Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/649 E. 2023/1451 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/649
KARAR NO: 2023/1451
KARAR TARİHİ: 14/09/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/151 Esas (Ara Karar)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/02/2023
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 14/09/2023
YAZILDIĞI TARİH: 14/03/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/151 Esas sayılı dosyasında verilen 20/02/2023 tarihli ara kararına karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle: davacı … ‘ın 28/12/2021 günü 18:00 saatlerinde … Caddesi üzerinde bulunan yaya geçidinden geçtiği sırada davalı … ‘nın sevk ve idaresinde olan … plakalı araçla çarpması sonucu basit tıbbi müdahale ile giderilebilemeyen nitelikte yaralandığını, davacı ve ailesinin davaya konu olan trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi anlamda telafisi imkansız zararlar gördüklerini, müvekkilinin yürüyemediğini, tek başına hiçbir işini yapamadığını, müvekkilini maddi ve manevi zarara uğratan, kazaya sebep olan … plakalı aracın sigorta şirketi … A.Ş. Ye dilekçe ile maddi ve manevi talepli dilekçe ile başvurduklarını, arabulucu da anlaşamadıklarını, davalı … Sigorta şirketi ile poliçe ve yasal sorumlulukları ile sınırlı olmak üzere, davacılardan … yönünden maluliyetinin tespiti ile müvekkilinin geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararı, tedavi giderleri nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi, 45.000,00 TL manevi tazminatın, … yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 25.000,00 TL, … yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 15.000,00 TL, … yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 15.000,00 TL, … yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden başlayarak işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan alınmasına, dava sonuna kadar alacaklarının tazmini hususunda zarar görmemesi için dava konusu … plakalı aracın İİK madde 257 vd hükümleri uyarınca ihtiyati haczine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince verilen 2023/151 Esas ve 15/02/2023, 20/02/2023 tarihli ara kararları ile; davalı adına kayıtlı … plakalı aracın uyuşmazlık konusu olmadığı ve dosyaya sunulan deliller itibariyle de ihtiyati haciz kararı vermek için gerekli yaklaşık ispatın ortaya konulamaması nedeniyle ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davacıların tazminat taleplerine konu haksız eylemi gerçekleştirenin, dolayısıyla tazminat sorumlusunun davalı …’nın başkaca mal varlığının bilinmediğini, bu menkulün elden çıkarılmasını, ifa imkansızlığı meydana getirilmesin önleme adına ihtiyati tedbir kararı ile satış ve devrinin önlenmesini talep ettiklerini, ilk derece mahkemesince verilen kararı kabul etmediklerini, haksız fiil tarihi itibari ile alacağın muaccel hale geldiğinden ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasının gerektiğini, ilk derece mahkemesinin 20/02/2023 tarihli ara kararının kaldırılarak, davalıların aktifinde bulunan … plakalı araca ve adına kayıtlı gayrimenkul bulunması halinde, gayrimenkullerin takyidatlarına satış ve devirlerinin engellenmesi adına ihtiyati haciz şerhi işlenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacılar vekilinin, ihtiyati haciz taleplerinin 20/02/2023 tarihli ara kararla reddedilmesi nedeniyle yaptıkları istinaf itirazları değerlendirildi.Dava, ölüm sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.İhtiyati haciz müessesesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi şu şekildedir;
İhtiyati haciz şartları:
Madde 257 – “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 -Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
Vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş alacakların zamanında ödenmesinin sağlanması amacıyla borçlunun mallarına geçici olarak hukuken el konulması şeklinde ifade edilebilecek olan ihtiyati haczin, kanunda düzenlenen istisnai hallerde vadesi gelmemiş alacaklar için tatbiki de mümkündür. Bu istisnalardan biri de 2004 sayılı İİK’nun 257/2. maddesinde yer alan, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemesi, kaçırması veya kendisinin kaçmaya çalışmasıdır.Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış içtihatlarına göre; zarar, haksız eylemden kaynaklandığında, tazminat da haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muaccel alacak” kavramı, alacaklı tarafından belli durumlarda bir ekonomik değer veya icrası mümkün bir alacak iddiasını elde etmeye yönelik, makul bir şekilde ortaya konulmuş icra edilebilir bir iddianın doğurduğu, ulusal mevzuatta bir kanun hükmüne veya yerleşik içtihatlara dayalı başarılı olma şansı yüksek, yeterli somutluğa sahip nitelikteki talep ve dava edilebilir hale gelmiş alacakları ifade etmektedir.Davacıların manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz uygulanması mümkün görülmemiştir. Dolayısıyla davacılar vekilinin bu kapsamdaki istinaf itirazları yerinde bulunmamıştır.Davacıların maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olsa dahi ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından davacıların dava dilekçesinde şimdilik istediği maddi tazminat miktarının esas alınması gerekir. Davacıların, iş bu davada şimdilik maddi tazminat olarak talep ettiği 1.000,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalılar tarafından da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen maddi tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla somut olayda maddi tazminat talebi bakımından da ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış, maddi tazminat bakımından da ihtiyati haciz uygulanması mümkün görülmemiştir. Dolayısıyla davacılar vekilinin bu kapsamdaki istinaf itirazları da yerinde bulunmamıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesinde belirlenen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasının ve kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda, istinaf incelemesi sırasında istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın, esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince 20/02/2023 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmakla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebi yönünden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın md. 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) Davacıların 6098 sayılı TBK’nın 76. maddesi kapsamında verilen ara karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK md. 341/1 ve 352 uyarınca USULDEN REDDİNE,
B-) 1-) Davacıların, ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair 20/02/2023 tarihli ara karara karşı yaptıkları istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 89,95 TL harcın davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-) Davacılar tarafından istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 391/3 ve 362/1-f maddeleri gereğince Yargıtay nezdinde temyiz yolu kapalı (KESİN) olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/09/2023