Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/332
KARAR NO: 2023/2318
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/06/2022
NUMARASI: 2021/209 Esas, 2022/552 Karar
DAVA: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ: 25.01.2021
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 29.12.2023
YAZILDIĞI TARİH: 29.12.2023
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/209 Esas, 2022/552 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 28.11.2020 tarihinde davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Bulvarını takiben … Bulv. istikametinden … Cad. istikametine sol şeritte seyir halinde iken aracının sol ön kısmı ile, aynı şeritte seyir halinde olan ve duraklayan sürücü … ‘ın sevk ve idaresindeki müvekkili şirkete ait … plakalı aracın sağ arka kısmına çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tutanağı tutulduğunu, müvekkilin aracında değer kaybı meydana geldiğini, müvekkili firmaya ait aracın … model … olduğunu ve piyasa değerinin ortalama 500.000,00TL civarında olduğunu; aracın sıfır ve kaza tarihinde 997 km’de olduğunu, fatura ile araçta 15.753,93TL hasar oluştuğunu, sonuç olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araç değer kaybının şimdilik 1.000-TL tutarındaki kısmının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının davalı …’ya yönelik maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, 10.000,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihi olan 28/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: A-) Davacı vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesince davacının tazminat alacağı bulunmasına rağmen sigorta şirketi yönünden davadan feragat ederek sigorta şirketinin durumunu iyileştirirken diğer müteselsil borçlu işleten konumundaki davalı …’nun iç ve dış ilişkideki durumunu ağırlaştırdığını, feragat edilen … Anonim Şirketi’nin kaza tarihindeki, maddi hasarlarda araç başına azami poliçe limitinin araştırılmadığını ve mevcut kazaya ilişkin hasar dosyasının dosya arasına alınmadığını, sigorta şirketine yönelik yapılan feragatin borçlu işleten konumundaki …’ya yönelik maddi tazminat talebi yönünden de zımnen feragat kabul edilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, bu yönüyle kararın kaldırılması gerektiğini, dosya kapsamında tanzim edilen bilirkişi raporunda değer kaybı miktarının emsal dosyalar ve piyasa rayiç değeri gözetilmeksizin hesap edildiğini, müvekkili şirkete ait aracın lüks sınıfa giren araçlardan olduğunu, aracın piyasa değerinin 500.000,00 TL -550.000,00 TL civarında olduğunu, bilirkişi tarafından aracın piyasa rayiç değerinin 400.000,00 TL olarak belirlenmesinin kabul edilemeyeceğini, aracın ikinci ellerinin dahi bu fiyata satılmadığını, trafik kazası hasarı sonucu araçta değişen, onarılan ve boyanan parçaların sayısı, niteliği, konumu, yaşı ve kilometre sayaç değeri ile önceden bir hasarın olup olmadığı hususlarına bakmak gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen belirtilen kriterlerin herhangi birinin değerlendirmeye alınmadığını, aracın ön kısmında meydana gelen hasarların hesaplamaya dahi katılmadığını, hasarlı bölge olarak sadece arka bölgenin belirtildiğini, lüks araç sınıfında olan bu araçların ön kısmından hasar alması sonucunda değerinin ciddi oranda düştüğünü ve müşteri portföyünün azaldığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, itirazları göz önünde bulundurularak davanın kabulü yönünde karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.B-) Davalı … vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davacı yanın davalı müvekkillere karşı ikame ettiği davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkin olduğunu, davacı yanın istinafa konu davayı müvekkili …’nun maliki olduğu … plakalı aracın ZMM sigortası olan … ile aracın malikinin müvekkili … ve aracın sürücüsü olan diğer müvekkili … ‘ya karşı bir arada yönelttiğini, zarara sebebiyet veren sürücünün aracın malik işleteni ve ZMM poliçesi kapsamında sigorta şirketinin dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesi gereğince maddi zarardan müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı vekilinin dava açıldıktan sonra sigorta şirketi hakkındaki davadan feragat ettiğini, bu feragatın sigorta şirketi ile aralarında tam teselsül bulunan davalı araç maliki … ve davalı araç sürücüsü … ‘ya sirayet etmesi gerektiğini, davalı araç maliki … ve davalı araç sürücüsü … ‘nun sigorta şirketi gibi asıl alacak ve ferilerinden sorumlu olması gerektiğini, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kararda izah edilen hususların davalı araç sahibi müvekkili … yönünden değerlendirildiğini ve sigorta şirketinin feragati nedeniyle davanın … yönünden reddine karar verildiğini, araç sürücüsü … açısından müteselsil sorumluluk hükümleri hiçbir şekilde dikkate alınmadan haksız ve mesnetsiz bir şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, bu hususun kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın müvekkili … yönünden de reddi yönünde hüküm kurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davacı vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davacı vekili ve davalı … vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;İstinaf incelemesine konu dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı zararı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda: Davalı … bakımından davanın reddine, davalı … bakımından davanın kabulü ile 10.000,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihi olan 28/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiştir.Bilindiği üzere, trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören maddi zararını 6098 sayılı TBK’nun 49 maddesi uyarınca sürücüden (somut olayda davalı …) isteyebilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun md. 3 uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden (somut olayda davalı …) de maddi zararın tazmini talep edilebilir. Öte yandan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Bu nedenle davacının, … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan … Anonim Şirketine karşı maddi tazminat talepli dava açma imkanı da vardır.Davacı maddi tazminat talepli eldeki davayı müteselsil sorumlular sürücü … , işleten … ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan … Anonim Şirketine karşı birlikte 25/01/2021 tarihinde açmış, 29/03/2021 tarihli feragat dilekçesinde davalı … Anonim Şirketine karşı açtığı davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı … Anonim Şirketine karşı açılan davanın tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilerek feragat nedeniyle reddine karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. İstinaf incelememize konu dosyada sadece sürücü … ve işleten …’ya karşı açılan davalar kalmıştır.İlk derece mahkemesince; davacıya, davalı … Anonim Şirketi tarafından ödeme yapılmadığı halde … Anonim Şirketi’ne yönelik davadan feragat edildiği, davacının tazminat alacağı bulunmasına rağmen sigorta şirketi yönünden davadan feragat ederek, sigorta şirketinin durumu iyileştirilirken diğer müteselsil borçlu işleten konumundaki davalı …’nun iç ve dış ilişkideki durumunu ağırlaştırdığı, bu durumda, davacının, davalı işleten yönünden poliçe teminat limiti kadar tazminat miktarından zımnen feragat ettiği kabul edilerek davacının, davalı …’ya yönelik maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğru alıp davacının aksi yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Zira Türk Borçlar Kanunu’nun, müteselsil sorumlulukta borçluların iç ilişkilerini düzenleyen hükümleri gereğince, müteselsil borçlulardan biri alacaklıya borcu ödediği takdirde, diğer müteselsil borçlulara rücu hakkı bulunmaktadır. Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. TBK md. 168/2 uyarınca alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır. (Benzer bir uyuşmazlıkta Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2019/5845, K:2020/3050 sayılı kararında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.)Bu aşamada belirtilmesi gereken bir husus da şudur; davacı, sigorta şirketine karşı olan davasından feragat etmekle sadece davalı işleten … nin durumunu kötüleştirmiştir. Çünkü sigorta şirketine karşı rücu hakkı olan davalı işleten … ‘dir. Diğer davalı (sürücü) … ‘ın sigorta şirketine rücu hakkı bulunmadığından davacının sigorta şirketine karşı olan davasından feragat etmekle davalı (sürücü) … ‘ın durumunu kötüleştirdiği söylenemez. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince, davacının sigorta şirketine karşı olan feragatinin davalı (sürücü) … ‘a bir etkisinin bulunmadığının kabul edilmesi doğru olup davalı davalı (sürücü) … vekilinin aksi yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.İlk derece mahkemesince hükme esas alınan makine mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 08/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda yukarıda belirtilen şekilde hesaplama yapılarak davacının aracındaki değer kaybının 10.000,00 TL olduğu belirlendiğinden davacı vekilinin değer kaybının hatalı ve eksik hesaplandığı yönündeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddedilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesinde belirtilen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasındaki kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda istinaf incelemesi sırasında istinaf talebinin esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu durum istinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek haller kapsamında yer almaktadır.Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; istinaf başvurusunda bulunanın sıfatı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme üzerine; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı vekili ve davalı … vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) 1-) Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) Davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 89,95 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-) 1-) Davalı …’nun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalıdan alınması gereken 683,10 TL istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin yatırılan 160,00 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 523,10 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
C-) 1-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) Taraflarca istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
3-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlık miktarı dikkate alınarak HMK’nın 362/1 – a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/12/2023