Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/721
KARAR NO: 2023/357
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/12/2021
NUMARASI: 2021/133 Esas 2021/1215 Karar
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 19/07/2017
BİRLEŞEN 2021/862 ESAS SAYILI
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH:23/02/2023
YAZILDIĞI TARİH:23/02/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/133 Esas 2021/1215 Karar sayılı ilamı asıl ve birleşen dosya davalısı …A.Ş vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan … adına kayıtlı ve … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile 03.04.2017 tarihinde İstasyon Caddesi istikametinden gelip Sümer Üst geçit ışıklı kavşağına giriş yaptığında, Yeşil mahalle istikametinden gelip İstasyon Caddesi istikametine seyretmekte olan müvekkili… idaresindeki bisikletin sol yan kısımlarına çarparak devrilmesi neticesinde meydana gelen trafik kasasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın sigortalısı olması ve diğer davalıların da araç maliki ve sürücüsü olarak sorumlu olduklarını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun olmadığını, Kayseri Cumhuriet Başsavcılığı’nın 2017/18691 soruşturma sayılı dosyasında alınan raporda davalı sürücünün tamamen ve asli kusurlu olduğunun belirlendiğini, müvekkilinin kaza sonrası hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek nitelikte yaralandığını, duyu ve organlarından birinin işlevini yitirdiği veya zayıflamasına neden olduğunu, müvekkilinin kaza tarihinde Migros mağazasında çalıştığını, gelir durumunun da araştırılarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı geçici/kalıcı iş görmezlik tazminatı olarak 500,00-TL’nin 03.04.2017 kaza tarihinden itibaren gecikme faizi ile tüm davalılardan tahsiline, kaza sonrası duyduğu ızdırap nedeni ile 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline, kazaya karışan … plakalı aracın trafik kaydı üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; öncelikle açmış oldukları iş bu davanın Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/133 Esas sayılı dosyası ile| birleştirilmesine karar verilmesini, 03/07/2017 tarihinde davalılardan … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile müvekkilimi… idaresindeki bisiklete sol yan kısmına çarparak devrilmesi neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, davalılardan …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil davalılardan … adına tescilli olduğunu, söz konusu otomobilin diğer davalılardan …A.Ş. tarafından kaza tarihini de kapsayacak şekilde … poliçe numarası ile ZMSS olarak sigortalandığını, söz konusu kaza nedeniyle Kayseri Cumhuriyet Savcılığının 2017/18691 Soruşturma dosyasından alınan 28/04/2017 tarihli bilirkişi raporu ile davalılardan …’nın tamamen ve asli kusurlu olarak belirlendiğini, yine Kayseri Cumhuriyet Savcılığının 2017/18691 soruşturma dosyasından alman 28/06/2017 tarihli Adli Tıp raporunda; yaralamanın müvekkilinin hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek nitelikte olduğunu, bu nedenlerle; 19/07/2017 tarihinde 250,00-TL sürekli iş göremezlik, 250,00-TL geçici iş göremezlik ve 10.000,00-TL manevi tazminatın tahsili için Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/104 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, 21/10/2019 tarihli ıslah dilekçeleri ile fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak talep miktarının sürekli iş göremezlik için 51.206,74-TL, geçici iş göremezlik için 11.232,48-TL’ye yükseltildiğini, yerel mahkeme kararının Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2020/564 Esas sayılı dosyası ile kaldırıldığını, yeniden alınan 16/09/2021 tarihli bilirkişi raporu ile sürekli iş göremezlik zararı 105.845,47-TL olarak kosaplandığını, geçici iş göremezlik zararında ise herhangi bir değişikliğin olmadığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/204 Esas sayılı dosyası ile sürekli iş göremezlik için 51.206,74-TL, geçici iş göremezlik için 11.232,48-TL talep ve dava edildiğini, mahkemece kaldırma kararından sonra alınan 16.09.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre sürekli iş göremezlik zararı 105.845,47-TL olarak belirlendiğinden ilk dava sonrasında kalan 54,638,73-TL’nin olay tarihi olan 03/04/2017 tarilinden itibaren fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracı … isimli işletmesinde kullandığını, araç kiralama sözleşmesine istinaden 30.03.2017-04.04.2017 tarihleri arasında …’ya kiralık olarak kullanılmak üzere teslim ettiğini, aracında herhangi bir teknik veya fiziki olarak arıza durumunun söz konusu olmadığını, aracın gerekli bakım ve giderlerinin düzenli olarak yapıldığını, işletmesinden veya araçtan kaynaklanan herhangi bir sorun olmaması nedeniyle, kendisine bir kusur atfedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, sürücünün kaza sırasında kırmızı ışıkta geçtiği bahsedilmiş ise de bunun bir delile dayanmadığını, herhangi bir tanık, görüntü delili olmadığını bu nedenle açılan davanın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurunun olmadığını belirterek kendisi aleyhine yöneltilen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
“…Asıl dava bakımından;
Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
1-Davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının sürekli iş göremezlik zararına ilişkin talebinin kabulü ile, 51.206,74-TL’nin sigorta şirketi bakımından ZMMS poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek, diğer davalılar bakımından kaza tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek kaydı ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Sigorta şirketi aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine,
Birleşen dava bakımından;
Davanın kabulü ile,
1-Davacının sürekli iş göremezlik zararına ilişkin talebinin kabulü ile, 54.638,73-TL’nin sigorta şirketi bakımından ZMMS poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek, diğer davalılar bakımından kaza tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek kaydı ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Asıl ve birleşen dosya davalısı …A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava şartı yerine getirilmemiş olup, eksik evrakla başvuru yapıldığını, zarar gören kişilerin sigorta kuruluşuna eksik belge ile başvurmaları halinde, sigorta kuruluşu aleyhine doğrudan doğruya dava yoluna gitme haklarının bulunmadığını, davacının maluliyetin net olarak tespit edilmesi için sağlık kurulu raporunun sunulması gerektiğini, ancak davacı tarafından ilgili evrakın sunulmadığını, raporun usule uygun teşkil etmeyen kurul tarafından hazırlandığını, müvekkili sigorta şirketinin ancak davacının gerçek zararını gidermekle yükümlü olduğunu, zira istinafa konu kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunda, her ne kadar TRH-2010 tablosuna göre hesaplama yapılmışsa da, prograsif rant yöntemiyle hesaplama yapıldığını, hesaplamada teknik faiz kullanılmamasının prograsif rant yöntemi kullanılmasının sebepsiz zenginleşmeye neden olduğunu, zira Yargıtay 17. HD. %0 faiz hesaplaması öngörmüş ise de bu içtihadın ekonomik gerçeklikle bağdaşmadığı aşikar olduğundan enflasyonun yüksek olduğu ülkemiz ekonomisinde 0 faiz uygulanmasının hakkaniyete de uygun olmadığını, 1,8 teknik faiz uygulamasının gerçek zarar kavramına yakın sonuç verdiğini, kaza tarihinde geçerli olan genel şart kapsamında 1,8 teknik faiz uygulanmasının aksi kanaat olsa dahi 04.12.2021 tarihinde yayınlanan genel şart kapsamında 1,65 teknik faiz uygulanması gerektiğini, mahkemece bozma kararına aykırı şekilde yeniden hüküm kurulduğunu, ıslaha konu edilen rakam için ancak ıslah tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Asıl ve birleşen dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. ve 56. maddeleri gereği cismani zarardan doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacı idaresinde bulunan bisiklete çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığını belirterek geçici ve sürekli işgöremezlik ile manevi tazminat talep etmiştir.
Dava konusu kaza 03.04.2017 tarihinde meydana gelmiş, aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi 27.01.2017 tarihinde düzenlenmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı …A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kırmızı ışık ihlali yaparak davacının kullandığı bisiklete çarpması neticesinde davacının yaralandığı olayda dosya kapsamındaki kusur raporu, kaza tespit tutanağı ve olayın oluş şekline göre kazanın meydana gelişinde davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu sabittir.
Yargıtay uygulamalarına göre, maluliyet raporu adli tıp uzmanları tarafından düzenlenmeli ve maluliyet oranı kaza tarihindeki mevzuata uygun olarak belirlenmelidir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/6197 Esas, 2021/8738 Karar Sayılı ilamı)
Somut olayda, ilk derece mahkemesince, usulüne uygun teşekkül ettirilmiş olan Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınmış olan 06/09/2019 tarihli rapor Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında hazırlandığından mevzuata uygun kuruluşlardan ve maluliyet yönünden mevzuata uygun yönetmelik uygulanarak alınmıştır. Davacıya ilişkin maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri esas alınmak suretiyle isabetli ve yöntemine uygun olarak alınmış olduğu anlaşılmakla davalı sigorta şirketi vekilinin istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararıyla 2918 sayılı KTK’nın 90. ve 92. maddelerinde “genel şartlara” atıf yapan cümlelerin iptaline karar verilmiş ve bu karar 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olmasıyla birlikte, Yargıtay 17. Hukuk Dairesince zarar görenlerin cismani zarar ve destekten yoksun kalma tazminatı alacağının hesaplanmasında TRH 2010 ve %10 artırım %10 iskonto yöntemi benimsenmiş olup TRH 2010 yaşam tablosunun uygulamasından vazgeçilmemiştir. (Yargıtay 17.HD.’nin 2019/5206 E. 2020/8874 K. 22/12/2020 tarihli ilamı) Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda zararın belirlenmesi bakımından TRH yaşam tablosu ve %10 arttırma %10 iskonto uygulanmak sureti ile hesaplama yapıldığı görülmekle davalı sigorta şirketi vekilinin yaşam tablosu ve teknik faize ilişkin aksi yöndeki istinaf itirazının da yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Haksız fiilden doğan tazminat alacaklarında kural olarak faiz başlangıcı olay tarihidir. Zarar gören, tazminat alacağına zararın doğduğu an hak kazanır. Haksız fiillerde olayın vuku tarihinde alacağın muaccel olduğu ve dolayısıyla borçlunun temerrüde düştüğü kabul edilmekte haksız fiil failinin temerrüdü için ayrıca alacağı istemeye yönelik ihtar keşide edilmesine gerek bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüt gerçekleşeceği öngörülmüştür. Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır. Davacı taraf eldeki davada dava açıldıktan sonra sigorta şirketine başvuru yapmış olup bu şekilde dava şartının sağlandığı dikkate alınarak mahkemece davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu maddi tazminatın tamamı yönünden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğrudur. ( Yargıtay 17. HD. 15/10/2020 tarih 2019/6477 Esas 2020/5698 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay 17. HD. 16/05/2019 tarih 2016/9984 Esas 2019/6211 Karar sayılı ilamı) Bu nedenle davalı sigorta şirketinin ıslah edilen kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğine dair istinaf başvuru sebebi yerinde değildir.
Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede; eldeki birleşen davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, dava açılmadan önce davacının arabuluculuk sürecini başlattığı, ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı sabittir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen bedele ilişkin mahkemece hüküm tesis edilmemesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca davalı …’ya ilişkin kısıtlama kararı kaldırıldığından karar başlığındaki vasi bilgileri silinerek karar başlığının düzeltilmesi gerekmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma yapılmadan tamamlanacak nitelikte ise Bölge Adliye Mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi mümkündür.
İlk derece mahkemesi kararındaki belirtilen hatalar bakımından gerekli düzeltmelerin yapılması amacıyla asıl ve birleşen dosya davalısı …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddi ile kamu düzeni yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak Dairemizce duruşma açılmaksızın yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere) ;
A-)Asıl ve birleşen dosya davalısı …A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B-)Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/133 Esas 2021/1215 Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA, hükmün HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
“Asıl dava bakımından;
Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
1-Davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının sürekli iş göremezlik zararına ilişkin talebinin kabulü ile, 51.206,74-TL’nin sigorta şirketi bakımından ZMMS poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek, diğer davalılar bakımından kaza tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek kaydı ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Sigorta şirketi aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine,
5-Asıl dava yönünden alınması gereken 3.497,93-TL karar harcından peşin alınan 179,72-TL harcın ve ıslah ile alınan 887,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.431,21-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Takdir olunan manevi tazminat yönünden ise 683,10-TL harcın davalılar … ve davalı …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 1.912,20-TL posta giderleri ve bilirkişi ücretleri toplam 1.363,60-TL yargılama giderinin kabul oranına göre 1.118,15- TL yargılama gideri ile peşin alınan 179.72-TL harç, ıslah ile alınan 887,00-TL harç ile birlikte toplam 2.184,87-TL yargılama gideri ile kabule göre belirlenen 7.456,87-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalı … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin ret oranına göre 09,00-TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalı …’ya ödenmesine,
9-Davalı … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin ret oranına göre 09,00-TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
10-Davalı …A.Ş tarafından yapılan 130,00-TL yargılama giderinin 23,40-TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalı …A.Ş’ ye ödenmesine,
11-Davanın ret edilen kısmı nazara (geçici işgöremezlik tazminatı) alınarak belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …A.Ş’ye ödenmesine,
12-Takdir olunan manevi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
13-Sigorta şirketi aleyhine açılan ve reddedilen manevi tazminat davası bakımından; dava dilekçesinde davacının ZMMS poliçe kapsamı ve limiti ile sorumluluğa dayandığı ve poliçenin dosyaya getirtilmesini istediği bu haliyle poliçe kapsamına tam olarak vakıf olamadığı bu hususun aleyhine değerlendirilerek reddedilen manevi tazminat yönünden vekalet ücreti hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olacağı anlaşılmakla sigorta şirketi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Birleşen dava bakımından;
Davanın kabulü ile,
1-Davacının sürekli iş göremezlik zararına ilişkin talebinin kabulü ile, 54.638,73-TL’nin sigorta şirketi bakımından ZMMS poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek, diğer davalılar bakımından kaza tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek kaydı ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen dava yönünden alınması gereken 3.732,37-TL karar harcından peşin alınan 186,62-TL harcın mahsubuna bakiye 3.545,75-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Birleşen dosyada davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 186,62-TL peşin harç toplam 245,92-TL yargılama giderinin ve belirlenen 7.903,03-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalı …A.Ş.’den alınarak alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Birleşen dosyada davacı tarafından yatırılan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince taraflarca gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7- Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
C-) Asıl ve birleşen dosya davalısı …A.Ş vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiş olmakla;
1-) Alınması gereken 7.230,30-TL harcından asıl ve birleşen dosya davalısı …A.Ş tarafından peşin yatırılan 1.807,60-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 5.422,70-TL harcın adı geçen davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
2-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-)Asıl ve birleşen dosya davalısı …A.Ş tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
D-) 1-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
2-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK’nın md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/1,2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2023