Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1901 E. 2023/1086 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1901
KARAR NO: 2023/1086
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2022
NUMARASI: 2016/514 Esas 2022/436 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 30/05/2016
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 01/06/2023
YAZILDIĞI TARİH: 01/06/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/514 Esas 2022/436 Karar sayılı kararı davalı … A.Ş vekili tarafından istinaf incelemesi için dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.09.2015 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile sürücü … idaresindeki … plakalı araçla çarpması sonucunda ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sürücü … idaresindeki … plakalı aracın davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu, araç içerisinde bulunan …’in vefat ettiğini, kazada müvekkilinin ağır yaralandığını, aylarca yoğun bakımda kaldığını, müvekkilinin yürüme, hareket etme ve kişisel ihtiyaçlarını karşılama konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını, müvekkilinin su ürünleri mühendisi yapmaktayken kaza nedeniyle çalışamaz duruma geldiğini, tedavi giderlerinin artarak devam ettiğini, müvekkilinin bakmakla yükümlü olduğu eşi ve birde çocuğu bulunduğunu, müvekkili çalışamadığı için eşi ve çocuklarının giderlerini karşılayamayacak duruma düştüğünü, müvekkilinin Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan raporunda % 52 oranında özürlü olduğunun tespit edildiğini, kaza sonrasında davalı hakkında Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/315 Esas sayılı ile dava açıldığı ve temyiz aşamasında olduğunu, bu nedenlerle davacının tedavi giderleri, işgücü kaybı araç hasarı ve ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle 10.000,00 TL maddi tazminatın her iki davalıdan, 100,000,00 TL manevi tazminatın ise davalı …’den den dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkilinin aleyhinde açtığı bu davanın gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin … plakalı araç ile … Köyünden Kayseri istikametine seyir halinde iken davacının kullandığı … plakalı aracın virajı geniş alması nedeniyle davaya konu trafik kazasının gerçekleştiğini, kazanın gerçekleşmesinde …’ın kusurlu olduğu, davaya konu kazanın meydana geldiği yer kör nokta diye tabir edilen bir viraj olduğu olay tarihinde müvekkilinin gidiş istikametinin sağ tarafındaki ağaçlar görüş istikametini tamamen kapattığını, ağaçlarla ihlali yapmadığı ancak tehlike anında yolun sağ tarafında aracı yönlendireceği boş alanın olduğu trafik kazası tespit tutanağında da görüldüğünü, kaza öncesinde Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen yargılama sırasında tanık beyanında ” … kaza öncesinde telaşlı olduğunu, hızlı bir şekilde aracı kullandığını, herhalde köye gidecekmiş onun için acele ediyormuş annem hızlı gittiği için …yi uyardı” şeklinde beyan verdiğini, buradan anlaşılacağı üzere …’ın telaşlı ve aracın hızlı olması kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, Adli Tıp Kurumunda yeni bir kusur raporu alınarak inceleme yapılmasının gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde 13/03/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere KTK zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, kaza tarihi itibariyle kişi başında sakatlanma ve ölüm teminat limiti 290.000,00 TL sınırlı olduğunu, davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitinin Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılmasının gerektiğini, daimi maluliyet varlığından söz edebilmek için tıbbı tedavinin sona ermesi ve daimi maluliyetin kati surette tespitinin gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanmasının gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatından kaynaklanan sorumluluğunun bulunmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin tarafından ödenecek tazminattan ise mahsup edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenlerle huzurdaki davanın müvekkili şirkete tebliğ yapılmadığından bahisle reddine, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
1-Maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 3.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 367.311,57 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 900,00 TL ikame araç zararı olmak üzere toplam 371.211,57‬ TL maddi tazminatın davalı … A.Ş yönünden sigorta poliçe limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 30/05/2016 tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise olay tarihi olan 23/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; 6704 sayılı Kanunun 5. maddesinde tazminat talebinde bulunacak zarar görenlerin zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı başvuru yapması şartının getirildiğini, buna göre zarar görenler, sigorta kuruluşu 15 gün içerisinde bir yanıt vermez veya karşılıklı anlaşma sağlanamaz ise dava açma veya sigorta tahkim komisyonuna başvurma hakkında sahip olacaktır. Bu nedenle müvekkili şirkete sunulması zorunlu olan ve usulüne uygun düzenlenmiş maluliyet raporu ile başvuru yapılmaksızın huzurdaki davanın ikame edildiğini ve 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartının yetire getirilmeksizin açılan davanın, dava şartı eksikliği nedeniyle reddine karar verilmesini, mahkemece karara dayanak yapılan bilirkişi tarafında, bilirkişinin TRH yaşam tablosu ve %0 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapıldığını, bu durumun ise hatalı sonuç verilmesine neden olduğunu, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunun 3.maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı KTK.nun 90.maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar ve bu kanun ve bu kanunun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” şeklinde düzenlendiğini, yapılan değişiklikle ZMSS kapsamındaki tazminatların yürürlükte bulunan 29355 sayılı 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel şartlarında belirtilen usul ve esaslara tabi olacağının açıklandığını, bu nedenle hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 yaşam tablosunun ve iskonto oranı (teknik faiz) yönünden %1,8 dikkate alınacağının düzenlendiğini, yani hesaplamanın kaza tarihi itibarıyla Trafik Sigortası Genel Şartlarında belirtilen şekilde yapılması gerektiği halde söz konusu düzenlemelere uyulmaksızın tanzim edilen rapor doğrultusunda tesis edilen kararın hatalı olduğunu, yine aksi durumda bile gerçek zarar ilkesi gereğince teknik faiz gözetilmeden hesaplama yapılmasının güncel yargıtay kararlarına ve mevzuata açıkça aykırılık teşkil ettiğini, bu yönüyle de kararın bozmayı gerektirdiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğunun bulunmadığını, davacı vekilinin bu yöndeki maddi tazminat talebinin poliçe teminatı dışında olduğunu, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlatılmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı gideri, tedavi ile ilgili giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sağlık gideri teminatının SGK sorumluğunda olup, ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve güvence hesabının sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, kaza tarihi olan 23.09.2015 olup, ZMM Genel Şartlar’a göre değişiklik 04.12.2021 tarihinde olduğunu, bu tarihten sonra meydana gelen kazaları kapsadığını, açıklanan nedenlerden ötürü davacı vekilinin geçici iş göremezlik zararının tazminata talebinin müvekkili şirket yönünden reddi gerektiği halde kabul kararı verilmesinin de bozmayı gerektirdiğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereği cismani zarardan doğan maddi tazminat ve aynı kanunun 56/1. maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2022 tarih 2016/514 Esas 2022/436 Karar sayılı kararı ile trafik kazasından kaynaklı, geçici ve sürekli işgöremezlikten, ikame araç bedelinden ve tedavi giderinden oluşan maddi tazminat davasının ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı … AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, kaza tarihi 23/09/2015 tarihi olup, dava 30/05/2016 tarihinde açılmıştır. Trafik kazasının 6704 sayılı yasanın yürürlük tarihi olan 26/04/2016 tarihinden önce meydana geldiği ve sigorta poliçe düzenleme tarihinin 12/03/2015 tarihi olduğu, trafik kazaları haksız fiil niteliğinde olduğundan (2918 s.k.m.90) ve haksız fiiller gerçekleştikleri anda hüküm ve sonuç doğurduklarından, olayda kaza tarihindeki yasal mevzuat uygulanacağından, 6704 sayılı yasa gereğince davacı için davalı Sigorta şirketine dava açılmadan önce başvuruda bulunulması şartı söz konusu olmadığı anlaşılmış olup, davacının dava tarihinden önce başvurmamış olmasından kaynaklı dava şartı yokluğu söz konusu olmayıp, davalı sigorta vekilinin başvuru yapılmadığına ilişkin istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.
01/06/2015 tarihinden önce meydana gelmiş olan trafik kazalarında cismani zarar ve destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında Yargıtayca PMF – 1931 yaşam tablosu esas alınıyor ve %10 artırım %10 iskonto yöntemiyle zarar görenlerin tazminat alacağı hesaplanıyordu. 01/06/2015 tarihinde yeni Genel Şartların yürürlüğe girmesiyle birlikte, 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelen ve 01/06/2015 tarihinden sonra düzenlenmiş olan poliçelerde PMF 1931 yaşam tablosu ve %10 artırım %10 iskonto yönteminden vazgeçilerek poliçelerin eki niteliğindeki genel şartlar gereğince tazminat hesabında TRH – 2010 yaşam tablosu ve 1,8 Teknik Faiz yöntemi kullanılmaya başlanıldı. Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararıyla 2918 sayılı KTK’nın 90. ve 92. maddelerinde “genel şartlara” atıf yapan cümlelerin iptaline karar verilmiş ve bu karar 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olmasıyla birlikte, Yargıtay 17. Hukuk Dairesince zarar görenlerin cismani zarar ve destekten yoksun kalma tazminatı alacağının hesaplanmasında TRH 2010 ve %10 artırım %10 iskonto yöntemi benimsenmiş olup TRH 2010 yaşam tablosunun uygulamasından vazgeçilmemiştir. (Yargıtay 17.HD.’nin 2019/5206 E. 2020/8874 K. 22/12/2020 tarihli ilamı)Somut olayda, davacının sürekli iş göremezlik tazminatında hükme esas alınan aktüerya bilirkişisi raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve %10 artırım %10 iskonto yöntemi esas alınmak suretiyle hesaplanmış olduğu anlaşılmakla;19/06/2021 tarihinde 31516 sayılı RG’de aynı gün yürürlüğe giren 7327 kanun numaralı “İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunularda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun; 18. maddesi ile 2918 sayılı KTK’nun 90. maddesine yapılan değişiklik neticesinde “…sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu malu sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat üniteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, hesaplanır…” hükmünün 19/06/2021 tarihinden sonraki kazalar neticesinde açılan tazminat davalarında uygulanacağı, 23/09/2015 kaza tarihi dikkate alındığında eldeki davada uygulanamayacağı kanaatine varılmış olunduğundan, davalı sigorta vekilinin tazminatın TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz uygulanmak suretiyle hesaplanması gerektiği yönündeki istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik tazminatını, davalı sigorta şirketinden talep edebilmesine, her ne kadar davalı tarafından ZMSS yeni genel şartları ve 6111 Sayılı Yasa ile değişiklik yapılan 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi gereğince geçici iş görmezlik zararlarının tedavi giderleri kapsamında olduğundan bahisle, SGK’nın sorumluluğunda olduğu iddia edilmiş ise de, genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenlemenin de yer almamasına göre mahkeme kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmış olup, davalı sigorta vekilinin bu yöndeki istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.
Kamu Düzenine İlişkin İncelemede; HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen “taleple bağlılık ilkesi” gereğince “(1) Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda, davacı vekilince, 30/05/2016 tarihinde dava dilekçesiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 10.000 TL maddi tazminat, 100.000 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu, 110.000 TL tazminat alacağına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin talep edildiği, davacı vekilince mahkemeye sunulmuş olan 01/03/2022 tarihli ıslah dilekçesiyle 374.311,57 TL üzerinden maddi tazminat talebinin ıslah edildiği ve maddi tazminat için kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin talep edildiği; ilk derece mahkemesince davacı lehine hükmedilen manevi tazminat alacağına taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık ilkesinin aşılarak kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine hükmedilmiş olduğu anlaşılmakla; ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılarak, davacının 50.000 TL manevi tazminat alacağına dava tarihinden yasal faiz işletilmek suretiyle düzeltilmesi gerektiği görülmüştür.
Yukarıda izah edilen sebeplerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … A.Ş vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, HMK’nın 355. maddesi ve 353/1-b/2. maddesi gereğince kamu düzeni yönünden kararın kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere) ;
A-) Davalı … A.Ş’nin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B-) Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/514 Esas 2022/436 Karar sayılı kararının kamu düzeni yönünden yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA, hükmün HMK’nın 355 ve 353/1-b/2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
1-) Maddi Tazminat Davasının KISMEN KABULÜ İLE;
3.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 367.311,57 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 900,00 TL ikame araç zararı olmak üzere toplam 371.211,57‬ TL maddi tazminatın davalı … A.Ş yönünden sigorta poliçe limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 30/05/2016 tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise olay tarihi olan 23/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi tazminat Davasının KISMEN KABULÜ İLE;
50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 30/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-)Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 25.357,46-TL karar ve ilam harcının davacının dava başında yatırdığı 375,71-TL peşin harç ile 1.244,31-TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 23.737,44-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, (Davalı … A.Ş’nin sorumluluğunun 18.543,68 TL ile sınırlı tutulmasına)
4-) Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 3.415,5‬0-TL karar ve ilam harcının davalı …’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından dava başında yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 375,71 TL peşin harç ile 1.244,31 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-)Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 218,17 TL tebligat gideri, 244,51 TL müzekkere ve posta gideri, 625,00 TL bilirkişi ücreti ile 897,00 TL adli tıp ücreti olmak üzere toplam 1.984,67 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 1.968,23 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, (Davalı … A.Ş’nin sorumluluğunun 1.537,58 TL ile sınırlı tutulmasına), bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-) Manevi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 218,17 TL tebligat gideri, 244,51 TL müzekkere ve posta gideri, 625,00 TL bilirkişi ücreti ile 897,00 TL adli tıp ücreti olmak üzere toplam 1.984,67 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 992,33 TL’nin davalı …’den alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
😎 Davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre belirlenen 5,60 TL’nin davacıdan alınarak iş bu davalı tarafa verilmesine, bakiyesinin işbu davalı üzerinde bırakılmasına,
9-) Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T hükümleri 13/1 maddesi gereğince 34.434,80 TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, (Davalı … A.Ş’nin sorumluluğunun 28.750,00 TL ile sınırlı tutulmasına)
10-) Maddi tazminat davası yönünden kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine A.A.Ü.T. 13/2 maddesi gereğince 3.100,00 TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-) Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T hükümleri 10/1-4 maddesi gereğince 7.300,00 TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
12-) Manevi tazminat davası yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden iş bu davalı lehine, A.A.Ü.T hükümleri 10/1-4 maddesi gereğince 7.300,00 TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak …’e verilmesine,
13-) HMK’nın 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
C-) Davalı … A.Ş’nin istinaf başvurusu reddedilmiş olmakla;
1-) Alınması gereken 19.809,90 TL istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından peşin yatırılan 4.953,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 14.856,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
2-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-) Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
D-) 1-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1,2. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/06/2023