Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1337 E. 2023/545 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1337
KARAR NO: 2023/545
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2022
NUMARASI: 2020/466 Esas 2022/198 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH:16/03/2023
YAZILDIĞI TARİH:16/03/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/466 Esas 2022/198 Karar sayılı ilamı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; … tarihinde mülkiyeti davacıya ait …’un sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin … Caddesi istikametine gitmekteyken tali yoldan gelen mülkiyeti … ‘a, … ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpıştığını, bu aracın kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, motosiklette maddi hasar meydana geldiğini, değer kaybı için davalı … şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak bir sonuç alınamadığını, bu nedenle şimdilik 600,00-TL maddi tazminatın (500,00-TL maddi hasar, 100,00-TL değer kaybı) kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde maddi tazminat talebindebulunulduğunu ancak hangi konu ile ilgili olduğunun ifade edilmediğini, davalı şirketin sorumluluğunun aracın işleticisinin kusuru oranında olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kusurun tamamının sigortalı sürücüde olduğu yönündeki iddiayı kabul etmediklerini, kaza tarihinden itibaren istenen faizin de yasaya uygun olmadığını, bu nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “…toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, … tarihinde meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası sonucu davacı adına trafikte kayıtlı … plaka sayılı motosikletin dava dışı … ‘un sevk ve idaresinde iken tam kusurlu olan … plaka sayılı otomobil sürücüsü dava dışı … ‘ın kural ihlali sonucu maddi hasar gördüğü, bu maddi hasarın dosya kapsamında sunulan araca ilişkin fotoğraflar hasar dosyası ve alınan bilirkişi raporuna göre 14.290,00-TL tutarında olduğu, davacının ıslah ile bu tutar üzerinden araç hasar bedeli şeklindeki maddi zararların tazminini talep ettiği, yine bilirkişi raporu doğrultusunda davacıya ait motosiklet de araç değer kaybı şeklinde maddi zararların bulunmadığı, zira söz konusu motosikletin 19 yaşında olup ekonomik ömrünü dolmuş olduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile ıslah ile arttırılan tutar üzerinden araç hasar bedeli şeklindeki zararının tazminine, araç değer kaybı şeklindeki maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. Davacının aracına zarar veren otomobilin trafik kayıtları çerçevesinde hususi otomobil olarak kullanıldığı anlaşılmakla davacının reeskont faizi istemi yerinde görülmemiş ve tazminata yasal faiz işletilmesi gerektiği uygun görülmüş olup ayrıca davacı temerrüt faizinin kaza tarihinden itibaren işletilmesini talep etmiş ise de bu konuda dosya içerisinde bulunan hasar dosyası ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 07/07/2020 tarihinde noter aracılığıyla yapılan ihbar neticesi 8 iş günü sonrası olan 24/07/2020 tarihi davalı … bakımından 2918 Sayılı KTK m.99/1 çerçevesinde özel temerrüt tarihi olarak belirlenmekle bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminata hükmedilmiş…” gerekçesiyle davanın KISMEN KABULÜ İLE; 14.290,00-TL maddi tazminatın (araç hasar bedeli) 24/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline, davacının araç değer kaybı şeklindeki maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişinin, daha önce cevap dilekçesi ekinde sunmuş oldukları “Hasar Komitesi” kararını incelemeden rapor düzenlediğini, rapora yaptıkları itirazlarında bu hususa ayrıca değinildiği gibi bilirkişi, komite raporunu dikkate almadan en azından bu konuda fikir dahi beyan etmeden görüş sunduğunu ve mahkemenin de bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, bilirkişi raporu ve bu rapora istinat eden istinaf konusu mahkeme kararının bu itibarla eksik inceleme mahsulü olduğunu, gerçekten de, komite raporunda hareket veren dişli ve zincir takımının paslı olduğu, oysaki çalışır durumda olan parçaların yüzeylerinin parlak olması gerektiğini, sonuçta meydana gelen hasarın uygunsuz olduğunu çok açık ve net bir şekilde ifade edildiğini, hasarın kurgu olduğunun tespit edildiğini ve bu yüzden de tazminat talebinin reddedildiğini, bilirkişinin, hasar komitesi tespitlerini göz ardı ederek rapor düzenlediğini, davacıya hiçbir kusur izafe edilmemesinin de doğru olmadığını beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede;Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen maddi hasar ve değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada alınan kusur raporuna göre; sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı … ‘ın % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı motosiklet sürücüsü …’un kazaya etken herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı, davacının motosikletinde meydana gelen toplam hasarın onarım bedelinin 14.290,00-TL olduğu, değer kaybının söz konusu olmadığı belirlenmiş, mahkemece de bu rapor doğrultusunda maddi hasar kaybının kabulüne, değer kaybına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Bilirkişi raporu denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterlidir. İlk derece mahkemesince verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesinde belirlenen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasının ve kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda, istinaf incelemesi sırasında istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın, esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu haliyle; ilk derece mahkemesi tarafından kurulan hükmün ve yapılan yargılamanın usul ve yasaya, Yargıtay yerleşik içtihatlarına uygun olduğu anlaşıldığından; davalı …Ş. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda ayrıntılı olarak değerlendirilen sebeplerle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-)Davalı …Ş vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-)İstinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 976,14-TL nispi istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin alınan 244,04-TL’nin mahsubu ile bakiye 732,10-TL istinaf karar harcının istinaf eden davalı …Ş.’den alınarak Hazineye irat kaydına,
3-)İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-)Davalı …Ş. vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalının üzerinde bırakılmasına,
5-) İstinaf yargılaması bakımından davalı …Ş tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1 -a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/03/2023