Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/871 E. 2023/348 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/871
KARAR NO: 2023/348
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/01/2022
NUMARASI: 2020/754 Esas 2022/27 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 16/11/2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 23/02/2023
YAZILDIĞI TARİH: 23/02/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/754 Esas 2022/27 Karar sayılı kararı davacılar vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı … ‘in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın müvekkili … ‘ın yolcu olarak yer aldığı bisiklete çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasında kusurlu olan … plakalı aracın malikinin davalı şirket olduğunu, işbu kaza nedeniyle müvekkili Batuhan’da maluliyet meydana geldiğini, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğundan kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davaya konu olayda kusuru aracın ZMSS’i olmadığından dolayı müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazmini için davalı … Hesabına başvurulduğunu ancak yasal süre içinde … Hesabı tarafından bir cevap verilmediğini, kazadan dolayı müvekkilinde hayatı boyunca taşıyacağı birçok iz mevcut olduğunu, kazazede müvekkili ve ailesi lehine manevi tazminat belirlenmesi gerektiğini, müvekkil… ‘nın … ‘ın babası olduğunu, oğlu ağır yaralanan ve ölümle savaşan babanın işinden de olduğunu, meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkillerinin gerek fiziksel gerekse manevi açıdan zarar gördüklerini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkili …’ın bakıcı giderlerine yönelik 100,00 TL, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatına yönelik 1.000,00 TL ve tedavi masraflarına yönelik 100,00 TL’nin ‘nin davalı … ve … Ltd. Şti. açısından kaza tarihinden, davalı güvence hesabı açısından başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili … için 20.000,00 TL, müvekkili … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 10.000,00 TL ve … için 10.000,00 olmak üzere toplam 70.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkillerine verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle davacı … ‘ın maluliyeti oluşup oluşmadığı ve oluşmuşsa bunun kaza nedeniyle olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik zararlarını ve tedavi giderlerini karşılamasının mümkün olmadığını, müvekkiline ancak bedensel zararlar kapsamında başvuru yapılabileceğini, SK veya diğer davalılar tarafından kaza nedeniyle davacıya maddi tazminata mahsuben ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulması gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun teminat limitleri dahilinde olduğunu, sorumluluğu aşar nitelikte karar verilmemesi gerektiğini, müvekkili kurumun temerrütünün dava tarihi itibariyle oluşmuş olduğunu, müvekkili kurum ticari şirket olmadığından yasal faize hükmedilebileceğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı… Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, kaza nedeniyle davacı … ‘ın maluliyeti oluşup oluşmadığı ve oluşmuşsa bunun kaza nedeniyle olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, SGK veya diğer davalılar tarafından kaza nedeniyle davacıya maddi tazminata mahsuben ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulması gerektiğini, manevi tazminat miktarının fahiş ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkiline yöneltilen davanın tamamen haksız ve davacıların kusurlarından faydalanma isteğinden ibaret olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… … plakalı araç sürücüsünün seyir halinde iken tali yoldan bisiklet sürücünün hızlı bir şekilde çıktığı, kontrol hakimiyetini kaybettiği ve sağa dönüp kendi şeridine girmesi gerekirken karşı şeride geçerek … plakalı araca çarptığı anlaşılmakla normal seyrinde devam eden … plakalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru olmadığı, kusurun bisiklet sürücüsü … ‘ta olduğu anlaşılmakla mahkememizce re’sen yapılan kusur incelemesi, savcılık makamına sunulan kusur raporu, kaza tespit tutanağı ve kamera görüntüsü dikkate alınarak davalılara atfedilebilecek bir kusur olmadığından tazminat istemlerinin reddine ” dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, eksik inceleme ve varsayıma dayanarak hüküm tesis edildiğini, mahkemece … plakalı araç sürücüsünün bir kusuru olmadığından davanın reddine karar verildiğini, mahkemenin karar verme konusunda acele ettiğini, … ATK tarafından hazırlanan kusur raporuna yapılan itirazları değerlendirmeden hüküm kurulduğunu, davalı tarafça kullanılan aracın dava konusu trafik kazasında kusursuz olması düşünülemeyeceğini, davalı … ‘in olması gerekenden fazla bir süratte araç kullandığını ve kazanın olduğu kavşağa girerken de hızını azaltmadığını, bu hususun kazadan hemen sonra düzenlenen kaza tespit tutanağı da yansımış olup, kaza tespit tutanağında da kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığını açıkça belirttiğini, 15 metre fren izi olan aracın olması gerekenden çok fazla süratle gittiği hususunda duraksama olmaması gerektiğini, taraflarınca dosyaya sunulan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 08/02/2021 tarihli raporunda kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmayan sürücünün kusurlu bulunduğunu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2013/9-381 Esas 2014/136 Karar sayılı ilamında kavşak içinde durmaya zorlayacak bir unsurla karşılaşan sürücünün hızını azaltmamasının kusur olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ve GEREKÇE Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereği cismani zarardan doğan maddi tazminat ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir.Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2022 tarih ve 2020/754 Esas 2022/27 Karar sayılı kararı gereğince davacılar tarafından açılan maddi tazminat ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi üzerine, kararın davacılar vekilinin istinafı üzerine, dosyanın istinaf incelemesi için dairemize gelmiş olduğu tespit edilmiştir.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.Trafik kazası ile ilgili olarak, ceza dosyasında alınan kusur bilirkişisi raporu, eldeki davada alınan kusur bilirkişisi raporu ile aynı trafik kazasına bağlı olarak açılmış olan diğer tazminat davalarında alınmış olan kusur bilirkişisi raporlarının tutarlı olup, birbiriyle çelişkili olmaması gerekir. Raporlar arasında çelişki olduğu takdirde çelişkinin mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik kürsüsünden seçilecek heyetten ya da İTÜ trafik kürsüsünden seçilecek heyetten rapor aldırılmak suretiyle çelişkinin giderilmesi gerekir.Somut olayda, eldeki davada Ankara ATK’dan alınmış olan 14/10/2021 tarihli raporda, trafik kazasının meydana gelmesinde … plaka sayılı kamyon sürücüsü davalı … ‘in herhangi bir kusurunun olmadığının, dava dışı bisiklet sürücüsü … ‘un ise %100 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu, trafik kazası ile ilgili olarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/27202 CBS nolu dosyasında trafik bilirkişisi … tarafından düzenlenmiş olan 18/02/2021 tarihli kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde dava dışı bisiklet sürücüsü … ‘un asli ve tam kusurlu olduğu, davalı kamyon sürücüsü… ‘in ise herhangi bir kusurunun olmadığının rapor edilmiş olduğu, kusur raporlarının olayın oluş şeklini doğruladığı, raporlar arasında herhangi bir çelişkinin olmadığı, dava dışı bisiklet sürücüsü … ‘un hazırlık aşamasında alınmış olan 21/07/2020 tarihli ifadesinde “kamyonu görünce panikleyerek kamyona bisikleti ile yandan çarptığı” beyanıyla alınan kusur raporlarının örtüştüğü anlaşılmış olup, kusur raporunun denetime elverişli ve hüküm vermeye yeterli olduğu, kusur raporunun mahkemece hükme esas alınmasının isabetli olduğu kanaatine varılmış olunduğundan, davacılar vekilinin kusur oranının hatalı olduğu yönündeki istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.
Yukarıda izah edilen sebeplerle, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-) Davacılar tarafından istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, HMK’nın 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana iadesine,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1 – a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2023