Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/135 E. 2022/1916 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/135
KARAR NO: 2022/1916
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2021
NUMARASI: 2020/23 Esas, 2021/792 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 14.01.2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 07.12.2022
YAZILDIĞI TARİH: 07.12.2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/23 Esas, 2021/792 Karar sayılı dava dosyası davacı ve davalı Güvence Hesabı vekili tarafından istinaf incelemesi için dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.10.2019 günü sürücü … ‘nın sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletiyle … sokak üzerinde seyir halinde iken, … Caddesi kavşağına geldiği esnada kendisine dur levhası olmasına rağmen durmayarak sağa dönüş yapmak isterken … Caddesi üzerinden … istikametine seyir halinde olan sürücü … ‘nun sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye yandan çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada; sürücü … ‘nın 2918 Sayılı KTK’nunda yer alan 47/1-c kuralını ihlal ettiğinin, diğer sürücünün ise kazada bir kusurunun olmadığının kaza yerinde yapılan araştırma ve incelemeden anlaşıldığını, müvekkili … ‘ın … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kaza dolayısıyla yaralandığını, ERÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde “bel ve kol kırığı” tanısı nedeniyle ameliyata alınarak kırıklara platin yerleştirildiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kaza tarihinde sigortasız olması nedeniyle Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun bulunduğunu, meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı Güvence Hesabı’ndan karşılanması amacıyla Güvence Hesabı’na 15/11/2019 tarihinde başvurulduğunu ve ödeme yapılması için tüm evrakların davalı kuruma teslim edildiğini, yasal süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi bir bilgi de verilmediğini, Güvence Hesabı ile Zorunlu Arabuluculuk kapsamında 2019/150090 numaralı dosyasında görüşme yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkilin 2918 sayılı yasadan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısı ile işgücü kaybından doğan daimi sakatlığı nedeni ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; işgücü kaybından doğan 1.000,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı şirkete başvuru yapılan 15/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil kuruma usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddi gerektiğini, ayrıca davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, ayrıca müvekkil kurumun bir sigorta şirketi olmadığını, bu nedenle husumet yöneltilemeyeceğini, davanın … plaka sayılı motorlu aracın sürücüsü ve işletenine ihbar edilmesini, müvekkil kurumun sorumluluğunun trafik poliçesi olmayan motorlu araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kaza sebebiyle ödenmesi gereken miktar varsa kusur ve daimi maluliyet oranı gözetilerek aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, zarar gören şahsın kazanın meydana gelmesinde kusuru varsa kusur oranının uzman bilirkişiler marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, davacı yolcunun motosiklet üzerinde kasksız olarak seyahat etmiş olmasının yanında hem kasksız hem de ehliyetsiz sürücünün kullandığı motosiklette bulunduğu sırada kaza meydana geldiğinden kendi yaralanmasında kusura katılımının söz konusu olduğunu, … ancak ve ancak sigortasız ve kusurlu olduğu belirtilen … plaka sayılı motosiklete atfedilen kusur sebebiyle husumet yöneltilebileceğini, kazaya karışan motorlu araçların ve davacı yolcunun kusur oranlarının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından rapor alınarak tespit edilmesini, yine maluliyet ve iş gücü kaybının adli tıp kurumundan rapor alınarak belirlenmesi gerektiğini, bu aşamalardan sonra, tazminat raporunun ise aktüerya uzmanı sıfatına haiz bilirkişiden rapor alınmasını, olayda hatır taşıması ve müterafik kusur söz konusu olması nedeni ile tazminatın buna göre belirlenmesi gerektiğini, faiz talebinin usule aykırı olduğunu belirterek öncelikle dava şartı eksikliği sebebiyle davanın reddine, mahkemenin yetkisizliği sebebiyle dava dilekçesinin reddine, yetki itirazlarının kabul edilmemesi halinde, davanın esastan reddine ve faiz talebinin de reddine karar verilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, dosya kapsamına ve oluşa uygun uzman bilirkişi tarafından düzenlenen kusura ilişkin rapor, yine EÜ. Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Başkanlığınca kaza sonrası davacının uğradığı maluliyet ve sakatlık hali, hesap bilirkişisi raporu dikkate alındığında, kazanın meydana gelmesinde dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsü … kazanın meydana gelmesindeki etki derecesi dikkate alındığında %100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu ve kusurlu hareketi ile kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, hesap bilirkişisi raporunda davacının %8 özür oranına göre belirlenen sürekli iş görmezlik zararının (1.938.719,94 x %8) = 155.097,59 TL olduğu belirlenmiş olup, kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu bulunan dava dışı sürücünün ehliyetsiz oluşu, davacının ehliyetsiz sürücünün aracına kendi iradesi ile binmesi nedeniyle belirlenen 155.097,59 TL tazminat miktarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasının uygun olacağı, (155.097,59 x %80 = 124,078,07 TL,) yine bu belirlenen 124.078,07’den davacının kaza yapan araçta hatır için taşınması nedeniyle de %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması sonucunda davacının karşılanmayan kalıcı işgöremezlik zararının (124.0787,87 x %80 = 99.262,45 TL) 99.262,45 TL olduğu, gerekli belgeler ve raporlarla usulüne uygun başvuru yapılmaması nedeniyle davalının dava tarihinden önce temerrüte düşürülmediği, temerrüdün dava tarihi itibari ile oluştuğu, müterafik kusur ve hatır taşınması indiriminin yapılıp yapılmayacağının yapılacaksa hangi oranda yapılacağının davacı tarafça bilinmemesi nedeniyle bu indirimler nedeniyle reddedilen kısımlar bakımından davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilmemesinin hak ve nesafet kurallarına uygun olacağı anlaşılmakla; açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 99.262,45-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararda ehliyetsiz sürücünün aracına binen müvekkilin kusurlu kabul edilerek müterafik kusur indirimi yapıldığı, hatır taşımacılığı olduğu kabul edilerek ilaveten %20 indirim yapıldığını, müvekkilinin dava dışı sürücünün aracında bedelsiz taşındığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığını, hatır taşımacılığı indirimi yapılabilmesi için kişiler arasında tanışıklık ya da arkadaşlık, akrabalık ilişkisinin mevcut olması kişinin bir yerden bir yere bedelsiz nakledilmesi gerektiğini, bu nedenle hatır taşımacılığının var olduğu kabul edilerek hakkaniyet indiriminin haksız ve mesnetsiz olmakla kararın bu yönüyle hukuka aykırı olup istinaf incelemesinden geçirilmesini, istinaf incelemesi sırasında yapılacak yargılama neticesinde yekün iş göremezlik tazminatından hatır indirimi yapılmayarak arz ve izahına çalışılan sebepler ve resen nazara alınacak sebeplerle, istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak yapılacak yargılama neticesi toplam tazminat tutarından müterafık kusur ve hatır indirimi yapılmadan hüküm kurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı yana yüklenmesini talep ettiklerini belirtmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; Davacı tarafından işbu dava açılmadan önce tüm evraklarla bir başvuru yapılmadığını, yasanın aradığı anlamda usulüne uygun başvurudan söz edilemeyeceğini, tüm evraklarla yasanın aradığı anlamda usulüne uygun başvuru şartlarının gerçekleşmediğini, maluliyetin tespitine ilişkin raporun uygun yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmediğini, kusur bilirkişisi raporunun tek kişi tarafından tanzim edildiğini, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas kurulundan rapor alınması taleplerinin değerlendirilmediğini, hesap bilirkişi raporuna karşı haklı itirazlarının incelenmediğini, davacı tarafın sürekli sakatlık iddiasıyla tazminat talep ettiğinden iyileşme süresi ile askerlik dönemi dışlanarak 18 yaşından sonrası için hesaplama yapılması gerektiğini, THR 2010+1,8 teknik faiz indirimi uygulanması gerektiğini, ilk derece mahkemesince davacının ehliyetsiz kişinin aracına binmesi nedeniyle müterafik kusuru indirimi uygulandığını, ancak davacının koruyucu tertibat olmadan araca binmiş olması nedeniyle ayrıca bir indirim daha uygulanması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ve GEREKÇE Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede;Dava trafik kazası nedeniyle yaralanan davacı … (yaşının küçük olması nedeniyle velisi olan anne ve babası) tarafından açılmış maddi tazminat talebi istemine ilişkindir.Davacının, dava dışı … ‘nın sürücüsü olduğu … plakalı motosiklette yolcu olduğu, kazanın meydana gelmesinde motosiklet sürücüsü … nın %100 oranında kusurlu olduğu alınan bilirkişi raporuyla anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunun kaza tespit tutanağındaki verilere göre hazırlandığı ve raporun hükme esas alınmasında herhangi bir sakınca olmadığı sonucuna varılmıştır. Yine maluliyet oranına ilişkin olarak ERÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporun uygun yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığı, Aktüerya raporununda Yargıtay kararlarına uygun şekilde TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %10 iskonto oranına göre hazırlandığı anlaşılmakla kusur, maluliyet ve Aktüerya raporlarına ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.İlk derece mahkemesince davacının ehliyetsiz olduğunu bildiği motosiklet sürücüsünün kullandığı motosiklete binmesi ve hatır taşıması nedeniyle ayrı ayrı %20’şer oranında tazminat miktarında indirim yapılmasında da herhangi bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Bu haliyle; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu vakıa ve hukuki değerlendirmede kanuna aykırılığın bulunmadığı, davanın kısmen kabulüne yönelik ilk derece mahkemesinin verdiği kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Tarafların istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) İstinaf yargılaması bakımından davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf ve karar harcından peşin yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile kalan 21,40 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-) İstinaf yargılaması bakımından davalı … ‘ndan alınması gereken 6.780,61 TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf başvurusu sırasında davalı tarafça peşin olarak yatırılan 1.695,15 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 5.085,46 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalı … ı’ndan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
6-)Taraflarca istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana iadesine,
7-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/12/2022