Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/941 E. 2023/364 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/941
KARAR NO: 2023/364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2022
NUMARASI: 2019/559 Esas, 2022/181 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ: 20.09.2022
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 23.09.2022
YAZILDIĞI TARİH: 23.09.2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/559 Esas 2022/181 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle Dairemize gönderilmiş olmakla inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle; … tarihinde dava dışı araç sürücüsü … idaresindeki … plaka sayılı aracın … , … Bulvarı üzerinde … Meydanı istikametinde seyir halindeyken … tramvay durağı yaya geçidinden yolun karşısına geçmeye çalışan müvekkili … ‘ye ışık ihlali yaparak çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 6 gün tedavi gördüğünü, sol kolunda kırıklar nedeniyle platin takıldığını ve sol dizindeki kırık nedeniyle kafes takıldığını 4 ay boyunca takılı kaldığını, bu süreçte davacının okuluna devam edemediğini, trafik kaza tespit tutanağında hatalı tespit yapıldığını, işbu kaza neticesinde davalı sigorta şirketine iadeli taahhütlü posta yoluyla başvuru yapıldığını, mail yoluyla istenen belgelerin sigorta şirketine gönderildiğini, ancak bir sonuca varılamadığını, 04/09/2019 tarihinde Kayseri Arabulucuk Bürosuna müracaat edildiğini ancak bir çözüme varılamadığını belirterek işbu trafik kazasında müvekkilinin maluliyetinin söz konusu olduğunu, kişisel ihtiyaçlarının normal bir şekilde karşılayamadığını davacının maluliyetinin karşılanması için ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 500,00-TL daimi maluliyet tazminatının davalının temerrüde düştüğü 30/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün bir kusuru bulunmadığını, kusurun tamamının davacıda olduğunu, davacının bu kazadan dolayı daimi maluliyete uğradığını kabul etmediklerini belirterek açılan işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; Davacı küçük kaza tarihinde 12 yaşındadır. Davacının kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışması söz konusu olamayacağı ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden(Bkz.Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2017/1003, K:2019/9657 sayılı ve yine 17. Hukuk Dairesi’nin E:2016/7145, K:2018/12973 sayılı içtihatları.) davacının kalıcı maluliyet zararı sürekli çalışma gücünü yitirdiği tarihten( olay tarihinden) itibaren zararın oluşacağı kabul edilerek hesaplanması gerekmekte olup (Bkz.Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/13100 Esas 2016/10664 Karar sayılı içtihadı) bu yönde Aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre davacının %90 kusur oranına ve Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik çerçevesinde belirlenen %15 maluliyet oranına göre 49.919,80 TL kalıcı iş göremezlik zararının oluşacağı anlaşıldığından bu miktar üzerinden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı tarafından, davalı sigorta şirketine, tazminat ödenmesine ilişkin yaptığı başvurunun sigorta şirketine ulaşma tarihi dosya kapsamında tespit edilememiş olup, sigorta şirketi tarafından davacınnın başvurusuna ilişkin 04/04/2019 tarihinde cevap verildiği görüldüğünden bu tarih başvuru tarihi kabul edilerek, davalı tarafça ödeme yapılmaması nedeniyle de davalının 8 iş günü sonrasında temerrüde düştüğü anlaşıldığından davacının faiz istemi, sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 17/04/2019 tarihinden itaberen başlatılarak davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 49.919,80-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 17/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin faiz talebin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın tamamen davacının ışık kontrollü kavşaktan ışık ihlali yaparak karşıdan karşıya geçmek istemesi nedeniyle meydana geldiğini, sigortalı araç sürücüsünün hiçbir kusurunun bulunmadığını, maluliyet oranının son derece fahiş olarak hesaplandığını ve hüküm altına alındığını, Adli Tıp Üst Kurulundan maluliyet raporu alınmadan hüküm tesisinin doğru olmadığını, dava tarihi yerine temerrüt tarihi olarak 17.04.2019 olarak gösterilmesi ve bu tarihten itibaren faiz yürütülmesinin yasaya uygun olmadığını, zira müvekkili sigorta şirketinin temerrüte düşmediğini, davacının istenen belgeleri temin edip göndermediğinden dolayı talebinin yerine getirilemediğini, yani temerrüde düşenin davacı olduğunu, kararın hükmen kısmında “davanın kısmen kabulüne” dendiğini ancak davacının talebinin tamamen kabul edildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede;Dava, trafik kazasına dayalı olarak açılan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada toplanan deliller ve hükme esas alınan İTÜ. Trafik Kürsüsünce hazırlanan bilirkişi raporuna göre davacı yaya … ‘nin hatalı davranışının 1. derecede ve takdiren %90 oranında etkili olduğu, davalı sürücü … ‘in hatalı sevk ve idaresinin ise 2. derecede ve takdiren %10 oranında etkili olduğu anlaşılmakla davalının kusur oranlarına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yine davacıdaki maluliyet oranının Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan rapor ile belirlendiği anlaşılmakla maluliyet oranına ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir. İlk derece mahkemesince davacı tarafın talep ettiği sürekli iş göremezlik tazminatının aktüerya bilirkişi tarafından hazırlanan rapor ve davacının ıslah talebi dikkate alınarak kabul edilmesine rağmen asıl alacağın fer’isi niteliğinde olan faiz başlangıç tarihinin davacı tarafça 30.03.2019 olması talebine karşın, mahkemece faiz başlangıç tarihinin (davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin) 17.04.2019 olarak tespit edilmesi ve buna göre hüküm kurulması doğru olmakla birlikte yazım hatası olarak kabul edilen (davanın kısmen kabulüne) şeklinde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bu durumun yerinde her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.Bu nedenlerle ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle dairemizce istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmeyerek 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 3.410,02 TL nispi istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin alınan 852,50 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.557,52 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması bakımından davalı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
6- Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca Yargıtay’da temyiz yolu kapalı (kesin) olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2023