Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/221 E. 2022/1961 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/221
KARAR NO: 2022/1961
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2021
NUMARASI: 2020/225 Esas, 2021/987 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16.03.2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 12.12.2022
YAZILDIĞI TARİH: 12.12.2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/225 Esas 2021/987 Karar sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/08/2019 tarihinde sürücüsü tespit edilemeyen ve mobese kayıtları ile tespit edilen … plakalı … marka hususi otomobil sürücüsünün … caddesi üzerinde … caddesi istikametine seyir halinde iken … fırınını geçtikten sonra yolun sağında park halinde bulunan halk otobüsünün önünden yola çıkan ve ateş böceği parkı istikametine geçmek isteyen yaya müvekkili … ‘e çapması neticesi yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, olaya ilişkin Kayseri CBS’de 2019/52451 soruşturma sayılı dosya ile taksirle bir kişinin yaralanmasına suçuyla soruşturma açıldığını, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, müvekkilinin söz konusu kazada yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … şirketinin … zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, davadan önce davalı şirkete 11/09/2019 tarihinde başvurulduğunu, başvuru neticesinde sigorta şirketinin kendilerinden mahkeme kusur raporu talep ettiğini, 2020/16546 numaralı dosya ile arabuluculuk sürecine başvurulduğunu anlaşamama ile sonuçlandığını, müvekkilinin kaza tarihinde 10 yaşında ve öğrenci olduğunu ileri sürerek; davacıya ödenmesi gereken iş gücü kaybından doğan toplam 1.000,00 TL daimi maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde müvekkili şirkete başvuru gerçekleştirildiği belirtilmiş ise de eksik belge ile usulüne uygun olmayan bir başvurunun gerçekleştirildiğini, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının kaza ile ilgili maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda maluliyet raporu iletilmeden dava açıldığını, … adına kayıtlı olan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçe no ile 17/05/2019 – 17/05/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere teminat altına alındığını, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi teminatı dışında olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, müvekkili tarafından sigortalanan aracın kusurlu olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, kaza mahallinde aniden yaya geçidi olmayan taşıt yoluna çıkan yayanın kurul ihlali yaptığını, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyadaki ifadeler ve kanaat ile kaza sonrası tutulan tutanaklar ve diğer bilgi ve belgeler ile alınan İTÜ kusur raporu, dosyada bulunan bilimsel mütalaa raporu ve Ankara Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporlar arasında çelişki olduğundan raporu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, bu hususta itiraz ettiklerini, çelişkilerin giderilmesi için denetime elverişli rapor aldırılması talep aldırılmasını talep ettiklerini ancak taleplerinin ilk derece mahkemesince reddedilerek mevcut raporlar doğrultusunda hukuka aykırı karar verildiğini, kaza olayı ile ilgili 27/11/2020 tarihli ATK raporunun kaza olayının oluşuna uygun olduğunu, İTÜ raporunun kaza olayının oluşumuna uygun olmadığını, tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, kusur yönünden meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi için, dosyanın düzenlenmiş olan tüm kusur raporları ile birlikte Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum ve kuruluşlardan ve ilk derece mahkemesince seçilecek bilirkişi heyetine tevdii edilerek sigortalı araç sürücüsünün kusur oranlarını açık bir şekilde çelişkiye mahal bırakmaksızın rapor alınmasını talep ettiklerini ancak taleplerinin reddedildiğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2021 tarih, 2020/225 Esas 2021/987 Karar sayılı kararı ile, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.Dava; haksız fiilden (trafik kazası şeklinde gerçekleşen) kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, dava dışı … ‘nün sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın davacı yaya …’e çarpması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmiş olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, kusurun kime ait olduğuna ve cismani zararın miktarına ilişkindir.Trafik kazası ile ilgili olarak, ceza dosyasında alınan kusur bilirkişisi raporu, eldeki davada alınan kusur bilirkişisi raporu ile aynı trafik kazasına bağlı olarak açılmış olan diğer tazminat davalarında alınmış olan kusur bilirkişisi raporlarının tutarlı olup, birbiriyle çelişkili olmaması gerekir. Raporlar arasında çelişki olduğu takdirde çelişkinin mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik kürsüsünden seçilecek heyetten ya da İTÜ trafik kürsüsünden seçilecek heyetten rapor aldırılmak suretiyle çelişkinin giderilmesi gerekir.Somut olayda, eldeki davaya ilişkin olarak kaza sonrasında tutulan “kaza tespit tutanağında” trafik kazasının meydana gelmesinde” yaya …’ün 2918 sayılı KTK’nın 68/1-c (taşıt yolu üzerinden trafiği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmak) kuralını ihlal ettiği kanaatiyle yayanın yaşının küçük olması nedeniyle ebebeiynlerinin ihmallerinin olduğu, sürücüsü tespit edilemeyen … plaka sayılı aracın bilgi vermeden kaza yerinden ayrılmış olduğu nedeniyle kaza krokisinin mobese görüntüsü ve kaza anında fotoğraf çeken kişinin çektiği fotoğraflar neticesinde çizildiği tutanak altına almış olduğu; davacı tarafça dosyaya sunulan uzman görüşüne göre trafik kazasının meydana gelmesinde ” … plaka sayılı araç sürücüsünün kullandığı araç ile kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmadığı ve kavşaklarda ilk geçiş hakkına sahip yayaya ilk geçiş hakkını vermediğinden dolayı KTK’nın 52.maddesi ile 74.maddesini ihlal ettiği tespiti ile asli %75 oranında kusurlu, yaya …’ün güvenli geçiş yerlerinden olan kavşak girişinden karşıya geçmeye çalışmış ancak kendi güvenliğini ön plana almadan karşıya geçmeye çalıştığından dolayı, KTK’nın 68.maddesini ihlal ettiği tespiti ile tali %25 oranında kusurlu ” olduğunun rapor edilmiş olduğu; Ankara ATK.’dan eldeki dosyada alınmış olan 27/11/2020 tarihli kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde ” … plaka sayılı araç sürücüsü … ‘nün sevk ve idaresindeki otomobil ile seyrederken, dikkatli ve tedbirli bir şekilde kavşağa yaklaşmadığı, olay yeri kavşakta seyrine göre yolun sağında park halinde bulunan halk otobüsünün önünden aniden yola çıkan yaya …’e sağ ön kesimleriyle çarpması sonucu %25 oranında kusurlu, yaya …’ün kavşak mahallinde park halindeki otobüsün önünden can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde yola bakmadan koşarak aniden taşıt yoluna girdiği esnada sürücü … ‘nün sevk ve idaresindeki otomobilin çarpmasında %75 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu; davacı tarafça dosyaya sunulan uzman görüşü ile Ankara ATK.’dan alınmış olan kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için mahkemece İTÜ öğretim görevlilerinden oluşan heyetten aldırılmış olan 12/08/2021 tarihli raporda, trafik kazasının meydana gelmesinde ” … plaka sayılı otomobil sürücüsü … ‘nün yolun kenarında park etmiş otobüsün önünden aniden mağdur yayanın yola fırlayacağına ihtimal vermesinin beklenemeyeceği, bu durum için teyakkuza geçmesi veya ön tedbirde bulunması da zorunlu bir davranış sayılamayacağı, normal bir seyirde bulunup aşırı hızı söz konusu olmayan ve ani hamleyle birdin bire vasıtanın önüne çıkan mağdur yayaya karşı hiçbir şey yapamayacak olup, bu durumunda kendisinin fren emniyeti ve mesafesi içine düşen davalının ani gelişen olayda, olayı önlemek için etkili önlemi olmadığından herhangi bir kusurunun olmadığı, davacı yaya …’ün farik ve mümeyyiz olmamakla birlikte, yola doğru koşmasının KTK’nın 68/b maddesine aykırı düştüğü, mağdur yayanın öncelikle yolu ve gelmekte olan vasıtayı kontrol edip, vasıtayı beklemesi ve ilk geçiş önceliğini vermesi, bundan sonra emniyetli şekilde geçmesi gerekirken, aksine davranarak, kendi can güvenliğini tehlikeye atacak tarzda yaklaşan vasıtanın hız ve mesafe durumunu dikkate almadan ani, dikkatsiz ve kontrolsüz kaplamaya girme hamlesi sonucu hemen vasıta ile karşı karşıya kaldığı, vasıtaya ilk geçiş hakkını bırakmadığı, dikkatsiz, tedbirsiz ve kontrolsüz yola girmesi ile sağ taraftan gelen otomobilin sadmesine maruz kalmış olmakla, park halindeki otobüsün önünden çıkan, yaşının küçüklüğü nedeniyle bunu bilmeyen ve tehlikeleri görmeyen mağdur yaya bu dikkatsiz, tedbirsiz ve nizamlara aykırı düşen davranışı faktörleri sonuç üzerinde %100 etken olduğu ” yönünde rapor düzenlenmiş olduğu, hükme esas alınmış olan İTÜ öğretim görevlilerince düzenlenmiş olan 12/08/2021 tarihli raporun raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek yerine diğer raporlar ile kendi raporları arasında da çelişki oluşturduğu anlaşılmakla; dosyadaki Ankara ATK. tarafından sunulmuş olan 27/11/2020 tarihli kusur raporu ile davacı tarafça dosyaya sunulmuş olan uzman görüşü, ve İTÜ öğretim görevlileri tarafından hazırlanmış olan 12/08/2021 tarihli kusur raporu arasında, gerek olayın anlatılışı bakımından gerekse olayın yorumlanması sonucu kural ihlallerinin belirlenmesinde çelişkiler olduğu kanaatine varılarak, Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Kürsüsünden seçilecek heyetten raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesine ilişkin rapor alındıktan sonra oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme neticesinde karar verilmiş olması doğru görülmemiş olup, davacı vekilinin bu yöndeki istinafının yerinde olduğu görülmüştür.
Yukarıda izah edilen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek bilirkişi raporlarının yöntemine uygun olarak alınmadığı ve delillerin yeterince toplanmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden hüküm kurulması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-) Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/225 Esas, 2021/987 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-) Davanın yukarıda gerekçe bölümünde belirtilen hususlar değerlendirilerek yeniden görülmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE,
3-) Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvurana iadesine,
4-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) İstinaf kanun yoluna başvuran tarafca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
7-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK’nın md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK md. 353/1-a/6. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 353/1 – a, 362/1 – g maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/12/2022