Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1134 E. 2023/1468 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1134
KARAR NO: 2023/1468
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26.04.2023
NUMARASI: 2023/400 Esas, (Ara Karar)
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 24.04.2023
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 15.09.2023
YAZILDIĞI TARİH: 15.09.2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.04.2023 tarihli, 2023/400 Esas sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle Dairemize gönderilmiş olmakla inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.02.2023 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, davalının müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiği olaydaki dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışlarıyla asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin davaya konu kaza neticesinde münferit yerlerinde kırıklar meydana geldiğini, Nevşehir Devlet Hastanesinden alınan kati rapordan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin açık olduğunu, davacının bir yıl kendine gelemediğini, sürekli ağrı çektiği ve ağır kaldıramadığını, müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini istemediğini, işbu nedenlerle müvekkiline fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi tazminat (1000,00 TL Geçici İş Göremezlik İçin ve 1000,00 TL Kalıcı İş Göremezlik için), 100.000,00TL manevi tazminat olmak üzere toplam 102.000,00 TL tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan (… A.Ş.’den poliçe limitleri oranında) haksız fiil tarihi olan 07.02.2023 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı …’ın üzerine kayıtlı bulunan … plaka sayılı araç ile diğer menkul ve gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; davanın trafik kazası nedeniyle bir miktar maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı … üzerine kayıtlı olarak bulunan … plaka sayılı araç ile bu davalıya ait diğer menkul ve gayrimenkul malların bizatihi uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle HMK’nun 389/1. maddesinin yasal koşulları bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararı verirken yeterli incelemeyi yapmadığını, işbu kararı verirken mahkemece ihtiyati tedbire konu … plakalı aracın iş bu dava konusu araç olup olmadığı, davaya konu trafik kazasındaki kusur raporları incelenmeden veya eksik inceleme sonucu iş bu kararın verildiğini, davacının sağlık durumu ve ihtiyati tedbire konu aracın sebebiyet verdiği kazanın, müvekkillerinin sağlık durumlarıyla ve hak kayıplarıyla orantılı olacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, nitekim ekte sunmuş oldukları belgelerden de anlaşılacağı üzere …’nun olaydan sonar Engelli Sağlık Kurulu Raporu aldığını, müvekkilinin davaya konu kazadan ne kadar etkilendiğinin açık olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin engelli sağlık kurulu raporu da dikkate alınarak mahkemece … plakalı araç hakkında ihtiyati tedbir kararı vermesi gerekirken taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen 26.04.2023 tarihli ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede;6100 sayılı HMK’nın “İhtiyati Tedbirin Şartları” başlıklı 389. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü içermektedir. Aynı kanunun 390/3. maddesinde ise; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” hükmü bulunmaktadır.İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için usule ve esasa ilişkin koşulların oluşması gerekir. Esasa ilişkin olarak mevcut durumda ortaya çıkabilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen olanaksız hale geleceğinden veya gecikme nedeniyle bir sakıncanın ya da ciddi bir zararın doğacağından endişe edilen bir durumun varlığı (HMK m. 389/1) ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi (HMK m. 390/3) gerekir. Usule ilişkin olarak istemde bulunan kişinin dava ehliyetinin ve hukuksal yararının olması, ayrıca dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir nedenini ve türünü açıkça belirtmesi ve kural olarak haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermesi gerekir. (HMK m. 392/1). Öte yandan, HMK’nın 390/3 maddesi uyarınca, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.İhtiyati tedbire ilişkin hükümler HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Geçici hukuki koruma niteliğindedir. Tedbir sebeplerinde verilecek tedbirlere ilişkin kararlar yönünden kanunda bir sınırlama yoktur. Hakim her türlü ihtiyati tedbir kararı verebilecektir. Burada zararı engelleyecek yada bir malın ortadan kalkması, bir hakkın elde edilmesi amaçları göz önünde tutulacaktır. HMK’nın 390/2 maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada imkansız hale gelebileceği veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağının endişe edilmesi hallerinde tedbir kararı verilecektir. Burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilmelidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde, tedbire konu olan mal varlığının uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK’nın 389 maddesi gereğince ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği anlaşıldığından dosyada yukarıda belirtilen tedbir şartların gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Bu ilkeler ışığında ilk derece mahkemesi kararı incelendiğinde; ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur.
Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen 26.04.2023 tarihli ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle dairemizce istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmeyerek 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 89,95 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davacı tarafından istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana iadesine,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1 – f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/09/2023