Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1905 E. 2023/1089 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1905
KARAR NO: 2023/1089
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2022
NUMARASI: 2020/24 Esas 2022/511 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 07/01/2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 01/06/2023
YAZILDIĞI TARİH: 01/06/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/24 Esas 2022/511 Karar sayılı kararı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/08/2018 tarihinde Kayseri ili … üzerinde davalı sigortanın trafik sigortası ile sigortaladığı … plakalı otobüs müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca arkadan çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ağır yaralandığını, kazadan hemen sonra Kayseri Erciyes Üniversitesi Hastanesine kaldırılarak hemen tedavi altına alındığını, bir dizi ameliyat geçirdiğini, boyundan kolundan, elinden ve ayağından yaralandığını, hala da kendi işlerini yapmakta zorlandığını, ceza mahkemesi dosyasının devam ettiğini, kazanın meydana gelmesinde ekte ibraz ettikleri kaza tespit tutanağında sabit olduğu üzere … plakalı otobüsün, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 84/D maddede belirtilen asli kusurlardan arkadan çarpma maddesini ihlal ettiğini, asli ve tek kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacı müvekkilinin ise aracın içinde yolcu olduğunu, hiçbir kusuru olmadığını, davalı sigorta şirketinin ise bu kusurlu bulunan … plakalı otobüsün ZMMS olduğunu, kazanın meydana gelmesinde asli ve tek kusurlu olduğunu, Kayseri Şehir Hastanesinden maluliyet tespiti talep edildiğini, Şehir Hastanesinde müvekkilinin sürekli iş göremezlik derecesini tespit ettiğini, ekte rapor aslının sunulduğunu, maluliyetin hiç kuşkusuz kusurlu olan sigorta tarafından giderilmesi gerektiğini, dava açmadan önce maluliyet tazminatların ödenmesi için davalı sigortaya yazılı olarak ödeme talep ettiklerini, ancak davalının cevap vermediğini, arabuluculuğa müracaat ettiklerini, görüşmede anlaşamadıklarını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ve ilerde alınacak bilirkişi raporu ile arttırılmak üzere şimdilik 100,00 TL maluliyet sürekli iş göremezlik tazminatının poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 30/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödemesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddede zorunlu mali sorumluluk sigortasının motorlu araç işletenlerin aynı yasanın 85/1 maddesinde belirtilen sorumlulukların karşılamak üzere yaptırıldığını, buna göre zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğunun işletenin sorumluluğu esasına dayandığını, zorunlu trafik sigortacısı (davalı müvekkilinin) ancak işletenin kusuru oranında zarar gören 3. şahıslara (davacıya) karşı sorumlu olacağını, müvekkilinin sigorta şirketinin sorumluluğunun aracın işleticisi veya aracın sürücüsünün kusuru olacağını, meydana gelen kazada kusurun tamamının … plakalı araç sürücüsünde olduğunun doğru olmadığını, ATK Trafik İhtisas Dairesi veya İTÜ’den kusuru ile ilgili inceleme yapılmasını talep ettiklerini, davacının bu kazadan dolayı daimi maluliyete uğradığını kabul etmediklerini, daimi maluliyet söz konusu olsa bile Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin aradığı oranda bulunmadığını, davacı tarafın tazminat talebi ile ilgili belge ve evrakları temin edip göndermediğini, bir takım belge ve evrakları gönderilmesi ile talebin değerlendirilebileceğini, dava açılmasına müvekkilinin neden olmadığını, mahkeme masraf ve vekil ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 25/08/2018 günü meydana gelen kazada davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın sol arka tarafından çarpan … plakalı yolcu otobüsünün karıştığı trafik kazası sonucunda yaralandığı, araçta yolcu olarak bulunan davacıya atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığı, kaza nedeniyle ERÜ Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan … tarihli raporunda belirtilen oranda maluliyeti ile sonuçlandığı, dava tarihinden önce davalıya yapmış olduğu başvuru nedeniyle kendisine geçici ödeme yapılmadığı, dosyada mevcut hasar dosyasından davalı sigorta şirketine, kaza ve hasar ihbarının dava tarihinden önce yapıldığı anlaşılmakla birlikte başvuru tarihi ve bu tarihten itibaren işleyecek 8 iş günü sonrası olan davalının temerrüt tarihi tespit edilemediği, yalnız başvuru dilekçesi ve davacının başvuru evraklarını gönderdiğine dair PTT posta alındısının dosyaya sunulduğu, bu halde davalının temerrüt tarihinin en geç dava tarihi olduğu dikkate alınarak ve davalının teminat altına aldığı aracın yolcu işletilmesinde kullanılan dava dışı … firmasına ait otobüs olduğu gözetilerek davacının avans faizi istemi yerinde görülmekle, davacının sürekli iş göremezlik şeklindeki maddi zararının poliçe limiti (330.000,00 TL) ile sınırlı olmak üzere tazminine karar vermek gerekmiş, hükme esas alınan ve karar tarihine en yakın hesap raporunun yerleşik Yargıtay uygulamasına uygun TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre %10 arttırım ve indirim uygulanarak hesaplama yapılmış olduğu gözetilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının ıslah dilekçesi ile arttırdığı dava değeri poliçe limitti içerisinde olmakla bu tutar üzerinden davanın kabulü ile 235.535,93 TL sürekli iş göremezlik şeklindeki maddi tazminatın dava tarihi olan 07/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının yasaya ve dosya içeriğine uygun olmadığını, davacının maluliyetine ilişkin ERÜ ATK Başkanlığından alınan rapora istinaden hüküm kurulmasının doğru olmadığını, dosyaya sunmuş oldukları maluliyet raporuna ilişkin verilen tıbbi görüşte, maluliyet oranının “Erişkinler için Ergenlik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, % 3,0, Çalışma gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit Yönetmeliğine göre % 3,1 olarak tespit edilmiş olup, karara dayanak yapılan Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalının 19.10.2021 tarihli … sayılı raporunda Çalışma gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit Yönetmeliğine göre tespit edildiği bildirilen % 14.3 değerindeki oranın olması gereken orandan çok daha fazla olduğunu, raporun karar vermeye elverişli olmadığını, rapora karşı sunulan itirazların dikkate alınmadan hazırlandığını, söz konusu raporun yönetmeliğe aykırı olarak düzenlendiğini, raporun kendi içerisinde çeliştiğini, kaza ile nedensellik ilişkisi kurulmadığını, oluşan rahatsızlıkların maluliyete sebep olup olmadığı ve kazayla illiyet bağının tespiti için ATK 3. İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğunu, TRH tablosunun kullanımında prograsif rant değil 1,8 teknik faizin uygulanması gerektiğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede;
Dava, yaralamalı trafik kazası sonucu açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince ERÜ Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporunda, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında değerlendirme yapıldığı, davacının 6 ay süreyle iş göremezlik (tıbbi şifa süresinin 6 ay olduğu), 3 ay süreyle bakıcı/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, vücut genel çalışma gücünden % 14,3 oranında kaybettiği belirtilmiştir.Davacının … plakalı otomobilde yolcu olarak bulunduğu ve kazada kusur oranlarıyla bağlı olmaksızın talepte bulunabileceği açıktır. Dava dilekçesi ekinde sunulan trafik kazası tespit tutanağında … plakalı otobüs sürücüsünün asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsünün kusuru olmadığı belirtilmiştir. … bilirkişisinden alınan raporda hesaplamanın Yargıtay kararlarına uygun şekilde TRH 2010 yaşam tablosu ve % 10 iskonto yöntemi kullanılarak hesaplamanın yapıldığı, sürekli iş göremezlik zararının 235.535,93 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Yargıtay uygulamalarına göre, haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/6197 Esas, 2021/8738 Karar Sayılı ilamı)Kaza tarihinin 25/08/2018 olduğu dikkate alındığında uygulanması gereken yönetmelik, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik’tir. Bu durumda ilk derece mahkemesince maluliyet raporunu düzenleyen ERÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından davacının maluliyet oranına ilişkin olarak kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanmak suretiyle ek rapor alınması ve daha önce hükme esas alınan raporda belirtilen maluliyet oranında ( % 14,3) bir değişiklik olması durumunda … bilirkişiden daha önceki raporun düzenlendiği tarihteki veriler esas alınmak suretiyle ek rapor alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gereklidir. Davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebinde haklı olduğu sonucuna varılmıştır. Bu itibarla, istinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-) Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/24 Esas 2022/511 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-) Davanın yukarıda gerekçe bölümünde belirtilen hususlar değerlendirilerek yeniden görülmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE,
3-) Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvurana iadesine,
4-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) İstinaf kanun yoluna başvuran tarafca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
7-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK’nın md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK md. 353/1-a/6. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 353/1 – a, 362/1 – g maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/06/2023