Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/375
KARAR NO: 2022/1293
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2021
NUMARASI: 2020/414 Esas 2021/980 Karar
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 10/07/2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 29/09/2022
YAZILDIĞI TARİH: 29/09/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/414 Esas 2021/980 Karar sayılı ilamı taraf vekilleri tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle ön inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … günü … kaza sıra numaralı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağında trafikte ölen … ‘ın üzerine kayıtlı olan … plakalı aracı ile … Bina Yönetimi …. Ltd. Şti. adına kayıtlı bulunan … plakalı aracın çarpıştığını, bu esnada … plakalı aracın içerisindeki yolcu ve sürücüsünün araç içerisinden fırlayarak refüj üzerine düşmesi sonucu kaza meydana geldiğini, bu kazada müvekkillerinin eşi ve babası olan … ‘ın vefat ettiğini, … tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketine sigortalı olan olan aracın sürücüsünün çarpma anındaki hızına ilişkin hesaplama yapıldığını ve çarpışma anındaki hızının 126,01 km/h olduğu kanaatine varıldığını, aynı bilirkişi raporuna göre olay yerinde 50/km/h hızla gidilmesi gerektiğinin belirtildiğini, şüphelinin hızının çok yüksek olduğunu çarpmanın etkisiyle aracın 43 metre uzağa fırladığını ve refüje çarparak ancak durabildiğini, tüm bu bilgiler ışığında davalı sigorta şirketine poliçeli araç sürücüsünün tam ve ağır kusurlu olduğunu, müteveffa kusurlu olsa bile Yargıtay HGK’nın 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi destekten mahrum kalanlar açısından kusur aranmadığını, …’ın şoför olarak çalıştığını ve onun ölümüyle müvekkillerinin maddi – manevi destekten yoksun kaldıklarını, murisin vefat ettiği zaman asgari ücret ile çalıştığını, müvekkili …’ın çok genç yaşta küçük çocuğu ile dul kaldığını, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, davalı şirkete kazadan sonra başvuru yapıldığını, taraflarına herhangi bir cevap verilmediğini, aradan zaman geçtikten sonra davalı şirketin mail adresine durum izah edilerek başvuru evrakları tekrar gönderildiğinde ise hasar dosyasının açıldığının ödeme yapıldığının ve harici ödeme yapıldığının bildirildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile … için 1.000,00 TL … için 1.000,00 TL toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 03/05/2019 tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline, … için 50.000,00 TL, … için 50.000,00 TL olmak üzere toplamda 100.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince; Davacı…’ın destekten yoksun kalma tazminatına yönelik davasının kısmen kabulü ile, 31.224,24 TL’den TBK’nun 52.maddesi gereğince takdiren %20 oranında müterafik indirimi yapılarak neticeden 24.979,40 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın 04/07/2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ve davalının poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, Davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatına yönelik davasının kısmen kabulü ile, 193.398,71 TL’den TBK’nun 52.maddesi gereğince takdiren %20 oranında müterafik indirimi yapılarak neticeden 158.718,96 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın 04/07/2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ve davalının poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, Davacı…’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın 05/08/2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Davacı …’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 25.000,00 TL manevi tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın 05/08/2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.Dava ; tazminat davasına ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen nihai karar davacılar vekili ile davalı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiş olup, dosya Dairemize gönderildikten sonra davacı vekilinin 16/08/2022 tarihli dilekçesi ile davadan ve bu dava ile ilgili tüm taleplerinden taraflar arasında anlaşma sağlandığı için feragat ettiklerini, açılan bu davadan tüm sonuçları ile beraber feragat ettiklerini, ayrıca taraflar arası yapılan ibraname sözleşmesi gereğince karşı tarafların birbirlerinden herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri bulunmadığını, yargılama gideri ve yargılama ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiş ve ekinde ibraname ve sulh anlaşmasını sunduğu görülmüştür. Davacılar vekilinin vekaletnamesi incelenmekle feragate ilişkin yetkisinin bulunduğu tespit edilmiştir.Çekişmeli yargıda kural olarak, “tasarruf ilkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi davadan feragattir ve anılan müessese 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 307 ila 312. maddeleri ve arada kalan maddelerde düzenlenmiştir.HMK’nın 307. maddesinde; feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu, 309. maddesinde; feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı, kayıtsız ve şartsız olması gerektiği, 310. maddesinde; feragatin, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, 311. maddesinde; feragatin, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu, irade bozukluğu hallerinde feragatin iptalinin istenebileceği ve 312. maddesinde de; feragat beyanında bulunan tarafın, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği, feragat, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyetin, ona göre belirleneceği düzenlenmiştir.Bu yasal çerçevede feragat; davacının istem sonucundan vazgeçmesi olup, kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurmaktadır. Geçerliliği için davalının rızasına veya mahkemenin kabulüne gerek olmayıp, bu konudaki tek taraflı irade beyanının mahkemeye ulaşması yeterlidir. Mahkemenin, yalnızca, feragatin gerçekten anılan anlamı içerip içermediğinin ve yasal yönteme uygun yapılıp yapılmadığını araştırması ve koşullar gerçekleşmişse feragat nedeniyle davanın reddi yönünde hüküm kurması gerekir. Diğer taraftan, davacı tarafından feragat bildirimi yapıldıktan sonra mahkemece henüz buna dayalı olarak karar verilmemiş olsa da, feragatten dönülemez. Davacının bu tür durumlarda, hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatin geçersiz olduğunu aynı davada ileri sürebilme veya feragatin feshi için ayrı bir dava açabilme hak ve imkanı bulunmaktadır. Feragatin kesin hüküm oluşturma etkisi maddi anlamdadır ve feragat nedeniyle reddedilen dava, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeniden açılamaz. Ayrıca, feragat ile dava konusu uyuşmazlık esastan sona erdiğinden ve koşula bağlı hüküm verilemeyeceğinden, koşullu feragat geçersiz olduğu gibi, davacının istem sonucunun bir kısmından vazgeçmesi (kısmî feragat) durumunda, davanın feragat edilmeyen bölümü yönünden yargılamaya devam edilmesi zorunludur. Öte yandan, Bölge Adliye Ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in, Karar verilmiş dosyalara ilişkin işlemler başlığını taşıyan 215. maddesindeki, “(1) Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh hâlinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” düzenlemesine uygun olacak şekilde 28/07/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun’un 29. maddesiyle HMK’nın 310. maddesine; “Feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir.” düzenlemesini içeren 2. fıkrasının eklendiği de belirtilmelidir.HMK 310.maddesi, feragat hakkında karar verecek ayrı bir yargı mercii göstermediğine göre, dava hangi yargılama aşamasında ise, feragat hakkında karar verme görevi de o derece mahkemesine ait olacaktır. Dava dosyası istinaf yargılaması sürecini tamamlamadan önce feragat beyanı ulaştığından, feragat hakkında karar verme görevi de dairemize aittir. İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak feragat hakkında karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi, usul hukukuna hakim olan ilkelerden usul ekonomisi ilkesine aykırı olacak, gereksiz emek ve zaman kaybına sebebiyet verecektir. Ayrıca, böyle bir uygulama, istinaf kanun yolunun niteliğine de uygun düşmeyecektir.
Belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde; vazgeçilemez ve feragat edilemez herhangi bir hakka ilişkin ihtilaf söz konusu olmayan somut olayda, vekaletnamesinde yetkisi olan davacılar vekilinin 16/08/2022 tarihli dilekçesi davadan feragat niteliğinde olup, yasal yönteme uygun davadan feragat nedeniyle, davacılar vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü ile, HMK’nın 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin mahkeme kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) Davacılar ile davalının istinaf başvurularının kabulü ile, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/414 Esas ve 2021/980 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve feragat beyanı doğrultusunda YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMEK suretiyle,
1-) Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-) Alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 348,39 TL ile 1222,75 TL harcın mahsubu ile artan 1490,44 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-) Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Talep olmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) Gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
B-)1-)Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvuranlara iadesine,
2-)İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
3-) İstinaf kanun yoluna başvuranlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin 16/08/2022 tarihli dilekçesi gözetilerek üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
5-) Tebliğ işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtayda temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/09/2022