Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/318
KARAR NO: 2023/2328
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2022
NUMARASI: 2021/148 Esas, 2022/925 Karar
DAVA: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ: 24.02.2021
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 29.12.2023
YAZILDIĞI TARİH: 29.12.2023
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/148 Esas, 2022/925 Karar sayılı kararına karşı davacı … vekili ve davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’un sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile davalı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil arasında … tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini; müvekkili …’un … Caddesini takiben meydan istikametine doğru gitmekte iken,… Cad. kavşağına geldiğinde kendisine yeşil yanıp sönmekte iken ışıktan geçtiğini, bu sırada davalı …’nin ise … Cad. istikametinden … Cad. kavşağına geldiğinde kırmızıda geçerek kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, kamera görüntüleri için Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/30 D. İş dosyası ile delil tespiti yapıldığını; bu kazadan kaynaklı zararlarının karşılanması için sigorta kurumuna başvuruya olumsuz cevap verildiğini, arabuluculuk aşamasında da anlaşma sağlanamadığını; ekspertiz raporuna göre müvekkili aracında 111.110,39-TL tutarında hasar oluştuğunu, bu raporda araç ikame bedeli ve döğer kaybı bedelini içermediğini; belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik, 100-TL hasar bedeli tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsilini; 100 TL değer kaybı tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsilini; 100-TL araç ikame bedelinin davalı …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsilini; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/30 D.iş dosyası ile yapılan 165,50-TL masrafın ilgili mahkemedeki karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde bahsi geçen… plakalı aracın müvekkili nezdinde … no’lu ZMMS ile 23.12.2019-2020 tarihleri arasında doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığını, poliçeden dolayı müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 41.000-TL ile sınırlı olduğunu; meydana gelen hasar talebiyle yapılan ihbar üzerine … no’lu hasar dosyası açıldığını; davacının aracında olduğu iddia edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, araçta bir değer kaybı mevcut ise gerçek değer kaybının tespit edilmesini; davacının avans faiz talebinin bulunduğunu, olayda zarar gören 3.kişi konumunda olduğunu, müvakkili ile arasındaki ilişkinin ticari bir nitelik arz etmediğini, haksız fiilden kaynaklandığını; belirterek dosyanın İstanbul Anadolu ATM’ye gönderilmesini, davanın usulden reddini; davanın reddini; yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında meydana gelen kaza akabinde düzenlenen … tarihli kaza tespit tutanağında, tramvay durağında kazayı gören vatandaşın beyanı da alınmış olduğunu “Davacının hızlı bir şekilde kırmızı ışığı ihlal ettiğini” bildirdiğini; kamera kayıtlarında davacının iddiasının doğru olmadığının görüldüğünü; davacı sürücünün kurallara uymadığını; kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an müvekkilinin kusurlu olduğu kabul edilecekse dahi, davacı aracındaki hasar bedelinin fahiş olduğunu; tazminata KDV’nin dahil edilebilmesi için onarıma ilişkin faturanın sunulması gerektiğini, araçta değer kaybı konusunda kriterler birlikte değerlendirilerek değer kaybının gerçekleşip gerçeklemediğinin belirlenmesi gerektiğini; kabul anlamına gelmemek kaydıyla, araç mahrumiyeti zararı konusunda kriterler incelenmesi gerektiğini; somut olayın ticari bir nitelik arz etmediğini, avans faizi talebini kabul etmediklerini; belirterek davanın reddini; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davacı … adına açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine, davacı … adına açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; değer kaybı nedeniyle açılan davanın reddine, ikame araç nedeniyle açılan davanın kabulü ile 3.000,00-TL’nin kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazla faiz talebinin reddine, hasar bedeli nedeniyle açılan davanın kabulü ile 61.600,00-TL’nin sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek kaydı ile davalılardan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: A-) Davacı … vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Alınan bilirkişi raporları arasında kusur dağılımı, araç değeri, aracın tamir bedeli, aracın sovtaj bedeli, aracın perte ayrılması ile ilgili çelişkiler, yanlış değerlendirmeler bulunduğunu, bu çelişkilerin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesini talep ettiklerini ancak bu taleplerinin reddolunduğunu, çelişkiler giderilmeden en aleyhe olan rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin aracının perte çıkmaması gerektiğini, müvekkiline kusur yüklenilmemesi gerektiğini, ilk derece mahkemesince 25/01/2022 tarihli duruşma ara kararı ile rapora karşı itirazların reddedilmesi üzerine taraflarınca davanın ıslah edildiğini, ancak mahkemenin bir sonraki 29/03/2022 tarihli 5 nolu celsede 1 numaralı ara karardan dönerek dosyayı yeniden bilirkişiye tevdi ettiğini, daha sonra ıslahtan daha aşağı miktarlara hükmedildiği için kısmi kabul kısmi ret durumunun ortaya çıktığını, müvekkilinin yargılama giderlerini tam alamadığı gibi aleyhine karşı vekalet ücretine de hükmedildiğini, mahkeme ara kararından dönmeseydi davanın tam kabul olacağını, ara karardan dönmenin tarafları sorumluluğu dışında olduğunu, davanın sorumlulukları dışında bir seyir izlemesi neticesinde müvekkili aleyhine karşı vekalet ücretine hükmedildiğini, müvekkilinin yargılama giderlerini tam alamadığını, bu kararın hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararda yargılama giderlerinin yarısından fazlasının ve karşı taraf vekalet ücretinin müvekkili tarafına bırakılmış olmasının açıkça hukuka aykırılık oluşturduğunu, mahkemenin bu çelişik ve hatalı kararlarının düzeltilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
B-) Davalı …. vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Gerekçeli kararın hüküm kısmında sadece poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere şeklinde karar verilmesinin hatalı olduğunu, davaya konu hiçbir meblağı kabul etmemek kaydıyla, poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 41.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitlerinin gerek cevap dilekçesinde gerekse bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde belirtildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin teminat limitleri ile sorumlu olduğundan, ferilerin de teminat limitleri dahilinde oranlanması gerektiğini, değer kaybı tespitlerinin KZMMS Genel Şartları uyarınca yapılması gerektiğini, tespit edilen kusur oranının hatalı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, davacının araçta oluştuğunu iddia ettiği hasar bedelinin son derece fahiş olduğunu ve piyasa şartları ile de örtüşmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kısmen kabul edilen yönleri ile kaldırılarak istinaf incelemesi sonucunda davanın tümden reddine karar verilmesi ve kararın icrasının durdurulmasını talep etmiştir.
C-) Davalı … vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporlarına uygun olarak dava konusu aracın perte çıkarılması gerektiğine karar verildiğini, aracın piyasa rayiç bedelinin, kazaya en yakın tarihi olan 05-01-2021 tarihli eksper raporunda belirtilen 157.000-TL olduğunu, İTÜ heyet raporunda tespit edilen 93.000-TL sovtaj bedelini düşerek maddi zararın 64.000-TL olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu rakam üzerinden de kusur indirimi yapılması gerektiğini, ancak ilk derece mahkemesinin, kaza tarihine en yakın tarihteki aracın maddi değerini esas almadığını, bu hususta hataya düştüğünü, eksper raporunda davacı tarafça her ne kadar hükmedilecek tazminatın KDV dahil tutarlı belirtilmiş ise de, tazminata KDV’nin dahil edilebilmesinin ancak onarıma ilişkin faturanın davacı tarafça sunulması halinde mümkün olacağını, ancak davacı tarafça buna ilişkin olarak bir fatura sunmadığını, kazada müvekkilinin kusurlu olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davalı müvekkili ile davacı arasında, kaza anından hemen sonra taraflar arasında yapılan yazılı ve imzalı anlaşma ile her iki araç sürücüsü yönünden %50 kusurlu olduğu şeklinde mutabakata varıldığını, davacının kazada, %50 kusurlu olduğunu kabul ettiğini, ancak ilk derece mahkemesince bu durumun göz önüne alınmadığını, gerekçeli kararda ise “c-Hasar bedeli nedeniyle açılan davanın kabulü ile 61.600,00-TL’nin sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek kaydı ile davalılardan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,” şeklinde karar verildiğini, kurulan hükmün eksik olduğunu, sigorta şirketi tarafından kaza tarihinde geçerli olan teminat limitlerinin belirtildiğini, müvekkilin ve sigorta şirketinin bir sorumluluğu var ise sorumluluğun tutarının, kapsamının kararda belirtilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesi tarafından gerekçeli kararda ve hüküm kısmında hiçbir surette limitlerden bahsedilmemiş olmasının da hatalı olduğunu, hüküm kısmında teminat limitlerinin veyahut sigorta şirketinin sorumluluğunun açıkça belirtilmemesinin belirsizlik yarattığını, sigorta şirketinin sorumlu olduğu fer’ilerin de limitler ve sorumlu olunan tutarlar dahilinde oranlanması gerektiğini, taraflarınca yapılan yargılama masrafları yönünden sigorta şirketinin sorumluluk durumunun bir kısım davacı yönünden davanın tümden reddi ile bir kısım davacı yönünden kısmi red durumlarına ilişkin olarak ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte iken bu hususların göz önünde bulundurulmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kısmen kabul edilen yönleri ile kaldırılarak istinaf incelemesi sonucu davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince taraf vekillerinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;
İstinaf incelemesine konu dava, trafik kazasında araçta oluşan hasar bedeli ve değer kaybı zararları ayrıca ikame araç bedeli nedeniyle maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davacı … adına açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine, davacı … adına açılan davanın kısmen kabulüne ikame araç nedeniyle açılan davanın kabulü ile 3.000,00-TL’nin kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, hasar bedeli nedeniyle açılan davanın kabulü ile 61.600,00-TL’nin sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek kaydı ile davalılardan kaza tarihi olan…tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, değer kaybı nedeniyle açılan davanın reddine dair karar verilmiştir. Bu karara karara karşı tüm taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Davalı ….’nin, davacı …’a ait … plaka sayılı araca çarparak kazaya sebebiyet veren karşı araç olan … plaka sayılı aracın 23/12/2019-23/12/2020 tarihleri arasındaki trafik sigortacısı (ZMMS) olduğu dosya arasındaki poliçe suretinden anlaşılmaktadır.İlk derece mahkemesince hükme esas alınan İTÜ Makina Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan heyetten temin edilen … tarihli raporda; davalı – sigortalı … plakalı otomobilin sürücüsü davalı …’nin hatalı sevk ve idaresinin %80 oranında asli derecede etkili olduğu, davacı … plakalı otomobilin sürücüsü …’un hatalı sevk ve idaresinin %20 oranında tali derecede etkili olduğu,somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkânının bulunmadığı belirtilmiştir. Bu raporun dosya kapsamı ve kazanın gelişim şekliyle uyumlu olduğu oldukça ayrıntılı ve açıklamalı şekilde hazırlandığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince 13/08/2022 tarihli rapora itibar edilerek davacı tarafın %20, davalı tarafın %80 oranında kusurlu kabul edilerek hüküm kurulması doğru bulunmuş, tarafların kusur durumu ve oranı bakımından yaptığı istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir. Öte yandan, davacı … ve davalı … tarafından sigorta şirketine başvuru sırasında verilen beyan başlıklı 23/12/2020 tarihli dilekçenin verilme amacı ile dilekçe içeriğindeki ifadeler ve esasen dava konusu trafik kazası bakımından trafik zabıtası tarafından kaza tespit tutanağının düzenlenmiş olması bir bütün olarak dikkate alındığında, 23/12/2020 tarihli dilekçenin kusur durumunun tespiti bakımından bağlayıcı bir belge olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından davalı … vekilinin aksi yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin E:2021/13208, K:2022/8884 sayılı kararında da belirtildiği üzere kaza tarihinde hasarlı aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise, hasar bedeli, ekonomik değil ise kaza tarihindeki ikinci el satış bedeli ile kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin tespit edilmesi, belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle gerçek zararın hesaplanması gerekmektedir. Şüphesiz gerçek zararın hesabında tarafların kusur durumu da dikkate alınır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan İTÜ Makina Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan heyetten temin edilen … tarihli bilirkişi raporunun yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda hazırlandığı, aracın tamirinin ekonomik olmaması nedeniyle aracın değerinin 170.000,00 TL belirlenip sovtaj değerinin 93.000,00 TL olduğu hesaplanarak davacının karşılanamayan zararının 77.000,00 TL olarak tespit edilmesi doğru bulunmuş, aracın total pert sayılması, tamir bedeli, hasarsız haldeki ikinci el satış değeri ve sovtaj değeri bakımından tarafların yaptığı tüm istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılarak reddine karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan tüm açıklama ve değerlendirmeler doğrultusunda; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Şöyle ki;
a-) Hüküm sonucunda davalı … şirketinin poliçe teminat limitiyle sınırlı sorumlu olduğu belirtilmesine rağmen poliçe teminat limitinin 41.000,00 TL olduğunun belirtilmemesi ve ayrıca Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2019/6450, K:2020/4928 sayılı kararındaki açıklamalar kapsamında hükmün ferileri bakımından da davalı … şirketinin poliçe teminat limitiyle sınırlı sorumlu olduğunun belirtilmemesi doğru olmamıştır.
b-) Davacı … bakımından açılan davanın reddine karar verildiği bu davacı bakımından talebin 300,00 TL olduğu dikkate alınarak hüküm sonucunun 9 numaralı bendinde davacı …’un 300,00 TL vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği halde daha fazla vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
c-) Davacı … bakımından açılan davanın tümden reddine, davacı … bakımından açılan ise davanın kısmen reddine karar verildiği dikkate alınarak davacılar bakımından reddedilen miktarlar nazara alınıp davacılar aleyhine ayrı ayrı ret vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma yapılmadan tamamlanacak nitelikte ise Bölge Adliye Mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenleme ve imkan doğrultusunda, tarafların istinaf başvuruları kısmen kabul edilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca Dairemizce, yukarıda belirtilen hususlarda gerekli düzeltmeler duruşma açılmaksızın yapılarak karar verilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) Tarafların istinaf başvurularının KISMEN KABULÜNE, 6100 sayılı HMK md. 353/1-b-2 uyarınca hükmün düzeltilerek yeniden tesisi amacıyla Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.11.2022 tarihli, 2021/148 Esas, 2022/925 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, hükmün düzeltilerek yeniden tesisine,
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-) Davacı … adına açılan davanın aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-) Davacı … adına açılan davanın kısmen kabulü ile;
a-) Değer kaybı nedeniyle açılan davanın reddine,
b-) İkame araç nedeniyle açılan davanın kabulü ile 3.000,00-TL’nin kaza tarihi olan …tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
c-) Hasar bedeli nedeniyle açılan davanın kabulü ile 61.600,00-TL’nin sigorta şirketi bakımından poliçe teminat limiti ile (41.000,00 TL) sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek kaydı ile davalı … bakımından ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
3-) Kabul edilen kısım yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 4.412,83-TL ilam harcından, dava açılışı sırasında tahsil edilen 1.780,35-TL ıslah harcının ve 59,30 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 2.573,18-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, (davalı …nin 1.712,45 TL’lik bölümünden sorumlu tutulması kaydıyla)
4-) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul – ret oranına göre; 519,68-TL’sinin davacılardan; 840,32-TL’sinin ise davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-) Davacı tarafın yaptığı 59,30-TL başvurma harcı, 1.758,95-TL ıslah harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 274,80-TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.893,05-TL yargılama giderinin kabul-ret oranına göre; (davalı tarafın yaptığı 2.457,00-TL yargılama giderinin (kabul-ret oranına göre) mahsubu ile) 848,69-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (davalı …nin 564,80 TL’lik bölümünden sorumlu tutulması kaydıyla)
6-) 6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde taraflarca numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 10.336,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil eden davacı …’a ödenmesine, (davalı …nin 9.200,00 TL’lik bölümünden sorumlu tutulması kaydıyla)
😎 a-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 300,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak kendisini vekille temsil eden davalılara ödenmesine,
b-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak kendisini vekille temsil eden davalılara ödenmesine,
9-) Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
B-) 1-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 hükmü dikkate alınarak taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) Tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüne karar verildiği nazara alınarak;
a-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine, davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının ise Hazineye irad kaydına,
b-) İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırılan toplam 1.103,21 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalı …’ye iadesine, davalı … tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının ise Hazineye irad kaydına,
c-) İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …. tarafından peşin olarak yatırılan 1.103,21 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalı …..’ye iadesine, davalı …. tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının ise Hazineye irad kaydına,
3-) Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin tarafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf yargılaması bakımından taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
5-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin HMK m. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, HMK md. 353/1-b-2 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK md. 362/1-a uyarınca uyuşmazlık miktarı itibariyle Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kapalı (kesin) olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/12/2023