Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2488 E. 2023/323 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2488
KARAR NO: 2023/323
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/664 Esas (Ara Karar)
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/07/2022
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 21/02/2023
YAZILDIĞI TARİH: 21/02/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/664 Esas, 27/07/2022 tarihli ara kararı davacılar vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle;03/12/2022 tarihinde … ili, … ilçesi, … mahallesi, … caddesi, … sokak kavşağında, … aay … plakalı araç sürücüsü … ‘nın müvekkili … ‘a çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, yaşanan kaza olayının adli makamlara intikal ettiğini, Kayseri 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/344 Esas sayılı dosyası ile davalı … ‘nın sanık olarak yargılandığını ve taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediğinin sabit olduğunu cezalandırıldığını ancak yargılamada bir kısım eksik ve hatalı hususların bulunduğunu, trafik kazasında ağır şekilde yaralanan müvekkili için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL geçici iş göremezlik, 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik ve yapmış olduğu 25.790,00 TL ilaç ve tedavi masrafları ve yapacak olduğu masraflar olmak üzere, bilirkişi incelemesi neticesinde artırılmak üzere belirsiz alacak davası olarak 35.790,00 TL maddi tazminat tutarının davalılar… ve … yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı … A.Ş yönünden temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal fazi ile, müvekkili için 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı şahısların menkul, gayrimenkul, 3. Kişilerde bulunan hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini yargılama giderlerinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince verilen 27/07/2022 tarihli ara kararına HMK’nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, somut olayda davalı şahısların menkul, gayrimenkul malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları HMK 389. maddesi kapsamında dava konusu uyuşmazlığı oluşturduğunun kabulünün mümkün olmadığından davacı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılarak ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin 27.07.2022 tarihli ara kararlıyla her ne kadar davalı şahısların menkul, gayrimenkul malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları HMK 389. Maddesi kapsamında dava konusu uyuşmazlığı oluşturduğunun mümkün olmadığından bahisle ihtiyati tedbir talebinin usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini, ihtiyati haciz talepleri konusunda da uygun bir değerlendirme yapılmadığını, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağının ya da tamamen imkânsız hâle geleceğini veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller de, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edildiğini, İİK madde 257 ”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun elinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir ” hükmünü içerdiğini, somut olay da göz önünde alındığında davacı müvekkilinin zararının bulunduğunu ve bu zararların, borçlunun elinde veya üçüncü kişilerde bulunan taşınır taşınmaz mallarıyla alacak ve diğer haklarından ihtiyaten tedbir/ haczine karar verilerek tazmin edilmesinin mümkün olduğunu, ihtiyati tedbir/haciz talepleri ile ilgili usule uygun bir değerlendirme yapılmadan ret kararı verildiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, ilk derece mahkemesinin 27.07.2022 tarihli ara kararın kaldırılarak, davalı şahısların menkul, gayrimenkul ile 3. Kişilerde bulunan hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Uyuşmazlık; haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat davasında, davalıların menkul, gayrimenkul ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir şerhi konulmasına ilişkindir.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.Davacı, 03/12/2019 tarihinde … plakalı araç sürücüsü … ‘nın müvekkili yaya … ‘a çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını belirterek davalı şahısların menkul, gayrimenkul ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince 27/07/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafça ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karar istinaf edilmiştir.Dairemizce ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı yönünden yapılan incelemede;Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/21-1791 Esas 2013/1676 Karar sayılı ilamı gereğince, davacının amacının para alacağını teminat altına almak olduğuna göre, HMK’nın 33. maddesi gereğince “uygulanacak hukuk normunun resen hakimce tespit edilmesi ve uygulanması hakime aittir” ilkesi gereğince talep hakkında ihtiyati haciz hükümlerinin uygulanması ve bu hükümler çerçevesinde talebin değerlendirilmesi gereklidir.Geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz , İİK’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nun 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer hakların ihtiyaten haczettirebilir.Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında maucceliyet kesbeder.” hükmü ile ihtiyati haciz kurumu açıklanmıştır.
Davacının manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.Davacının maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Davacının, davalı aleyhinde açtığı iş bu davada fazlaya dair haklar saklı tutarak şimdilik 35.790,00-TL maddi tazminat talep edilmiştir. Somut olayda davacının maddi bir zararının varlığının muhtemel bulunduğu, davacı tarafın davalı aleyhine dava açmakta haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği ancak ihtiyati haciz için davaya ilişkin tüm koşulların gerçekleşmesinin beklenmesinin dava ile elde edilecek sonuçların alınamamasına yol açabileceği, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiği, mevcut durum itibariyle dava dilekçesiyle birlikte sunulan kaza tespit tutanağı, davalı sürücüye verilen trafik idari para cezası ile sürücü belgesi geri alma tutanağı, CD çözüm tutanağı ve diğer belgelerden geçici hukuki koruma niteliğinde olan ihtiyati haciz kararı için gerekli ve yeterli olan “yaklaşık ispat” koşulunun sağlanmış olduğu anlaşılmakla; dava dilekçesine ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğabileceğinin kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, maddi tazminat talebi yönünden İİK’nın 257 maddesi gereğince ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle davacı vekilinin maddi tazminata yönelik ihtiyati haciz talebinin ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, (HMK’nın 355. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda) davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebi yerinde görülerek, davalı şahısların menkul, gayrimenkul ile 3.kişilerde bulunan hak ve alacakları üzerine talep edenin 35.790,00 TL’lik zararına yönelik ihtiyati haciz talebinin %10 teminat alınmak kaydıyla ihtiyati haciz konulması gerektiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılarak, esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiği görülmüştür.
Bu nedenlerle dairemizce istinaf kanun yoluna başvuran talep eden vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri kısmen yerinde görülerek 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/664 Esas ve 27/07/2022 tarihli ara kararının kaldırılarak esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere) ;
A-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE,
B-) Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/664 Esas, 27/07/2022 tarihli ara kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA, hükmün HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
1-) Davacının maddi tazminata yönelik İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN İİK’nun 257. Maddesi uyarınca KABULÜ ile,
Davalılar … ve … adına kayıtlı menkul, gayrimenkul ile 3. Kişilerde bulunan hak ve alacakları üzerine talep edilen 35.790,00 TL maddi tazminat üzerinden %10 teminat karşılığında İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
2-) Kararın taraflara tebliğine,
3-) Hacze ilişkin işlemlerin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılmak üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE,
C-) Davacının istinaf başvurusu kabul edilmiş olmakla;
1-) İstinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-) Davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 260,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 480,70 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
D-) 1-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
2-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK’nın md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1 – f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/02/2023