Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/534 E. 2023/149 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/534
KARAR NO: 2023/149
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2022
NUMARASI: 2020/150 Esas 2022/56 Karar
DAVA:Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH:20/01/2023
YAZILDIĞI TARİH:20/01/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/150 Esas 2022/56 Karar sayılı ilamı davacı vekili, davalı … Belediyesi vekili, davalı … vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … tarihinde… plakalı aracı ile seyir halinde iken … Belediyesine ait sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … A.Ş.’nin … poliçe numaralı … sigortalısı olan … plakalı kamyonun kontrolsüzce sağa manevra yaparak müvekkilinin aracına çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, müvekkilinin yaralandığını, 3 kez ameliyat olduğunu; müvekkilinin kolunun tedavisinin devam ettiğini, birçok masrafının olduğunu, çalışma gücünün azaldığını çalışamadığı sürede gelirlerinden yoksun kaldığını, Kayseri ACM. 20.09.2018 tarih ve 2017/260E. 2018/930K. sayılı dosyasında …’nin tam kusurlu olduğu kanaati ile mahkum edildiğini, 11.10.2018 de kararın kesinleştiğini, davalı araç sürücüsü …’nin olay yerinden kaçtığını, diğer sürücüler tarafından 112’nin acil arandığını, müvekkilinin kaza nedeniyle …’dan doğan hak ve alacakları için davalı … A.Ş.’ne başvurduğunu, verilen cevabın talebi karşılamadığını, Arabuluculuk görüşmesinin anlaşamama ile sonuçlanmasından sonra davalı … A.Ş. tarafından 11.12.2019 tarihinde hasar ödemesi açıklaması ile 31.583,16-TL ödeme yapıldığını, ödemenin talebi karşılamadığını, … plakalı aracın davalılardan … Belediyesi adına kayıtlı olduğunu, sürücü …’nin …Belediyesinin şoförü olduğunu, …Belediyesinin işleten ve adam çalıştıran sıfatıyla BK ilgili maddeleri uyarınca sorumlu olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, 200,00-TL (tedavi giderleri 100,00-TL, geçici çalışma gücü 100,00-TL ve sürekli çalışma gücü kaybı 50,00-TL) maddi tazminatın kaza tarihi olan 17.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan (… AŞ. poliçe limitleri ve maddi tazminatla sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsilini; müvekkili için kazada yaralanması nedeniyle 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 17.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (… AŞ. poliçe limitleri ve maddi tazminatla sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …Sigorta Şirketi Vekili 26.06.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin 11.12.2019 tarihinde … nolu poliçe teminatından 31.583,16-TL ödeme yaptığını, kaza kapsamında sorumluluğu kalmadığını, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının, kusur oranının ve maluliyet oranının tespitini, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin de hem 6111 sayılı kanun gereği hem de trafik sigortası Genel Şartlar uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, hesap raporunun aktüer bilirkişi tarafından hazırlanmasını, Genel Şartlar ekindeki yaşam tablosundaki esas alınması gereken teknik faiz % 1,8 olarak düzenlendiğini, tazminat hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasın) ve teknik faizin % 1,8 alınmasını; kazanın iş kazası olup olmadığının tespitini, gelirin asgari ücret üzerinden hesabını, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzilini, kabul anlamına gelmemek üzere, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, daha önce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesi yapılarak mahsup edilmesini, manevi tazminat taleplerinin … teminatı dışında olduğunu beyan ederek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir. Davalı …Belediyesi vekili 05.02.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu işin ticari olmadığını, davacının müvekkilinin tüccar olmadığını, dava konusunun müvekkilinin eylemlerinden kaynaklandığı iddiasında ise görevli mahkemenin İdare Mahkemesi olduğunu; zaman aşımı süresi dolmuş ise süre yönünden davanın reddini, davaya konu olayın meydana gelmesinde müvekkili idarenin kusuru olmadığını, her ne kadar dava konusu aracın müvekkili idareye ait olsa da kazaya karışan aracın sevk ve idaresindeki …’nin halihazırda müvekkili idare bünyesinde çalışmadığını, bu nedenle …Belediyesine husumet düşmeyeceğini, davanın reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise, trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılanacağını, davacı tarafın geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın desteğinin gelirinin somut belgelerle ispatını, zarar gördüğünü edenin fiilen çalışıp çalışmadığının tespiti ve bunun ispatını, davacının yüksek miktarda manevi tazminat talebinin olduğunu, zenginleşmeyi hedef almaması gerektiğini; manevi tazminatın hesap biçimi 22.06.1966 gün ve ZIT sayılı içtihadı birleştirme kararında açıklandığını, manevi tazminatın ceza olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın kendi can güvenliğini korumak adına gerekli güvenlik tedbirlerini uygulayıp uygulamadığı hususunun önemli olduğunu, tespiti halinde bunun tespiti ile hesaplanacak tazminat miktarına uygun bir indirim uygulanmasını beyan ederek açılan davanın öncelikle görev, zaman aşımı ve husumetten, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacının maddi tazminat talebi hakkında açılan davada, yargılama esnasında ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın konusuz kalmasından kaynaklı KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 40.000,00-TL tazminat bedelinin olay tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …Belediyesi ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusursuz olduğu tespit edilen trafik kazası nedeniyle 4 kez ameliyat olmak zorunda kaldığını, müvekkilinin kolunda meydana gelen hasarın tedavi ve ameliyatlara rağmen geçmediğini, her yıl sürekli olarak yeniden ameliyat olmak zorunda kaldığını, halen de müvekkilinin tedavilerinin devam etmekte olup beşinci kez ameliyat olma ihtimalinin bulunduğunu, kaza tarihinde yeni evli olan müvekkilinin sonrasında dünyaya gelen çocuğuna kolu nedeniyle yeterli ilgi ve alakayı gösteremediğini kucağına dahi alamadığını, müvekkilinin kaza esnasındaki acısı ve ıstırabının kazadan sonraki geçirdiği dört farklı zamandaki ameliyatlarla devam ettiğini, bu nedenlerle de müvekkiline hükmedilen manevi tazminat miktarının müvekkilinin çektiği bu acıları dahi karşılamadığını beyan ederek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu işin ticari bir iş olmadığı gibi, davalı Belediye Başkanlığının da tüccar olmadığını, idarenin eylemlerine karşı açılacak tazminat davalarına bakmakla görevli mahkemenin İdari Mahkemesi olduğunu, adli yargı mahkemelerinin görevli olmadığını, görev hususuna yönelik olarak yapmış olduğu itirazlarının mahkemece reddedildiğini, bu davaya yönelik zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, süre yönünden de davanın reddini talep ettiğini, husumete yönelik itirazlarının da mahkemece reddedildiğini, dava konusu kazaya karışan aracın sevk ve idaresindeki … isimli kişinin müvekkili idare bünyesinde çalışmadığını, bu nedenle …Belediyesine husumet düşmediğini, davanın müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiğini, olayın meydana geliş şekli ve davacı tarafın çektiği elem ve ıstırap dikkate alındığında taraflar arasında zenginleşme ve fakirleşme meydana getirmeyecek şekilde karar verilmesi gerektiğini, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının afaki bir şekilde belirlendiğini, motorlu araç sahibinin araç üzerinde bakım ve gözetim imkanına sahip değilse, araca fiilen hakim değilse ve bu aracın sevk ve idaresinde etkili değilse aracın verdiği zararlardan sırf araç sahibi olması nedeniyle sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davaya konu kazaya karışan araç üzerinde müvekkili idarenin herhangi bir zilyetlik durumu söz konusu olmamakla aracın verdiği zararlardan sırf araç sahibi olması nedeniyle sorumlu tutulmasının doğru olmadığını, mahkemenin hüküm kısmındaki faiz tarihinin yanlış olduğunu, faiz tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde maddi tazminat taleplerini yalnızca davalı sigorta şirketi aleyhine yöneltmemiş olup, müvekkili idare ve diğer davalı aleyhine de yönelttiğini, mahkemece hüküm tesis edilirken, maddi tazminat açısından lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, aleyhe hükmedilen arabuluculuk ücretinin de hukuka aykırı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılarak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; manevi tazminatın zenginleşme ve cezalandırma aracı olmadığını, davacı tarafından kötü niyetli ve haksız kazanç sağlamak amacıyla manevi tazminat talebinde bulunulduğunu, yaşanılan kaza nedeniyle davacı tarafın zaten sigorta şirketinden bedensel zararlarını karşılamış durumda olduğunu, davacının manevi tazminat yönünden haksız kazanç elde ettiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde; Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. ve 56. maddeleri gereği cismani zarardan doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta, 17/11/2016 tarihinde davacının kullandığı… plakalı araç ile davalı … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucunda davacı yaralanmıştır. Davalı … Belediye Başkanlığı … plakalı aracın işleteni olup, … A.Ş. ise … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketidir. Davacı kaza nedeniyle oluşan tedavi gideri, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır. Yargılama sürecinde sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığından maddi tazminat davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, manevi tazminat yönünden dava kısmen kabul edilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110. maddesinde “işleteni veya sahibi devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanlara dahi bu konundan doğan sorumluluk davaları adli yargıda görülür” düzenleme bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile söz konusu maddenin birinci fırkasının iptali isteminde Anayasa Mahkemesinin başvurunun reddi kararı gerekçesinde; 2918 sayılı Kanun’da tanımlanan Karayolu şeridi üzerindeki araç trafiğinden kaynaklanan sorumlulukların, özel hukuk alanına girdiği yönündeki kabulü gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanun’un, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı; dolayısıyla açılacak sorumluluk davalarının çözümünde adli yargının görevli olduğu kabul edilmektedir. Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 31/01/2022 tarih ve E:2021/1 K:2022/16 sayılı kararı da bu yöndedir. Bu nedenle davalı belediye vekilinin yargı yoluna ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. Kazaya sebep olan … plakalı araç davalı … Belediye Başkanlığı adına kayıtlı olup davalı belediye başkanlığının işleten sıfatıyla sorumluluğu bulunmaktadır.Eldeki davada davalı … Belediye Başkanlığı vekilince alacağın zamanaşımına uğradığı ileri sürülmekte ise de davaya konu haksız fiil aynı zamanda suç teşkil ettiğinden ve olay tarihinde yürürlükte olan TCK’unda yaralama suçuna ilişkin 8 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş olup dava ceza zamanaşımı süresi içerisinde açıldığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir. Hükme esas alınan trafik-makina bilirkişisi 02/10/2020 tarihli raporunda; sürücü …’in idaresindeki… plakalı aracı ile orta şeritten seyrettiği sırada solundan sol şeritten aynı istikamette seyreden … idaresindeki … ön sağ köşe kısmıyla… plakalı aracın sol arka kapı kısmına çarpması neticesinde davacının yaralandığı olayda davalı …’nin kazanın meydana gelişinde tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir, hükme esas alınan rapor içeriği kaza tespit tutanağı ve olayla uyumlu bulunmuştur.Somut olayda, davacının maluliyetinin tespitine ilişkin Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan … tarihli raporda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği uyarınca davacının %11 oranında malul olduğu, 6 ay geçici iş göremez olduğu belirlenmiştir. 6098 sayılı TBK’nun 49 ve 56. maddelerine göre Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Hâkim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nesafetle) karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayın işleniş biçimi, olay tarihi, davacının yaralanmasının mahiyeti, davacının maluliyetinin %11 olduğu, 6 ay geçici iş göremezliği bulunduğu, davalı sürücünün tam kusurlu olması, davacının çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, tarafların sosyal ekonomik durumu birlikte değerlendirildiğinde davacı için takdir edilen manevi tazminat miktarının uygun olduğu gözetilerek tarafların manevi tazminata yönelik istinaf başvuru sebepleri uygun görülmemiştir. Eldeki davanın yalnız sigorta şirketine yönelik maddi tazminat talebi yönünden zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, dava açılmadan önce davacının arabuluculuk sürecini başlattığı, ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı sabittir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen bedele ilişkin mahkemece hüküm tesis edilirken 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin maddi tazminat davası yönünden yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerekirken 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 660,00-TL’sinin manevi tazminat davası yönünden değerlendirilmesi hatalı olduğu gibi bu bedelin bir kısımından davalı … ve davalı … Belediye Başkanlığı’nın sorumlu tutulması da hatalıdır, kaldı ki hükmün 12. fıkrasında davacıya isabet eden bedelin yazılmadığı görülmektedir. Bu nedenle usuli kazanılmış haklar gözetilerek arabuluculuk ücretinden 660,00-TL’nin davacı üzerine bırakılmasına, 660,00-TL’nin ise davalı sigorta şirketinden tahsiline dair karar verilmesi gerekmektedir. Maddi tazminat davasının ödeme nedeniyle konusuz kaldığı gözetilerek davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi, davalı … vekili ve davalı … Belediye Başkanlığının kaza tarihi itibariyle temerrüde düştüğü gözetilerek hüküm tesis edilmesi yerinde olduğundan davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri haklı bulunmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma yapılmadan tamamlanacak nitelikte ise Bölge Adliye Mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi mümkündür. İlk derece mahkemesi kararındaki belirtilen hatalar bakımından gerekli düzeltmelerin yapılması amacıyla, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin reddi ile davalı … vekili ve davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusu açıklanan sebeplerle sınırlı olarak kabul edilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak Dairemizce duruşma açılmaksızın yeniden esas hakkında karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere) ;
A-) Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Davalı … vekili ve davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusu açıklanan sebeplerle sınırlı olarak KABULÜ İLE,
B-) Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/150 Esas 2022/56 Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA, hükmün HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
1-Davacının maddi tazminat talebi hakkında açılan davada, yargılama esnasında ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın konusuz kalmasından kaynaklı KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 40.000,00-TL tazminat bedelinin olay tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …Belediyesi ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından dava başında yatırılan 171,46-TL peşin harçtan mahsubuna,
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 2.732,4‬0-TL nispi karar ve ilam harcının mahsuptan geriye kalan 90,76‬-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.641,64-TL’nin davalılar …Belediyesi ve …’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvurma harcı ile 171,46-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 486,75-TL yargılama giderinin 02/12/2021 tarihli dilekçesi dikkate alınarak kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 179,25-TL tebligat gideri, 73,00-TL müzekkere ve posta gideri, 200,00-TL bilirkişi ücreti ile 34,50-TL talimat ücreti olmak üzere toplam 486,75-TL’nin davanın kabul oranına göre belirlenen 389,4‬0-TL yargılama giderinin davalılar …Belediyesi ve …’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden davacı lehine 02/12/2021 tarihli dilekçesi dikkate alınarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Manevi tazminat davası yönünden davacı lehine A.A.Ü.T hükümleri 10/1-4 maddeleri gereğince 6.000,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılar …Belediyesi ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat davası yönünden …Belediyesi ve … lehine A.A.Ü.T hükümleri 10/1-4 maddesi hükümleri gereğince 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden 660,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 660,00-TL’nin ise davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye irad kaydına,
12-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
C-) Davalı … vekili ve davalı … Belediye Başkanlığının istinaf başvurusu kısmen kabul edilmiş olmakla;
1-) İstinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine,
2-)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-)Davalı … tarafından yatırılan 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-)Davalı … Belediyesi tarafından yatırılan 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 73,60-TL dosya gönderi gideri olmak üzere toplam 294,30-TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
D-) Davacının istinaf başvurusu reddedilmiş olmakla;
1-)Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70- TL’nin mahsubu ile 99,20-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
2-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
E-) 1-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuranlar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
2-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK’nın md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/1,2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/01/2023