Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/941 E. 2022/143 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/941
KARAR NO: 2022/143
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2021
NUMARASI: 2019/577 Esas, 2021/60 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/09/2019
İSTİNAF KARARININ VERİLDİĞİ TARİH: 26/01/2022
YAZILDIĞI TARİH: 26/01/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/577 Esas, 2021/60 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/05/2019 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin … Mahallesinde müvekkili sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını, … plakalı aracın … Sigorta A.Ş sigortalısı olduğunu, davalı sigorta tarafından 16/07/2019 tarihili ekspertiz raporu düzenlendiğini, raporda müvekkili lehine 22.370,00 TL hasar tespit edildiğini, davalı sigortanın müvekkilinin taleplerini reddettiğini, araç hasarı olan ve ekspertiz raporunda belirtilen 22.370,00 TL’nin davalıdan tahsilini, kazada müvekkilinin uğradığı ve raporda belirtilen miktarın kaza tarihinden başlamak üzere işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davanını kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından kazanın araştırıldığını, rapora göre kazadan sonra motorların parçalarının bir araya getirilerek fotoğraf alınmış olduğunu, alkol durumunun tespitinin mümkün olmadığını, davacıya ait aracın kaskosunun bulunması halinde zararın kasko şirketi tarafından karşılanıp karşılanmadığının araştırılmasını, aracın onarımı veya pert total konusunun tespitini, davacıya ait aracın 1998 model ve 20 yaşında olduğunu, orjinal ve muadil parçaların iskontolu olarak dikkate alınmasını, müvekkili şirketin KDV’den sorumlu olmadığını, davanın reddini, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; açılan davanın kısmen kabulü ile; 24.709,20 TL araç hasar bedeline ilişkin maddi tazminatının temerrüt tarihi olan 09/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, kazanın kurgu kaza olduğunu, motosikletin kırılan parçalarının bir araya toplanarak kaza süsü verilmeye çalışıldığını, alınan raporda sovtaj bedelinin tespit edilmediğini, aracın tamirinin mi yoksak pert – total işlem uygulanmasının mı ekonomik olduğu konusunun ancak sovtaj bedelinin tespiti ile mümkün olacağını, yerleşik Yargıtay kararları gereği onarımı yapılan araçlar için fatura kesilmesinin zorunlu kabul edildiğinden, davacı tarafın aracının da onarımının bittiği sabit olduğundan eğer KDV ödenmiş ise faturasının dosyasına sunulması gerektiğini, Yargıtay kararları gereği fatura dosyasına sunulmadan zararın KDV’sinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, trafik kazası neticesinde oluşan hasardan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/01/2021 tarih, 2019/577 Esas 2021/60 Karar sayılı kararı ile, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.Davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının aracının 09/05/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu hasara uğradığı, davanın 24/09/2019 tarihinde açıldığı, davadan önce davacı tarafça sigorta şirketine 18/05/2019 tarihinde başvuruda bulunulmuş olduğu anlaşılmıştır.Trafik kazası ile ilgili olarak, ceza dosyasında alınan kusur bilirkişisi raporu, eldeki davada alınan kusur bilirkişisi raporu ile aynı trafik kazasına bağlı olarak açılmış olan diğer tazminat davalarında alınmış olan kusur bilirkişisi raporlarının tutarlı olup, birbiriyle çelişkili olmaması gerekir. Raporlar arasında çelişki olduğu takdirde çelişkinin mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik kürsüsünden seçilecek heyetten ya da İTÜ trafik kürsüsünden seçilecek heyetten rapor aldırılmak suretiyle çelişkinin giderilmesi gerekir.Somut olayda, eldeki davada alınan kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde dava dışı … plaka sayılı motorsiklet sürücüsü …’nın %100 oranında asli kusurlu, … plaka sayılı motorsiklet sürücüsü davacı …’nın kusursuz olduğu rapor edilmiş olup, kaza sonrasında davacı ile dava dışı … tarafından tutulmuş ve imzalanmış olan kaza tespit raporundan, kazanın kurgu olmadığı, gerçekleşmiş olduğu, raporun olayın oluş şeklini doğruladığı, kaza sonrasında tutulan kaza tespit tutanağı ile de çelişmediği kanaatine varılmış olunduğundan, davalı vekilinin kazanın oluşumuna ilişkin istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.Somut olayda, trafik kazası neticesinde maddi hasar meydana gelen … plaka sayılı motorsikletin kaza tarihindeki piyasa rayiç değeri bilirkişi tarafından 53.000,00 TL. olarak belirlenmiş, hasar miktarı olan 24.709,20 TL.motorsikletin ikinci el bedeli olan 53.000,00 TL.nin %46’sına tekabül ettiğinden pert total işlemi yapılmasının uygun olmadığı değerlendirilmiş olduğundan; aracın sovtaj değeri belirlenerek aracın ikinci el değerinden düşürülmemiş olmasının isabetli olduğu, aracın pert sayılmaması nedeniyle hasarlı olan parçaların ve işçilik bedellerinin toplamı üzerinden davacının maddi zararının belirlenmesinin daha ekonomik olup, davalı vekilinin pert total işleminin uygulanmasının ekonomik olup olmadığı yönünde değerlendirilme yapılmadığı yönündeki istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.Somut olayda 16/07/2019 tarihli ekspertiz raporuna göre malzeme+işçilik ve onarım bedeli toplamı 22.370,00 TL, KDV’siz olarak belirlenmiştir. Aracın tamiri sonucu 3095 Sayılı KDV Kanunu gereğince ödenmek zorunda olan ve bu nedenle davacının gerçek zararını oluşturan KDV’nin de hesaplanarak, ödenmesi gereken tazminat miktarına dahil edilmesi gerekir. Bilirkişi tarafından hesaplanan 24.709,20 TL. içerisine KDV. dahil olup, davacının gerçek zararı içerisinde KDV’nin de olduğu ve ödenmesi gereken tazminata KDV.’nin de dahil edilmesi gerektiği hususu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince KDV. dahil edilmek suretiyle davacı lehine maddi tazminata hükmedilmesi isabetli olup, davalı vekilinin bu yöndeki istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.HMK’nın 297/2. maddesi hükmü uyarınca “…taleplerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”Somut olayda, davacı vekili tarafından ıslah dilekçesinde maddi tazminat alacağına kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş, ilk derece mahkemesince 30/05/2019 temerrüt tarihi itibariyle alacağa faiz işletilmesine karar verilmiş olduğu halde, ilk derece mahkemesince davacı lehine hükmedilen tazminata “hüküm” kısmında 09/05/2019 tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru görülmemiş olup, maddi tazminata 09/05/2019 tarihinden itibaren faiz işletilmesi yönündeki kısmın hükümden çıkartılarak, maddi tazminata “ temerrüt tarihi olan 30/05/2019 tarihinden itibaren faiz işletilmesi” şeklinde Dairemizce kararın resen düzeltilmesi gerektiği görülmüştür.
Yukarıda izah edilen sebeplerle İlk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, sonuç itibariyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı lehine hükmedilen maddi tazminata uygulanacak faizin tarihi yönünden HMK.’nun 353/1-b/2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere) ;
A-) Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B-) Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/577 Esas, 2021/60 Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA, hükmün HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
1-Açılan Davanın Kısmen KABULÜ ile;
24.709,20-TL araç hasar bedeline ilişkin maddi tazminatının temerrüt tarihi olan 30/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 1.687,88-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 382,03-TL peşin harcın ve 39,95-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye kalan 1.265,90-‬TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 382,03-TL peşin harç, 39,95-TL ıslah harcı toplamı 466,38-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 100.00-TL tebligat gideri, 600.00-TL bilirkişi ücreti ile 52.70-TL müzekkere gideri toplamı 752,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1 maddesi gereğince belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
C-) Davalının istinaf başvurusu reddedilmiş olmakla;
1-) Alınması gereken 1.687,88 TL harcın peşin yatırılan toplam 422,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.265,88 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
2-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-) Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
D-) 1-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
2-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK’nın md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/1-2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/01/2022