Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2311 E. 2023/1622 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2311
KARAR NO: 2023/1622
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2022
NUMARASI: 2020/735 Esas, 2022/553 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 09.11.2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 05.10.2023
YAZILDIĞI TARİH: 05.10.2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/735 Esas 2022/553 Karar sayılı ilamı davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalılardan … Nezdinde … poliçe numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan ve davalılardan … ‘ın işleteni ve maliki olduğu … tescil plakalı aracın davalı sürücü … sevk ve idaresinde 30/07/2020 günü saat 09:20 sıralarında … ili, … ilçesi, … mahallesi 3 şeritli … bulvarının sol şeridini takiben erkilet istikametine seyrederken kavşağa girdiği esnada trafik işaret levhası, tali yol dönemeç kavşağı, aşırı sürat, hatalı sollama kurallarını ihlal etmek suretiyle orta şeritten sol şeride geçmek isteyen müteveffa … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarptığını ve neticeten ağır yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonrasında 3 gün komada kalan … ‘nun vefat ettiğini, kaza sonrasında soruşturma dosyası açıldığını … ‘ın kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, trafik kazası sonucu vefat eden … nun müvekkillerinden … ‘nun eşi ve … , … ve … ‘nun babası olduğunu ve asgari ücret nispetinde gelirinin bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için 300,00 TL, davacı … için 100,00 TL ve … için 100,00 TL olmak üzere toplam 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı işleten ve sürücü yönünden kaza tarihinden sigorta şirketi yönünden ise başvuru sonrası 8 günlük sürenin geçmesiyle oluşan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, … için 90.000,00 TL, … için 50.000,00 TL, … için 30.000,00 TL ve … için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline, cenaze, defin, göme vs. giderleri için 500,00 TL’nin olay tarihinden sigorta şirketi yönünden işe başvuru sonrası 8 günlük sürenin geçmesiyle oluşan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile … ‘na ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … .’nin cevap dilekçesinde özetle; başvuru dava şartının usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini ve müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, somut olayla ilgili varsa açılmış davalar ve tahkim başvurularının araştırılması gerektiğini, sonuçlarının değerlendirilmesi gerektiğini, henüz sonuçlanmamışsa da bekletici mesele yapılması gerektiğini, davaya konu kaza neticesinde SGK başta olmak üzere kurum ve kuruluşlardan davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı irdelenmesi gerektiğini, meydana gelen trafik kazasında kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın otopsi raporuna göre ölüm nedeninin tespit edilemediğini, kaza ile ölüm arasında illiyet bağı kurulmadığından davanın reddi gerektiğini, müteveffanın oğlunun kaza tarihinde 20 yaşından büyük olduğunu, bu nedenle destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, müteveffanın gelirine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, talep edilen faizi ve faiz başlangıç tarihini kabul etmediklerini savunarak davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … ‘ın kazada kusuru olmadığını ancak ATK raporunda müvekkiline tali kusur verildiğini, tali kusurun kusursuzluk anlamına geldiğinin izahtan vareste olduğunu, müteveffanın asli kusuru nedeniyle yaşanan olaya sebebiyet verdiğini, hukuk hakiminin ceza mahkemesinin kusura ilişkin değerlendirmesiyle ve buna etkili tespit edilen olgularla bağlı kalmaksızın taraflarca ileri sürülen delilleri toplaması gerektiğini ve bunları değerlendirerek sonuca varması gerektiğini, … ‘a atfedilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını, kazadan dolayı sorumluluğun trafik sigorta poliçesinden dolayı … .’de olduğunu, müvekkilinin rücu işlemine ile muhattap bırakılmasına gerek kalmaksızın sorumluluğun sigorta şirketinde bulunduğunun kabulü gerektiğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davalı sigorta şirketi destekten yoksun kalma tazminatından ve cenaze defin giderinden sorumludur, davalı … ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde kusur sorumluluğu çerçevesinde ve … ise işleten ve araç maliki olması nedeni ile kusursuz sorumludur. Aktüerya hesabına dair değerlendirmede; Yargıtay’da uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında davacı … ‘in ve desteğin bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılması gerekmektedir. Alınan bilirkişi raporunda bu yöntem uyarınca davalı … ‘nun destekten yoksun kalma zararının 114.495,99 TL olduğu, davacı … nun destekten yoksun kalma zararının 6.822,52 TL olduğu, davacı … ‘nun destekten yoksun kalma zararın 13.367,08 TL olduğu anlaşılmıştır. Anılan miktarlar yönünden talep artırım uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı … nun cenaze defin gideri 500,00 TL ‘nin takdiren uygun kabul edilmiştir. Manevi tazminata dair değerlendirmede; Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olayda, ekonomik ve sosyal durum araştırması, kazanın oluş şekli, kusur durumu çekilen ızdırap yukarıda açıklanan kıstaslar çerçevesinde davacı … için 20.000,00 TL … , … ve … için 10.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu değerlendirilmiştir. -Faize ait değerlendirmede; 2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır. Davalı gerçek kişiler yönünden ise 6098 sayılı TBKnun 117/2 maddesinde göre haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşeceğinden olay tarihi itibariyle faize hükmedilmesi gerekir. Anılan açıklamalar uyarınca sigorta şirketine başvuru dikkate alınarak tümerrüt tarihi 22/09/2020 diğer kişiler için ise vefat tarihi olan 02/08/2020 temerrüd tarihi olarak belirlenerek, davacıların maddi tazminat isteminin kabulü ile, davacı … için 114.495,99 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … , … ve … .’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa davalı … .yönünden 22/09/2020 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden ise vefat tarihi olan 02/08/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, davacı … için 6.822,52 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … , … ve … .’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa davalı … yönünden 22/09/2020 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden ise vefat tarihi olan 02/08/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, davacı … için 13.367,08 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … , … ve … .’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa davalı … .yönünden 22/09/2020 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden ise vefat tarihi olan 02/08/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, davacı … için 500,00 TL cenaze defin giderinin davalılar … , … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa davalı … yönünden 22/09/2020 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden ise vefat tarihi olan 02/08/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın … ve … ‘tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘na verilmesine, alacağa 02/08/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın … ve … ‘tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … na verilmesine, alacağa 02/08/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın … ve … ‘tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘na verilmesine, alacağa 02/08/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın … ve … ‘tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘na verilmesine, alacağa 02/08/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kazanın 30.07.2020 günü, saat 09:20 sıralarında sürücü … yönetimindeki … plakalı araçla … İli, … İlçesi, … Mahallesindeki üç şeritli … Bulvarının sol şeridini takriben… istikametine seyrederken, trafik işaret levhası ile kontrollü … Caddesi (ve tali yol dönemeç) levhası ile kontrollü … Caddesi (ve tali yol dönemeç) kavşağına yaklaştığında sağ ön ilerisinde (orta şeritte) seyreden gri renkli aracı geçmek için hızını artırarak sol şeritte seyrettiğini, sollama yaptığı … caddesi kavşağından yaklaşık 80 metre ileride bulunan ve geriye (U) dönüşünün yapıldığı trafik işaret levhası ile kontrollü tali yol kavşağı ile hemen devamında ışıklı işaret cihazı (trafik lambaları) ile kontrollü tehlikeli yol kesimi olan (… Cad.) kavşaklara yaklaşıldığını gösterir uyarı işaret levhalı geriye (U) dönüş kavşağı ile… Caddesi kavşağına sol şeritte seyir hızıyla yaklaşarak seyrine devam edip kavşaklara girdiği sırada geriye (U) dönüşünün sağlandığı tali yol kavşağı ile ışıklı işaret cihazları ile kontrollü ayancık caddesi kavşak girişinde orta şeritte bulunan gri renkli aracın önünden sola dönüş için sol şeride geçtiği ve kaza sonrası … plaka olduğu anlaşılan sürücüsü … sevk ve idaresindeki motosikletin sol arka yan kısımlarına sollama yaparak sol şeritte ilerleyen … plakalı aracın ön kısımları çarpması neticesi, motosikleti … bulvarının sol şeridi üzerine ve … Caddesi kavşak girişindeki orta refüj başlangıcı yanına; sürücüsünü ise araç üzerine alarak biraz ilerleyip sağa manevra yapması ile motosikletin ilerisindeki sol şeride savurup düşürmesi sonucun meydana geldiğini, müteveffanın ölümü sonrasında geride bıraktığı eşi … ‘nun ev hanımı olmakla, gelir elde ettiği başka bir iş bulunmadığını, aynı hususların kendisi gibi ev hanımı olan kızı … için de geçerli olduğunu, evin diğer iki çocuğu olan … ve … ‘nun hali hazırda eğitim/ öğretim hayatlarının devam ettiğini ve aile ekonomisine destek verecek konumda olmadıklarını, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının oldukça düşük kaldığını, bu haliyle de mevcut kararın müvekkillerin acılarını bir nebze olsun azaltmaya yeter, telafi edici mahiyette olmadığını, açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın ortadan kaldırılarak daha yüksek miktarda manevi tazminat hesaplaması yapılarak bu doğrultuda yeniden karar tesis edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; manevi tazminatın davacı için zenginleşme aracı olmaması gerektiğini, mahkemenin manevi tazminat ile ilgili hükümleri kurarken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini amaçlaması gerektiğini ancak davacının talep ettiği miktarın elem ve üzüntünün giderilmesi amacından çok müvekkiline yüklenmeye çalışılan bir ceza niteliğinde olduğunu, olay günü müvekkilinin seyretmekte olduğu güzergah üzerinde kavşak olduğunu görmesi üzerine zaten şehir içi azami hız sınırının altında olan hızını kavşağa yaklaşırken daha da azalttığını, bu durumun kamera kayıtlarında da görüldüğünü, müteveffaya ait motosikletin hız sınırlarının üzerinde seyretmesi ve aniden aracını müvekkilinin önüne kırması nazara alındığında müteveffanın orta refüj bordür taşlarına çarpması sonrası çarpmanın etkisi ile on metrelerce sürüklenmesi bekleneceğini ama müvekkilinin zaten normal olan hızını kavşakta azaltması neticesinde müteveffanın aldığı darbenin müvekkili tarafından en aza indirilmeye çalışılmış ise de müteveffanın gerek ehliyetsiz oluşu gerekse de kask vs. güvenlik ekipmanlarını kullanmamakta oluşunun vefata sebebiyet verdiğini, müvekkillerine atfedilebilecek herhangi bir kusur durumu bulunmadığını, illiyet bağının müteveffanın kendi ağır kusurundan kaynaklanan sebeplerle kesildiğini, müvekkilleri açısından haksız fiilin unsurları gerçekleşmemiş olmasına rağmen maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin her türlü hukuki ve vicdani dayanaktan yoksun olup bozmayı gerektirdiğini, bu nedenlerle davacı tarafın istinaf başvurusunun reddi, taraflarınca yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/735 E. 2020/553 K. sayılı kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede;
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada kusur hususunda alınan bilirkişi raporuna göre davacıların murisi ve motosiklet sürücüsü … ‘nun kazada asli ve %80 oranında davalı sürücü … ‘ın tali ve %20 oranında kusurlu olduğu, kusur raporlarının birbirini teyit ettiği anlaşılmakla tarafların kusur oranlarına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Aktüerya bilirkişi raporunun Yargıtay kararlarına uygun şekilde TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %10 iskonto yöntemi ile hazırlanmış olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihi, kaza tarihindeki paranın satın alma gücü ve kusur oranları dikkate alındığında ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olduğu sonucuna varılmış, bu hususa ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Bu haliyle; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu vakıa ve hukuki değerlendirmede kanuna aykırılığın bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin verdiği kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince davacılar vekili ve davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) 1-) Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından davacılar tarafından peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 189,15 TL harcın davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
B-) 1-) Davalılar … ve … ‘ın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) Maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden davalılardan alınması gereken toplam 12.650,02 TL istinaf karar ve ilam harcından davalılar tarafından peşin yatırılan toplam 2.479,41 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 10.170,61 TL harcın davalılar … ve … ‘dan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) Davalı … ve … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
C-) 1-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) Taraflarca istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
3-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1 – a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/10/2023