Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1149
KARAR NO: 2021/1267
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI:2019/611 Esas 2021/478 Karar
TARİHİ: 23/06/2021
DAVA KONUSU :Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının … asansörleri isimli işletmenin sahibi olduğunu, davacı ile davalı arasında davalıya ait Kayseri ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazdaki bina inşaatı asansör malzemeleri montaj işi için asansör montaj sözleşmesi imzalandığını, davalının Kayseri 6. Noterliği’nin … yevmiye nolu ve 07/05/2019 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeden döndüğünü ihtar ettiğini, davalının bu ihtar bildiriminin hukuken geçerli bir sebebe dayanmadığını, davalının asıl sözleşmeye aykırı davrandığını, davacı tarafçada Kayseri 4. Noterliği’nin … yevmiye nolu ve 14/05/2019 tarihli cevap ihtarnamesinin gönderildiğini ve yapılan iş nedeni ile ödeme talep edildiğini, davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, sonrasında yapılan işin tespiti için Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/20 değişik iş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını ve davacının toplam 81.970,44 TL alacaklı olduğunun belirlendiğini, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirtilerek fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması ile 81.970,44 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesinin istemiştir.Davalı karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın davasını kabul etmediklerini, davalıya ait Kayseri ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parsel ile … ada … parsel sayılı taşınmazlardaki bina inşaatı asansör malzemeleri montaj işi için davacı ile sözleşme imzalandığını, davacının sözleşme gereği inşaatın seyrine göre zamanında asansör işini yapmadığını, bu nedenle işin zamanında sonuçlandırılmasının imkansız olduğunun anlaşılması ile davacıya Kayseri 6. noterliğinin ihtarı gönderilerek BK madde 473 gereği sözleşmeden dönüldüğünü, sözleşmeden dönmenin hukuka uygun olduğunu, sözleşmeden dönme tarihinde B blokta inşaatın büyük oranda tamamlanmasına rağmen davacının işe hiç başlamadığını, A blokta ise bir tarafın asansörünün yapıldığını, davacının işin yapımında çok geride kaldığını, bu durumun raporlar ile de sabit olduğunu, davacının sözleşmeye uygun malzeme temininde zorlandığını, motorların davalı tarafından davacının talebi üzerine satın alındığını, davacının asansör kabinlerini aldığı firma yetkilisinin davalıyı arayarak bedelin ödenmediğini bildirdiğini, bu nedenle davalının işin zamanında bitirilemeyeceğini anladığını, davacının yaptığı bütün işinde davalının zorlaması ile olduğunu, bu nedenle BK madde 473 ve 124 gereği sözleşmeden dönme için koşulların oluştuğunu, Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile yapılan tespiti kabul etmediklerini, kendilerininde Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/21 değişik iş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını, davacının tespite yönelik iddialarının doğru olmadığını, davacının düzenlediği faturaların Kayseri 6. Noterliği’nin 24/06/2019 tarihli ve … yevmiye nolu evrakı ile iade edildiğini, tespitte faturalar üzerinden değerlendirme yapıldığını, rapordaki belirlemelerin doğru olmadığını, davalının yarım kalan işin tamamlanması için … asansör firması ile 15/05/2019 tarihinde sözleşme imzaladığını, 6. Asliye Hukuk Mahkemesi tespit yaptığında işin bu firma tarafından tamamlanmış olduğunu, davalı ile dava dışı arsa sahipleri arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, dairelerin son teslim tarihinin 30/10/2019 olduğunu, davacının işi bitirmemesi nedeni ile … asansör firması ile 385.000 TL bedel üzerinden anlaşma imzalandığını, bu sözleşme nedeni ile davalının ciddi bir zarara uğradığını, bu şirkete ödeme yaptığını, davacının bu zararı ödemesi gerektiğini belirterek şimdilik 1000 TL maddi zararın ödenmesini ve asıl davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir. Davacı karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Karşı taraf asıl davaya cevap dilekçesinde müvekkili tarafından yapılan asansör montaj işlerinin inşaatın olağan sürecin çok gerisinde kaldığını, müvekkilinin asansör yapım işini teslim tarihine kadar sonuçlandırmasının imkansız olduğundan bahsettiğini, ancak tüm beyanlar hayali ve soyut olduğunu, davalı karşı davacı tarafından binan asansör montajı yapmaya hazır hale getirilmesinden sonra yapılacak duruma geleceğini, davacı müvekkil ile karşı taraf arasındaki montaj sözleşmesi akdedildikten sonra davalı karşı davacı tarafından söz konusu bina inşaatı daimi surette geciktirilmiş ve müvekkile sözleşme kararlaştırılan montaj işini yapması için elverişli ortam karşı tarafça sağlandığını, karşı tarafça asansör kabinlerinde ilişkin bahsedilen tüm hususlar da gerçeğe aykırı olduğu, bu hususta söz konusu asansör kabinlerinin bizatihi davacı müvekkil tarafından satın alındığını ve parasının ödendiğini ve bu hususta müvekkilinin bir maddi sıkıntısı olmadığına şahit oldukları için ileride bildirilen tanıkların hususta beyanlarına başvurulmasının talep edildiğini, davalı karşı davacı tarafın Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/20 d. İş sayılı dosyası üzerinden yaptırılan delil tespitine yönelik iddiaları da tamamen gerçek dışı ve kötü bir algı yaratmaya yönelik olduğunu, karşı tarafın bu yöndeki beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğinin, zira karşı tarafça da beyan edildiği üzere müvekkilinin karşı tarafa ait bina inşaatına yapmış olduğu asansör montaj ve imalatlarının işçilik ücretleri de dahil olmak üzere tespiti için öncelikle Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/21 d. İş sayılı dosyasının ikame edildiğini, ilk delil tespitinde bilirkişilerin raporlarına esas teşkil etmek üzere yeterli bilgi ve belgeye erişemediğinden ötürü rapora konu ettikleri miktar müvekkilinin yapmış olduğu montaj ve imalatın sadece cüzi bir kısmı çıktığının buna ilaveten delil tespiti talebinde talep edilmesine rağmen işçilik ücretleri de ilk tespitte hesaba dahil edilmediğinin karşı tarafın sözleşmeden dönerek, dönme sebebiyle uğradığı zarar talep etmiş olması somut olay bakımından en başta 6098 sayılı TBK ile kimsenin kendi kusuruna dayanak hak iddia edemeyeceğini, ilişkin evrensel hukuk kurallarına aykırı olduğu, bu bakımdan karşı tarafın sözleşmede dönme sebebiyle kendi kusuru ile uğradığı hayali zararının tazmini talebi sadece müvekkilden maddi menfaat devşirmeye matuf olduğu, bunlardan bahisle; haklı davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 81.970,44-TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı karşı davacı tarafından haksız ve yersiz olarak ikame edilen davanın reddini, hem asıl dava hem de karşı dava yönünden mahkeme masrafları yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ayrı ayrı davalı tarafa yükletilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece ” Her ne kadar davalı- karşı davacı vekili tarafından asıl davanın reddine ve karşı davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiş ise de, taraflar arasında Kayseri ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazdaki bina inşaatı asansör malzemeleri montaj işi için asansör montaj sözleşmesi imzalandığı, davalı-karşı davacının Kayseri 6. Noterliği’nin … yevmiye nolu 07/05/2019 tarihli ihtarı ile sözleşmeden döndüğü ve kalan işin yapılması için … Asansör firması ile anlaşması nedeni ile davacının sözleşme gereği alacaklı olup olmadığı ile davalının sözleşmeden dönmesinin ve yeni firma ile anlaşmasının haklı olup olmadığının tespiti için delillerin toplandığı, davacı-karşı davalı tarafından yaptırılan tespit olan Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/20 Değişik iş sayılı dosyasında, davacı-karşı davalının 81.970,44 TL’lik iş yaptığının tespit edildiği, davalı-karşı davacı tarafından yaptırılan Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/21 Değişik iş sayılı dosyasında, asansör yapımında kullanılan(montajı yapılmış) malzemeler ve bunların maliyetinin 24.020,44 TL olduğunun tespit edildiği görülmüş olup sonrasında tespitler arasındaki çelişkinin giderilmesi ve yapılan işin belirlenmesi için mahkememizce keşif yapıldığı, keşif sırasında tanığın dinlemesi ile bilirkişi heyetinden rapor alındığı, bilirkişi heyetinin 17/02/2021 tarihli raporunda, davalı-karşı davacının sözleşmeyi feshetmesine kadar davacının götürü bedel üzerinden anlaşılan işin %35’lik kısmının yaptığı ve bunun 270.000 TL götürü bedel dikkate alındığında 94.500 TL’ye karşılık geldiği belirtilmiş olup, davalı-karşı davacı tarafından sözleşmenin feshinde belirtilen işin zamanında sonuçlandırılmasının imkansız olduğu iddiasının işin feshe kadar yapılan kısmı ile davacının sözleşme gereği kalan süresi dikkate alındığından haklı sebep olarak mahkememizce de değerlendirilmediği, yine davacı-karşı davalının ödemeler yapmaması nedeni ile malzeme temin edilmesinde sorunlar yaşandığı iddiasının mahkememizde kanaat oluşacak şekilde ispat edilemediği anlaşılmış ve davacının yapmış olduğu iş miktarı dikkate alınarak 94.500 TL alacak hakkettiği ancak davalı-karşı davalının sözleşmeyi feshinde haksız olması nedeni ile başka firma ile anlaşmasından kaynaklı zararı davacı-karşı davalıdan talep edemeyeceği” gerekçesiyle davanın kabulü ile 81.970,44-TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 12.529,56-TL bedelin ıslah tarihi olan 09/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya verilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı – karşı davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davacının talebi aşar şekilde hüküm kurulduğunu, davacının dava dilekçesinde açıkça … ada … parsel üzerinde bulunan yapıdaki asansör montajına ilişkin talepte bulunduğun, dava konusu olmayan … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacının imalat iddiasının bulunmadığını, hükme dayanak bilirkişi raporunda hiç bir hesaplama yöntemi izlenmediğini, bilirkişi raporunda iki binadaki asansör imalatının dikkate alındığını, bunun ise %35 tekabül ettiğini belirtiğini, mahkemenin talebi aşar şekilde … ada … parseldeki imalata da karar verilmesinin doğru olmadığını, bilirkişi raporunun çok ciddi hatalar içerdiğini, delilleri arasında yapı denetim firması raporlarının bulunduğunu, yapı denetim firmasının raporlarının yanlış yorumlandığını, uygulamada asansör işinde öncelikle rayların döşenmesi ile başladığını, bu sebeple inşaat bilirkişi ile oluşan kurul ile rapor aldırılması gerektiğini, buna ilişkin taleplerin reddine karar verildiğini, bilirkişi raporundaki tabloda yer alan “asansör kulesi kalıp-donatı imalatına başlandı”, “asansör kulesi imalatı tamamlandı”, “asansör kulesi 20 m3 betan dökümü” şeklindeki işlerin tamamı beton işi olup tamamının müvekkil şirket tarafından yapıldığını, beton ve iskele işleri tamamlandıktan sonra davacının imalat işlerine başlayabileceğini, nitekim yapı denetim raporlarında bu işlerin yapıldığı ve müvekkil şirketin işi yapabilmesi için ortamı hazırladığı, yapı denetim firmasının 12 katlı bina ile yapmış olduğu “asansör imalatına başlandığı” şeklinde notun müvekkili şirketin yaptığı işlerle ilgili olduğunu, asansör raylarının döşenmesi için iskele kurulması gerektiğini, iskelelerin kurulmasından yaklaşık 5 ay geçmesine rağmen davalının asansör işini yapmamakta direndiğini, müvekkil şirketin uzun süre mağdur edildiğini, işin %35 yapıldığı bilirkişi raporunda belirtilmiş ise de bunun hangi kritere göre belirlendiğinin açık olmadığını, tahmini oran içerisine müvekkili tarafından yapılan imalatlarında katıldığını, bu sebeple içeresinde inşaat bilirkişi olan kuruldan yeniden rapor alınması gerektiğini, bilirkişiler karşı davalarıyla ilgili hiçbir açıklamaya yer vermedikleri gibi müvekkili tarafından ödemesi kredi kartı ile yapılan asansör motoru ile ilgili hiç bir değerlendirme de yapılmadığını, bilirkişi raporlarında davacının salt sözleşmede kararlaştırılan daireyi vermemek için sözleşmeyi fesih ettiği yönündeki iddiasının doğrudan kabul edilmesinin sebebinin anlaşılmadığını, 10 katlı binada yaptığı imalatların Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/21 D.iş sayılı dosyasında yapılan tespit ile belirlendiğini, müvekkilinin sözleşmeyi fesih etmesinin haklı nedene dayandığını, karşı davanın reddine ilişkin kararın haksız olduğunu, müvekkil şirketin davalı ile yaptığı sözleşmeye göre 270.000,00 TL’ye 4 asansörün tamamı yaptırılabilecek iken davalının kusuru ile yarım imalatın tamamlanması ve diğer 3 asansörün yapımı için … Asansör firmasına 385.000,00 TL ödemek zorunda kaldıklarını, davacının 1 yılda bitiremediği ancak %25’ni tamamladığı işin 5 ay gibi kısa bir sürede tamamlanması için müvekkilinin daha fazla maliyete katlandığını belirterek asıl davanın reddine karşı davanın ise kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Taraflar arasında imzalanan sözleşme, ihtarlar, değişik iş dosyaları, keşif, bilirkişi raporu, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı,
GEREKÇE: HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;Davacı karşı davalı yüklenici, davalı karşı davacı ise iş sahibidir. Davacı karşı davalı, sözleşmenin fesih nedeniyle fesih tarihine kadar yapmış olduğu imalatın bedelini, davalı karşı davacı iş sahibi ise yüklenicinin kusurundan dolayı sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle uğranılan zararın tazminini talep etmiştir.Taraflar arasında niteliği itibariyle eser sözleşmesi niteliğinde olan asansör montaj sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmede işin inşaat firmasına ait 2 adet 10-2 adet 12 durak asansör montaj işi olduğu, teklifte belirtilen malzemelerin tamamının kullanılacağı, asansör montajının inşaat yapım seviyesinin seyrine göre yapılacağı, iş karşılığı bir dairenin verileceği, malzemeli asansör montaj bedelinin 270.000,00 TL olduğu kararlaştırılmıştır.İş sahibi tarafından 07.05.2019 tarihinde keşide edilen ihtar ile işin montajında büyük aksamalar yaşandığı, defalarca sözlü ihtar yapılmasına rağmen işin sözleşmede belirtilen sürede teslim edilemeyeceği açıkça anlaşıldığı belirtilerek sözleşmenin feshi yükleniciye ihtar olunmuştur.Yüklenici ise 14.05.2019 tarihli ihtar cevabında sözleşmede işin inşaatın yapım seyrine göre uygun sürede yapılmasının kararlaştırıldığını, yüklenicinin inşaatın seyrine göre üzerine düşün yükümlülükleri yerine getirdiğini, planlı şekilde sözleşme ilişkisi devam ediyor iken aynı işin daha ucuza bir başkasına yaptırmak için başka firmalarla da görüşüldüğünü ve yüklenicinin hiçbir akde aykırı davranışı bulunmadığı bildirilmiştir.Yüklenici tarından Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/21 D. iş ve Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/20 D. iş sayılı dosyalarından tespitler yaptırılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 123. maddesi hükmünce, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde, diğeri borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hakimden isteyerek karşı tarafı temerrüde düşürdükten sonra BK’nın 106/II, TBK’nın 125. maddesindeki seçimlik haklarını kullanabilir. BK’nın 107, 6098 sayılı TBK’nın 124. maddesindeki süre verilmesini gerektirmeyen durumların varlığı halinde alacaklı süre vermeden temerrütten doğan haklarını kullanabilir.Sözleşmenin feshi halinde de fesihte kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın yüklenici gerçekleştirdiği imalât bedeline hak kazanır.Götürü bedelli işlerde yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlarda dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekir.Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda fiziki oran yapılmak suretiyle işin %35’nin yapıldığı tespit edilerek davacının hak ettiği ücret belirlenmiştir.İş sahibi sadece bir binadaki asansör yönüyle davanın açıldığı ileri sürülmekte ise de dava dilekçesi ve dosya kapsamından davacının taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yapmış olduğu işin bedelini talep ettiği anlaşılmaktadır.Davacı karşı davalının sunmuş olduğu ek kart hesap özetinde … Asansör isimli şirkete 16.08.2018 tarihinde 8.796 TL ödeme yapıldığı ancak ödemenin hangi iş ve veya işlemi yönelik olduğu konusunda bir açıklama bulunmamaktadır.İş sahibinin sunmuş olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmelerine göre inşaatın teslim tarihi tüm parsel sahipleri ile noterde yapılacak sözleşmelerin ve vekaletnamelerin tamamlanmasıyla başlayacağı belirtilmiştir. Sunulan sözleşmelerin tarihi 07.04.2017 ve 13.04.2017’dir. Tüm arsa sahipleriyle yapılan sözleşmeler ve vekaletler dosya içeresinde yer almadığından dosya kapsamında inşaatın teslim tarihi net olarak belirlenememektedir.Bilirkişi kurulu tarafından arsa sahiplerine inşaatın teslim tarihi 30.10.2019 tarihi olarak belirlenmiştir. Sözleşme iş sahibi tarafından 07.05.2019 tarihinde fesih edilmiştir. Bilirkişiler fesih tarihi ile teslim tarihi gözetildiğinde sürenin dolmasından önce sözleşmenin feshinin haksız olduğunu bildirmişlerdir.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı karşı davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmeyerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Asıl dava yönüyle alınması gerekli 6.455,29 TL harçtan peşin yatırılan 1400,02 TL ve 213,98 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.841,29 TL’nin davalı karşı davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Karşı dava yönüyle peşin alınan harç yeterli olduğundan yeniden alınmamasına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bölümünün karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1, 361/1, 362/1-a ve 365/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya hükmü veren İlk Derece Mahkemesi’ne veya temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.02/12/2021