Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2062 E. 2023/1338 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2062
KARAR NO: 2023/1338
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2022
NUMARASI: 2021/450 Esas 2022/411 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH:12/07/2023
YAZILDIĞI TARİH:12/07/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/450 Esas 2022/411 Karar sayılı ilamı asıl ve birleşen dosya davacılar vekili ile davalı-birleşen dosya davalısı Milli Savunma Bakanlığı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
A- 2016/1549 ESAS SAYILI ASIL DAVA DOSYASINDA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 04/01/2015 tarihinde müvekkilleri … ve … ‘ın oğlu … ‘ın yönetimindeki ambulansa davalı … ‘in kontrolündeki … plakalı aracın çarpması neticesinde müvekkillerinin oğlu … ‘ın vefat ettiğini, diğer müvekkili … ‘un ise araçta görevli olarak bulunduğunu ve kaza neticesinde yaralandığını, söz konusu kaza nedeniyle müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradığını söz konusu zarardan davalı … ‘in araç sürücüsü olması nedeniyle, davalı … ‘ın araç maliki, davalı … A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı olduğunu, davalı Milli Savunma Bakanlığı’nın ise hizmet kusuru bulunduğundan davacıların zararlarından sorumlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı … için 1.000,00-TL maddi, 300.000,00-TL manevi, davacı … için 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı, 50.000,00-TL manevi, davacı … için 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı, 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 1.000,00-TL maddi, 100.000,00-TL manevi, davacı … için 1.000,00-TL maddi, 100.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi yönünden başvuru tarihi olan 15/05/2015 tarihinden diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … ‘e velayeten … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … ‘e atfedilebilecek her hangi bir kasıt veyahut kusurun bulunmadığını, müteveffanın yakınlarının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmalarının hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Milli Savunma Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumuda müvekkili idareye atfedilecek herhangi bir kusur ve yüklenilebilecek sorumluluk bulunmadığını talep edilen maddive manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğnu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 18/07/2014-18/07/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu kaza nedeniyle davacılar vekiline 23/03/2016 tarihinde … nolu hasar dosyasında 54.075,37-TL, … nolu hasar dosyasında 246.150,34-TL tazminat ödemesi yapıldığını ve müvekkili şirketin ibra edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-BİRLEŞEN MAHKEMENİN 2016/1550 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 04/01/2015 günü saat 18:00 sularında müvekkilinin oğullarının kontrolündeki 604044 plaka sayılı yaralı taşıyan askeri ambulansla davalı ve sürücü ehliyeti bulunmayan, … kontrolündeki … plaka sayılı olay tarihi itibarı ile mülkiyet hakkı … ‘a ait olan aracın askeri ambulansın … ‘tan şehir merkezine giderken olay tarihi itibariyle 15 yaşında olan … sevk ve idaresindeki araçla çarpışmış ve olay neticesinde müvekkilinin 20 yaşındaki oğlu … ‘ın hayatını kaybettiğini, velayet sahibi anne … ve baba … ‘in gözetim yükümlülüğü bulunduğu için kazanın meydana gelmesinden sorumlu olduğunu, … plaka sayılı aracın trafik zorunlu mali sorumluluk sigortasının … A.Ş. tarafından yapılması sebebiyle söz konusu zararla ilgili sigorta şirketinin de diğer davalılarla müteselsilin sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik müvekkili Hüseyin Taşkın için 1000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının, 100.000,00-TL manevi tazminatın yine müvekkili … adına fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatını, 100.000,00-TL manevi tazminatın ilgili sigorta şirketine başvuru tarihinden 15/05/2015 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden, diğer davalılardan ise TBK’nun 117. maddesinin ifadesiyle olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte taraflarına verilmesini, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Milli Savunma Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müvekkili idareye atfedilebilecek herhangi bir kusur ve yüklenilebilecek sorumluluğunun bulunmadığını, trafik kazasının meydana geldiği tarihte askeri ambulans ve sürücüye ait tüm görevlendirmelerin yapıldığını … plaka numaralı askeri aracın bakım raporları, sigorta evrakları, araca ait belgeler sürücüde bulunması gereken her türlü belge ve verilmesi gereken eğitimler, talimat, tebliğ tutanakları ve sürücünün şahsi dosyasının incelenmesi neticesi oluşturulan idari tahkikat raporunun kül halinde sunulduğunu, davacının tazminat taleplerini kabul anlamına gelmemekle maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, haksız ve yersiz açılan davanın reddiyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … ‘e velayeten … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle tek ve asli kusurlu olanın tarafın müvekkili … ve … ‘in çocukları … olmadığını, herhangi bir kasıt yahut kusuru olmadığını, yargılamasının çocuk mahkemesinde devam ettiğini, davacıların haksız ve yersiz davasının müvekkili açısından reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı aracın 18/07/2014 başlangıç ve 18/07/2015 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu ZMMS sigorta poliçesinin vefat halinde kaza tarihi itibarı ile şahıs başına azami 290.000,00-TL poliçe limiti ile … adına müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu beyanla davanın esas yönünden reddine, manevi tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
“…A- 2021/450 Esas sayılı asıl dava dosyasında:
1-Davacıların MADDİ TAZMİNAT DAVASININ REDDİNE,
2-Davacıların davalılar … , … ve Milli Savunma Bakanlığı aleyhine açtıkları MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ ile davacı Murat Bulduk için 50.000,00-TL, davacı … için 25.000,00-TL ve davacı … ‘un yargılama sırasında ölümü nedeni ile lehine takdir edilen 25.000,00-TL manevi tazminatın onun mirasçıları olan … , … ve … ‘a trafik kaza tarihi olan 04/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … , … ve Milli Savunma Bakanlığı’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak yukarıda adı geçen davacılara ve müteveffa davacı … mirasçılarına verilmesine,
3-Davacıların davalılar … , … ve Milli Savunma Bakanlığı hakkındaki FAZLAYA İLİŞKİN MANEVİ TAZMİNAT İSTEMLERİNİN REDDİNE,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
B-Birleşen 2016/1550 Esas sayılı dava dosyasında:
1-Davacı … ‘ın Milli Savunma Bakanlığı dışındaki diğer davalılar hakkındaki MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ ile 11.493,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı… AŞ’nin ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve temerrüt tarihi olan 23/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalılar … ve … ‘ın ise trafik kaza tarihi olan 04/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘a verilmesine,
2-Davacı … ‘ın Milli Savunma Bakanlığı dışındaki diğer davalılar hakkındaki MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ ile 39.509,41-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … A.Ş.’nin ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve temerrüt tarihi olan 23/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu olması, davalılar … ve … ‘ın ise trafik kaza tarihi olan 04/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘a verilmesine,
3-Davacı … ‘ın davalılar … , … ve … AŞ. hakkındaki FAZLAYA İLİŞKİN MADDİ TAZMİNAT İSTEMİNİN REDDİNE,
4-Davacılar … ve … ‘ın davalı Milli Savunma Bakanlığı hakkındaki MADDİ TAZMİNAT DAVASININ REDDİNE,
5-Davacıların davalılar … ve … hakkındaki MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ ile davacı … için 50.000,00-TL ve davacı … için 50.000,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 04/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı adı geçen davacılara verilmesine,
6-Davacıların davalılar … ve … hakkındaki FAZLAYA İLİŞKİN MANEVİ TAZMİNAT İSTEMLERİNİN REDDİNE,
7-Davacıların davalılar Milli Savunma Bakanlığı ve … A.Ş. hakkındaki MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ REDDİNE,
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Asıl ve birleşen dosya davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; istinaf bozma ilamı sonrasında Sgk tarafından dosyaya sunulan müzekkere cevabında müteveffanın anne ve babası olan davacı müvekkillerine bağlanan vazife malul yetim aylığının rücuya tabi olmadığının belirtildiğini, … ‘ın asgari ücret ile çalıştığının baz alındığını ve bu yönde rapor hazırlandığını, … ‘ın asgari ücretin üzerinde çalıştığını, istinaf bozma ilamından önce dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunun olduğu gibi ek rapora esas alındığını, ek raporda herhangi bir değişikliğin olmadığını, … ‘ın asgari ücretin üzerinde gelirinin olduğunu belgeleyen dosya kapsamındaki belgeler ve istinaf bozma ilamı öncesi yapmış olduğu itirazlar göz önüne alınarak yeni bir bilirkişi raporu alınması yönündeki taleplerinin usul ve hukuka aykırı olarak gerekçesiz biçimde reddedildiğini, istinaf bozma kararından önce alınan bilirkişi raporu ile son alınan ek rapor arasında çelişkilerin olduğunu, bu hususları itiraz dilekçesinde yazılı olarak tarafınca bildirildiğini, bu çelişkiler ve itirazların değerlendirilmesi için ek rapor aldırılması talebinin de usul ve hukuka aykırı olarak reddedildiğini, 30/05/2022 tarihli celsede son ek bilirkişi raporu ile istinaf kararından önceki bilirkişi raporu arasında miktar yönünden farklılık olduğu görülmekle tarafınca davasını ıslah etmek için süre talep edildiğini ancak talebinin usul ve hukuka aykırı olarak ara kararla reddedildiğini, müvekkilleri yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının somut olayın ağırlığı karşısında oldukça düşük olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Asıl ve birleşen dosya davalısı Milli Savunma Bakanlığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müvekkili idareye atfedilebilecek herhangi bir kusur ve yüklenilebilecek sorumluluğun bulunmadığını, mahkemece tarafınca kabul edilmeyen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporu ve akabinde bu raporda dikkate alınarak tanzim edilen bilirkişi raporlarının esas alınarak hüküm tesis edildiğini, rapordaki değerlendirmelerin tamamen hatalı olduğunu, … ‘ın ambulansı kurallara göre kullandığını ve kavşağa kurallara uyarak, tedbirli ve dikkatli bir şekilde girdiğini, bu hususun yaptığı itirazlarda da dile getirildiğini ancak dikkate alınmadığını, trafik kazasında müvekkili idareye atfedilecek herhangi bir kusur yüklenilecek sorumluluk bulunmadığından idare aleyhine yapılan/yapılacak tazminat hesabını kabul etmediğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılarak müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, asıl ve birleşen dosya davacılar vekili ile davalı-birleşen dosya davalısı Milli Savunma Bakanlığı vekilinin istinaf başvurularının ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)
Yukarıda açıklaması yapılan HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili ve davalı Milli Savunma Bakanlığı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;
Asıl dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. ve 56. maddeleri gereği cismani zarardan doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Birleşen dava ise destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Somut olayda 04/01/2015 tarihinde asker … ‘ın sevk ve idaresindeki askeri ambulans ile davalı … ‘in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde askeri araç sürücüsü … ‘ın vefat ettiği, yine askeri araçta görevli asker olarak bulunan … ‘un ise yaralandığı sabittir. Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 02/02/2018 tarihli raporunda olay anını gösterir kayıtlar incelenmek suretiyle askeri ambulans sürücüsü … ‘ın tepe lambası ve sireni açık vaziyette kavşakta geçiş önceliği hakkına sahip iken bu hakkını halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmadan ve kontrollü kullanmayarak kazaya sebep olduğu olayda kusurunun %25 olduğu, … plakalı araç sürücüsü … ‘in ise her ne kadar kendi yönüne yeşil ışık yanmış olmasına rağmen tepe lambası ve sireni açık olan ambulansa ilk geçiş hakkını vermeyerek kazaya sebep olduğu olayda kusurunun %75 olarak tayin edilmesi, kaza tespit tutanağı, ceza dosyası ve olayın oluş şekli ile uyumlu olduğundan kusura ilişkin davalı Milli Savunma Bakanlığı vekilinin istinaf sebepleri haklı görülmemiştir.Asıl davada davacı … yargılama sürecinde vefat etmiş olup veraset ilamı dosya kapsamına alınmış, tüm yasal mirasçıları olan … … ve … tarafından davaya devam edilmiştir.Dava tarihinden önce sigorta şirketince birkısım davacılara ödeme yapıldığı görülmekle öncelikle bu hususun açıklanmasında fayda bulunmaktadır. Ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yönteminin uygulanma şekli şöyledir; dava tarihinden önce bir ödeme yapılmış ve karşılığında ibraname alınmış ise öncelikle ödeme tarihindeki veriler esas alınarak yapılacak hesaplamaya göre ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının belirlenecek, ödemenin yeterli bulunması halinde davanın ibra nedeni ile reddine karar verilecek, şayet, ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanıp, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplamanın yapıldığı tarihe kadar geçen süre için işlemiş yasal faiz eklenerek hesaplanan tutardan mahsup edilecektir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/226 Esas, 2019/12215 Karar Sayılı ilamı)Eldeki dosyada, asıl davada davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce 23/03/2016 tarihinde davacı … ‘a 246.150,34-TL ödeme yapılmış olup, aktüer bilirkişisince yapılan hesaplamada ödeme tarihi itibariyle davacının zararının 220.615,33-TL olduğu belirlenmiştir. Bu kapsamda davacı … ‘ın karşılanmayan zararı bulunmamaktadır. Mahkemece asıl davada davacı … ‘un maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi isabetlidir. Yine asıl davada trafik kazasında malul kalan … ‘ın annesi ve babası destekten yoksun kalma tazminatı talep etmekte ise de anılan tazminatın ancak desteğin vefatı halinde talep edilebileceği gerekçesiyle davacılar … ve … ‘un maddi tazminat taleplerinin reddedilmiş olması da yerindedir. Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin asıl dava yönünden maddi tazminat talebine yönelik istinaf sebepleri haksız görülmüştür.Kaldırma kararı doğrultusunda birleşen dosya davacılarına yapılan ödemelere ilişkin belgeler dosya kapsamına alınmış olup, destek … ‘ın babası … için 29.209,24-TL, annesi … için 24.866,13-TL ödeme yapıldığı ancak ödeme tarihi itibariyle zararın karşılanmadığının tespit edilmesi nedeniyle güncellenmiş ödemenin mahsubu sonucunda davacı … için 14.300,64-TL, davacı … için ise 39.509,41-TL tazminat talep edilebilceği belirlenmiştir. Kaldırma kararından önce birleşen dosya yönünden 23/09/2019 tarihli dilekçe ile ıslah hakkı kullanıldığından davacılar vekilinin yeniden ıslah etmek üzere süre verilmesi yönündeki talebi ilk derece mahkemesince kabul edilmemiştir. Eldeki dava kısmi dava olup 28/07/2020 yürürlülük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177. maddesinin 2. fıkrasında Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesince gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararında uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” düzenlemesine yer verilerek bozmadan/kaldırmadan sonra ıslah konusuna yasal açıklık getirilmiştir.Anılan değişiklikle kaldırma kararından sonra yeniden tahkikata ilişkin işlem yapılacak olması halinde ıslah yapma imkanı tanınmış ise de bu hal dosya kapsamında daha önce ıslah yapılmamış olması durumunda mümkün olup, ikinci ıslah hakkı vermemektedir. Hal böyle iken davacılar vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Hemen burada belirtmek gerekir ki davacılar vekilince istinaf dilekçesinde destek … ‘ın asgari ücret seviyesinin üzerinde geliri olduğu ileri sürülmekte ise de ilk derece mahkemesinin 23/12/2019 tarihli kararına karşı istinaf yoluna başvuran davacılar vekilinin ilk istinaf dilekçesinde bu yönde bir istinaf sebebi ileri sürmeyerek davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu ayrıca dosya kapsamı itibariyle desteğin asgari ücret üzerinde gelir elde ettiği hususunun da ispatlanamadığı açıktır.Birleşen dosya yönünden kazada vefat eden … ‘ın kendi kusuruna isabet eden %25’lik zarardan ve davalı … ‘in kusuruna isabet eden %75’lik zarardan davalı Milli Savunma Bakanlığının sorumluluğu bulunmadığından birleşen davada Milli Savunma Bakanlığı yönünden maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi doğru görülmekle bu yöndeki davacılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.Davalı … davanın açıldığı tarihte reşit olmadığından çocuğu temsilen anne ve babasına karşı dava açılmış olup yargılama sürecinde … ‘in reşit olması nedeniyle velayeten temsilin sona erdiği gözetilmeksizin karar başlığında … ve … ‘in veli olarak gösterilmesi hatalı ise de bu husus kararın kaldırılmasını gerektirmediğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Eldeki dava bakımından; yukarıda açıklanan ilkeler kapsamında değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesince asıl ve birleşen dosyada takdir edilen manevi tazminat miktarlarının tarafların sosyal ekonomik durumları, olay tarihi, hak ve nesafet kaideleri birlikte değerlendirildiğinde manevi tatmin (doyum) için yeterli olacağı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Manevi tazminat miktarına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvuru sebepleri isabetli değildir.6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesinde belirlenen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasının ve kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda, istinaf incelemesi sırasında istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın, esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu haliyle; ilk derece mahkemesi tarafından kurulan hükmün ve yapılan yargılamanın usul ve yasaya, Yargıtay yerleşik içtihatlarına uygun olduğu anlaşıldığından; asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili ve davalı Milli Savunma Bakanlığı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda ayrıntılı olarak değerlendirilen sebeplerle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) 1-)Asıl ve birleşen dosyada davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan REDDİNE,
2-) Asıl dosya yönünden alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 189,15-TL harcın davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) Birleşen dosya yönünden alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 189,15-TL harcın davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-)Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacıların üzerinde bırakılmasına,
B-) 1-)Asıl ve birleşen dosyada davalı Milli Savunma Bakanlığı’nın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına ya da iadesine yer olmadığına,
3-) Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
C-) 1-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) Taraflarca istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
3-)Kararın kesin olmaması nedeniyle taraflara tebliği işlemlerinin Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
12/07/2023