Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/718 E. 2023/331 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/718
KARAR NO: 2023/331
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2021
NUMARASI: 2019/322 Esas 2021/1170 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 12/06/2019
DAVA TÜRÜ : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ:17/03/2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 23/03/2023
YAZILDIĞI TARİH: 23/03/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/322 Esas 2021/1170 Karar sayılı kararı davacılar ve davalılar … ile … vekili tarafından istinaf incelemesi için dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Asıl davada davacı taraf dava dilekçesinde özetle; sürücü … ‘in sevk ve idaresindeki ve diğer davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı motosikletin … caddesi üzerinden çarşı merkezine doğru seyir halinde iken, … alt geçidinin yanından yoldan yaya olarak karşıya geçmekte olan müvekkilinin oğlu olan … ‘a çarpması sonucunda yaralandığını, yaralı halde olay yerinden geçmekte olan başka bir araç ile … Hastanesine götürüldüğünü, yapılan müdahaleden sonra durumunun ağır olmasından dolayı ambulans helikopter ile ileri tetkik ve tedavi amacıyla Malatya ilinde bulunan … Tıp Merkezine sevkinin yapıldığını ve hastanede tedavi olduğu sırada vefat ettiğini, yaşanan kaza sonrasında Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/648 Esas sayılı dosyası ile taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan dava açıldığını, yargılama sonucunda davalı … ‘in 1 yıl 8 ay hapis cezası aldığını, ceza dosyasında davalı … ‘in tali kusurlu kabul edildiğini ve verilen kararın bu kusur oranı üzerinden takdir edildiğini, müvekkilinin yaşanan bu olaydan dolayı depresyona girdiğini ve günlerce ölen oğlunun açısını çektiğini, müvekkilinin yaşadığı psikolojik çöküntünün üstesinden gelebilmek için tedavi gördüğünü, yaşadığı maddi ve manevi zararın bir nebze olsun karşılanabilmesi için dava açmak zorunda kaldığını, zorunlu arabuluculuk kapsamında davalılardan … A.Ş. yetkilileri ile yapılan görüşmelerde anlaşmaya varılamadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarımızı saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile tahsili ile, 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/648 Esas sayılı dosyasında, yeterli delil elde etmeden müvekkiline tali kusur yüklenerek tesis edilen yerel mahkeme kararına karşılık taraflarınca istinaf başvurusunda bulunulduğunu, kaza anında trafik tutanaklarında karşı tarafın tam kusurlu olduğunun belirtildiğini ancak yerel mahkemece yeterli araştırma yapılmadan ve adli tıp raporu alınmadan karar verildiğini, davacının ileride yaya geçidi bulunmasına rağmen yolun hemen karşısında bulunan tramvay yolunu ayıran demir bariyerler üzerinden geçmesi ve dosya kapsamındaki “çarpmadan önce motosikletifark ettim ancak geçişi tamamlayabileceğimi düşünerek devam ettim” beyanına binaen hatasını ikrarı ile kusurunun sabit olduğunu, müvekkili … ‘in savunmaları göz önüne alındığında, olay günü meydana gelen kazada müvekkilinin trafik kurallarına uygun hareket ettiğini, hiçbir kusuru bulunmadığını, davacının, özen yükümlülüğüne riayet etmediğini, aniden yola çıkan bir yaya, yoldan geçmekte olan bir araç sürücüsünün güvenli sürüş yeteneğini etkileyebileceği konusunda dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğini, müvekkillerinin ise kusura dayalı taksirinin bulunmadığından aleyhine açılan haksız tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, kaza mahallinin bulunduğu yerdeki kamera kayıtlarında müteveffanın ölümüne siyah renkteki başkaca bir aracın sebep olduğu fakat olay esnasında araç plakasının tespit edilemediği ve olay yerinden kaçtığının açıkça görüldüğünü, tüm bunlara rağmen müvekkile kusur yüklenmesinin hukuka aykırı olacağını belirterek usul ve esas yönünden hukuka aykırı olan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı motosiklet müvekkil şirket nezdinde, … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile 19.07.2017 – 19.07.2018 tarihleri arasından … adına sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere sakatlanma ve ölüm halinde kişi başına azami 330.000,00 TL, ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat dışında olduğunu, davacının murisinin vefatı ile neticelenen elim kazada sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kural ihlali ve dolayısıyla kusurunun bulunmadığı tespit edildiğini, davacının murisinin henüz dört yaşında, trafik kurallarından haberi olmayan küçük bir çocuk olduğunu, trafik kazası tespit tutanağı ile; yayalar … ve … ‘in yayaların geçişine engel olması maksadıyla tramvay yoluna yapılan demir bariyere rağmen, geçilmez yerden karşıya geçmeye çalışırken sökonusu kazaya %100 kusurları ile sebep oldukları tespit edildiğini, vefat eden çocuk … ‘in yaşının küçüklüğü itibariyle trafik kurallarını bilemeyeceği düşünüldüğünde çocuğu geçilmez yerden, yayaya engel olması maksadıyla konulan bariyerlerin üzerinden atlatmak suretiyle ölümcül kazaya %100 kusuru ile sebebiyet veren, sorumlu baba … olduğunu, gerçek kusur oranının ve kusur oranı da dikkate alınarak aktüer bilirkişi tarafından zararın belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/228 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … Caddesi üzerinden çarşı merkezine doğru seyir halinde gittiği sırada … alt geçidinin yanından yoldan yaya olarak karşıya geçmekte olan davacının oğlu … ‘a çarpması sonucu … ‘ın yaralandığını, olay yerinden geçen bir araç ile… Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldüğünü ve yapılan müdahaleden sonra ambulans helikopter ile tetkik ve tedavi amacıyla … ilinde bulunan … Tıp Merkezi’ne sevkinin yapıldığı ve hastanede tedavi olduğu sırada vefat ettiğini, bu kaza ile ilgili olarak Kayseri 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/648 Esas sayılı dosyası ile taksirle ölüm ve yaralanmaya neden olma suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildiğini, dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, davacının, oğlunun vefatı nedeni ile desteğinden mahrum kaldığını belirterek 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen ve 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
Ana dava bakımından;
1-Davacı … ‘nin destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile, 26.245,05-TL’nin davalı sigorta şirketi bakımından ZMMS poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek, diğer davalılar bakımından vefat tarihi olan 26/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı … ‘nin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 7.500,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve … ‘den vefat tarihi olan 26/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Birleşen dava bakımından;
1-Davacı … ‘in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile, 19.886,78-TL’nin davalı sigorta şirketi bakımından ZMMS poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek, diğer davalılar bakımından vefat tarihi olan 26/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı … ‘in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 7.500,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve … ‘den vefat tarihi olan 26/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı ve birleşen dosya davacı vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin taktirine bırakılmış ise de, hükmedilen tutarın manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerektiğini, hakimin bu taktir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması gerektiğini, müvekkillerinin yaşanan trafik kazasında çocukları … ’ı kaybettiklerini, bu olay neticesinde müvekkillerinin kaybının acısının tarif bile edilemezken hükmedilen manevi tazminat miktarının çok düşük kaldığını bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.Davalılar … ve … vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu olayda birleşen dosya davacısının asli kusurlu olup, davacının bu eylemleri neticesinde müvekkilinin aylarca hafıza kaybı yaşadığını ve çok zorlu bir tedavi süreci yaşadığını, davacının bu eylemleri neticesinde müvekkilinin uğramış olduğu maddi ve manevi bir zararın söz konusu olup, buna ilişkin Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/238 Esas sayılı dosyası ile davacının müvekkiline tazminat ödemesine karar verildiğini, dolayısıyla dava konusu olayda, kusuru olmaksızın ölümden dönen ve aylarca hafızasını yitiren müvekkilinin aslında mağdur konumundayken özellikle aleyhinde manevi tazminata hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin seyir halindeyken tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen olayın meydana geldiğini, mahkemenin müvekkiline % 15 oranında kusurlu gösterildiğini ancak müvekkilinin kendi hayatını tehlikeye atarak ve sürüklenerek yayalara çarptığını, kusursuz sorumlulukta kusur koşulu aranmadan haksız fiil nedeniyle doğan zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat talep etmenin mümkün olduğunu ancak kusursuz sorumluluğun illiyete dayalı sorumluluk olduğundan illiyet bağının bulunmaması halinde sorumluluğun doğmayacağını, zararın görenin ağır kusurunun illiyet bağını keseceğinden kusursuz sorumluluk nedeniyle tazminat isteme hakkını ortadan kaldıracağını, yayaların, yayaların geçmesi için belirlenmiş yaya geçidini kullanmak yerine yayaların geçmesini engellemek için konulmuş bariyerlerden geçtiğini dolayısıyla zarar görenin ağır kusurunun mevcut olduğunu, müvekkilinin hızı hakkında somut bir veri olmadığını, müvekkilinin doğrudan yayalara çarpmayıp sürüklenme neticesinde yayalara çarptığını dolayısıyla bilirkişinin salt hız faktörüne binaen müvekkiline kusur izafe edilmesinin yerinde olmadığını, davacı tarafın manevi tazminatın az olduğundan bahisle istinaf yoluna başvurduğu ancak bu istinafın haksız olduğunu, davacılar psikolojik anlamda yıprandığı ve tedavi gördüğü iddiasında bulunduklarını ancak dava dilekçesinde annenin tedavi gördüğü belirtilse de dosyada bu hususa ilişkin bir delil sunulmadığını dolayısıyla davacıların manevi tazminatın az olduğu yönündeki istinafının reddi gerektiği bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ve GEREKÇE Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatı ve aynı kanunun 56/2.maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir.Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2021 tarih 2019/322 Esas 2021/1170 Karar sayılı kararı ile trafik kazasından kaynaklı, asıl ve birleşen dosya davacılarının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı ve birleşen dosya davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.
A-) Davalılar … ve … Vekilinin İstinaf Başvurusu Yönünden;
Trafik kazası ile ilgili olarak, ceza dosyasında alınan kusur bilirkişisi raporu, eldeki davada alınan kusur bilirkişisi raporu ile aynı trafik kazasına bağlı olarak açılmış olan diğer tazminat davalarında alınmış olan kusur bilirkişisi raporlarının tutarlı olup, birbiriyle çelişkili olmaması gerekir. Raporlar arasında çelişki olduğu takdirde çelişkinin mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik kürsüsünden seçilecek heyetten ya da İTÜ trafik kürsüsünden seçilecek heyetten rapor aldırılmak suretiyle çelişkinin giderilmesi gerekir.Somut olayda, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/648 Esas 2019/144 Karar sayılı ceza dosyasında hükme esas alınan ve hazırlık aşamasında İstanbul ATK’dan alınmış olan … tarihli kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü davalı … ‘in tali kusurlu, müteveffa yayanın ise asli kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu; eldeki davaya ilişkin olarak trafik kusur bilirkişisi … ‘dan alınmış olan 03/02/2020 tarihli kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü davalı … ‘in %15 oranında, müteveffa yayanın ise %85 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu, yine eldeki dosyada İstanbul ATK’dan alınmış olan 30/12/2020 tarihli kusur raporunda ise trafik kazasının meydana gelmesinde müteveffa yayanın %85 oranında kusurlu, davalı sürücü … ‘in ise %15 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu, iki rapor herhangi bir çelişkinin olmadığı, hükme esas alınan kusur raporunun kazanın oluşumunu ve kusurun kimden kaynaklandığını gösterir şekilde hazırlanmış olduğu kanaatine varılmış olunduğundan, davalılar vekillerinin aksi yöndeki istinaflarının yerinde olmadığı görülmüştür.
B-)Taraf Vekillerinin Ortak İstinaf Başvuruları Yönünden;
Olay tarihinde yürürlükte olan TBK’nın 56. maddesi hükümlerine göre, hakimin manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. 22/06/1996 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Diğer yandan hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Somut olayda, taraflar arasında yaşanan olayın oluş şekli, olay tarihi, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü ile yukarıda ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesince davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatın uygun olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin aksi yöndeki istinaflarının yerinde olmadığı görülmüştür.
Yukarıda izah edilen sebeplerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı ve birleşen dosya davacı vekili, davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) 1-) Davacı ve birleşen dosya davacısının istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) a) Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davacı … ‘den alınarak Hazineye irat kaydına,
b) Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davacı … ‘den alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) Davacı ve birleşen dosya davacısı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-) 1-) Davalılar … ve … ‘in istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) a) Asıl dosya yönünden istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 2.305,12 TL nispi istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin alınan 1.152,56 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.152,56 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına, davalılar tarafından peşin yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının da Hazineye irad kaydına,
b) Birleşen dosya yönünden istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 1.870,79 TL nispi istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin alınan 935,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 935,39 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına, davalılar tarafından peşin yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının da Hazineye irad kaydına,
3-) Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
C-) 1-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) Taraflarca istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana iadesine,
3-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1 – a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2023