Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/307 E. 2022/2028 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/307
KARAR NO: 2022/2028
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2021
NUMARASI: 2018/557 Esas, 2021/487 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 16.08.2018
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH:16.12.2022
YAZILDIĞI TARİH: 19.12.2022
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/557 Esas, 2021/487 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle: Davalı … ‘ın maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü … ’ın davacıların kızı … a çarparak ölümüne neden olduğunu, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, müteveffanın … Alışveriş Merkezinde bulunan … A.Ş.’de 3.000.00 TL’ye yakın bir maaşla çalıştığını, anne ve babanın destek zararına uğradığını, davalı … AŞ’nin aracın trafik sigortacısı olduğunu, davalı … Sigorta’nın ise kasko sigortacısı olduğunu, her iki şirkete de dava uçmadan önce başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını, davacı … için 12.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 45.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı … için 12.500.00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 45.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı … için 5,000.00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan … AŞ’ nin poliçe üst sınırı ile maddi tazminat yönünden, … AŞ.’nin ise poliçe üst sınırı ile maddi ve manevi tazminattan diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacılar tarafından maddi ve manevi tazminat talep edildiğinin anlaşıldığını, manevi tazminat dahil 100.000,00 TL limitle sınırlanmış olmak üzere İMM ek teminatı verildiğini, HMK121. maddesine göre, davacı tarafın dava dilekçesi ile birlikte delillerini taraflarına tebliğ etmesi gerektiğini, davanın hiçbir şekilde kabulü anlamına gelmemekle birlikte; davacı taraf maluliyet sebebiyle uğradığı zararını ispat etmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili şirketin sorumluluğu poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, davaya konu araç kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış ve kasko poliçesinde ihtiyari mali sorumluluk teminatı bulunduğunu, bununla birlikte, kabul manasında olmamak üzere konu kazanın trafik kazası sayılması halinde dahi yargıtay kararları ve poliçe genel şartları uyarınca maddi tazminata ilişkin talepler bakımından sıralı sorumluluk öngörülmüş olup, müvekkil şirket ancak trafik sigortası limitini aşan miktardan sorumlu olduğunu, kabul manasında olmamak üzere kusur oranlarının tespiti bakımından sayın mahkemenizce dosyanın adli tıp trafik ihtisas kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere hesaplamanın aktüerler siciline kayıtlı aktüerler ile müsteşarlık nezdinde tutulan listeye kayıtlı yardımcı aktüerler tarafından yapılması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, davacıların manevi tazminata ilişkin talepleri fahiş olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğinden davanın usul ve esastan reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davacıların maddi tazminat talebinin davalı … A.Ş. yönünden reddine, davacıların maddi tazminat talebinin diğer davalılar yönünden kabulü ile taleple bağlı kalınarak; davacı … için 36.169,12-TL, davacı … için 46.793,62-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma) davalılar … A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 14/05/2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 21/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ile … ‘a verilmesine, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı … için 15.000,00-TL,davacı … için 15.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL ve davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 01/06/2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 21/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacılar vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan kusur bilirkişisi raporunda müteveffanın %75, davalının ise %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiğini, davalının kusurunun belirtilen oranın çok üzerinde olduğunu, asli kusurlu olan tarafın davalı araç sürücüsü olduğunu, dosyaya ibraz edilen ve kaza anının gösteren görüntülerin bu iddialarını doğrular nitelikte olduğunu, bu nedenle maddi tazminat hesaplamasına esas olan kusur tespitini kabul etmediklerini, kusur indirimi yapılmadan tazminat hesabı yaptırılmasını ya da tazminattan kusur indirimi yapılmamasına karar verilmesini talep ettiklerini, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının çok düşük olduğunu, evlat acısının verdiği elem ve acının telafisinin asla verilecek tazminatla mümkün olmayacağını ancak verilen tazminatla çocuklarının hayrına bir şeyler yaptırmak, böylece avunmak isteyen müvekkillerinin bunu yapmaları ve acılarını bu yolla biraz olsun hafifletme imkanlarının dahi ellerinden alındığını, manevi tazminat talepleri tamamen kabul edildiğinden davacılar aleyhine ve davalılar vekilleri lehine sehven hükmedilen vekalet ücretlerinin de hüküm kısmından çıkarılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını, itiraz ve talepleri doğrultusunda yeniden kusur tespiti yapılarak maddi ve manevi tazminat kalemlerinin hüküm altına alınmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılasına karar verilmesini talep etmiştir.Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun incelenebilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi gereğince ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi zorunludur. Bu şartlar kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu dosya kapsamı incelendiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davacıların istinaf başvurularının ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne dair kararına karşı kamu düzenine ilişkin hususlar ve davacıların istinaf itirazlarıyla sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların maddi tazminat talebinin davalı … A.Ş. yönünden reddine, davacıların maddi tazminat talebinin diğer davalılar yönünden kabulü ile taleple bağlı kalınarak davacı … için 36.169,12-TL, davacı … için 46.793,62-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma) davalılar … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 14/05/2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 21/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ile … ‘ a verilmesine, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı … için 15.000,00-TL,davacı … için 15.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL ve davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 01/06/2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 21/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiştir. Bu karara karşı sadece davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Bilindiği üzere, trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören maddi ve manevi zararını 6098 sayılı TBK’nun 49, 53 ve 56. maddeleri uyarınca sürücüden (somut olayımızda davalı … ) isteyebilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun md. 3 uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden (somut olayımızda davalı … ) de maddi ve manevi zararın tazmini talep edilebilir. Öte yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Dolayısıyla davacıların, maddi zararını … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … A.Ş.’den isteme hakkı da vardır. Ayrıca … plaka sayılı aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … A.Ş.’nin de poliçe şartları dahilinde sıralı sorumluluğu söz konusudur.Kural olarak 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değildir. Ancak, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir, ceza mahkemesince fiilin hukuka aykırılığına yönelik kesinleşen maddi olgular hukuk hakimi bakımından da bağlayıcı olup, taraflar yönünden de kesin delil niteliği taşımaktadır (Hukuk Genel Kurulunun 17/09/2008 Tarih, 2008/4/564 Esas, 2008/536 Karar). Dava konusu trafik kazası bakımından … hakkında taksirle öldürme suçundan ceza davasının görüldüğü Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/341 Esas, 2019/691 Karar sayılı dosyasında … bakımından mahkumiyet kararı verildiği, mahkumiyet kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, 26. Ceza Dairesi’nin 2020/2655 Esas sırasında inceleme aşamasında olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayımızda; 20.03.2018 günü saat 22:55 sıralarında davalı sürücü … , yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile … Bulvarı üzerinde Hastane istikametine seyrederek olay yeri Karayolları tramvay durağındaki ışık kontrollü yaya geçidine gelip kendisine yanan yeşil ışıkta geçişini sürdürdüğü sırada, solundan kaplamaya girerek yolun karşısına geçmek isteyen yaya … ’a aracının sol ön kısmı ile çarpması sonucu dava konusu kaza meydana gelmiş ve yaya … vefat etmiştir. Davalı sürücü … , yönetimindeki otomobille seyrederek geldiği olay yerinden her ne kadar seyir istikametine yanan yeşil ışıkta geçişini yapmak istemiş ise de aracının hızını mahal şartlarına göre ayarlamamış, olay yeri ışık kontrollü yaya geçidi yaklaşımında aracının hızını azaltmamış, bu haliyle solundan kaplamaya giren yayaya aracının sol ön kısmı ile çarptığı olayda, % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurludur. … , olay yeri ışık kontrollü yaya geçidinden yolun karşısına geçmek istediğinde, butona basarak mahalde kendisi için yeşil ışığın yanmasını beklemesi ve yolu etkin biçimde kontrol ederek kontrollü biçimde karşıya geçişini gerçekleştirmesi gerekirken aksine hareketle kendi can güvenliğini tehlikeye atacak biçimde araçlara yanan yeşil ışığa rağmen kaplamaya girip sağından ilk geçiş hakkın sahip biçimde gelen sürücü … yönetimindeki otomobilin sadmesine maruz kaldığı olayda; dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurludur.
İlk derece mahkemesince, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden alınan 06/08/2019 tarihli kusur raporunda ve ayrıca İTÜ Trafik Kürsüsü öğretim üyelerinden oluşan heyetten alınan 23/10/2019 tarihli kusur raporunda, yaya … ‘ın %75 oranında kusurlu, davalı sürücü … ‘ın %25 oranında kusurlu olduğu belirtildiğinden ve bu kusur raporlarının temel olarak ceza yargılamasında temin edilen kusur raporlarıyla ve olayın gelişim şekline uygun olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesince, bu kusur raporlarına itibar edilerek araç sürücüsü davalı … ‘nın %25 oranında kusurlu, ölen yaya … ‘in ise %75 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmesi doğru bulunmuş, davacılar vekilinin kusur raporları ve oranı bakımından yaptığı istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Hesap bilirkişisi tarafından hazırlanan ve hükme esas alınan 07/05/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda da yukarıdaki kusur durumu esas alınarak hesaplama yapıldığından, davacıların kusur oranı bakımından maddi tazminatın hatalı hesaplandığı yönündeki istinaf itirazı yerinde bulunmamıştır. Öte yandan, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2019/6507, K:2020/7392 sayılı kararındaki kabul ve açıklamalar dikkate alındığında, ölen desteğin kusurunun dikkate alınamayacağı yönündeki davacılar istinaf itirazı da yerinde bulunmamıştır.Olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK md. 56/2 hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak ölüm halinde ölenin yakınları lehine manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Somut olayda, davalı … ‘ın %25 kusuruyla gerçekleşen kazada davacılar … ve … ‘nin oğlu diğer davacıların kardeşi olan … ‘ın vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bu tarz bir olayın davacılarda oluşturması muhtemel üzüntü ve endişenin ağırlığı dikkate alınarak davacıların duymuş olduğu elem, üzüntü ve yıpranmanın giderilmesi ayrıca gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinden, somut olayın özelliklerine göre, olay tarihi, davalı tarafın hafif kusurlu olması, haksızlığın boyutu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, desteğin asli kusuru göz önünde bulundurulduğunda, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatların uygun olup davacıların manevi tazminat bakımından yaptığı istinaf itirazının haklı olmadığı değerlendirilmiştir.Ancak, ilk derece mahkemesince, davacılar … ve … ‘in manevi tazminat taleplerinin tamamı kabul edilmesine rağmen hüküm sonucunda aleyhlerine ret vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp davacıların bu kapsamdaki istinaf itirazının haklı olduğu ve kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma yapılmadan tamamlanacak nitelikte ise Bölge Adliye Mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenleme ve imkan doğrultusunda, davacıların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca Dairemizce gerekli düzeltme duruşma açılmaksızın yapılarak davacılar … ve … ‘in manevi tazminat taleplerinin tamamı kabul edildiğinden aleyhlerine ret vekalet ücretine hükmedilmemesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) Davacıların istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.06.2021
tarihli, 2018/557 Esas, 2021/487 Karar sayılı kararının düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA, hükmün 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
B-) 1-) Davacıların maddi tazminat talebinin davalı … A.Ş. yönünden REDDİNE,
2-) Davacıların maddi tazminat talebinin diğer davalılar yönünden KABULÜ ile taleple bağlı kalınarak; davacı … için 36.169,12-TL, davacı … için 46.793,62-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma) davalılar … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 14/05/2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 21/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ile … ‘ a verilmesine,
3-) Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı … için 15.000,00-TL, davacı … için 15.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL ve davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 01/06/2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 21/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
4-) Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 5.667,18-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 444,02-TL peşin harç, 197,98-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 5.025,18-TL harcın davalılar … A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 14/05/2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 21/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye gelir kaydına,
5-) Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 3.073,95-TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 01/06/2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar… ve … yönünden ise kaza tarihi olan 21/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye gelir kaydına,
6-) Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 444,02-TL peşin harç ile 197,98-TL ıslah harcı toplamı 677,90‬-TL harcın davalılar … A.Ş, … ve … ‘ dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-) Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 652,00-TL tebligat , 335,70-TL posta ve müzekkere gideri, 2.989,50-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamda 3.977,20-TL yargılama giderinden 1/2’sinin maddi 1/2’sinin manevi tazminat davasında yargılama gideri olarak yapıldığı gözetilerek; maddi tazminat davası yönünden yapılan 1.988,60-TL yargılama giderinin davalılar … A.Ş, … ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve … verilmesine, manevi tazminat davası yönünden yapılan ve davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 852,25-TL’nin davalılar … A.Ş, … ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak tüm davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
😎 Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
9-) Maddi tazminat davası yönünden davacılar … ve … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davacılar lehine A.A.Ü.T. 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 11.585,15-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … A.Ş, … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
10-) Manevi tazminat davası yönünden davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 10/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … A.Ş, … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak işbu davacıya verilmesine,
11-) Manevi tazminat davası yönünden davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 10/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … A.Ş, … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak işbu davacıya verilmesine,
12-) Manevi tazminat davası yönünden davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 10/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … A.Ş, … ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak işbu davacıya verilmesine,
13-) Manevi tazminat davası yönünden davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 10/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … A.Ş, … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak işbu davacıya verilmesine,
14-) Manevi tazminat davası yönünden davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. 10/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … A.Ş, … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak işbu davacıya verilmesine,
15-) Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında reddedilen miktar yönünden davalı … A.Ş. kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 10/2. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00TL maktu vekalet ücretinin, işbu davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
16-) Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında reddedilen miktar yönünden davalı … A.Ş. kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 10/2. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00TL maktu vekalet ücretinin, işbu davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
17-) Davacılar tarafından açılan maddi tazminat davası bakımından davalı … A.Ş kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 7/2. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00TL maktu vekalet ücretinin, davacılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davalıya verilmesine,
18-) Tarafların yatırmış olduğu gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
C-) 1-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılara iadesine, yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının ise Hazineye irad kaydına,
3-) Davacılar tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı masrafı, 83,60 TL posta masrafı, 15,60 TL e-tebligat masrafı ve 52,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplamda 313,30 TL istinaf yargılama giderinin davalılar … A.Ş., … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-) İstinaf yargılaması bakımından davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
5-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin HMK m. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca uyuşmazlık miktarı itibariyle Yargıtay’da temyiz yolu kapalı (kesin) olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/12/2022