile teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.
Olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise, HMK’nin 25, 26, 31 ve 33. maddeleri (1086 sayılı HUMK’un 74, 75 ve 76.) gereğince, hakime aittir. Açıklanan bu ilke ışığında, dava dilekçesindeki anlatım ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava ile sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun iadesi amaçlanmaktadır.Taraflar arasında TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı sözleşmenin haksız fesih edildiğinin tespiti ile fesih işlemine bağlı olarak teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işlemin iptalini istemiştir. Sözleşmenin 8. maddesi uyarınca ekleri arasında sayılan Yapım İşleri Genel Şartnamesi delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan HMK’nın 193. maddesi uyarınca resen gözetilmelidir. Nitekim sözleşmenin 26. maddesinde de, sözleşmenin feshedilmesine ilişkin Yapım İşleri Şartnamesi’nin 47/2 (a) maddesinde, “İdare tarafından yüklenicinin taahhüdünü ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işi süresinde bitirmemesi üzerine, ihale dökümanında belirlenen oranda gecikme cezası uygulanmak üzere, idarenin en az on gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi hallerinde ayırca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir” hükmü bulunmaktadır.İncelenen dosya kapsamından taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi hükümlerine uyulmadığı, ek iş ve iptal edilen projelerle birlikte 19 adet projeden 8 tanesine yüklenici tarafından başlandığı, 11 tanesine başlanılmadığı, işin teslimi gereken tarih gelmesine rağmen işin vadesinde tamamlanamayacağının anlaşıldığı ve Van İlindeki iddia edilen olayların işe etkisi ispatlanamamış olmasına göre yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmeyerek HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerine bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bölümünün karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1, 361/1, 362/1-a ve 365/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya hükmü veren İlk Derece Mahkemesi’ne veya temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/09/2022