Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/429 E. 2022/2077 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/429
KARAR NO: 2022/2077
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2021
NUMARASI: 2020/734 Esas, 2021/1127 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ: 17.10.2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 21.12.2022
YAZILDIĞI TARİH: 26.12.2022
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/734 Esas, 2021/1127 Karar sayılı kararına karşı davalılar vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, … havale tarihli dava dilekçesinde özetle: … tarihinde davacının sevk ve idaresinde olan … plakalı araç ile davalı sürücü … t’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazası meydana geldiği, davalı … ‘un kural ihlali yaparak tamamen kusurlu olduğunu, davacının meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin sigorta şirketince karşılanması için davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ancak zararın karşılanmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden anlaşma sağlanamadığını, davacının aracında meydana gelen hasar onarım bedelinin 7.500,00-TL+KDV olarak tespit edildiğini, ancak hasar onarım bedelinin daha yüksek çıkma durumu olduğunu, bu nedenlerle şimdilik 500,00-TL hasar onarım bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Ltd. Şti. cevap dilekçesinde; Kaza tarihinde davalı … ‘un sevk ve idaresindeki aracın önüne aniden köpeğin çıktığını, köpeğe çarpmamak için sürücünün aniden direksiyonu kıvırmak zorunda kaldığını ve kazanın meydana geldiğini, bu hususun kaza tespit tutanağında kayıtlı olduğunu, meydana gelen kazada sürücü davalı … ‘un ve şirketlerinin kusurunun ve hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, mucbir sebep nedeniyle kazanın meydana geldiğini, davalı sigorta şirketinin sigorta limiti ve sorumluluğu kapsamında olduğunu, bu nedenlerle davanın tarafları yönünden reddini talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde; Kaza tarihinde aracın önüne aniden bir köpeğin çıktığını, köpeğe çarpmamak için aniden direksiyonu kıvırmak zorunda kaldığını ve kazanın meydana geldiğini, bu hususun kaza tespit tutanağında kayıtlı olduğunu, meydana gelen kazada kusurunun ve hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, tanık … nun tanıklık yapacağını, mucbir sebep nedeniyle kazanın meydana geldiğini, davalı sigorta şirketinin sigorta limiti ve sorumluluğu kapsamında olduğunu, bu nedenlerle davanın tarafları yönünden reddini talep etmiştir.Davalı … A.Ş. Vekili, cevap dilekçesi; Dava konusu kaza nedeniyle açılan davanın davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki menfaatinin olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddini talep ettiklerini, davaya konu kazada davalı sigorta şirketince sigortalanan aracın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, sigorta araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun belirtilmesinin salt kaza tespit tutanağına dayandırıldığını, bu yönden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, davacı tarafça hasar onarım bedeli adı altında tazminat talep etmiş ise de bu zararı ortaya koyacak bir tespit olmadığını, zararın işbu kazadan meydana geldiğini uygun illiyet bağını ortaya koyamadığını, davalı sigorta şirketinin ancak limitler dahilinde sorumlu olacağını, davacı tarafın faiz talebinde bulunmuş ise de rizikoyu zamanında sigorta şirketine bildirmediğini, usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı, bu nedenle sigorta şirketini temerrüde düşürülmediğinden kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulü ile 8.850,00 TL maddi tazminatın (araç hasar bedeli) davalı … AŞ yönünden 20/08/2020 diğer davalılar … ve … Limited Şti. Yönünden 25/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verildiği anlaşılmıştır.Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: A-) Davalı … A.Ş. vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan raporun kusura yönelik değerlendirilmesinin hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporunda arkadan çarpmanın asli kusurlu hareket olduğu kabul edilmesine rağmen, sigortalı araca arkadan çarpan … plakalı araç sürücüsü … ‘ya herhangi bir kusur izafe edilmemiş olmasının kabulünün mümkün olmadığını, bilirkişi raporunda Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 157. maddesi yanlış yorumlanarak … plakalı araç sürücüsü … … ‘nun davaya konu kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı değerlendirmesinin yapıldığını, dosya kapsamında alınan bilirkişisi raporunun hasara ilişkin bölümleri hüküm kurmaya elverişli olmadığını, tüm bu itirazları ayrıntılı olarak mahkemeye sunulmasına rağmen ilk derece mahkemesi tarafından yetersiz ve eksik değerlendirme sonucu hazırlanan rapora göre hüküm kurulduğunu, kararın bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından müvekkili şirket açısından faiz başlangıcı noktasında hataya düşüldüğünü, zira davacı yanın dava açılmadan önce müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru gerçekleştirmediğini ve gerekli belgeleri sunmadığını, dolayısıyla davalı müvekkili şirket temerrüde düşürülmediğini, faiz başlangıcının ancak dava tarihi olabilecekken usulüne uygun yapılmayan başvurunun faiz başlangıcı olarak kabul edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın bu yönüyle de kaldırılması gerektiğini, bu nedenlerle tehir-i icra taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Davalılar … LTD. ŞTİ. vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince kararda esas alınan bilirkişi raporunda yaptıkları itirazları nazara alınmadığını, müvekkili şirkete ait ve sürücüsü müvekkili … olan … plakalı araç önüne çıkan köpek yüzünden köpeğe çarpmamak için hafif sola manevra yaptığından arkadan gelen davacıya ait araç müvekkile ait araca çarptığını, olayın bu şekilde gerçekleştiğini, müvekkilinin kusuru olmadığını, oysa ki davaya konu kazanın meydana gelmesinde köpeğin aniden yola çıkmasının %100 oranında etken olup … plakalı araç sürücüsü müvekkili … ‘un herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenlerle tehir-i icra taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve davanın müvekkiller yönünden karar verilmesini talep etmiştir.Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davalılarca yapılan istinaf başvurularının ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)
Yukarıda açıklaması yapılan 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davalıların istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;İstinaf incelemesine konu dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada sonucunda: davacının hasar bedeli bakımından her üç davalıya karşı olan davasının kabulüne 8.850,00 TL’nin davalı sigorta şirketi bakımından 20/08/2020 tarihinden diğer iki davalı bakımından ise kaza tarihi olan 25/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiştir. Bu karara karşı sadece davalılarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Bilindiği üzere, trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören maddi zararını 6098 sayılı TBK’nun 49 maddesi uyarınca sürücüden (somut olayda davalı … ) isteyebilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun md. 3 uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden (somut olayda davalı … Ltd. Şti.) de maddi zararın tazmini talep edilebilir. Öte yandan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Dolayısıyla davacının, maddi zararını … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … A.Ş.’den isteme hakkı da vardır.Tarafların kusur durumunun ve ayrıca davacıya ait araçtaki hasar bedelinin tespiti için ilk derece mahkemesince makine mühendisi bilirkişilerden alınan 17/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücü … %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracı kullanan sürücü … ‘nun kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Davalı tarafın, kaza esnasında yola çıkan köpek nedeniyle ani şerit değiştirmek zorunda kaldığı yönündeki savunmasının ispatlanamadığı da dikkate alınarak ilk derece mahkemesince, dosya kapsamına uygun şekilde hazırlandığı anlaşılan bilirkişi raporuna itibar edilerek davalı sürücü … ‘un %100 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmesi doğru bulunmuş, davalıların kusur raporu bakımından yaptığı istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.Öte yandan; ilk derece mahkemesince, tüm dosya kapsamı ve özellikle dosya arasındaki davacıya ait aracın kaza sonrası çekilen fotoğrafları ile sigorta eksperi tarafından düzenlenen raporla uyumlu şekilde hazırlanan makine mühendisi bilirkişilerin 17/08/2021 tarihli raporunda davacının aracındaki hasar bedeline ilişkin tespitin esas alınarak meydana gelen kazada davacının araç hasarı nedeniyle maddi zararının 8.850,00 TL olduğunun kabul edilmesi de doğru bulunmuş, davalı sigorta şirketinin hasar bedeli bakımından istinaf itirazlarının yerinde olmayıp reddedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Dava konusu talebin haksız fiilden kaynaklı bir talep olması ve 6100 sayılı HMK md. 16’daki haksız fiilden kaynaklanan davalardaki yetki düzenlemesi dikkate alındığında, davacının ikameti olan Kayseri mahkemelerinin yetkili olduğu ve davalı sigorta şirketinin yetki itirazının yerinde olmadığı açıktır.Davacının dava açmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı sabittir. Davalı sigorta şirketinin eksik belge nedeniyle davacının başvurusunun değerlendirilmediğine dair herhangi bir cevabi yazısının veya bu kapsamda herhangi bir delilinin dosya içerinde mevcut olmaması nedeniyle ilk derece mahkemesinin, temerrüt tarihini belirlerken davacının yaptığı başvuru tarihini esas alması doğru olup davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi bakımından yaptığı istinaf itirazının da yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesinde belirtilen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasındaki kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda istinaf incelemesi sırasında istinaf talebinin esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu durum istinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek haller kapsamında yer almaktadır.Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; istinaf başvurusunda bulunanın sıfatı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme üzerine; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalıların tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Davalıların istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gerekli 604,54 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf başvurusu sırasında davalı … A.Ş. tarafından peşin yatırılan 151,14 TL ile davalılar … ve … Ltd. Şti. tarafından peşin yatırılan 372,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 80,70 TL istinaf karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına, davalılarca istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harçlarının da Hazineye irat kaydında,
3-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
5-) İstinaf yargılaması bakımından davalılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca karar kesinleşince yatırana iadesine,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca uyuşmazlık miktarı itibariyle Yargıtay’da temyiz yolu kapalı (KESİN) olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/12/2022