Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2624
KARAR NO: 2023/1871
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2022
NUMARASI: 2020/64 Esas 2022/494 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 29.01.2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 03.11.2023
YAZILDIĞI TARİH: 03.11.2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/64 Esas 2022/494 Karar sayılı ilamı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; 02/04/2019 tarihinde davacı müvekkili … ‘un da içerisinde yolcu olarak bulunduğu, dava dışı sürücü … ‘un sevk ve idaresinde … plaka sayılı aracı ile dava dışı sürücü … ‘ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı özel halk otobüsü ile çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davaya konu kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibarıyla … poliçe numaralı ZMMS sigorta poliçesi uyarınca davalı sigorta şirketinin sigorta teminatı kapsamında olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkilinin geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kalıp aynı zamanda bakıcı ihtiyacının bulunduğunu, davadan önce gerekli bilgi ve belgeler ile sigorta şirketine başvuru yapıldığını bir sonuç alınamadığını, arabuluculuk sürecinden de bir sonuç alınamadığını ileri sürerek; şimdilik kalıcı iş göremezlik için 3.800,00 TL, geçici iş göremezlik için 100,00 TL, bakıcı iş göremezlik için 100,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumluluğunun işleteninin sorumluluğu esasına dayandığını, müvekkilinin ancak işletenin kusuru oranında sorumlu olabileceğini, müvekkili şirket tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurunun olmadığını, esasen bu konuda düzenlenmiş herhangi bir rapor da bulunmadığını, davacı tarafından … plaka nolu araç sürücüsü ya da sahibine karşı herhangi bir dava açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, davacının bu kazadan dolayı daimi maluliyete uğradığını kabul etmediklerini, dosyada mevcut sağlık kurulu raporunun yetkili kurulca verilmediği gibi sürekli ibaresi dışında olduğunu, davacının en erken 15/05/2020 veya sonrasında kontrol nitelikli rapor verilmeden işbu davayı açmasının mümkün olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderlerinin teminat dışında olduğunu, davacı tarafın tazminat talebi ile ilgili belge ve evrakları temin edip göndermediğini bu nedenle davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; mahkememizce soruşturma dosyası kapsamında … plakalı aracın sürücüsü … ‘un kendi ifadesinde kırmızı ışık ihlali yaptığı, sürücünün kırmızı ışığı gördüğü ve frene bastığı, ıslak zemin sebebiyle aracın kaydığı başka yönden kavşakta hareket halinde olan özel halk otobüsüne çarptığı anlaşılmıştır. … plakalı aracın sürücüsü … KTK’nun 47/1-b maddesi uyarınca ” kırmızı ışık kuralına uymamak” asli kuralını ihlal ettiği ve diğer araç sürücüsünün ve davacı yolcu konumunda olup herhangi bir kusuru bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizce kazanın oluş şekli dikkate alındığında kusur raporu alınmamıştır. Mahkememiz Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Başkanlığı bünyesinde rapor almıştır. kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/3153 E,2021/2473 sayılı ilamı doğrultusunda) Anılan düzenleme uyarınca mahkememizce rapor alınmıştır. Anılan raporda %8 oranında malul olduğu, 3 ay geçici iş göremez olduğu, 1 ay bakıcıya muhtaç olduğu tespit edilmitir. Mahkememiz rapor olaya uygun raporu uygun kabul etmiştir. HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; TRH 2010 yaşam tablosu ve Yargıtay içtihatlarında kabul edilen progresif rant usulü (%10 arttırma-iskonto formülü ile) ile davacıların aktüer zarar hesabı hususunda açıklamalı rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan rapor uygun olduğundan itibar görmüştür. Anılan rapor uyarınca 316.659,62 sürekli iş göremezlik zararının olduğu, geçici iş göremezlik zararının olmadığı, bakıcı gideri zararının ise 2.558,00 TL olduğu anlaşılmıştır. 2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde “Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler, çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler, sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir. Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki; bakıcı giderleri çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları) sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir. Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez. Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: … ) Bu halde bakıcı gideri sigorta teminatı kapsamında olduğu kabulü gerekir. 2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.Somut olayda davacılar sigorta şirketine gerekli belgeleri tam olarak sunmadığından sigorta şirketi yönünden dava tarihinden temerrüde düşüldüğü kabul edilerek davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin davasının reddine, davacının sürekli ilişkin tazminatı talebinin kabulü ile, 316.659,62 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilemesine, davacının bakıcı gideri tazminatı talebinin kabulü ile, 2.558,00 TL bakıcı gideri tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalının sağlık/tedavi gideri teminatı ile sınırlı tutulmasına dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstinafa konu kararda, her ne kadar sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, asli kusur oranı veya tali kusur oranı tespit edilmeden hüküm tesis edildiğini, kusur oranlaması yapılmadan hüküm tesisinin doğru olmadığını, bakıcı giderlerinden dolayı tazminata hükmetmenin doğru olmadığını, ZMSS poliçesi genel şartlarının teminat dışı halleri gösterdiğini, zarar verici olguya bağlı olarak oluşan, yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek taleplerin teminat dışı olduğunu, maluliyet oranı tespitinin de doğru olmadığını, kök raporda engellilik oranına göre 131.393,34 TL olarak tespit edildiğini, ek raporda ise engellilik oranına göre 316.659,62 TL gibi bir tespit yapıldığını, iki raporda yüzde iki yüzden fazla fark bulunduğunu ve bunun izahının da yapılmadığını, raporlara yazılan itirazların değerlendirilmediğini, hesaplama kriterinin TRH 1,8 teknik faiz kullanılarak yapılması gerekirken bu gereğe uyulmadığını, bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacının, dava dışı sürücü … ‘un sürücüsü olduğu … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu, bu sürücünün kırmızı ışık ihlali yapmak sureti ile kazaya sebebiyet verdiği ve davacının yaralandığı, davacının yolcu konumunda olması nedeni ile kusur oranlarına bağlı kalmaksızın tazminat talebinde bulunabileceği, bu nedenle ilk derece mahkemesince kusur raporu alınmadan karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, ERÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından alınan maluliyet raporuna göre kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre davacıda %8 oranında sürekli iş göremezliğin mevcut olduğu, bir ay süre ile bakıcı ihtiyacının olduğu ve 3 ayda iyileşeceğinin belirlendiği, bu rapor esas alınarak aktüerya bilirkişi tarafından hazırlanan raporun Yargıtay kararlarına uygun şekilde TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %10 iskonto yöntemine göre hazırlandığı, davacının asgari ücretin 1,89 katı gelirinin olduğu, buna göre geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı, bakıcı gideri zararının 2.558,00 TL, sürekli iş göremezlik zararının 316.659,62 TL olarak belirlendiği ve bu rakamlara göre ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmış, verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenlerle ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle dairemizce istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmeyerek 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-) Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) İstinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 21.805,75 TL istinaf karar harcından davalı tarafından başvuru sırasında peşin yatırılan 5.451,44 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 16.354,31 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-) İstinaf yargılaması bakımından davalı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
6-) Tebliğ işleminin dairemizce yapılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren iki hafta içerisinde yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi .03/11/2023