Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/700 E. 2023/236 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/700
KARAR NO: 2023/236
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2021
NUMARASI: 2020/196 Esas 2021/1162 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 10/03/2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 02/02/2023
YAZILDIĞI TARİH: 02/02/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/196 Esas 2021/1162 Karar sayılı ilamı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/10/2019 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı hususi otomobilin … Bulvarı üzerinden … … Grup Amirliği istikametine seyrederken … önüne geldiğinde yolun karşına geçmekte olan … ‘e aracının ön kısmı ile çarpması neticesi ile yaralamalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, olaya ilişkin olarak Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/607 Esas sayılı dosyası ile ceza davasının devam ettiğini, davacı müvekkilinin söz konusu kaza nedeniyle yaralandığı ERÜ Hastanesi’ne kaldırıldığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın davalı … A.Ş.’nin … numaralı ZMSS poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, davadan önce sigorta şirketine yazılı olarak başvurulduğunu, arabuluculuk sürecine girişildiğini ancak her ikisinden de bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin … doğumlu olup kaza tarihinde 17 yaşında öğrenci olduğunu ileri sürerek; 100,00 TL geçici ve 1.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari merkezi nedeniyle söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, başvuru şartının yerine getirilmemesi nedeniyle taleplerin reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirkete başvurusunda sağlık kurulu raporunun ve hak sahibine ait banka hesap bilgilerinin bulunmadığının tespit edildiğini, 20/11/2019 tarihli müzekkere ile davacılara söz konusu eksik belgelerin taraflarına gönderilmesi bildirildiğini ancak davacıların eksik belgeleri tamamlamadan davayı ikame ettiğini ayrıca davacı tarafından sunulan tıbbi evrakların … Asistans Hizmetleri tarafından incelemeye tabi tutulduğunu söz konusu denetleme sonucunda davacının iyileşme sürecini tamamlamadığının tespit edildiğini, huzurdaki uyuşmazlıkta maluliyet oranındaki anlaşmazlığın giderilmesi gerektiğini, başvuruya konu kazada sigortalıları araç sürücüsünün asli kusurlu olduğuna ilişkin iddiaların kabul edilebilir olmadığını, maluliyet tazminatına ilişkin hesabın ZMMS Genel Şartlarına ve ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, davacının talebi olan geçici iş göremezlik tazminatının trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, davacının faize ilişkin taleplerinin kabul edilebilir olmadığını, savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
1-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,
2-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile, 119.862,07 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalının poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce ve sonra Trafik Sigortası Genel Şartlarında belirtilen belge ve bilgileri ibraz etmemiş olması nedeni ile geçerli bir başvurudan söz edilemeyeceğini, kanun ile düzenlenen emredici nitelikteki özel dava şartını yerini getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Ankara BAM 22. Hukuk Dairesinin 2016/52 Esas 2016/62 Karar sayılı ilamının da bu yönde olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olup, kusura ilişkin çelişkiler giderilmeden hüküm kurulduğunu, taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayanın karşıdan karşıya geçerken yaya geçidini kullanmak ve ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerden geçerken yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak zorunda olmasına rağmen davacının bu kuralı ihlal ederek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, bilirkişi raporunda da davacı … ‘ün KTK’nın 68/1-b maddesinde yer alan kuralları ihlal etmesi sebebiyle kusur atfedilmiş olmasına rağmen kusur oranları belirlenirken söz konusu madde ihlalinin tali kusur olarak değerlendirilmesinin açıkça kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda mevzuata aykırı bir şekilde hesaplama yapılmış olup kabulünün mümkün olmadığını, tazminatın hesaplanmasında esas alınacak kurallar ve hayat tablosu ise kanun ile belirlenmediğinden genel şartlar ile belirlenen TRH 2010 Yaşam Tablosunun kullanılmamasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, raporda kişinin bakiye ömrünün kaza tarihindeki yaşı esas alınarak hesaplandığını ve 20/08/2076 tarihine kadar destek verildiğini, kişi için askerlik çalışmasına yer verilmediğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, trafik kazasından kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereği cismani zarardan doğan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/12/2021 tarih 2020/196 Esas 2021/1162 Karar sayılı kararı ile trafik kazasından kaynaklı, geçici ve sürekli işgöremezlikten oluşan maddi tazminat davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.Somut olayda kaza tarihi 07/10/2019 tarihi olup davacı, trafik kazasına sebebiyet vermiş olan ZMMS şirketi olan davalıya sigortalısı olan aracın vermiş olduğu zararın tazmini için 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesi uyarınca 20/11/2019 tarihinde başvuruda bulunmuş olup, bir sonuç alamaması üzerine, dava açmadan önce de zorunlu arabulucuğa başvurup, ondan da bir sonuç alamaması üzerine eldeki davayı açmış olup, dava şartı yerine getirilmiş olduğundan, davanın usulüne uygun başvurunun yerine getirilmemiş olması sebebiyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki davalı vekilinin istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.Trafik kazası ile ilgili olarak, ceza dosyasında alınan kusur bilirkişisi raporu, eldeki davada alınan kusur bilirkişisi raporu ile aynı trafik kazasına bağlı olarak açılmış olan diğer tazminat davalarında alınmış olan kusur bilirkişisi raporlarının tutarlı olup, birbiriyle çelişkili olmaması gerekir. Raporlar arasında çelişki olduğu takdirde çelişkinin mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik kürsüsünden seçilecek heyetten ya da İTÜ trafik kürsüsünden seçilecek heyetten rapor aldırılmak suretiyle çelişkinin giderilmesi gerekir.Somut olayda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/46912 CBS nolu hazırlık dosyasında trafik kusur bilirkişi … ‘dan alınmış olan 23/10/2019 tarihli kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davacının tali kusurlu, dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsü … ‘nun ise asli kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu; eldeki davaya ilişkin olarak Ankara ATK’dan alınmış olan 22/09/2020 tarihli kusur raporunda ise trafik kazasının meydana gelmesinde davacı yayanın % 60 oranında kusurlu, dava dışı sürücü … ‘nun ise % 40 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu, iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik kürsüsünden seçilen heyetten oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınmış olan 09/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davacının % 20 oranında kusurlu, dava dışı sürücü … ‘nun % 70 oranında kusurlu ve dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsü … ‘un ise % 10 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmek suretiyle, raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği kanaatine varılmış olunduğundan, davalı vekilinin kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin karar verilmiş olduğu yönündeki istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.01/06/2015 tarihinden önce meydana gelmiş olan trafik kazalarında cismani zarar ve destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında Yargıtayca PMF – 1931 yaşam tablosu esas alınıyor ve %10 artırım %10 iskonto yöntemiyle zarar görenlerin tazminat alacağı hesaplanıyordu. 01/06/2015 tarihinde yeni Genel Şartların yürürlüğe girmesiyle birlikte, 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelen ve 01/06/2015 tarihinden sonra düzenlenmiş olan poliçelerde PMF 1931 yaşam tablosu ve %10 artırım %10 iskonto yönteminden vazgeçilerek poliçelerin eki niteliğindeki genel şartlar gereğince tazminat hesabında TRH – 2010 yaşam tablosu ve 1,8 Teknik Faiz yöntemi kullanılmaya başlanıldı. Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararıyla 2918 sayılı KTK’nın 90. ve 92. maddelerinde “genel şartlara” atıf yapan cümlelerin iptaline karar verilmiş ve bu karar 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olmasıyla birlikte, Yargıtay 17. Hukuk Dairesince zarar görenlerin cismani zarar ve destekten yoksun kalma tazminatı alacağının hesaplanmasında TRH 2010 ve %10 artırım %10 iskonto yöntemi benimsenmiş olup TRH 2010 yaşam tablosunun uygulamasından vazgeçilmemiştir. (Yargıtay 17.HD.’nin 2019/5206 E. 2020/8874 K. 22/12/2020 tarihli ilamı)Somut olayda, davacının sürekli iş göremezlik tazminatında hükme esas alınan aktüerya bilirkişisi raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve %10 artırım %10 iskonto yöntemi esas alınmak suretiyle hesaplanmış olduğu anlaşılmakla; 19/06/2021 tarihinde 31516 sayılı RG’de aynı gün yürürlüğe giren 7327 kanun numaralı “İCRA VE İFLAS KANUNU İLE BAZI KANUNULARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’un; 18. maddesi ile 2918 sayılı KTK’nun 90. maddesine yapılan değişiklik neticesinde “…sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu malu sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat üniteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, hesaplanır…” hükmünün 19/06/2021 tarihinden sonraki kazalar neticesinde açılan tazminat davalarında uygulanacağı, 07/10/2019 kaza tarihi dikkate alındığında eldeki davada uygulanamayacağı kanaatine varılmış olunduğundan, davalı sigorta vekilinin tazminatın TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz uygulanmak suretiyle hesaplanması gerektiği yönündeki istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. (Yargıtay 4.HD’nin 17/02/2022 tarih 2021/8502 E. 2022/2827 K. tarihli ilamı Somut olayda, davacı … ün bakiye ömrü Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak kaza tarihindeki veriler dikkate alınarak hesaplanmış ve bu bakiye ömür dikkate davacının sürekli işgöremezlik tazminatı hesaplanmış olduğundan, davalı vekilinin aksi yöndeki istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.Trafik kazası neticesinde maluliyete uğrayan kişinin, maluliyet oranının derecesi ve niteliğine göre, askerliğe engel teşkil edip etmeyeceğinin (maluliyet raporu eklenerek yazılacak yazı ile) ilgili askerlik şubesinden sorulması, alınacak cevaba göre askerlikte geçireceği sürede de efor tazminatı verilip verilmeyeceği tartışılarak davacının talep edebileceği tazminat miktarının bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. (Yargıtay 17. HD.’nin 11/12/2019 tarihli 2019/723 E. 2019/11801 K. sayılı ilamı)Somut olayda, davacı … ‘ün sürekli işgöremezlik oranı %8 olup, mahkemece davacının maluliyet raporu eklenmek suretiyle ilgili askerlik şubesinden mevcut maluliyetin askerliğe engel teşkil edip etmeyeceğinin sorulması, alınacak cevaba göre askerlikte geçireceği sürede efor tazminatı verilip verilmeyeceğinin tartışılarak oluşan sonuca göre karar verilmesi gerekirken, maluliyet raporu eklenmek suretiyle askerlik şubesinden sorulmaksızın davacı lehine sürekli işgöremezlik tazminatına hükmedilmiş olması doğru görülmemiş olup, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurularının yerinde olduğu, ilk derece mahkemesi kararının bu eksikliğin giderilmesi yönünden HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği görülmüştür.
Yukarıda izah edilen sebeplerle davanın çözümünü sağlayacak ve esasına etki edecek nitelikteki deliller usulünce ve tam manasıyla toplanmadan dolayısıyla değerlendirilmeden ilk derece mahkemesince hüküm kurulmuş olunduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1- a/6. maddesi uyarınca kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-) Davalının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/196 Esas 2021/1162 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-) Davanın yukarıda gerekçe bölümünde belirtilen hususlar değerlendirilerek yeniden görülmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE,
3-) Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvurana iadesine,
4-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) İstinaf kanun yoluna başvuran tarafca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
7-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK’nın md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK md. 353/1-a/6. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 353/1 – a, 362/1 – g maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/02/2023