Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/988
KARAR NO: 2021/1020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2020/145 Esas, 2021/451 Karar
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2021
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki (mal alım satımı vs.) mevcut olduğunu, cari hesap kayıtlarına göre, müvekkilinin karşı taraftan 52.000,00-TL tutarında kesinleşmiş alacağı bulunduğunu, davalı borcunu ödeyemeyince, 2019 yılı muavin defter dökümü ve 21/09/2016 düzenleme tarihli, … seri numaralı 7.717,20-TL, 26/09/2016 düzenleme tarihli, … seri numaralı 6.785,00-TL, 28/09/2016 düzenleme tarihli, … seri numaralı 6.785,00-TL, 09/09/2016 düzenleme tarihli, … seri numaralı 6.726,00TL, 24/09/2016 düzenleme tarihli, … seri numaralı 6.490,00-TL, 26/09/2016 düzenleme tarihli,… seri numaralı tarihli, … seri numaralı 6.785,00-TL, takip talebine dayanak fatura suretlerine dayalı olarak Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile müvekkili adına icra takibi başlatıldığını, davalının borca tamamen itirazından sonra, arabuluculuk yolu ile de anlaşamadıklarını beyanla, davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilinin … Mah. … Blv. No: … adresinde apartman inşaatında mermer işlerinin yapımı için davacı ile anlaştığını, davacının bir çok eksik iş bırakarak yerine getirmediğini, müvekkilin, bir kısmı yapılan işin karşılığı olarak bedelden düşülmesi geriye kalanın da ödenmesi suretiyle, aynı inşaatta 9. kat 18 nolu daireyi davacıya devrettiğini, ancak davacının bu durumu fırsat bilerek ne işi teslim ettiğini, ne de daire bedelinden kalan kısmı ödemediğini, davalının bakiye daire bedeli talep ettiğinde ise iş bu dava ve icra takibi ile karşılaştığını, … Tapu Müdürlüğünden … İli, … İlçesi, … ada … parselde kayıtlı … nolu bağımsız bölümün tapu celp edildiğinde zaten bu hususun ortaya çıkacağını, davacıya iş bu dairenin 26/12/2016 tarihinde kesilen fatura ile devir ve teslim edildiğini, davacının müvekkiline halihazırda borçlu olduğunu beyanla davanını reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece “bilirkişi raporuna, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, her iki taraf ticari defter ve belgelerindeki takip konusu faturalara ilişkin kaydi alacağın birbirini teyit ettiği, bu suretle davacının tutmuş olduğu ticari defterlerin kendisi lehine delil oluşturma özelliği bulunduğu, davacının akdi ilişkiyi ve takip konusu alacağın varlığı ve miktarını yasal ve yeterli delillerle kanıtladığı, davalının borç tutarına ilişkin ödeme savunmasının yasal ve yeterli delillerle kanıtlanması gerektiği, davalının savunmasının borç ödemesine ilişkin ifanın taşınmaz teslimi suretiyle gerçekleştirildiği yönünde olduğu, taraflar arasındaki yapılan sözleşmeye ve teslim edilen malların niteliği, tarafların ticari şirketi olması ve faaliyet konuları icabı taşınmazın devri suretiyle ödemenin yapılması hususunun ticari hayatın olağan akışına aykırı bir husus olmadığı, diğer bir deyimle yüklenici olan davalının yaptığı inşaata ilişkin kendisine düşen taşınmazdaki bağımsız bölümden birinin devri suretiyle ödeme yapmasının mümkün olduğu, getirtilen tapu kaydı ve resmi satış senedinde yazılı olan alıcı ve satıcı olan tarafların davacı ve davalı taraflar oldukları, taşınmazın bu suretle devredilmesi ile birlikte davalının ticari defter ve belgelerindeki borcun kayden kapatılmasının dayanağını teşkil ettiğinin anlaşıldığı ve davalının ödeme savunmasına itibar edilerek davanın reddine, davacının alacağının bizzat davacıya taşınmazın teslimi suretiyle ödenmiş olması ve/fakat taşınmaz devir tarihi olan 22/12/2016 tarihinden sonra davacının 2016 yılına ait faturaları 30/12/2019 tarihinde alacağın dayanağı yaparak icra takibi başlatmış olduğu gözetildiğinde davacının haksız ve kötü niyetli icra takibi başlattığı anlaşılmakla, koşulları oluşan kötü niyet tazminatı talebinin de kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin daireyi parasını ödeyerek satın aldığını, bu hususun resmi seneti ile sabit olduğunu, aksinin ispatının davalı tarafa düştüğünü, davalının eksik iş iddiasına ilişkin bir bilgi, belge, ihtar vs bulunmadığını, davalının müvekkilden habersiz müvekkilin nakden almış olduğu daireye fatura keserek ve bu faturayı da müvekkile tebliğ etmeyerek ticari defterlerinde kendi kendisinin borcunu sildiğini, daire karşılığı iş yapılmasının söz konusu olmadığını, aynı zamanda müvekkilin davalı ile bir çok ticari iş yapmış olup halen de alacakları bulunduğunu, davalının düzenlediği faturanın müvekkile tebliğ edilmediğini, 2014 yılından beri ticaret yapıldığını ve bu ticaret neticesiyle bakiye alacaklarının 52.000,00 TL olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;Dava, ticari satımdan kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılmış icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.Davacının, davalının yaptığı inşaattaki mermer işlerini yaptığı, bundan kaynaklanan alacağı bulunduğu iddiası ile davalı sekiz adet faturaya dayalı olarak 52.000,00-TL üzerinden takip başlattığı, davacının takip ve dava konusu yaptığı faturaların hem davacının hem de davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip konusu faturaya dayalı satışın ispatlandığı, ancak ödeme iddiasının ispatlanamadığı görülmektedir. Mahkeme, davalının ödeme defi olarak ileri sürmüş olduğu daireyi kabul etmiş ise de, davacının, dairenin parasını ödediğine dair resmi senedin aksini ispatlayamamıştır. Yemin deliline de dayanmamamıştır.Mahkemece, sözleşmenin tarafların kabulünden olmasına ve takip dayanağı faturaların her iki tarafın ticari kayıtlarında yer almasına göre davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, alacak tarafların ticari kayıtları ve faturalar ile likid olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi hükmü gereğince kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/145 E. 2021/451 K sayılı kararının yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA;
B-DAVANIN YENİDEN ESASIYLA İLGİLİ OLARAK;
1-Davanın kabulü ile davalının Genel İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
2-Asıl alacağın % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine.
3-Alınması gereken 3.552,12TL karar ve ilam harcından peşin alınan 628,03 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.924,09TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 628,03 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine;
5-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 700,00tl bilirkişi ücreti, 90,30TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 844,70 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A. A.Ü.T. gereğince hesaplanan 7.560,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Yatırılan gider avansından varsa kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
C-İSTİNAF YARGILAMASI YÖNÜNDEN;
1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine.
2-Davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf başvuru harcı ile 55,60 TL istinaf yargılama gideri olmak üzere toplam 217,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Karar tebliği ve harç işlemlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 333. md. uyarınca İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı var ise 6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 59. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra İlk Derece Mahkemesi Yazı İşleri Müdürünce başvuranlara iadesine,
6- İİK’nun 36/5 maddeleri gereğince kaldırmanın niteliğine göre davacı tarafından Kayseri Genel İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasına yatırılan teminatın davacıya iade edilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/10/2021