Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/276 E. 2022/1956 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/276
KARAR NO: 2022/1956
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2021
NUMARASI: 2021/99 Esas 2021/1146 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH:12/12/2022
YAZILDIĞI TARİH:12/12/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/99 Esas 2021/1146 Karar sayılı kararı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti davacıya ait ve … idaresindeki … plakalı araca, davalı tarafından sigortalanmış … yönetimindeki … plakalı aracın 22/05/2020 tarihinde çarpması sonucu davacının aracının hasara uğradığını, kazanın 22/05/2020 tarihinde … idaresindeki davacı aracı … Caddesi istikametinden, … istikametine seyir halinde iken toki istikametinden gelmekte olan … idaresindeki aracın davacının aracının sol ön köşesine çarpması sonucu meydana geldiğini, kaza sonrası hazırlanan kaza tespit tutanağından, … ’ın aracın hızını yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uymadığı gerekçesi ile kusurlu olduğunun belirtildiğini, … ’ın hız sınırını aşmadığını, kazanın olduğu anda aşırı yağmur olması ve 100 metre gerisinde kavşak olduğu için hızlı olmasının mümkün olmadığını, kaza tespit tutanağında … ‘ın kullandığı aracın geçişini tamamladığının açıklandığını ancak kaza tespit tutanağında … ‘ın kullandığı tırın arka kısmının halen geçişini tamamlamadığı görüldüğünü, bu durumun … ‘ın şerit ihlali yaptığının kanıtı olduğunu, … ‘ın kendi şeridindeki araçları sollamak için şerit ihlali yaptığını, … ‘ın kullandığı aracın şeridine geçtiğini ve kendi şeridinde ilerlemekte iken … ın hatalı sollama yapması ve şeridini ihlal etmesi sebebi ile kazanın meydana geldiğini, kazadan sonra davacının durumu davalı sigortalı şirketine ihbar ettiğini, sigorta şirketi tarafından davacının zararının giderilmediğini, davacının aracında kaza nedeni ile 22/10/2020 tarihinde hazırlatmış olduğu eksper raporuna göre 13.960,00 TL bedelinde hasar oluştuğunu, tamirat masrafı 387,64 TL eksper rapor ücreti ödemek zorunda kaldığını bu nedenlerle 500,00TL maddi zararın kaza tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, KTK gereğince dava öncesi müracaat şartı bulunduğunu, davacı tarafından dava açılmadan önce prosedüre uygun olarak davacı şirkete başvuru yapılmadığını, ilgili yasa gereği davacının dava açmadan evvel davalı şirkete talebi ile ilgili gerekli tüm evraklarla birlikte usulüne uygun yazılı başvuru yapması gerektiğini, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 39.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davalı şirketine yalnızca gerçek zarardan sorumlu olduğunu, şirketin gerçek zarar tutarını ödediğini, aracı tamir etmek zorunda olmadığını, buna rağmen gerçek zarardan ziyade, tespit edilen zararın talep edilmesinin sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağından davanın reddi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, sigortacı olan davalı şirketten kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, davalıdan ancak K.T.K’nın 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 iş günü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini, davalı şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verildiğini ancak bilirkişi raporuna karşı sunulan itirazlarının dikkate alınmadığını, raporun eksik ve hatalı düzenlendiğini, … ‘ın kusurlu olduğu yönünde rapor hazırlandığını, raporda … ‘ın kullandığı aracın geçişini tamamlamış olduğunu, tamamen kendi şeridinde olduğu bu sebeple kusursuz olduğunu, emniyette verilen ifadelerde … ‘ın kullandığı aracın yolun ortasından geldiğinin açıklandığını, … ‘da park halinde araçların bulunması sebebi ile orta şeride geçmiş olduğunu, kazanın sebebinin … ‘ın kullandığı aracın hızının gerekli şartlara uygunluğunu sağlamaması değil, … ‘ın şerit ihlali yapması olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2021 tarih, 2021/99 Esas 2021/1146 Karar sayılı kararı ile, trafik kazasından kaynaklı, maddi hasarın tazminine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.Dava; haksız fiilden (trafik kazası şeklinde gerçekleşen) kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, dava dışı … ‘ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile davacının maliki olduğu … plaka sayılı araç çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmiş olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, kusurun kime ait olduğuna ve hasarın miktarına ilişkindir.Trafik kazası ile ilgili olarak, ceza dosyasında alınan kusur bilirkişisi raporu, eldeki davada alınan kusur bilirkişisi raporu ile aynı trafik kazasına bağlı olarak açılmış olan diğer tazminat davalarında alınmış olan kusur bilirkişisi raporlarının tutarlı olup, birbiriyle çelişkili olmaması gerekir. Raporlar arasında çelişki olduğu takdirde çelişkinin mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik kürsüsünden seçilecek heyetten ya da İTÜ trafik kürsüsünden seçilecek heyetten rapor aldırılmak suretiyle çelişkinin giderilmesi gerekir.Somut olayda, eldeki davaya ilişkin olarak kaza sonrasında tutulan “kaza tespit tutanağında” trafik kazasının “… … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı … ‘ın 2918 sayılı KTK’nın 52/1-B maddesinde düzenlenen aracın hızını yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak maddesini ihlal etmesinden kaynaklandığının, … plaka sayılı araç sürücüsü … ‘ın ise herhangi bir kusurunun olmadığının tespit edildiği; kusur ve hasar bilirkişisi … tarafından düzenlenmiş olan 26/07/2021 tarihli kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsü … ‘ın şeride tecavüz etmeme kurulanı ihlal etmesinden dolayı %100 oranında kusurlu olduğunun, … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı … ‘ın kazaya etken herhangi bir kural ihlalinin olmadığının rapor edilmiş olduğu; kaza tespit tutanağı ile kusur bilirkişisi raporu arasında çelişki meydana gelmiş olması üzerine, mahkemece İTÜ Trafik kürsüsünden seçilen öğretim görevlilerinden oluşan heyetten çelişkinin giderilmesi için alınmış olan 22/11/2021 tarihli kusur raporunda, trafik kazasının meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı … ‘ın aracın hızını ıslak ve kaygan yol şartlarına göre ayarlamamış, ani fren manevrası sırasında aracını kendi şeridinde tutamamış, karşı yönden gelen araçlara ayrılan şeride tecavüz etmiş ve karşı yönden gelen … plaka sayılı aracın sol ön kısımlarına çarpmış olması nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğunun, kendi şeridinde seyreden … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı … ‘ın ise herhangi bir kusurunun olmadığı yönünde rapor düzenlenmiş ve 22/11/2021 tarihli bu raporun mahkemece hükme esas alınmış olduğu anlaşılmakla; 22/11/2021 tarihli kusur raporuyla, kaza tespit tutanağı ile kusur bilirkişisi … tarafından düzenlenmiş olan 26/07/2021 tarihli kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmiş olduğu, raporun, bilirkişi tarafından, taraflarca kaza sonrası tutulmuş olan ve imzalanan kaza tespit tutanağı, hasarlı araç fotoğrafları dikkatlice incelenmek ve değerlendirilmek suretiyle raporun hazırlanmış olduğu, olayın oluş şeklini doğruladığı kanaatine varılmış olunduğundan, davacı vekilinin, kusur oranının hatalı olduğu yönündeki istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.
Yukarıda izah edilen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği görülmüştür.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) İstinaf başvurusu sırasında peşin alınan harçların mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına
3-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davacı tarafça istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana iadesine,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1 – a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/12/2022