Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1486 E. 2022/1486 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1486
KARAR NO: 2022/1486
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2022
NUMARASI: 2021/132 Esas, 2022/292 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklı Cismani Zarar Nedeniyle Tazminat
DAVA TARİHİ: 19.02.2021
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 13.10.2022
YAZILDIĞI TARİH: 13.10.2022
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/132 Esas, 2022/292 Karar sayılı kararına karşı davalı … A.Ş. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle: Davalı … A.Ş. nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan sigortalı … ‘in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın 24/03/2020 günü saat … plakalı araca çarptığını, araçta yolcu olarak bulunan müvekkili … ‘ın kaza sonucu yaralandığını, kaza mahalline intikal eden trafik ekibi tarafından tutulan 24/03/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağında kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü davalı … ‘in sola dönüşünü geniş açı ile sağdan yapması gerekirken geldiği istikamete dönüş yapan aracın şeridine girerek dönüş yaptığından 2918 sayılı KTK’nın 56/1-a kuralını ihlal ederek kazada tam kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, kaza sonrası müvekkilinin … Şehir Hastanesi’ne sevk edilerek tedavisi yapıldığını, kaza sebebiyle davacıda ciddi kemik kırıkları meydana geldiğini, kritik bir ameliyat geçirdiğini ve 3 gün hastanede yatmak zorunda kaldığını, ayrıca psikolojik çöküntü yaşadığını ve bunun üstesinden gelemediğini, kazadan sonra sürekli kaza anını içerir kabuslar görmeye başladığını, kaza neticesinde davacının bileğine geçici-kalıcı platin takıldığını, kaza neticesinde baskın eli olan sol elini uzunca bir süre kullanamadığını, yemek yeme, genel vücut temizliği, yazı yazma ve günlük işlerini görmekte zorluk çektiğini, bileğini bükemediğini, doktor muayenesi neticesinde sol eliyle en fazla 2 kilograma kadar yük taşıyabileceğini öğrendiğini ve bu durumun aile hayatına yansıdığını, müvekkili davacının iş makinası operatörü olduğunu ve iş makinasının kontrolünde sıkıntılar yaşadığından bahisle müvekkilin uğradığı zarardan davalı araç maliki ve sürücüsü … ve aracın sigortacısı diğer davalı … A.Ş.’nin müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiğinden bahisle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 25,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 25,00-TL bakıcı gideri ve 25,00-TL hastane ve tedavi giderleri olmak üzere toplam 100,00-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 24/03/2020 tarihinden itibaren (ticari) avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline ve ayrıca 20.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalı … ve … A.Ş.’den tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yerleşim yeri itibariyle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davanın “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, müvekkili şirketin manevi tazminat sorumluluğu bulunmadığını, davacının kalıcı maluliyeti bulunmadığını, sigorta şirketine başvuru sırasında eksik belge bulunduğundan talebin kabul görmediğini, eksik belge ile başvurulması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının SGK’dan gelir sağlayıp sağlamadığının tespitinin gerektiğini, öncelikle müvekkili şirket hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan (eksik belge) nedeniyle reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasını, birlikte kusur durumları gözetilerek varsa bu hususlarda resen indirim yapılmasını, SGK nezdinde alınmış bir ödeme olup olmadığının sorgulanmasını, temerrüte düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesini, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili aleyhine hüküm kurulması halinde poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiğini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, geçici iş göremezlik zararı olarak 10.530,89-TL’nin sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek, diğer davalı bakımından olay tarihi olan 24/03/2020 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalıcı iş göremezlik zararı olarak 96.738,49-TL’nin sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek, diğer davalı bakımından olay tarihi olan 24/03/2020 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tedavi gideri olarak 7.000,00-TL’nin sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek, diğer davalı bakımından olay tarihi olan 24/03/2020 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00-TL manevi tazminatın davalı … ‘den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.HMK’nın 305/A. maddesi uyarınca hükmün tamamlanması şerhi ile; Sigorta şirketi aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı … A.Ş. vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Başvurudan önce müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmamış olduğundan dava şartı noksanlığı nedeniyle başvurunun usulden reddedilmesi gerektiğini, başvuru aşamasında müvekkili şirkete yönetmeliğe uygun sağlık kurulu raporu ve mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgesinin sunulmadığını, davacı dava öncesinde müvekkili şirkete başvuruda bulunmuşsa da işbu başvurunun Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinin aradığı anlamda usulüne uygun bir başvuru olmadığını, Trafik Sigortası Genel Şartları’nın ek 6. maddesinde “Sürekli Sakatlık” halinde başvuru belgesine eklenecek belgelerden sayıldığını, aktüerya hesaplamasına esas alınan maluliyet raporunun usule ve ilgili mevzuata uygun olmadığını ve raporda tespit edilen maluliyet oranının çok yüksek olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan ve aktüerya hesabına esas alınan maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığını, ayrıca yeni yönetmelikle belirlenen şekil şartlarına uygun olmadığını, dosyaya sunulan maluliyet raporunun bahsi geçen ilgili yönetmeliğe uygun olsa idi zaten sağlık kurulu raporu şeklinde düzenleneceğinden geçici iş göremezlik, geçici bakıcı sürelerine yer verilmeyeceğini, bu anlamda da zaten yönetmelikte öngörülen şekle uygun bir rapor dosyaya sunulmadığından dava şartı yerine getirilmediğini, denetime elverişsiz rapor ile hüküm kurulmasının da hakkaniyete aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan maluliyet raporunun ve oranının kendilerince kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu rapor esas alınarak kurulan hükmün hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, hesaplamanın TRH-2010 Hayat Tablosu ve Progressif Rant yöntemine göre yapıldığını, ancak Trafik sigortası Genel Şartları gereği hesaplamada daha önce de itirazlarını sundukları üzere %1,8 Teknik Faiz Yönteminin kullanılması gerektiğini, kanunda aksi öngörülen bir hükmün de bulunmadığını, tazminat hesaplaması yapılırken kişinin ömrü boyunca elde edeceği gelirin tek ödeme için peşin değere çevrildiği hesaplamada reel olarak %0 iskonto kullanılmasının bilimsel açıdan gerçekçi olmadığını, müvekkili şirketin itirazlarına konu kararda hükmedilen geçici iş göremezlik tazminatı ile tedavi giderlerinden poliçe kapsamı gereği sorumlu olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı ile tedavi ve bakıcı giderlerinin Trafik Sigortası Genel Şartları ve Karayolları Trafik Kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğunu, SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, davacının iş kazası sebebiyle ödeme alınıp alınmadığı araştırılmadan karar verilmesi sebebiyle karara itiraz ettiklerini, davacının emniyet kemerinin takılı olmadığının kabul edilmesi gerektiğini ve %20’den az olmamak şartıyla müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, dosyada CMK’nın 253. maddesi kapsamı gereğince uzlaşma olup olmadığının tespit edilebilmesi için kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın dosyaya kazandırılmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle tehir-i icra taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davalı sigorta şirketi vekilince yapılan istinaf başvurusunun ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu tespit edilmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesinde 6 bent halinde belirtilen koşulların varlığı durumunda ise davanın esası incelenmeden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verileceği aynı maddede düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi 6. bendinde, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmadan veya değerlendirilmeden ilk derece mahkemesince karar verilmiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması istinaf aşamasında duruşma yapılmadan istinaf başvurusunun kabulüne dair karar verilecek usul hatası olarak kabul edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.
Yukarıda yapılan genel açıklamalar ışığında, istinaf başvurusuna konu ilk derece mahkemesinin dosyası davalı sigorta şirketinin istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin hususlara bağlı kalınarak incelendiğinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
İstinaf incelemesine konu dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
1-) Dosya kapsamındaki Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından “Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümleri uyarınca hazırlanan 12/07/2021 tarihli maluliyet raporunda kaza nedeniyle davacıda %4 oranında kalıcı maluliyet ve 4 ay süreyle geçici iş göremezliğin oluştuğu belirtilmiştir. Yine Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri uyarınca hazırlanan 02/08/2021 tarihli maluliyet raporunda da kaza nedeniyle davacıda %4 oranında kalıcı maluliyet ve 4 ay süreyle geçici iş göremezliğin oluştuğu belirtilmiştir. Ancak dosya kapsamındaki … Şehir Hastanesi’nin 04/09/2020 tarihli maluliyet raporunda kaza nedeniyle davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesince, bu iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından hazırlanan maluliyet raporlarına itibar edilerek karar verilmiştir.Bu haliyle; ilk derece mahkemesince, dosya kapsamındaki maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu Başkanlığından “Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre ve dosya kapsamındaki raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek mahiyette yeni rapor alınıp sonucuna göre (usuli kazanılmış haklara riayet edilmesi kaydıyla) bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği halde çelişki giderilmeksizin ve gerekçesi yeterince açıklanmaksızın Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından hazırlanan maluliyet raporları esas alınarak karar verilmesi doğru bulunmamış, davalı sigorta şirketinin bu kapsamdaki istinaf itirazı yerinde görülmüştür. (Benzer bir durumda Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin E:2021/5041, K:2021/7304 sayılı kararında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.)
2-) Dava konusu kazayla ilgili olarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/18893 Soruşturma sayılı dosyasında soruşturma yürütüldüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi soruşturma dosyasında uzlaşmanın gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden mahkemece araştırma yapılmamasının eksik inceleme olduğunu belirterek istinaf itirazında bulunmuştur. Davacı vekili, 11/06/2022 tarihli istinafa cevap dilekçesinde uzlaşmanın gerçekleşmediğini beyan etmiştir. Ancak ceza soruşturmasının akıbetinin mahkemece araştırılmadığı anlaşılmıştır.
Bu haliyle; ilk derece mahkemesince, ceza soruşturmasının akıbeti Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığın’dan sorularak uzlaşma gerçekleştiyse uzlaşma teklif formu, uzlaşma raporu ile uzlaşmaya ilişkin belgelerin istenip değerlendirilmesi gerektiği halde ceza dosyasının akıbeti bakımından herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere davanın çözümünü sağlayacak ve esasına etki edecek nitelikteki deliller usulünce ve tam manasıyla toplanmadan dolayısıyla değerlendirilmeden ilk derece mahkemesince hüküm kurulmuş olduğundan, davalı sigorta şirketinin istinaf talebi kabul edilerek, ilk derece mahkemesi olan Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/132 Esas, 2022/292 Karar sayılı kararının, duruşma yapılmaksızın, kaldırılması ve davanın (usuli kazanılmış haklara riayet edilerek) yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenle; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair 6100 sayılı HMK md. 353/1-a-6 gereğince duruşma açılmaksızın aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Davalı … Anonim Şirketi’nin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen sebeplerle KABULÜNE, 6100 sayılı HMK md. 353/1-a-6 uyarınca Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.04.2022 tarihli, 2021/132 Esas, 2022/292 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-) Davanın yukarıda gerekçe bölümünde belirtilen hususlar değerlendirilerek yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/2. maddesi gereğince ve Dairemizce dosya hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilmesi gözetilerek; davalı … Anonim Şirketi lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-) Davalı Koru Sigorta Anonim Şirketi tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya İADESİNE, istinaf kanun yoluna başvuru harcının ise HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-) Davalı … Anonim Şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden yapılacak yargılama sonucu verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-) İstinaf yargılaması bakımından davalı … Anonim Şirketi tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
7-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin HMK m. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK md. 353/1-a-6 gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 353/1-a, 362/1-g uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/10/2022