Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2452 E. 2023/1792 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2452
KARAR NO: 2023/1792
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2022
NUMARASI: 2021/580 Esas 2022/567 Karar
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/11/2018
BİRLEŞEN KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2021/766 ESAS, 2021/962 KARAR SAYILI DOSYASINDA;
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH:26/10/2023
YAZILDIĞI TARİH:26/10/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/580 Esas 2022/567 Karar sayılı ilamı asıl ve birleşen davada davacılar vekili ve asıl davada davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: Asıl dosyada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … ‘in 07/09/2014 tarihinde kendisine ait … aracı ile yol alırken yolda biriken su nedeni ile yolun kayganlaşması sonucu aracı ile orta refüje çarpması ile eşinin öldüğünü ve davacı ile çocuklarının yaralandığını, davalı sigortanın aracın ZMMS poliçesini düzenlediğini, davalı … Beledeyesi’nin ise kazaya sebebiyet veren olduğunu, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/18 Esas sayılı dosyasında 5 farklı ve birbiri ile çelişkili raporun alındığını, mahkemenin Belediye’nin ve alt işverenlerin tali kusurlu olduğunu kabul ederek gerçek kişiler hakkında karar verdiğini, bu şekilde belediyeninde kusurlu olduğunun anlaşıldığını, davacı … ‘in eşinin ölümünden kaynaklı tazminat davasının Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/284 E sayılı dosyası ile derdest olduğunu belirterek davacı … için yaralanmasından dolayı 1.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, … … ve … ‘nın yaralanmasından dolayı ayrı ayrı10.000 er TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı … için yaralanmasından dolayı 1.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, … ‘in yaralanmasından dolayı 10.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı … için yaralanmasından dolayı 1.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, … ‘ın yaralanmasından dolayı 10.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.Birleşen dosyada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … ‘in 07.09.2014 tarihinde kendisine ait olan ve kendisinin kullanmış olduğu davalı şirketçe … poliçe numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yapılan … plakalı araç ile … yolu üzerinden Kayseri’ye doğru seyir halinde iken orta refuje çarpması neticesinde tek taraflı trafik kazası yaptığını, kaza neticesinde araçta bulunan davacılar … ve … ‘in annesi … ‘in vefat ettiğini, davacılar … ve … ‘in yaralandığını, kazayla ilgili Kayseri 3. ACM E:2015/18 sayılı dosya ile ceza yargılaması yapıldığını, daha önce trafik kazasından kaynaklı ölüm nedeniyle, davalı aleyhine Kayseri 2. ATM E:2016/284 sayılı dosyası ile destekten yoksun kalma tazminat davası açıldığını, lehlerine tazminata hükmedilen kararın İstinafı üzerine Kayseri BAM 3. Hukuk Dairesi 2020/202 Esas sayılı dosyasında, bu kararın Temyizi üzerine Yargıtay 17. HD 2020/1900E, 2021/2045K sayılı dosyasında ve bozma sonrası Kayseri Bam 3. HD 2021/797E, 2021/1059K sayılı dosyasında destekten yoksun kalma tazminat davası derecattan geçerek kesinleştiğini, mezkur trafik kazasında davacıların yaralanmaları nedeniyle iş göremezlik tazminatı talebiyle Kayseri 2. ATM 2018/783 esas, 2020/690 karar sayılı dosyası ile dava açıldığını, mezkur dosyada bakıcı gideri kaleminin talep edilmediğini ancak Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/783 esas sayılı dosyasında alınan 02.12.2019 tarihli Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabiim Dalı Başkanlığınca düzenlenen raporda davacılardan … ‘in Bir hafta, … ‘in 1 ay bakıcı ihtiyacının olduğu belirtildiğini, işbu davada bu kalemlerin talep edildiğini, trafik kazası ile ilgili kesinleşen Kayseri 3. ACM E:2015/18 ve Kayseri 2. ATM E:2016/284 sayılı dosyalarında toplam 7 adet kusur tespitine yönelik rapor alındığını, bu raporlarda … ‘in %75; dava dışı … Belediye Başkanlığı’nın %25 kusurlu olduğu belirtildiğini, Kayseri 2. ATM E:2016/284 sayılı dosyasında Bu kusur oranı üzerinden hükmün verildiğini ve kesinleştiğini, davalı sigorta şirketi tacir olduğundan 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi gereğince avans faizi ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle davalıdan, tazminatı temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep etmek gerektiğini, davalı Sigorta Şirketine Kep kurumsal adresi üzerinden 02.03.2021 tarihinde dava konusu ile ilgili başvuru yapıldığını, davalı tarafından başvuruya cevap verilmediğini, arabuluculuk görüşmelerinden anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle Kayseri 2. ATM 2021/580 esas sayılı dosya ile birleştirilmesini, davacıların yaralanması nedeniyle bakıcı gideri olarak yargılama sırasında yapılacak araştırma ve incelemeler sonucunda ortaya çıkacak gerçek zarar miktarına arttırmak üzere şimdilik her bir davacı için 50,00’şer TL’den 100,00 TL’nin, davalıya kaza ile ilgili açılan ilk dava tarihi olan 02.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dosyada davalı … Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; Kayseri 2 ATM’nin 2016/284 E ile Kayseri 1. İdare Mahkemesi’nin 2018/192 E sayılı dosyalarındaki talepler nedeni ile derdestlik itirazlarının bulunduğunu, dava konusu hak ve taleplerin zamanaşımına uğradığını, meydana gelen kazada davalının kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, davanın ihbarı için süre talep ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
“…ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, davacı … ile davacı … ’in tüm maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı … lehine 51.735,30-TL sürekli iş göremezlik tazminatının (Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/783 E, 2020/690 K sayılı dosyası ile kesinleşen 46.215,08 TL yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalı … Belediyesi’nden olay tarihi olan 07/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, davacı … için 4.000 TL, davacı … için (üç ayrı tazminat talebi için toplam takdir edilen)3000 TL ve davacı … için 10.000 TL olmak üzere toplam 17.000 TL tazminat bedelinin davalı … Belediyesi’nden olay tarihi olan 07/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara hakettikleri bedelin ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
BİRLEŞEN KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2021/766 E, 2021/962 K sayılı dosyasında,
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE, davacı … için 264,60 TL bakıcı gideri tazminatı, davacı … için 1.134,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.398,60-TL’nin davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 13/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara hakettikleri bedelin ayrı ayrı verilmesine” şeklinde karar verildiği görülmüştür.Davacılar vekilinin 04/07/2022 tarihli tavzih dilekçesi ibraz ettiği, mahkemece 06/07/2022 tarihli tavzih ek kararı ile “maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, davacı … ile davacı … ’in tüm maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı … lehine 51.735,3 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … Belediyesi’nden olay tarihi olan 07/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili … yönünden, 1.000,00-TL kendisinin yaralanması, 1.000’er TL çocuklarının yaralanmaları nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesinin kabul edilemeyeceğini, ayrıca %3,3 malul olan … ‘in maluliyeti dikkate alınmaksızın diğer çocuk … ile aynı olacak şekilde 1.000,00-TL olarak aynı miktarın verilmesinin de adalete uygun olmadığını, … için verilen tazminat miktarının düşük olma sebeplerinden birinin de dosyada müvekkiline isnat edilen kusur oranı olduğunu, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda müvekkilinin %80 kusurlu olduğunun belirtildiğini, oysa rapora itiraz dilekçesinde de belirttiği üzere; bilirkişi raporundaki %20 Kayseri …, %80 … şeklindeki kusur oranının kaza ile ilgili daha önce açtığı ve derecattan geçerek kesinleşen ölümden kaynaklı tazminat davasını konu ettiği Kayseri 2. ATM’nin 2016/284E sayılı dosyasındaki kusur raporu ile çeliştiğini, kaza ile ilgili Kayseri 3. ACM E:2015/18 K:2017/85 ve Kayseri 2. ATM E:2016/284 sayılı dosyalarında toplam 7 adet kusur tespitine yönelik rapor alındığını, bu bilirkişi raporlarını veren kurumlar arasında Ankara ATK (10.07.2015 tarihli raporu) ve İstanbul ATK raporunun da mevcut olup neticeten en son raporun Karayolları Fen heyetinde görevli üçlü bilirkişi heyetinden 05.02.2018 tarihinde Kayseri 2. ATM e:2016/284 sayılı dosyada alınmış bilirkişi kurulu raporu olduğunu, bu raporda … ‘in %75; davalı … Belediye Başkanlığı’nın %25 kusurlu olduğunun belirtildiğini, mezkur dosyada bu rapor doğrultusunda hükmün kurulup kesinleştiğini, kararda yerel mahkemece de mezkur kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekmekte iken dosyada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda değerlendirilme yapıldığını, … ‘e verilen 4.000,00-TL manevi tazminat miktarının çok az olduğunu, … ‘in tedavisinden sonra 1 hafta bakıcıya ihtiyaç olacak şekilde ve 1 ay mutat iş gücünden kalacak şekilde yaralandığını, işbu vucut bütünlüğünün bozulması yanında küçük yaşında büyük bir trafik kazanın içerisinde bulunması nedeniyle kaza sonrası kazanın etkilerinde kurtulamadığını, manevi desteğe ihtiyaç duyduğunu, tedavi gördüğünü, bu durum ve paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda … için hükmedilen 4.000,00-TL manevi tazminatın miktarının az olduğunun açık olduğunu, iş bu davanın 2018 yılında açıldığını, Adli ve idari mahkeme arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığı neticesinde uyuşmazlık mahkemesine gidilmek zorunda kalınması nedeniyle dosya yıllarca neticelendirilemediğini, davacılar adına istenen manevi tazminatların 2018 yılı ekonomik koşulları düşünülerek talep edildiğini, oysa günümüz koşullarında mezkur rakamların -faiz işletilse dahi- alım gücü açısından kaybının fazlaca olduğunu, bu nedenle … için dava açarken istenilen ve mahkemece hüküm altına alınan 10.000,00-TL tazminat miktarı kıyas dilerek diğer davacıların tazminatının belirlenmemesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle … ve … yönünden verilen manevi tazminat hükmünü istinaf ettiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Asıl davada davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 2918 Sayılı KTK uyarınca meydana gelen olayda müvekkili idarenin kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, yolun fiziki yapısında kazaya sebebiyet verebilecek herhangi bir yetersizliğinin bulunmadığını, davacının meydana gelen kazaya sadece kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, buna rağmen mahkemenin dosyada mevcut bilirkişi raporunda, davaya konu kazanın oluşumunda müvekkili idarenin % 20 kusurunun olduğundan bahisle kanuna ve hukuka aykırı olarak müvekkili idare aleyhine tazminata hükmettiğini, dava dilekçesinde bahsedilen orta refüj sulaması ile ilgili iddiaların da gerçek dışı olup hukuki mesnetten yoksun olduğunu, yolun ıslak olması bir yol kusuru olmamakla birlikte, orta refüj üzerindeki ağaç ve çimlerin sulanması sırasında yol sathındaki suyun araçları tehlikeye düşürmesi için lastik ile asfalt arasında sürtünmeyi ortadan kaldıracak derecede bir film tabakası oluşturmasının gerektiğini, mahkemece müvekkili idareye gönderilen müzekkereye yazılan 17/09/2015 tarihli cevabi yazıda “orta refüj” sulamalarında belirli aralıklarla konulmuş “dikkat sulama var” yazılı tabelaların olduğunun mahkemeye bildirildiğini, bu sebeplerle davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkili idarenin herhangi bir kusuru buna bağlı olarak da sorumluluğu olmamasına rağmen, mahkeme tarafından tüm teknik verilerden yoksun bir bilirkişi raporuna dayanarak müvekkili idareye kusur izafe edilmesinin ve aleyhine tazminata hükmedilmesinin kanuna ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun incelenebilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi gereğince ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi zorunludur. Bu şartlar kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu dosya kapsamı incelendiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili ile asıl dava davalısı … Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurularının ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği görülmüştür.Asıl dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemlerine ilişkin olup birleşen dava ise bakıcı gideri talebine ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta; 07/09/2014 tarihinde davacı … ’in işleteni ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın tek taraflı trafik kazası yapması neticesinde ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Davacıların yaralanması nedeniyle açılan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat davası Kayseri 2. Ticaret Mahkemesi’nin 2018/783 esasına kaydedilmiş olup, mahkemece davalı … Belediye Başkanlığı yönünden tefrik kararı verilerek Kayseri 2. Ticaret Mahkemesi’nin 2019/282 E. Sayılı dosyası kapsamında idari yargı yolunun caiz olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, bu kararın Uyuşmazlık Mahkemesinin 07/06/2021 tarih ve 2021/306 Esas, 2021/379 Karar sayılı kararı ile kaldırılması neticesinde dosyanın Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/580 esasına kaydedildiği belirlenmiştir. Birleşen dosyada ise davacılar … ve … tarafından sigorta şirketine karşı bakıcı giderinin tazminine ilişkin dava açıldığı görülmektedir. Kayseri 2. Ticaret Mahkemesi’nin 2018/783 E. 2020/690 K. Sayılı dosyasında sigorta şirketine yönelik yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı sigorta şirketinin istinaf yoluna başvurması neticesinde dosyanın istinaf incelemesinin Dairemizin 2021/355 E. 2021/1218 K. Sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve yerine yeniden hüküm tesis edilmesi suretiyle karar verildiği belirlenmiştir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler esas alındığında; 07/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, refüjdeki suların yola akması neticesinde taksirli ölüme sebebiyet verilmiş olması nedeniyle … Belediyesi Park, Bahçeler ve Ağaçlandırma Daire Başkanı … , … Belediyesi Park ve Bahçe Sulama ve Temizlik işleri yapan … AŞ – … Ltd.Şti. iş ortaklığı yetkilisi … ve aynı şirkette işçi olan … hakkında Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/18 Esas 2017/85 Karar sayılı dosyasıyla kamu davasının açılmış olduğu ve bu davada davacıların katılan sıfatıyla yer aldığı, ceza yargılaması neticesinde dava dışı … , … ve … ’ın cezalandırılmasına ve sanıkların geçmişteki durumları dikkate alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu; Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davacı … ’in %80 oranında, refüj sulamasından ve buna ilişkin işaretlemeleri yapmakla ilgili kurumun %20 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu, ceza dosyasında alınan İstanbul ve Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davacı … ’in asli kusurlu, olay yerinde refüj sulaması yapan dava dışı … ’un ise tali kusurlu olduğu; aynı kazadan kaynaklı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/284 Esas 2019/908 Karar sayılı maddi ve manevi tazminat davası dosyasında kusur bilirkişisi … ’dan alınmış olan kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davacı … ’in %75, yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşun ise %25 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu; Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Dairesi Başkanlığı bilirkişilerinden alınmış olan kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davacı … ’in %75, … Belediyesi’nin ise %25 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu; hükme esas alınan Ankara ATK kusur raporunun ceza dosyasında alınmış olan kusur raporlarıyla uyumlu olduğu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/284 Esas 2019/908 Karar sayılı dosyasında Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Daire Başkanlığından ve bilirkişi … ’dan alınan kusur raporlarıyla da asli – tali sorumluluk yönünden aynı doğrultuda olduğu, yalnızca davacı … ’in kusur oranının eldeki davada %80, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/284 Esas sayılı dosyasında ise %75 olarak belirlenmiş olup, kusur oranları yönünden çok fahiş bir farkın söz konusu olmadığı, davacılar … ile … ’in trafik kazasının meydana gelmesinde herhangi bir kusurlarının olmadığı, üçüncü kişi konumunda oldukları hususu dikkate alındığında kusur raporunun hüküm kurmaya yeterli olduğu sonucuna ulaşılmış olup kusur raporuna yönelik istinaf başvuru sebepleri haklı bulunmamıştır.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Davaya konu kazanın meydana gelişindeki kusur durumu, yaralanmanın nitelği, tarafların sosyal ekonomik durumları ve olay tarihi incelenmek suretiyle yapılan değerlendirmede davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının ulaşılmak istenilen manevi tatmin (doyum) için uygun olacağı görülmekle, davacılar vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesinde belirlenen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasının ve kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda, istinaf incelemesi sırasında istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın, esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu haliyle; ilk derece mahkemesi tarafından kurulan hükmün ve yapılan yargılamanın usul ve yasaya, Yargıtay yerleşik içtihatlarına uygun olduğu anlaşıldığından; asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili ile asıl dava davalısı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda ayrıntılı olarak değerlendirilen sebeplerle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) 1-) Asıl davada davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 189,15-TL harcın davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-)Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacıların üzerinde bırakılmasına,
B-) 1-) Asıl dava davalısı … Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) İstinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 4.695,31-TL istinaf karar harcından davalı tarafından başvuru sırasında peşin yatırılan 1.173,80-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.521,51-TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
C-) 1-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) Taraflarca istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
3-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1 – a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/10/2023