Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/136 E. 2022/1913 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/136
KARAR NO: 2022/1913
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2021
NUMARASI: 2019/173 Esas, 2021/776 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 01.04.2019
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 29.04.2021
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 07.12.2022
YAZILDIĞI TARİH: 07.12.2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/173 Esas, 2021/776 Karar sayılı kararına karşı asıl ve birleşen dosya davalısı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle Dairemize gönderilmiş olmakla inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Asıl dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … plakalı araç dava dışı … sevk ve idaresindeyken müvekkilin içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca çarpmış ve müvekkilin yaralanmasına neden olduğunu, konuya ilişkin Kayseri 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/159 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve kusurlu araç sürücüsünün ceza aldığını, gerek kaza mahallinde yapılan incelemeler gerekse Kayseri 9. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan keşif ve bilirkişi raporu aynı zamanda A.T.K’nın 30.07.2015 tarihli raporuna göre … Plakalı araç sürücüsü asli kusurlu, … plakalı araç sürücüsü ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilin geçici iş göremezlik, sürekli sakatlık ve tedavi giderleri talepli açılan dava dosyasında alınan kusur raporuna göre … plakalı araç sürücüsü %20 oranında, … Plakalı araç sürücüsünün %70 oranında oranında kusurlu bulunduğunu, kaza esnasında kemer takmadığı iddia olunan müvekkil ise %10 oranında kusurlu bulunduğunu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/268 Esas sayılı dosyasının karara çıktığını müvekkili, … 1946 doğumlu emekli olduğunu, hobi olarak avcılık ile uğraştığını uzun yürüyüşler yapabilen dinç ve diri birisi olduğunu, kaza sonrasında ise büyük oranda maluliyete uğradığını daha önce açılmış olan tazminat dava dosyasında Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığında maluliyete ilişkin rapor alındığını, iş bu raporda bildirilen maluliyet oranının %12,1 olduğunu, geçici iş göremezlik süresi de 3 (üç) olarak belirlendiğini, müvekkilinin 12.06.2018 tarihli alınan rapora göre ise Total Kalça Protezi ameliyatı olduğunu, sakatlık oranının arttığını, ameliyat masraflarının arttığını ve SGK tarafından da SUT kapsamında olmadığı için karşılanmadığını müvekkilimiz … Hastanesinde ameliyat olduğunu, kalan tedavi giderlerinden de davalıların sorumlu olduğunu sigorta şirketlerine tedavi evrakları ile zararın karşılanması adına tekrar başvurulduğunu ancak ödeme yapılmadığını, müvekkilinin çalışmaktan geri kaldığı ve kalacağı günlerin tespiti ile yoksun kaldığı ek geçici iş göremezlik zararının tespit edilerek; davalılardan sigorta şirketleri için sigorta teminat sınırları içersinde kalmak üzere davlılardan müştereken ve müteselsilen, zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere, müvekkili … için 100 TL’nin 06.10.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, dava ile temerrüt gerçekleştiğinden artan maluliyet zararının tespiti ile yoksun kaldığı ek sürekli maluliyet zararının tespit edilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen, zararın tam ve kesin olarak bilinebilmesinin mümkün olduğu anda arttırlımak üzere 100 TL’nin 06.10.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline SGK tarafından karşılanmayan ek tedavi masrafı olarak ödenen bedelin şimdilik 100 TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek, yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kaza nedeniyle oluşan geçici bakıma muhtaç olduğu sürenin tespiti ile yoksun kalınan geçici bakıcı zararının tespit edilerek; davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl dava dosyasında davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız fiilden kaynaklanan tazminata ilişkin olduğunu fiil tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini bu nedenle davanın süre yönünden reddi gerektiğini, … plakalı aracın müvekkili şirkete 05/05/2014 – 2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 268.000,00 TL olduğunu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/268 Esas sayılı dosyasında çıkan hükme istinaden 10.943,00 TL sürekli sakatlık tazminatı ve 615,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi yapıldığını, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS genel şartları çerçevesinde yapılması gerektiğini, ödemeye esas alınan son rapordan sonraki tedavi evraklarını dosyaya sunmadan ödeme talep edilmesinin kanuna aykırı olduğunu, artan maluliyetin trafik kazası ile illiyet bağı araştırılmadan maluliyet oranının belirlenmesinin haksız olduğunu, davacının dosyaya sunmuş olduğu maluliyet raporuna ilişkin itirazlarının bulunduğunu, davacının kaza sırasında emniyet kemerini takmadığını, müterafik kusur durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, davacıların ceza yargılaması sırasında şikayetlerinden vazgeçmeleri ya da uzlaşma bildirimlerinin mahkemece ceza dosyasında tetkik edilerek araştırılması gerektiğini savunarak davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen 2021/345 Esas 2021/617 Karar sayılı dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/09/2014 tarihinde … plakalı araç ile dava dışı … sevk ve idaresindeyken müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca çarptığını, … plakalı araç sürücüsünün Kayseri ASCM’nin 2015/159 Esas sayılı dosyası ile yargılandığını ve ceza aldığını, ATK’nın 30/07/2015 tarihli raporuna göre … plakalı araç sürücüsünün asli, … plakalı araç sürücüsünün ise tali usurlu olduğunu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/268 Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin geçici iş göremezlik, sürekli sakatlık ve tedavi giderleri talepli açılan davada … plakalı araç sürücüsünün %20 oranında … plakalı araç sürücüsünün %70 kusurlu bulunduğunu, kaza esnasında kemer takmadığı iddia olunan müvekkilinin ise %10 oranında kusurlu bulunduğunu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının karara çıktığını, bu dava sonrasında maluliyetin arttığını, zira müvekkilinin total kalça protezi ameliyatı olduğunu, bu sebeple artan maluliyet nedeniyle tazminat alacakları için Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/173 Esas sayılı dosyası ile bir kısım alacaklar için belirsiz bir kısım alacaklar içinse eda davası açıldığını, maluliyete ilişkin raporda müvekkilinin mağduriyetinin %54’e yükseldiğinin anlaşıldığını, hesap bilirkişisi sunulan rapora göre 81.241,36 TL üzerinden davalarını ıslah ettiklerini daha sonra dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesi ile sürekli sakatlık tazminatının 103.812,62 TL olduğunu, bu durumda ıslah yoluna gitmeksizin ek dava açmalarının gerektiğini ileri sürerek; müvekkilinin yoksun kaldığı ek artan sürekli maluliyet zararı olarak tespit edilen 103.812,62 TL’nin ıslah edilmeyen kısmı olan 22.571,26 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen 06/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada; dava, trafik kazası nedeniyle haksız fiil hükümlerine dayalı olarak 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesi daimi maluliyete ilişkin, maluliyet oranının artması ve tedavi süresinin uzaması nedeni ile ek olarak açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.6098 sayılı TBK 49. maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.2918 sayılı KTK 85. maddesine göre; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumludur.KTK 91.maddesine göre; işletenlerin, bu Kanunun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırması zorunludur.KTK 92. maddesine göre; sigorta şirketi, sigortalısının kusuruna denk gelen zarar kadar sorumludur.Kaza 18/09/2014 tarihinde meydana gelmiştir.Kayseri 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/159 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, müştekiler … , … , … , … , … , sanığın … olduğu, davanın 18/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan açıldığı, yapılan yargılama sonunda 08/10/2015 tarihinde sanığın eylemine uyan 5237 Sayılı TCK’nun 89/4, 62, 51/1, 51/3 maddeleri uyarınca bir yıl sekiz ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen hapis cezasının ertelenmesine, üç yıl denetim altında bulundurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/268 Esas 2018/786 Karar sayılı dosyasında davacı … ve … tarafından 18.09.2014 tarihinde … plakalı aracın … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında ölüm ve cismani zarar sebebi ile tazminat davası açıldığı, 16.10.2018 tarihli karar ile, davacı … yönünden 15.633,88 TL sürekli iş görmezlik, 2.188,00 TL geçici iş görmezlik, 1.278,00 TL tedavi giderinin ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline, sigorta şirketlerinin sorumluluğunun temerrüt tarihi olan 06/10/2015 tarihinde başlatılmasına karar verildiği kararın 14/11/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşen 2016/268 Esas sayılı dosyasında Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 18.08.2016 tarihli raporda sürücü … ‘un %20 oranında, diğer sürücü … ‘in %70 oranında kusurlu olduğu, davacı … ‘in araçta yolcu olarak bulunmakta iken emniyet kemeri takmaması nedeniyle %10 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.Yine 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşen 2016/268 Esas sayılı dosyasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 24.02.2017 tarihli raporda … ‘in trafik kazası sonucu meyana gelen sol femur başı ve asetabulum parçalı kırığına bağlı sol kalça ekleminde dejenerasyon ile femur başı ve asetabulum asetabulum osteoartritik değişiklikleri ve sol kalça ekleminde hareket kısıtlığı nedeniyle, 3 ay süre ile iş ve gücünden kaldığı tıbbi şifa süresinin 3 ay olduğu, vücut genel çalışma gücünden % 12.1 oranında kaybettiği belirlenmiştir.Mahkememizin işbu dava dosyasında davacı vekili fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı kalmak kaydı ile davacı … için 100,00 TL geçici iş görmezlik, 100,00 TL sürekli iş görmezlik, 100,00 TL geçici bakıcı gideri, 100,00 TL artan tedavi giderini davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacının 08/09/2014 tarihli trafik kazasındaki yaralanmasına bağlı olarak geçirdiği total kalça protezi ameliyatı ve bağlantılı tedavisi nedeniyle ek olarak geçici iş göremezlik süresi ve kalıcı iş göremezlik oranının belirlenip belirlenmeyeceği, belirlenecek ise bu süre ve oranın ne olduğu, bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı, SGK’nın ödeme kapsamı dışında tedavi giderleri varsa bunların kalem kalem tutarlarının bildirilmesi hususunda rapor alınmış olup, 10/02/2020 tarihli raporda, Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular göre Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında birlikte değerlendirildiğinde, … ‘in 18.09.2014 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen sol femur başı ve asetabulum kırığına bağlı sol alt ekstremitede mevcut atrofi ve hareket kısıtlılığı ile sol total kalça protezi nedeniyle; Dokuz (9) ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı tıbbi şifa süresinin 9 (dokuz) ay olduğu), dört (4) ay süreyle bakıcı ihtiyacının/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, vücut genel çalışma gücünden %54 (yüzdeellidört) oranında kaybettiği, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, mevcut evrak içeriğine göre hesaplanan toplam 11.249 (onbirbinikiyüzkırkdokuz) TL ödemenin trafik kazasına bağlı tedavi ile uyumlu olduğu ve SGK kapsamında olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Delillerin toplanmasından sonra dosya üzerinde hesap bilirkişi … ‘dan rapor alınmış olup bilirkişi gerekli inceleme ve hesaplamaları yaparak 03.03.2021 tarihli raporunda, 4 ay süre süreli geçici bakıcı zararının, %10 müterafik kusur indirimi sonucu (4.574,25 x 490) 4.116,82 TL. olduğu, davacı talebinin 100,00 TL. olduğu, 9 aylık geçici iş göremezlik zararının, %100 maluliyet oranına göre 7.564,94 TL. % l0 müterafik kusur indirimi (7.564,94 x %10)= 6.808,44 TL., kesinleşen karar ile hüküm altına alınan geçici iş göremezlik tazminatı mahsubu sonucu (6.808,44 -2.188,00) 4.620,44 TL. olduğu, maluliyetteki % 41,9 artış oranına göre sürekli iş göremezlik zararının, işlemiş pasif dönem geliri 130.,514,91 TL, İşleyecek pasif dönem geliri 84.922,28TL Toplam 215.437,19 TL olduğu, % 41,9 maluliyet oranına göre (215.437,19 x %41,9) =90.268,18 TL. %10 müterafik kusur indirimi (90.268,18 x 90) = 81.241,386 TL. olduğu, SGK tarafından karşılanmayan bakiye özel tedavi zararının, kesinleşen dosyada 1.278,00 TL tedavi giderlerinin hüküm altına alındığı, eldeki dosyadan aldırılan raporda ise SGK kapsamında olmayan tedavi zararının 11.249,00 TL olduğunun belirtildiği, rapor içeriğinde 2014 tarihli tedavi masraflarının da dikkate alındığının görüldüğü, dolayısıyla kaza tarihinden bu yana tüm tedavi masraflarının raporda değerlendirildiği kanaatine varıldığı, buna göre; %10 müterafik kusur indirimi (11.249,00 x %90) =10.124,10 TL, kesinleşen karar ile hüküm altına alınan geçici iş göremezlik tazminatı mahsubu sonucu (10.124,10 – 1.278,00)= 8.846,10 TL. olduğu, davacının kesinleşen dosyadaki dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunduğu, kesinleşen dosyada da 06.10.2015 dava tarihinden itibaren faize hükmedildiği, 18.09.2014 kaza tarihi itibariyle Tedavi Giderleri Teminatı ile Sakatlık Teminatının ayrı ayrı 268.000,00 TL. olduğu (RG., 27.11.2013 T., 28834 S.), her iki sigorta şirketinin her iki ayrı teminattan dolayı ayrı ayrı 268.000,00 TL. teminat limit sorumluluğunun bulunduğu, davacının hesaplanan tüm zararlarının poliçe limitleri dahilinde kaldığı, kanaatine varıldığını belirlemiştir.Dosya kapsamı dikkate alınarak, Yargıtay 17. HD.’nin 2019/5206 Esas 2020/8874 Karar sayılı ilamı dikkate alınmak suretiyle, TRH 2010 Ulusal Mortalite Tablosu ve Prograsif Rant usulüne göre ek rapor alınmış olup bilirkişi 29.03.2021 tarihli ek raporunda, işbu ek raporda, sadece hayat tablosunun değiştirildiği, kök raporda PMF 1931 Hayat Tablosu dikkate alınmış iken işbu ek raporda TRH 2010 Hayat Tablosunun dikkate alındığı, bu nedenle sadece muhtemel ölüm tarihi değiştirilmiş olup başkaca bir değişiklik yapılmadığı, 4 ay süreli geçici bakıcı zararının, %10 müterafik kusur indirimi sonucu (4.574,25 x 4090) 4.116,82 TL. olduğu, 9 aylık geçici iş göremezlik zararının, %100 maluliyet oranına göre 7.564,94 TL. %10 müterafik kusur indirimi (7.564,94 x %90) = 6.808,44 TL. kesinleşen karar ile hüküm altına alınan geçici iş göremezlik tazminatı mahsubu sonucu (6.808,44 – 2.188,00) 4.620,44 TL. olduğu, maluliyetteki %41,9 artış oranına göre sürekli iş göremezlik zararının, İşlemiş pasif dönem geliri 130.514,91 TL, işleyecek pasif dönem geliri 144.777.13 TL. toplam 275.292,04 TL. %41,9 maluliyet oranına göre (275.292,04 x %41,9) = 115.347,36TL. %10 müterafik kusur indirimi (115.347,36 x %90) = 103.812,62 TL. olduğu, ıslah dilekçesi ile 81.241,36 TL talep edildiği, SGK tarafından karşılanmayan bakiye özel tedavi zararının, kesinleşen dosyada 1.278,00 TL. tedavi giderlerinin hüküm altına alındığı, eldeki dosyadan aldırılan raporda ise SGK kapsamında olmayan tedavi zararının 11.249,00 TL olduğunun belirtildiği, rapor içeriğinde 2014 tarihli tedavi masraflarının da dikkate alındığının görüldüğü, dolayısıyla kaza tarihinden bu yana tüm tedavi masraflarının raporda değerlendirildiği kanaatine varıldığı, buna göre; %l0 müterafik kusur indirimi (11.249.00 x %90) = 10.124,10 TL kesinleşen karar ile hüküm altına alınan geçici iş göremezlik tazminatı mahsubu sonucu (10.124,10 – 1.278,00) = 8.846,10 TL olduğu, davacının kesinleşen dosyadaki dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunduğu, kesinleşen dosyada da 06.10.2015 dava tarihinden itibaren faize hükmedildiği, 18.09.2014 kaza tarihi itibariyle Tedavi Giderleri Teminatı ile Sakatlık Teminatının ayrı ayrı 268.000,00 TL, olduğu (RG., 27.11.2013 T., 28834 S.), her iki sigorta şirketinin her iki ayrı teminattan dolayı ayrı ayrı 268.000,00 TL. teminat limit sorumluluğunun bulunduğu, davacının hesaplanan tüm zararlarının poliçe limitleri dahilinde kaldığı, kanaatine varıldığını belirlemiştir.Davacı vekili 05/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 03.03.2021 tarihli Bilirkişi Raporuna göre; 100,00 TL,geçici bakıcı giderini, 4.116,82 TL ye yükseltiklerini, 100,00 TL artan geçici iş göremezlik zararını, 4.620,44 TL ye yükseltiklerini,100,00 TL sürekli iş göremezlik zararını, 81.241,36 TL ye yükseltiklerini, 100,00 TL tedavi giderlerini, 8.846,10 TL ye yükselttiklerini, 01.04.2019 tarihli dava dilekçemizde tespit edilecek değere artırılmak üzere geçici bakıcı gideri, geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve tedavi giderleri tazminatı olan 400,00 TL yi ıslah ediyor ve bilirkişi raporuna göre, bedeli 98.824,72TL ye yükseltiklerini buna göre 81.241,36 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 06.10.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan sigorta had ve teminatları ile sınırlı kalmak kaydıyla, 4.620,44 TL geçici iş görmezlik tazminatının 06.10.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan sigorta had ve teminatları ile sınırlı kalmak kaydıyla, 4.116,82 TL geçici bakıcı gideri bedelini 06.10.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan sigorta had ve teminatları ile sınırlı kalmak kaydıyla, 8.846,10 TL tedavi giderlerini temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan sigorta had ve teminatları ile sınırlı kalmak kaydıyla tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı alınan ERÜ ATK adli tıp, ATK trafik ihtisas dairesinin raporu ve hesap bilirkişisi raporu dikkate alındığında; davacının içinde yolcu olarak bulunduğu ve yaralandığı araç sürücüsü … ‘un %20 oranında, … plakalı araç sürücüsünün ise %70 oranında kusurlu olduğu, kaza esnasında kemer takmadığı için davacının %10 oranında kusurlu bulunduğu, kusur durumlarının 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ve ceza dosyası içeriğine göre kesinleştiği ancak Yargıtayın istikrar kazanmış içtihatlarına göre emniyet kemeri takılmamasının müterafik kusur olarak %20 oranında indirim yapılmasını gerektirdiği bu sebeple hesaplanan alacak kalemlerinden %20 indirim yapılması gerektiği ayrıca bu kusurun mevcut olup olmadığı mevcut ise oranının ne olması gerektiğinin yargılama sonucunda ortaya çıkacak olması nedeniyle reddedilen kısım için davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hakkaniyete uygun olduğu, kusur oranları da dikkate alınarak uzman hesap bilirkişisi tarafından belirlenen tazminat miktarlarının karşılanmasında her iki sigorta şirketinin poliçe teminat limiti dahilinde sorumlu oldukları, davacı vekilinin ıslah dilekçesinin uzman bilirkişi raporunda belirlenen tazminat bedelleri dikkate alınarak yapıldığı, bilirkişi tarafından müterafik kusur oranı indirimlerinin %10 olarak yapıldığı, az yukarda belirtilen gerekçe ile mahkemece %10 daha indirim yapılması gerektiği ve yapılan indirim sonucu kalıcı iş görmezlik tazminatının 73.117,22 TL geçici iş görmezlik tazminatının 4.158,39 TL, bakıcı giderinin 3.705,13 TL, tedavi giderinin 7.961,49 TL olduğu anlaşılmakla, belirlenen bu bedeller üzerinden davacısının davasının kabulü ile; Bakıcı gideri alacağı olarak 3.705,13-TL’nin 06/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geçici iş göremezlik zararı olarak 4.158,39-TL’nin 06/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalıcı iş göremezlik zararı olarak 73.117,22-TL’nin 06/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tedavi gideri alacağı olarak 7.961,49-TL’nin 06/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava dosyası 2021/345 esas yönünden ise; her ne kadar davacı taraf 22.571,26TL kalıcı iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş ise de, yukarıda yapılan açıklama gereği müterafik kusur olarak %10 daha indirim yapılarak 20.314,13-TL kalıcı iş göremezlik zararının 06/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Asıl ve birleşen dosya davalısı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; maluliyetinde artış bulunduğunu ispatlayamayan davacının davasının “kesin hüküm” bulunması nedeniyle usul yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan 10.02.2020 tarihli Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı raporunda var olduğu iddia edilen maluliyet artışının ispat edilemediğini ve işbu maluliyet artışı ile kaza arasında nedensellik bağının kurulamadığını, raporu ve davacının maluliyetinde artış olduğunu kabul etmediklerini, davacının maluliyetinde tıbben artış bulunmadığı halde hatalı maluliyet raporuna dayalı olarak hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, raporun tanzim tarihi itibariyle erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik ve ekleri uyarınca hazırlanması gerektiğini, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınması gerektiğini, Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulunun meslekte kazanma gücü kaybı hususunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemelere bildirmekle yükümlü kılındığını, müterafik kusur nedeniyle %20 oranında indirim uygulanması gerekirken Yargıtay uygulamasına uygun olmayacak şekilde %10 indirim yapılmasının haksızlık olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri poliçe teminatı kapsamında olmadığını, tazminat hesaplamasında TRH-2010 mortalite tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınması gerektiğini, hükmün hatalı kurulduğunu, tazminat hesaplamalarındaki belirsizlikleri ortadan kaldıran 7327 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmiş olduğunu, huzurdaki davada uygulanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte hesaplamada prograsif rant kullanılacak ise PMF yaşam tablosunu dikkate alınması gerektiğini, faize hatalı olarak hükmedildiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını, müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibinin durdurulması için tehir-i icra kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Dava; yaralamalı trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi zararın tazminine yönelik olarak açılmıştır.Davacı aynı kaza nedeniyle daha önce Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde kesinleşen 2016/268 Esas sayılı dava dosyasında maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılamada ERÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan davacının maluliyet oranına ilişkin rapor alınmış, 24.02.2017 tarihli ilk raporda davacının 18.09.2014 tarihli trafik kazası sonucu yaralanmasından kaynaklı 3 ay süre ile mutat iş ve gücünden kaldığı ve vücut genel çalışma gücünden %12,1 oranında kaybettiği belirtilmiş, mahkemece alınan 12.06.2018 tarihli ek raporda ise davacının “elektif olarak total kalça protezi ameliyatı olmasının uygun olacağı, protez dışında ağrı kesici, medikal tedavi verilebileceği, ameliyat kararının şahsın günlük hayat kalitesinin etkilenmesine bağlı olduğu, hastanın bu tedaviyi kabul edip etmeme hakkının bulunduğu, adı geçenin tekrar cerrahi bir müdahaleye tabi tutulması/ameliyat olması halinde belirlenen geçici iş göremezlik süresi (tıbbi şifa süresi) ve maluliyet oranının değişebileceğinin tıbben bilindiğini, bu husustaki kararın şahsın ameliyat sonrası tedavi süreci bittikten sonra muayenesinin yapılarak değerlendirilmesinin tıbben uygun olmakla birlikte adı geçenin total kalça protezi ameliyatı olması ve ameliyat sonrası herhangi bir tıbbi/cerrahi komplikasyon gelişmemesi halinde ameliyat sonrası tıbbi durumuna bağlı olmak kaydı ile … olay tarihindeki yaşına göre vücut çalışma gücünden kayıp oranının %54 olacağının öngörüldüğü ” belirtilmiş ve yargılamayı yapan ilk derece mahkemesince yargılama sürecinde davacının total kalça protezi ameliyatı olmadığı dikkate alınarak mevcut %12,1 oranındaki sürekli maluliyetine göre hüküm kurulmuştur.İş bu davada ise davacı taraf total kalça protezi ameliyatı olduğunu ve sakatlık oranının (sürekli maluliyet) arttığını ileri sürerek maddi tazminat talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada davacının maluliyet oranına ilişkin olarak ERÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 10.02.2020 tarihli raporda “… … ‘in maluliyet oranın tespiti açısından rapor konusu travma/trafik kazası ile illiyet bağı içerisinde gelişen, sekel mahiyetindeki ya da tıbben kalıcı/iyleşme olanağı beklenmeyen patolojileri 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” kapsamında değerlendirilmiş olup sonuç itibariyle davacı … ‘in 18.09.2014 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen sol femur başı ve asetabulum kırığına bağlı sol alt ekstremitede mevcut atrofi ve hareket kısıtlılığı ile sol total kalça protezi nedeniyle dokut (9) ay süre ile mutad iş ve gücünden kaldığı (tıbbi şifa süresinin dokuz ay olduğu) dört(4) ay süre ile bakıcı ihtiyacının/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, vücut genel çalışma gücünden %54 oranında kaybettiği, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, mevcut evrak içeriğine göre hesaplanan toplam 11.249,00 TL ödemenin trafik kazasına bağlı tedavi ile uyumlu olduğu ve SGK kapsamında olmadığı” bildirilmiştir.Davacı … ‘in maluliyet oranı artışının söz konusu trafik kazası ile illiyet bağının bulunduğu, davacının total kalça protezi ameliyatı olduğu ve bu nedenle maluliyet oranının arttığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince ERÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapora göre karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. Yargıtay’ın istikrar kazanmış kararları maluliyet raporlarının Adli Tıp Kurumu’ndan ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınması gerektiği yönündedir. İşbu dosyada da ERÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan maluliyet raporunun alındığı, raporun daha önce kesinleşen Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/268 Esas sayılı dava dosyasında aynı yerden alınan ek rapor ile uyumlu olduğu ve davacının total kalça protezi ameliyatı olması nedeniyle maluliyet oranının arttığı anlaşılmakla davalı Sigorta Şirketi’nin bu hususlara ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesince resen davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle Yargıtay kararlarına uygun şekilde %20 oranında müterafik kusur indirimi yapması doğru bulunmuş, verilen kararda ve Aktüerya Raporlarında herhangi bir yanlışlığın olmadığı anlaşılmış olup, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu nedenlerle ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle dairemizce istinaf kanun yoluna başvuran davalı … A.Ş. vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmeyerek 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-) Davalı … A.Ş.’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) İstinaf başvurusu nedeniyle asıl ve birleşen dava dosyasından alınması gereken 7.463,29 TL nispi istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin alınan 1.866,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.597,29 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalı … A.Ş.’den alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Davalı … A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-) İstinaf yargılaması bakımından davalı … A.Ş. Tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca Yargıtay yolu AÇIK olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/12/2022